ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
15 Mayıs 2024, Çarşamba 19:04   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  aSpaceOdyssey> Forum Mesajları
    aSpaceOdyssey'e ait Toplam 21 Forum Mesajı var
<<12 3>>


aSpaceOdyssey

aSpaceOdyssey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >HayvancıKlar :) Çok tatLılar ßakınız !>
  27.May.2006 Cmt 14:37:18

Merhaba Sadece Kedi İçin Bir Yorum Bu Kadar Güzel Göz Olur Mu Bir An Kedinin Yerinde Olmak İstedim.Muhteşem Gözleri Var..ALLAH Sahibine Bağışlasın

              Sevgi-Saygıyla Kalın..        



aSpaceOdyssey

aSpaceOdyssey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Eski Chatcity ajanları >Ajan Jisell Harika Bir Seçim Tebrikler>
  26.May.2006 Cum 12:23:32

Merhaba Jisellcim iyi ki varsın iyi ki bizlerlesin.Umarım Hayalini Kurdukların Gökyüzünden Avuçlarına Düşer.Görevini Harika ve layık ı ile yapıyorsun.Bu Ortamda olsun.Real Hayattında Olsun Başarılar Diliyorum.Görüşmek Üzere ÇİÇEKLERİN EN GÜZELİ



aSpaceOdyssey

aSpaceOdyssey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >MSN ADRESİNİZ VE NİCKLERİNİZ NASIL ÇALINIYOR? Önemlidir lütfen okuyun...>
  22.May.2006 Pzt 09:09:42

Melek Güzel Kızdı.Erkekler Yapar Biliyorduk Kızlarda El Attı Olaya..Bu arada linke tıklayıp giriş yaptıgınız zaman Mynet anasayfa geliyor arkadaşlar..Dikkat

        Saygı ve Sevgiyle Kalın.



aSpaceOdyssey

aSpaceOdyssey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >ßir ßayana SoraLabilcek En Güzel Soru Sizce Nedir ArkadaşLar..?>
  21.May.2006 Pzr 23:05:49

Pardon Bacım



aSpaceOdyssey

aSpaceOdyssey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Margarin İle Tereyağı Arasında ki Farklar ( Bakınız )>
  21.May.2006 Pzr 17:18:28

Margarin ve Tereyağı arasındaki farkı biliyor musunuz?

· Her ikisi de hemen hemen aynı kaloriye sahiptir.

· Tereyağı çok az daha fazla doymuş yağ oranına sahiptir. 8 grama 5 gram.

· Harvard Tıp Fakültesinin çalışmasına göre tereyağı ile karşılaştırılınca margarin yemek kadınlarda kalp hastalığına yakalanma olasılığını %53 artırıyor.

· Tereyağı yemek, yiyeceklerdeki diğer besin öğelerinin emilimini artırıyor. Tereyağının besinsel değeri yüksek olmasına rağmen margarinin çok düşüktür. Çünkü katkılıdır.

· Tereyağı margarinden çok daha lezzetlidir ve diğer yiyeceklerdeki tadları zenginleştirir. Tereyağı yüzyıllardır bilindiği halde margarin 100 yıldan az bir süredir yapılmaktadır.

Ve şimdi margarine gelelim...

· Yağ asitleri çok yüksektir...

· Koroner kalp hastalığı riskini üçe katlar...

· Toplam kolesterolü ve LDL yi yükseltir. (Kötü kolesterol)

· HDL yi düşürür. (iyi kolesterol)

· Kanser riskini beş katına çıkarır...

· Anne sütünün kalitesini düşürür...

· Bağışıklık sistemini zayıflatır...

· İnsülin tepkisini düşürür.

İŞTE EN İLGİNÇ KISMI!

· Margarin plastikten yalnızca 1 molekül farklıdır.

İşte bu gerçek beni hayatım boyunca bir daha margarin ve diğer hidrojene yiyecekleri yemekten alıkoymuştur . (Hidrojene demek moleküler yapısına hidrojen eklenmiş demektir.) Kendiniz de deneyebilirsiniz: Bir paket margarin alın ve gölge bir yere koyun. İki gün içinde şunları gözlemleyeceksiniz. Üzerinde bir tane bile sinek yok! (Bu size birşeyler anlatmalı.)

Çürümemiş ve kötü kokmamıştır. Çünkü hiçbir besin değeri yoktur ve üzerinde hiçbir şey gelişmez. Hatta mikro organizmalar bile yerleşmez. Neden? Çünkü nerdeyse plastiktir. Evdeki plastik kablonuzu eritip de tostunuza sürer misiniz?

sevgi ve saygıyla kalın.



aSpaceOdyssey

aSpaceOdyssey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Aşkıma...>
  21.May.2006 Pzr 17:11:56

Tek tavsiye edeceğim şey bu..
Ben her zaman diyorum  dünyada aşk  kadar güzel bişey yok! bu 3 harfli kelime insana neleri yaptırmaz ki neleri.....
bazen canı yakar bazen canlarda yanar ama canı yanan birine can verirsin aşk böyle bişey işte karşılıklı olmasa bile ufacık kayda bile alınmayacak şeyler yüzünden kaybedilir aşk dünyadaki en güzel şey.Sebepsiz sonu olmayan şeyler yüzünden kaybedilir ..
Ben sadece bunu diyorum aşk her zaman var heryerde,
her devirde de olduğu gibi günümüzde de var ..
ve herzaman olmayada devam edecek..
Bence herşeyi yapın , herşeyi feda edin ne olursa olsun?sebepsiz şeyler yüzünden aşkınızı kaybetmeyin, dağlar taşlar araya girse bile siz yıkın kerem gibi çöller bile girse araya siz mecnun olun yeterki sevin bence aşk yine diyorum dünyadaki en güzel ve en fedakar şey..
ben belki aşkıma yetişemedim yetiştiremediler, istediğim olmadı aşkımı kaybettim istemeden de olsa kaybeettiim... siz aşkınızı kaybetmeyin ufacık şeyler yüzünden kayda bile alınmayacak şeyler yüzünden kaybetmeyin hep onunla olun ve onun için herşeyi yapın bazı şeylerin değeri çok geç anlaşılır oda genelde kaybedildiği zaman!!
SİZ BAZI ŞEYLERİN KIYMETİNİ SİZDEYKEN ANLAYIN SİZDEN GİTTİKTEN SONRA DEĞİL..
mavi bereli kız Seni hiç unutmadım unutmamda mümkün değil! bu yazdıgım şeyleri görmeni çok isterdim ama yoksun işte...
lütfen yine diyorum aşkınız için herşeyi yapın ben belki alttaki yazdığım şeyi yapamadım ama onu tekrar bulursam bu yazıdan daha fazlasını yaparım...
Genç kız feci bir hastalığın pençesinde kıvranıyordu. Yaralı kalbi artık bu dünyaya
daha fazla dayanamamaya başlamıştı. Çok zengin olan ailesi tüm gazetelere,
kalp nakli için ilân vermişlerdi... Canını feda edecek birini arıyorlardı...
Genç kız ise her gün hastane odasında biraz daha solmaktaydı.
Yine yalnızdı odasında, gözü yaşlı, boynu bükük ölümü bekliyordu...
Gözlerini kapadı, bu küçük odada gözyaşı dökmekten bıkmıştı... Yine de
engel olamadı pınar gibi çağlayan gözyaşlarına. Sevdiği geldi aklına,
fakir ama onu seven sevgilisi... Her gün aynı şeyleri düşünüyor,
anıları bir film şeridi gibi gözünün önünden geçiyordu...
"Param yok ama sana verebileceğim sevgi dolu bir kalbim var" demişti
delikanlı... Genç kızda zaten başka birşey istemiyordu...Sevgiye muhtaç biri,
sevdiğinin sevgisinden başka ne isteyebilirdi ki... Ama olmamıştı işte,
dünyalar kadar olan sevgilerinin arasına, o lanet olasıca para girmeyi bilmiş,
onları ayırmıştı... İşte paranın geçmediği zamanlara gelmişlerdi...
Ne önemi vardı artık? Şu son günlerinde, sevdiği yanında olsa yeterdi...
Ayrılıklarından bu yana beş bitmeyen, çile dolu yıl geçmişti...Her günü zehir,
her günü hüsran... Ama genç kız hep sevgisini yüreğinde taşımış, kalbini
kimseyle paylaşmamıştı. Sevdiğini düşündü işte o an.. Acaba o neler yapmıştı
bu kadar sene boyunca.. Kimbilir kiminle evlenmiş, çoluk çocuğa karışmıştı...
Gözlerinden bir damla yaş daha damladı kurumuş, bitmiş ellerine. Ellerine baktı,
bir zamanlar ellerinin, elerini tuttuğunu hayal edip, her gün saatlerce ellerini
seyrederdi... En çok da saçlarının dökülmesine üzülüyordu. Çünkü sevdiği öpmüş,
koklamıştı onları. Her bir tanesi koptuğunda, kalbine bir ok daha saplanıyordu.
Kalbi yine sızlamaya başlamıştı. Belki sevdiği yanında olsa,
kalbi bu kadar yorulup, veda etmezdi yaşama... Zaten artık ölüm umrunda
değildi genç kızın. Sevdiğinden ayrı yaşamanın ölümden ne farkı vardı ki...
Tekrar o geldi aklına... Keşke keşke yanımda olsa dedi. Son bir kez elini tutsa
yeterdi. Gözlerini son bir kez öpse, rahatça ebediyen gözlerini kapatabilirdi artık...
Gözleri pınar gibi çağlamaya başladı. Sevdiğini son bir kez göremeden ölmek
istemiyordu.. Ufak da olsa ondan bi hatırasını almadan bu dünyadan göçmek
istemiyordu... Sevdiği, kimbilir kiminle beraberdi? Kendi, sevgi dolu kalbini kimseyle
paylaşmayı düşünmemişti bile ama acaba o paylaşmış mıydı? Onun sevgisini
silmiş atmış mıydı acaba kalbinden? İçi birden nefretle doldu. Üstüne büyük bir
ağırlık çöktü. Onu düşündükçe her dakikasının zehir olması artık çok daha
ağır geliyordu genç kıza... Ölmek istedi, artık yaşamak istemiyordu bu dünyada...
Ama sevdiğinden bir hatıra almadan ölmeyeceğine and içmişti.
Tekrar gözlerini açtı. Kimbilir belki de sevdiği onu unutmuştu.. Bu düşünceler
içinde daldı... Birden babası girdi odaya, kızına kalp nakli için bir gönüllü
bulduklarını müjdeleyecekti. Fakat genç kız çoktan uykuya dalmıştı...
Bir meleği andıran masum yüzü, sevdiğinin özleminden sırılsıklamdı...
O gece biri gözlerini dünyaya kapadı, genç kız ameliyata alındı. Tekleyen ve
görevini yerine getirmeyen kalbi değiştirilmişti. Bir hafta sonra tekrar gözlerini
açtı dünyaya genç kız. Ama dünya daha farklı geldi ona. Sanki bir şeyler eksikti...
Aradan aylar geçmiş genç kız artık iyice iyileşmişti. Ama içindeki burukluğu bir
türlü atamıyordu. Sevdiği aklına gelince kalbi eskisinden daha çok sızlıyordu...
Bir kere, bir kere görebilsem diye mırıldandı... Kalbi yine sızlamaya başlamıştı.
Yeni kalbi onu iyileştirmişti ama nedense her gece aniden hızlanıyor, onu
uykusundan uyandırıyor ve sanki yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlıyordu...
Genç kız bir anlam veremediği bu durumu doktora anlatmıştı ama
ameliyatı kolay değildi, bir aya kalmadan geçer demişti doktor.
Aylar geçmişti ama hâlâ aynıydı durum. Çiçeklerinin yanına gitti. Her gün
onlarla saatlerce dertleşiyor, zaman zaman ağlıyordu onlara.. En çok kan
kırmızısı gülünü seviyordu. Çünkü kırmızı gülün onun için yeri apayrı idi.
O da genç kızla beraber gülüyor, onunla beraber ağlıyordu. Onu sevdiği gibi
görüyordu genç kız. Ve gülünü sevdiğini ilk gördüğünde ona hediye edeceğine
dair yemin etmişti. Başka türlü paylaşamazdı gülünü kimseyle...
Kapı çaldı aniden. Kapıyı açtı ama kimse yoktu. Gözü yerdeki beyaz zarfa ilişti.
Yavaşça eğilip zarfı yerden aldı. Birden kalbi deli gibi atmaya başladı. Ne
olduğunu anlayamıyordu. Zarfın üzerinde ne bir isim, ne bir adres vardı.
Zarfı açtı, içinden beyaz bir kağıda yazılmış bir mektup çıktı. Kalbi daha hızlı
atmaya başladı. Onun kokusu vardı kağıtta. Evet, onun kokusu vardı.
Yıllar yılı özlemini çektiği, yanında olabilmek için canını bile verebileceği
sevdiğinin kokusu vardı mektupta... Başı dönmeye başladı. Koltuğuna geçip
oturdu yavaşça... Kağıdı açtı ve elleri titreyerek okumaya başladı.
"Sevgilim, senden ayrıldıktan sonra, bir kalbe iki sevginin sığmayacağını
bildiğimden dolayı, ne bir kimseyi sevebildim, nede kimseye bakabildim... Her
günüm diğerinden daha zor geçti, çünkü her gün özlemin daha da artıyordu...
Sana kitapları dolduracak kadar şiirler yazdım. Her biri diğerinden daha da
hüzünlüydü. Yazdım, okudum, ağladım... Her gün yazdım, her gün okudum, senelerce
ağladım... Her gece seni düşündüm sabahlara kadar, her gece senin yanında
olmayı istedim. Ve her gece sensizliğe lanet ettim, uykuları haram ettim kendime,
sensiz olmanın acısını gözlerimden çıkardım... Ve bir gün her şeyi değiştirecek
bir fırsat çıktı önüme. Bunu fırsatı değerlendirmeyip, kendime haksızlık edemezdim.
Ve değerlendirdim... Senden çok uzaklara gittim, belki seni unuturum diye...
Ama tam tersi oldu. Seni daha çok özlüyorum artık...
Senden çok uzaklardayım belki ama yine de seni görmek için uzaklardan
gelebiliyorum. Hem de her gece...Seni seviyor, seyrediyor ve eğilip sen uyurken
yanağına bir öpücük konduruyorum.. Bazen gözlerini açıp bakıyorsun, geldiğimi
bildiğini sanıyorum ama yine o tatlı uykuna geri dönüyorsun. Yarın birbirimizi
sevmemizin altıncı senesi... Hep ben geldim şimdiye kadar senin yanına, yarın da
sen gel olur mu sevgilim.. Ha, unutmadan, sana hep sözünü ettiğim, kalbime iyi bak
olur mu? Çünkü göz yaşlarımla, adını yazdım ona... Seni senden bile çok seven bir
sevgi var kalbinin içinde unutma. Kırmızı gülü de unutma olur mu?
Seni Seviyorum, Yanıma Gelinceye Kadar da Seveceğim...



aSpaceOdyssey

aSpaceOdyssey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Söylemek İsteyipte Söyleyemediklerim.>
  21.May.2006 Pzr 17:02:39

Basın-yayın organlarına UYUZ OLUYORUM....
Gazete satmak için karı resmi pazarlayan ondan sonra Etik-Ahlak falan diyen Anaları-Neneleri yaşlarındaki kadınların resimlerini basıp YILLARA MEYDAN OKUYOO VUCUDU HALA DİPDİRİ tarzında laflar edenlere,
Estetik harikası-şahane vucut deyip insaları et pazarındaymış gibi satışa çıkaranlara,
Çapkın manken bugün şunla yakalandı ne kadar hızlı şuna bak deyip çapkın olmayı marifet sayanlara,
ulan onun bunun altından kalkmayanları bize sanatçı diye yutturanlara,
Medeni devlet-muaassır medeniyet deyip ülkeyi umumi eve çevirenlere,
Liselerin-üniversitelerin halini görmeyenlere,
50 tane kızla veya erkekle çıkıp hangisiyle uyuşursam onla yaşarım evlenirim mantığıyla büyüyen bi gençlik yetiştiren(!)lere, gazetelerede cinsel eğitim altın da her türlü rezaleti anlatanlara,
ve hala bu tarz basın yayın organlarını izleyip-okuyanlara,
hayasız cigersizlere
UYUZ OLUYORUM KARDEŞİM UYUZ OLUYORUM!

 sevgi ve saygıyla kalın.



aSpaceOdyssey

aSpaceOdyssey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Dikkat Edelim Arkadaşlar..>
  21.May.2006 Pzr 16:54:53

Hapşırırken sağlığınızdan olmayın!

Hapşırmayı hafife almayın...Vücudun doğal refleks hareketlerinden olan hapşırık sırasında karın ve kafa bölgesinde artan basınç, beyin kanamasına ya da bel veya boyunda fıtık oluşmasına neden olabiliyor...

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bakar, hapşırık sırasında karın bölgesi ve kafa içinde basıncın arttığını, bu durumun bazı sağlık sorunlarına yol açabildiğini söyledi. Hapşırmayla ortaya çıkan basıncın, vücutta daha önceden var olan problemleri ortaya çıkardığını belirten Prof. Dr. Bakar "Ağır yük kaldırmayla veya her hangi bir travmayla oluşan bel, boyun fıtıkları hapşırma ve öksürmeyle de ortaya çıkabiliyor" dedi.

Prof. Dr. Bakar, bu durumun "Her hapşırık fıtığa neden olur" şeklinde anlaşılmaması gerektiğine dikkati çekerek, hapşırık veya öksürük sonrasında fıtık oluşmasının herkeste görülmediğini, daha çok omurgayla ilgili problem yaşayan, bel bölgesinde bağ zayıflığı ve hassasiyeti olan kişilerde görüldüğünü vurguladı.

Hapşırma sırasında dikkat edilmesi gerekenler

Hapşırma sırasında kafa içinde oluşan basınç bazı insanlarda doğuştan olan ve "Anevrizma" denilen beyin damarlarındaki balonlaşmaların patlamasına neden olabiliyor.Bu yüzden uzmanlar, hapşırma sırasında vücudun normal pozisyonun mümkün olduğunca korunmasını, hapşırığın kesinlikle tutulmamasını ve hapşırırken bir yerden destek alınmasını öneriyor.

Bu arada, hapşırık sonucu ortaya çıkan sağlık problemlerinin en göze çarpan örneği, Bursa da yaşanmıştı. Hamilelik döneminde hapşırığını tuttuğu için felç olan Aygün Çokelliler, uzun bir süre U.Ü Tıp Fakültesi Hastanesi nde tedavi görmüştü. Sadece gözleriyle iletişim kurabilen Çokelliler, bebeğinin alınmasına karşı çıkmış ve onu doğurmak istediğini bildirmişti. Çokelliler, doğumun hemen ardından, hayatını kaybetmişti.

sevgi ve saygıyla kalın.



aSpaceOdyssey

aSpaceOdyssey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Çocuk Yetiştirirken İhtiyacınız Olacak 13 Altın Kural.>
  21.May.2006 Pzr 16:49:28
fiogf49gjkf0d


İngiltere nin Londra şehrindeki "Guy s Hospital" hastanesinde çocuk psikiyatrisi servisinde yatmakta olan Kevin Hickey (15) adlı bir çocuk doktorlara göre anne ve babasının kendisini eğitememeleri sonucu bunalım geçirerek hastaneye düşmüştü. Yapılan zeka ve kültür testleri Kevin in aslında son derece aklı başında bir çocuk olduğunu ortaya koyuyordu. Kevin bir gün hasta yatağında kağıdı kalemi eline aldı, kendi durumunu anne ve babasını düşünerek anne ve babalara hitaben 13 altın öğüt yazdı. Küçük Kevin in yazdığı bu öğütler şimdi İngiltere de doktorların bir numaralı rehberi.

1- Beni şımartmayın. Her istediğim şeyi elde edemeyeceğimi biliyorum, Sadece sizi deniyorum.

2- Bana tatlı-sert davranmaktan çekinmeyin. Bunu tercih ederim benim daha güvenli hissetmemi sağlar.

3- Benim kötü huylar edinmemi engelleyin. Bunların erkenden ortaya çıkarılmasında ve önlenmesinde size güveniyorum.

4- Benim yanlışlarımı başkalarının önünde söylemeyin. Benimle yalnız konuşursanız söylediklerinizi daha iyi anlarım.

5- Sizden nefret ettiğimi söylediğimde üzülmeyin. Aslında sizden değil beni engelleme gücünüzden nefret ediyorum.

6- Herhangi birşeyin sonucunda beni kurtarmayın. Bazen acı veren bu yolla öğrenirim.

7- Benim küçük hastalıklarımı büyütmeyin. Bunları yenecek güçteyim.

8- Düşüncesizce yerine getiremeyeceğiniz şeyleri yapacağınıza söz vermeyin. Bu sözler yerine getirilmediğinde çok kırıldığımı unutmayın.

9- Kendimi istediğim kadar iyi anlatamadığımı unutmayın. Bunun için ara sıra yanlışlarım çıkar.

10- Dürüstlüğümü fazla zorlamayın. Kolayca korkup yalan söyleyebilirim.

11- Tutarsız olmayın. Benim kafamı iyice karıştırır ve size olan güvenimi sarsar.

12- Benden özür dilemeyecek kadar gururlu olmayın. Bazen içten bir özür beni size çok yakınlaştırabilir.

13- Unutmayın ki büyümek için sizin çok ve anlayışlı sevginize muhtacım, ama bunu size söylemem gerekmez değil mi ?

sevgi ve saygıyla kalın.



aSpaceOdyssey

aSpaceOdyssey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Kan Bağışı ile İlgili Bilmemiz Gerekenler>
  21.May.2006 Pzr 10:26:27
fiogf49gjkf0d

Bilgi Birikim Paylaştıkça Degerli.Tesekkür ederim Dost

<<12 3>>