ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
28 Nisan 2024, Pazar 22:57   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  SharpDressedMan> Forum Mesajları
    SharpDressedMan'e ait Toplam 10 Forum Mesajı var


SharpDressedMan

SharpDressedMan resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Seçim..>
  31.Mar.2014 Pzt 01:40:37

Evet ,  yerel seçimleri  AKP kazandı.

Sayın Başbakan da beklemiyordu, bu yüzden İstanbul’da idi. İlk sonuçları görür görmez eşi,kızı ve oğlunu da alarak hemen Ankara’ya giderek balkon konuşmasına başladı ve olayı sanki referandum veya genel seçim kazanmış gibi yorumladı.

 

Tabi bazıları olayı buradan “ Fransa’da doğdu Beşiktaşlı oldu, helal olsun sana Pascal Nouma” duyarlılığıyla hemen buraya taşıdılar, ne kadar sevinseler azdır.

 

Bu seçimden sonra ümitliydim ancak az önce Sayın Başbakan’ın balkon konuşmasını dinleyince “ Bir insan kazanırken de kaybeder mi ?” diye düşünmedim değil.

 

Öncelikle Mısır, Filistin, Balkanlar , Suriye’ye selam göndermesi bana ilginç geldi…Bu konuşmalar geçici zaferler kazandırabilir!

 

Yerel seçimler ile genel seçimleri karıştırmamak lazım !

Öyle bir algı oluşturuldu ki istiklal mücadelesi şeklinde insanları kutuplaştırarak  alt yapı ve hizmetin egemen olması gereken  adayın önem arz ettiği yerel seçimleri genel seçim havasına çevirerek kazandılar.

 

Ama sanırım  AKP  yerel seçimi kazansa da şu alanlarda yine  sayın Başbakan`ın tutumu yüzünden kaybedeceğiz ,

 

*Sağduyu,

*Kardeşlik,

*Özgürlük,

*Sevgi ve Saygı,

*Birlik ve Beraberlik,

*Demokrasi,

*Dostluk,

*Hoşgörü,

*Hukuk,

*Yasaklar,

*Ayrımcılık,

*Nefret söylemi,….vs..

*En önemlisi huzur,

 

Umarım uzun süreçte  ben yanılırım da ülkemiz kazanır…Seçim ile haklarındaki iddialar dan ak-lanamazlar!

 

Sonuçta “ Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir” diyerek seçimden çıkan sonuca saygılı olalım !

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



SharpDressedMan

SharpDressedMan resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >SİZİN AĞACINIZ HANGİSİ? (TEST)>
  1.Ara.2010 Çar 19:10:49

FINDIK : (OLAĞANÜSTÜ) Çekici, anlayışlı, insanları nasıl etkileyeceğini bilen, fazla talepkar olmayan, sosyal hayatta aktif ve girişken hatta dövüşken biridir. Popülerdir. Psikolojik durumu çabuk değişir. Kaprisli bir aşıktır. Ama dürüst ve eşine toleranslı davranır. Kusursuz bir yargı yeteneği vardır.



SharpDressedMan

SharpDressedMan resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >KEDİ MİSİNİZ MAYMUN MU? (TEST)>
  1.Ara.2010 Çar 19:08:39

Test Sonucu:

Vahşi kedi
Dünyanın en özgün "yabani"si sizsiniz. Kalabalıktan hoşlanmazsınız, ama hep içindesinizdir. Yarışmayı sevmezsiniz ama hep en öndesinizdir. Gizlenmeye çalışırken hep göz önünde olursunuz. Hep dış dünya ile muhalefet halindesiniz. Özgürlüğünüze çok düşkünsünüz. Ama artık huysuzluktan vazgeçseniz iyi olur. Gördüğünüz gibi ne kadar kaçmak isteseniz de kalabalığın ilgi odağı olmaya mahkumsunuz. Neyse ki vahşi kediler gibi, evinizde uysalsınız.


SharpDressedMan

SharpDressedMan resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >KALEM MİSİNİZ SİLGİ Mİ? (TEST)>
  1.Ara.2010 Çar 19:02:31
Deftermişim


SharpDressedMan

SharpDressedMan resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Bir Zamanlar İstanbul`da `Yazlık Sinemalar` Vardı>
  12.Kas.2010 Cum 13:36:43

Özellikle çoğumuz yazlık sinemaların olduğunu ya kitaplardan ya da bazı filmlerden-Vizontele,Eski Türk filmleri gibi- öğrendik.

Ayrıca son 2-3 yıla kadar İzmir`de yazlık sinema keyfi vardı.

Şu an 3D filmleri izlemek için sabırsızlanıyoruz.

Yazı  bol köpüklü Türk kahvesi tadında,teşekkürler.



SharpDressedMan

SharpDressedMan resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >DinLediğiniz Parçadan bir parçacık bölüm :*>
  12.Kas.2010 Cum 13:28:57

...

Fotoğraflar kayıp
Adresler değişmiş
İmkansız olmuşuz
Hayattayken üstelik

Sen giderken ben
Işıkları söndürdüm
Prangalar giyindim
Tam dört yıl olmuş dün

Bitmez sandığım şey
En önce bitti
Yani kaybettim seni
Elimle koymuş gibi

Ne kadar istemiştim
Nelerden vazgeçmiştim
Bir şey olmak için
Hayatında senin
.



SharpDressedMan

SharpDressedMan resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Güzel Sözler >Çok küçüktüm oysa ki..>
  12.Kas.2010 Cum 13:24:01

Yazıyı bir bütün halinde çok beğendim.

Özellikle küçükken yaptığımız mahalle maçları zihnimde canlandı.

Küçükken şu kuralları kabul etmeyen kaç kişi vardı ?

 

►Üç korner Bir penaltıydı

►En iyi oynayan iki kişi aynı takımda yer alamazdı

►Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.

►Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip küfür edilirdi.

► Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.

►Anne-baba çağırınca maç biterdi.

►Topu patlatan parasını öderdi

►Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.

►Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe açılsana 3 kere sektirdim derdi rakip açılırdı.

►Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse işetilirdi

►Penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. Eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.

►Frikiklerde baraj mesafesi, frikiği kullanacak olan kişinin kocaman 3 adım atmasıyla belirlenirdi.

►Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.

►Gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse gol yiyen takım 360 derece dönerek durumu kabullenirdi.

►Eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: “Adamın devam ediyor.” derdi.

►Atan alır mevzusu vardı. Eğer top kime çarpıp abuk subuk biyere kaçmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.

►Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa kale çizgisinde yere yatılarak topa kafa vurulurdu.



SharpDressedMan

SharpDressedMan resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >GÜNÜN SÖZÜ>
  5.Kas.2010 Cum 13:35:34

Hayatından silmek istediklerini gerçekten sil, Çünkü geri dönüşüm kutusunda bekletirsen; sistemini yavaşlatır !       Adam Fawer



SharpDressedMan

SharpDressedMan resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Güzel Sözler >Sobalı Evde Büyüyen Çocuk>
  5.Kas.2010 Cum 13:27:40

Yazıyı iç geçirerek  ve derin duygularla okudum, çocukluğumda okuduğum bir hikaye aklıma geldi.Biraz zorlansam da arayıp buldum :)

BİR  SOBAYLA  SÖYLEŞİ 

 

Kendini tanıştırdı: Şişman, geniş, ağzı ateş dolu.

“Adım Franklin,” dedi.

“Yoksa Benjamin Franklin misin?” diye sordum.

“Hayır, yalnızca Franklin, ya da Francolino. İtalyan malı bir sobayım ben. Olağanüstü bir buluş sayılırım. Ama öyle aman aman ısıtmam çünkü-.”

“Evet, bunu biliyorum,” dedim. “Çok güzel adları olan sobaların tümü olağanüstü buluşlardır, ama pek iyi ısıtmazlar. Ben de onları çok severim. Hayran olmaya değer onlara. Ama söylesene Franklin! Nasıl olur da bir İtalyan sobası bir İngiliz adı taşır? Biraz garip değil mi bu?” “Niye garip olsun ki? Gizli yasalar vardır, bilmiyor musun? Doğada da bir sürü gizli yasa var. Bu da bağlantılar ve bağlantılara ek olarak kullanılan dille ilgili gizli bir yasa. Korkak halkların yürekliliğini göklere çıkaran halk ezgileri vardır. Sevgi nedir bilmeyenlerin de sevginin yüceliği üzerine yazılmış tiyatro yapıtları. Biz sobaların da durumu böyle. Genellikle İtalyan malı bir sobanın adı İngilizce, Alman malı bir sobanınki de Yunanca olur. İnan ki, Alman olanlar da, benden daha iyi ısıtmıyor. Oysa adları ya Henreka ya Phönix ya da Hektor’un vedası. Böyle adlar daha çok şey çağrıştırıyor. Bu nedenle benim adım da Fraklin. Ben bir sobayım, ama verilere göre devlet adamı da olabilirdim pekâlâ. Yayvan bir ağzım var. İyice beslenmem gerekli. Ayrıca az ısıtırım, bir borudan dumanlar saçarım, iyi bir adım var ve birçok şeyi anımsatıyorum insanlara.”

 

“Haklısın. Sana büyük saygım var,” dedim. “İtalyan sobası olduğuna göre, içinde kuşkusuz kestane kebap yapılabilir, değil mi?”

“Kuşkusuz. Zaman geçirmek için birebirdir. Çoğu sever bunu. Bazıları da oyalanmak için şiir yazar ya da saranç oynar. Benim ateşimde de kestane kebap yapabilirsiniz. Neden olmasın ki? Siz de kavrulursunuz bu arada. Ama olsun! Zaman harcarsınız ya, önemli olan o. İnsanlar boşa zaman harcamaya bayılır. Ben de insanın ürünüyüm. Görevimizi yapıyoruz işte. Düşünme gücünü simgeleyen anıtlarız biz. İşte o kadar!

“Dur bakayım. Düşünce anıtı mı dedin? Kendinizi böyle mi görüyorsunuz?”

“Evet öyle. Biz tümümüz düşünceyi simgeleyen anıtlarız. Biz endüstri ürünleri, insanoğlunun bir özelliğini ya da erdemini kanıtlayan anıtlarız. Bu özelliğe doğada az rastlanır. En üst düzeyde yalnız insanda vardır.”

 

“Hangi özellikmiş bu? Söylesene.”

“Hiçbir amacı olmayan şeylere anlam kazandırmak. Ben de daha birçok şey gibi bu özeliğin ürünüyüm. Adım Franklin, sobayım, odun yiyen büyük bir ağzım var ve de ısının hızla dışarı kaçtığı büyük bir borum. Süsüm de eksik değil. İnsanların açıp kapayabileceği iki kapağım var. Bu da oyalanmak için iyi bir yol. Bir flütle oynar gibi oynayabilirsiniz onlarla.”

 

“Beni şaşırtıyorsun Franklin. Senin kadar akıllı soba görmedim. Ama dur bakayım. Sen soba mısın, anıt mısın?”

 

“Siz de amma çok soruyorsunuz! Her şeye bir anlam veren tek yaratığın insan olduğunu biliyor musunuz? Doğa için meşe meşedir. Rüzgâr da rüzgâr, ateş de ateş demektir. Oysa insan için her şey başka bir şey demektir. Her şeyin değişik bir anlamı ve birbiriyle bağlantısı olduğu varsayılır. Her şey kutsal ve simgeseldir. Birini basbayağı öldürmek, kahramanlık; salgın hastalık da Tanrının işi olur. Savaşa devrim adını verirsiniz. Böyle olunca bir soba nasıl yalnızca soba olabilir ki? Onun da bir simge, bir anıt ve bir haberci olması doğal. Bu nedenle sevilir ve önemsenir, yine bu nedenle süsleri ve kapakları vardır. Gördüğünüz gibi tek özelliğinin azıcık ısıtmak olduğunu o da kabul etmiyor. Adı da bu nedenle Franklin.”

 

Hermann  HESSE



SharpDressedMan

SharpDressedMan resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Avucunuzu Açmayı Denediniz mi ?>
  5.Kas.2010 Cum 13:19:39

"Bizleri de tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Yapmamız gereken; elimizi açıp benliğimizi, bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla hür olmaktır! "

Anlamlı bir paylaşım,teşekkürler.