ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
Vivian> Forum Mesajları | | Vivian'e ait Toplam 12 Forum Mesajı var
|
|
Vivian
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >KÖMÜR KIZIN ZİLLERİ...> 22.Ağu.2008 Cum 21:18:38 | | fiogf49gjkf0d Canimsin sen Benimmm
Senin yüregin gibi berrak saf temiz sevgi dolu olunca" ISTE BUDUR "denilecek kadar güzellikler cikar o sevgi yüklü duygularinla kaleme alininca ancak bu kadar hos olabilir.Yüregimi hoplattirdigin ve duygulandirdigin icin sana cok tesekkür ediyorum. Insan his edebilmeli bu sözleri yasayabilmesi icin!!!
Sevgiyle kal.....
devami gelecegine inaniyorum
SAIRIMIZ | |
Vivian
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >CHAT CITY DEN KESİTLER...> 5.Tem.2007 Per 20:30:13 | | fiogf49gjkf0d Selam Canim valla ne desem bilemiyorum .... Karikatürler kendini gösteriyor söze gercekten gerek kalmamis
HARIKASIN! | |
Vivian
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >CHAT CITY NIN SESİ... (15. SAYI) Sürpriz Röportaj...> 20.Haz.2007 Çar 18:30:28 | | fiogf49gjkf0d Yüregi kalbi güzel olan Insan (HurremSultaan) zamanini güzel eglenceli ve ayni zamanda bilgi dolu sayfalari bizlerle paylastigin icin cok tesekkür ederiz sanirim bir cogumuz böyle düsünüyordur!Ellerin dert görmesin insallah iyiki varsin | |
Vivian
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >AŞK___TARİFİ__ NASILLL_ACABA> 28.Mar.2006 Sal 00:57:38 | | Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım Sensizliğin köşe başındayım Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum Bütün umutsuzluğuma inat Yine seni arıyorum...
Dudaklarımda bildiğin o ıslık Sokak lambalarına sığınıyorum Hafiften bir yağmur ağlıyor benimle Bir deli rüzgar saçlarımda Yalnızlıktan üşüyorum Bulamayacağımı bile bile Yine seni arıyorum...
Anlatacak nelerim var bir bilsen İçimde ihtilaller kopmuş Kendimi sürgüne verdim Mutluluğum çoktan iflas etmiş İtiraza hakkım yok biliyorum Beni savunmak sana düştü Seni arıyorum...
Yarım kalmış şiirlerim gibisin Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda Öylesine eksiğim sensiz Öylesine sahipsiz İşte bütün umutlara havlu attım gidiyorum İçinde geç kalmışlığın çaresizliği Çocuklar gibi ağlıyorum Ve gel gör ki her damla gözyaşımda Yine seni arıyorum... Sevenler icin özel | |
Vivian
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >AŞK___TARİFİ__ NASILLL_ACABA> 28.Mar.2006 Sal 00:56:18 | | İstemem sevgili yüzüme gülme Eğer ki sonunda ağlatacaksan İstemem sevgilim ümitler verme Sonunda dünyamı karartacaksan
Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim Bir ömür boyunca sevenlerdenim Ellerin ellerime değmesin derim Eğer ki sonunda bırakacaksan
Gönüle vurulmaz asla bir kilit Seveni öldürür kırılan bir ümit Sevgilim yanıma yaklaşmadan git Eğer ki sonunda ayrılacaksan... sevenler icin | |
Vivian
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Gecelerime Sİtem> 19.Mar.2006 Pzr 19:09:40 | | fiogf49gjkf0d [QUOTE=Vivian]
ANLADIM
Bunca zaman bana anlatmaya çalýþtýðýný, kendimi bulduðumda anladým. Herkesin mutlu olmak için baþka bir yolu varmýþ, kendi yolumu çizdiðimde anladým.
Bir tek yaþanarak öðrenilirmiþ hayat, okuyarak, dinleyerek deðil. Bildiklerini bana neden anlatmadýðýný anladým.
Yüreðinde aþk olmadan geçen her gün kayýpmýþ. Aþk peþinden neden yalýnayak koþtuðunu anladým.
Sevmek ile sevilmenin yolu önce kendini sevmekten geçermiþ. Neden kendine aþýk olduðunu anladým.
Acý, doruða ulaþtýðýnda gözyaþý gelmezmiþ gözlerden. Neden hiç aðlamadýðýný anladým.
Aðlayaný güldürebilmek, aðlayanla aðlamaktan daha deðerliymiþ. Gözyaþýmý kahkahaya çevirdiðinde anladým.
Ve sevilenle aðlayamýyor, kaçýyorsan ondan, çaresizliktenmiþ. Senin acýn için odamda tek baþýma hýçkýrýklarla aðladýðýmda anladým.
Bir insaný herhangi biri kýrabilir ama bir tek çok sevdiði acýtabilirmiþ. Çok acýttýðýnda anladým.
Fakat, hak edermiþ sevilen onun için dökülen her bir damla gözyaþýný. Gözyaþlarýyla birlikte sevinçler terk ettiðinde anladým.
Yalan söylememek deðil, gerçeði gizlememekmiþ marifet. Yüreðini elime koyduðunda anladým.
Tek baþýna ayakta durabilecek kadar güçlüysen, yanýnda tutanlar varmýþ. Neden hiç yalnýz kalmadýðýný anladým.
Ve Sana ihtiyacým var, gel diyebilmekmiþ güçlü olmak. Sana git dediðimde anladým.
Biri sana git dediðinde, kalmak istiyorum diyebilmekmiþ sevmek. Git dediklerinde gittiðimde anladým.
Dostun seni bir kez terk edermiþ, bin kez deðil. Aslýnda hep yanýmda olduðunu anladým.
Ve bir kez terk etti mi seni, affetmek çok zormuþ, Ben de affedemediðin þeyin ne olduðunu anladým.
Sana sevgim þýmarýk bir çocukmuþ her düþtüðünde zýrýl zýrýl aðlayan. Büyüyüp bana sýmsýký sarýldýðýnda anladým.
Özür dilemek deðil, affet beni diye haykýrmak istemekmiþ, piþman olmak. Gerçekten piþman olduðumda anladým.
Affedemem, çok geç demek gururdan baþka bir þey deðilmiþ hâlâ sevgi varsa içinde eðer. Tutsak kalbimin kapýlarýný kýrýp, içine baktýðýmda anladým.
Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiþ, sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmýþ. Yüreðimde sevgi bulduðumda anladým.
Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiþ bir gün affedilmeyi. Beni affetmeni ölürcesine istediðimde anladým.
Sevgi emekmiþ, emek ise vazgeçmeyecek kadar ama özgür býrakacak kadar sevmekmiþ. Anladým... Canim icin özel | |
Vivian
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ağıt...!!!> 13.Mar.2006 Pzt 02:32:41 | |
SEVÝYORUM TANRIM !
Ýnanç Tarihi dersimin öðrencilerinden biriydi Tommy. Uzun saçlý, deðiþik bir gençti. Sýnýfta benimle en çok tartýþan öðrenci oydu. Tanrý ya kayýtsýz þartsýz inanmayý kabullenmiyordu. Mezun olurken bana imalý, imalý; -"Günün birinde Tanrý yý bulacaðýma inanýyor musun hocam? " dedi. -"Hayýr" dedim, yavaþça. -"Yaaa" dedi. "Oysa senin, bu derste Tanrý yý pazarladýðýný sanýyordum hocam..." Kapýdan çýkýp gitmek üzereyken arkasýndan baðýrdým: -"Tanrý yý bulabileceðini düþünmüyorum. Ama o seni mutlak bulacak bir gün, eminim." Tommy, omuzunu silkip yürüdü... Mezuniyetten sonra izini kaybetmiþtim ki, acý haberi kendisi getirdi bana...Ölümcül kansere yakalanmýþtý. Odama girdiðinde; zayýflamýþ, çökmüþtü... Kemoterapi, o uzun saçlarýný dökmüþtü... Ama gözleri halâ pýrýl pýrýldý... -"Birkaç haftalýk ömrüm kalmýþ hocam" dedi. -"Sana bir þey sorabilir miyim?" dedim. -"Tabii" dedi, "Ne öðrenmek istiyorsun?" -"Sadece 24 yaþýnda olmak ve ölmekte olduðunu bilmek nasýl bir þey?" -"Daha kötüsü olabilirdi... 50 yaþýnda olmak, kafayý çekmek, kadýnlarla beraber olmak ve müthiþ paralar kazanmayý, yaþamak, sanmak gibi..." Sonra niye geldiðini anlattý... "Okulun son günü sana Tanrý yý bulup bulamayacaðýmý sormuþ; "hayýr" yanýtýný alýnca þaþýrmýþtým. Sonra, "ama o seni bulur" dedin... Ýþte bunu çok düþündüm. Doktorlar ciðerimden parça alýp kötü huylu olduðunu söylediklerinde; Tanrý yý aramayý ciddiye aldým birden... Habis ur, diðer hayati organlarýma yayýlmaya baþlayýnca, sabahlara kadar dualar etmeye baþladým... Hiç birþey olmadý. Bir sabah uyandýðýmda; ilahi bir mesaj alma yolundaki umutsuz çabalarýmdan vazgeçiverdim aniden. Ömrümün geri kalan vaktini; Tanrý, ölümden sonra hayat falan gibi þeylerle geçirmeyecektim. Daha önemli þeyler yapma kararý aldým. O zaman gene seni düþündüm... "En büyük mutsuzluk, sevgisiz bir hayat sürmektir, bundan daha kötüsü de bu dünyadan, sevdiklerine "Seni seviyorum" diyemeden gitmektir" demiþtin... Son günlerimi bu eksiði gidermekle harcayacaktým iþte... En zorundan baþladým... Babamdan..." Oðlu yanýna geldiðinde; babasý, gazete okuyormuþ. -"Baba, seninle konuþmam lazým" demiþ Tommy. -"Peki, konuþ oðlum" -"Yani, çok önemli bir þey..." Babasý, gazeteyi 10 santim indirmiþ o zaman aþaðý; - "Neymiþ o bakalým?" -"Baba, seni seviyorum. Bunu bilmeni istedim." Tommy, gülümsedi, arkasýný anlatýrken... Babasýnýn elinden yere düþmüþ gazete... Hayatýnda hiç yapmadýðý iki þeyi yapmýþ. Tommy ye sarýlmýþ ve aðlamýþ... Sabaha kadar konuþmuþlar. Babasý, ertesi sabah iþe gitmek zorunda olduðu halde... "Annem ve kardeþimle daha kolay oldu" diye devam etti Tommy... "Onlar da bana sarýlýp aðladýlar. Yýllardýr bana söylemedikleri, söyleyemedikleri þeyleri anlattýlar. Bütün bunlarý yapmak için bu kadar geç kalmýþ olmama üzüldüm sadece... Ölümün gölgesi üzerime düþünce; kalbimi açýyordum, bana, aslýnda çok daha yakýn olmasý gereken insanlara..." Nefes aldý Tommy..." Bir gün baktým, Tanrý, orada... Hemen yanýbaþýmda duruyor... Ona yalvardýðým zaman, bana gelmemiþti. Onun kendi programý vardý, kendi bildiði gibi yapýyordu. Gerçek olan þu ki, haklýydýn... Ben, onu aramaktan vazgeçtiðim halde, gelip, beni bulmuþtu." - "Tommy" dedim. "Sandýðýndan çok önemli þeyler söylüyorsun, tüm insanlýða... Sen, Tanrý yý bulmanýn en emin yolunu anlatýyorsun. Onu, sadece kendine ayýrmak, sadece ihtiyaç duyunca aramak iþe yaramaz... Ama hayatýný sevgiye açarsan o, gelir seni bulur. Bunu anlatýyorsun farkýnda mýsýn?" Devam ettim; "Tommy, bana bir iyilik yapar mýsýn, bunlarý gelip sýnýfýmda da anlatabilir misin?" Bir gün tespit ettik. Ama Tommy gelemedi o gün... Ölümle hayatý sona ermemiþti tabii... Þekil deðiþtirmiþ, büyük bir adým atmýþtý sadece... Ýnanmaktan, görmeye geçmiþti... Ölümünden önce son bir defa konuþmuþtuk. -"Söz verdiðim derse gelemeyeceðim, halsiz ve bitkinim hocam" demiþti.. -"Anlýyorum Tommy !" -"Benim yerime onlara sen anlatýr mýsýn hocam, sen anlatýr mýsýn? Herkese, bütün dünyaya, benim için anlatýr mýsýn?" -"Anlatýrým Tommy" dedim. "Anlatýrým, merak etme!"
Ýnsanlara; "Seni seviyorum" demek için, ölümü beklemenize gerek yok, þimdi, hemen þimdi baþlayabilirsiniz... Baþlayýn ki, hayatýnýz güzelleþsin, zenginleþsin..
Hem, þimdi baþlamazsanýz, belki de hiç söyleme þansýnýz olmayabilir... | |
Vivian
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ağıt...!!!> 13.Mar.2006 Pzt 01:24:11 | | fiogf49gjkf0d
ÖLÜMSÜZ KIRMIZI GÜLLER....
Kan rengi, kýpkýrmýzý güllere bayýlýrdý. Zaten onlarla adaþtý da. Rose... Gül... Kocasýnýn sevgili Rose u... Her yýl Sevgililer Günü nü kapýnýn önünde bulduðu enfes fiyonklarla süslü kucak dolusu kýrmýzý güllerle kutlardý. Hiç aksamadan. Hatta, eþini kaybettiði yýl dahi kapýsý çalýnmýþ, gülleri kucaðýna býrakýlmýþtý..Týpký geçmiþte olduðu gibi, küçük bir kartla birlikte.. Her yýl güllere iliþtirdiði karta ayný cümleleri yazardý: "Seni, geçen sene bugünkünden, daha çok seviyorum..." Birden, bunlarýn son gülleri olduðunu düþündü.. Önceden ýsmarlanmýþ olmalýydý.. Öleceðini nasýl bilebilirdi?.. Zaten her seyi önceden planlamayý ve yapmayý severdi, yumurta kapýya gelmeden...
Gülleri özenle içeri taþýdý..saplarýný kesti, vazoya yerleþtirdi.. Vazoyu da konsolun üzerine, eþinin kendisine gülümseyen fotoðrafýnýn yanýna koydu. Orada kocasýnýn koltuðunda oturup saatlerce güller ve fotoðrafý seyretti sessizce.. Bitmek bilmeyen bir yýl geçti.. Yapayalnýz ve hüzün dolu bir yýl.. Sonra bir sabah kapý çalýndý.. Týpký eski günlerde olduðu gibi.. Kýrmýzý gülleri, üzerinde küçük kartýyla birlikte eþikteydi.. Sevgililer Günü nü kutluyordu. Gülleri içeri aldý. Þaþkýnlýk içinde doðru telefona gitti. Çiçekçi dükkanýný aradý... Onu bu kadar üzmeye kimin hakký vardý ?
"Biliyorum" dedi, çiçekçi.. " Eþinizi geçen yýl kaybettiniz.. Telefon edeceðinizi de biliyordum.. Bugün size yolladýðým gülleri çok önceden ýsmarlamýþ, parasýný da ödemisti.. Hep öyle yapardý zaten, hiç þansa býrakmazdý. Dosyamda talimat var. Bu çiçekleri size her yýl yollayacaðým. Bir de özel kart vardý, kendi el yazýsýyla. Bilmeniz gerek diye düþünüyorum.. Ölümünden sonra çiçeklere iliþtirmemi istediði kart..." Rose hýçkýrýklar arasýnda teþekkür ederek telefonu kapattý. Parmaklarý titreyerek zarfý açtý..
" Merhaba gülüm" diye baþlýyordu, kart.. " Bir yýldýr ayrýyýz. Umarým senin için çok zor olmamýþtýr. Yalnýzlýðýnýý ve acýlarýný hissedebiliyorum. Giden sen, kalan ben olsaydým neler çekerdim kimbilir? Sevgi paylaþýldýðýnda yaþamýn tadýna doyum olmuyor. Seni kelimelerle anlatýlmayacak kadar çok sevdim. Harika bir eþtin dostum, sevgilim benim... Sadece bir yýldýr ayrýyýz. Kendini býrakma. Aðlarken bile mutlu olmaný istiyorum. Onun için bundan sonraki yýllarda güller hep kapýmýzda olacak. Onlarý kucaðýna aldýðýnda paylaþtýðýmýz mutluluðu ve kutsandýðýmýzý düþün. Seni hep sevdim.. Her zaman da seveceðim. Ama yaþamalýsýn. Devam etmelisin... Lütfen.. Mutluluðu yeniden yakalamaya çalýþ. Kolay deðil, biliyorum ama bir yolunu bulacaðýna eminim....
Güller, senin kapýyý açmadýðýn güne dek gelmeye devam edecek. O gün çiçekçi beþ ayrý zamanda gelip kapýyý çalacak, eve dönüp dönmediðini kontrol edecek. Beþinciden sonra emin olarak gülleri ona verdiðim yeni adrese getirip seninle yeniden ve ebediyyen kavuþtuðumuz yere býrakacak.. SENÝ SEVÝYORUM GÜLÜM..."
| | |
Vivian
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ağıt...!!!> 13.Mar.2006 Pzt 00:07:09 | |
SEVGİNİN GÜCÜ
Mavisi yeşiline karışmış, uzun uzun ağaçların gölgelerini cömertçe sunduğu, türlü türlü böceklerin, çiçeklerin yaşadığı, insanoğlunun pek az uğradığı ormanlardan birinde güzel bir göl vardı. Suyu berrak mı berrak, serin mi serin... Gölün kıyısında hayat bulmuş boynu bükük papatya, yanıbaşında o eşsiz büyülü suyun içinde açmış olan, en az kendi kadar yalnız görünen nilüfer çiçeğine sevdalanmıştı. Onun görkemli görüntüsünü, saf, masum, asaletli halini hayranlıkla seyrediyordu her gün.
Nilüfer çiçeği de kayıtsız değildi sevgili papatyasına karşın. Birbirlerine sevgiyle bakıyorlar, şarkılar söylüyorlardı birlikte. Yalnızlıklarını unutuyorlardı şu koskoca orman içinde...
Tanrım, diyordu papatya içinden kimi kez. Bu güzelliğin yanında benim yerim nedir ki? O suyun içinde yaşar bense toprakta... Elimi uzatsam tutamam bile onu... Oysa öylesine istiyorum ki onun yanında olmayı...
- Ey güzel çiçeğim, ey benim nilüferim seviyorum seni... Lâkin öylesine çaresizim ki... Sana nasıl ulaşacağımı bile bilmiyorum... Evet, orada olduğunu bilmek, sesini duymak, güzelliğini görmek bile yetiyor bana ama istiyorum ki elini tutayım, güzelliğine dokunayım. Gel gör ki ben bir papatyayım, sen ise bir nilüfer... Ayrı dünyalarda yaşayan iki ayrı çiçek...
Nilüfer, karşılıksız bırakmadı papatyanın sözlerini: - Papatyaların en tatlısı, kemandan çıkan müzik aynı ama nağmeleri çıkaran teller ayrıdır. Sen başkasın, ben başkayım, sen ordasın, ben buradayım diye yerinme. Gönül sesine kulak ver yalnız... Bir şeyi istiyorsan yürekten iste....Sevgi, aşk, ne büründüğün kıyafeti, ne makamı, ne mesafeleri ne de başka bir şeyi dinler... Onun fermanı okunmaya başladımı her şey susar. Her şey çaresiz kalır... Sevgi söz konusu olduğunda kişi kendi dışındaki güçlerin insafına kalmaz. Çünkü; kendisi de güçlü bir varlık haline gelir. Ruhunun derinliklerinden gelen bu ezgi güçlenmeye başladıkça kayıtsız kalamaz buna tüm evren... Sen ki benim güzelliğime, aşkınla güzellik katmakta, yalnızlığımı örtbas etmektesin. Benim ve kendinin varolduğumu ispatlamaktasın dünyaya.
Şimdi kapat gözlerini sımsıkı... Sıyrıl tüm düşüncelerinden... Yalnızca ama yalnızca beni düşle... Yanımda olduğunu, gölün sularında elimi tuttuğunu hayal et... İste beni... Göreceksin ki sevginin aşamayacağı engel yoktur!
Papatya, nilüferin dediğini yaptı. Yalnızca ama yalnızca onun hayalini doldurdu tüm benliğine. Kendini güzeller güzeli çiçeğinin yanında farzetti. İstedi... İstedi...
- Aç gözlerini!, dedi nilüfer. Papatya şaşkınlık içindeydi gözlerini açtığında. Sevgili çiçeğinin yanında, gölün suları içinde bir nilüfer çiçeğiydi artık o da...
Sevmek... İstemek... Hayal etmek... İnanmak...
Olmayacak şey yoktur! Eğer ki; bu duygulara sahipseniz...
Benden sizlere | |
Vivian
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >SU GİBİ> 13.Mar.2006 Pzt 00:00:16 | |
ATEŞ VE SU
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, Hayatıma anlam veren mucizem ol...
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; Yüreğim sana armağan... Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına...
Zamanla su, buhar olmaya, ateş, kül olmaya başlamış. Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı... Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu Bir gün gelmiş, suya varmış yolu Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın.
Ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını.... Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
İşte o zamandan beridir ki: Ateş sudan, su ateşden kaçar olmuş..
Ateşin yüreğini sadece su, Suyun yüreğini Sadece ateş alır olmuş...
| |
| |