fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Hani; öyle Üşürsün ki...
Artık hiç bir şey hissetmez uzuvların,
Uyuşur kalır da...
Manâsız bir donukluğun çizgileri oluşur.
Ardından bir kabuk,içindeki parçalanmayı döker,
Ezip de geçer tüm bedenini.
Acısı en derinden gelir de yakar her yerini...
İşte ben de öyle Üşüdüm gece yarısını beş geçe...
Manâsız buluyorum sanki artık her şeyi.
Sevgi deseler sadece bir iç çekebilirim,
Sonra gülüp geçerim gibi geliyor.
Aşkı sorsalar, aynı dili mi konuşuyoruz diye
Anlamsızca bakabilirim gözlerine...
Anlatın derim durmayın,
Bırakın tüm şiirleri, şarkıları, masalları...
Dokunabilir miyim Aşka,
Dokunabilir miyim ellerimle diye sorarım,
Geçer mi Üşümesi yüreğimin,
Geçer mi Üşümesi içimin...
Aşk dediğiniz şey gelince ansızın,
Anlar mı beni Aşkla gelen,
Beni ben olduğum için mi,
Kendi var ettiği için mi ister...
Varolanlara, benden kalanlara
Hoş geldin mi der,
Yoksa bir iki zaman sonra
Herkes gibi o da mı çekip gider...
Bakışlarım dondu sanki, yüreğim donunca.
Nasıl da manasız bakıyorum etrafa.
Görmesin istiyorum hiç kimse gözlerimi,
Görmesin hiç kimse hüzün tanelerimi...
Susuyorum artık derin derin.
Nasıl da konuşmak istiyorum oysa.
Saatlerce susmadan konuşmak istiyorum.
Tüm biriktirdiklerimi en başından başlayıp
Sonuna kadar anlatmak istiyorum.
Anlatmak yetmez biliyorum,
Anlaşılmak da istiyorum...
|