ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
11 Mayıs 2024, Cumartesi 14:50   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  toxemia> Forum Mesajları
    toxemia'e ait Toplam 222 Forum Mesajı var
<<1...1314151617181920212223 >>


toxemia

toxemia resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Her Şey Sende Gizli>
  12.May.2006 Cum 14:05:40
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
işte budur yaşamak
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

Sevdiğin
Kadar
Sevilirsin...                       Can YÜCEL



toxemia

toxemia resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >KENDİNDEN SÜRGÜNSE İNSAN....>
  12.May.2006 Cum 13:38:55

KENDİNDEN SÜRGÜNSE İNSAN....

  
     Düşünüyorum da sevgili,
seni bu şehre bu derece aşık eden,tutkuyla bağlayan,ondan değil bi gün bir an bile        ayrılmamana  sebep olan şeyler neyse ve ne kadarsa beni de o derece bıktıran,tiksindiren,usandıran şeyler de o kadardı sanırım...
    Bilmiyorum....
Herkesin bi takım işlerle,azılı dişlerle,emanet imajlarla tutunduğu,tutunmak için ordan oraya savrulduğu bi yerde ben, bütün bu telaşın içinde(bi figüran vasfıyla  da olsa)var olup olmamam gerektiğini hiç bilmiyor, bilmekte istemiyorum.
İddia etmiyorum.Açık açık söylüyorum işte.Hiçbir sihirli,cezbedici tarafı yok diyorum.Ve anlamıyorum..Beton yığınlarının arasında tıpkı bi konseri izlemeye gelenler gibi,aralarında bi karıştan daha az bir mesafe olmasına rağmen birbirlerini görmeyen,birbirlerine yüzlerini dönen,konuşmak bi yana bi sıcak tebessümü bile karşısındakine çok gören yığınlar olarak yaşamanın mantığını anlamıyorum.Yok diyorum yok işte...Balkona çıktığımda popüler şarkıların pencerelerden dışarıya sızışları ordan da kulaklarıma uzanışlarından başka bi güzelliği yok bu şehir hayatının...
Oysa daha düne kadar gittiğim şehirlerin caddelerinde,sokaklarında,sahillerinde volta atarken insanların akşamları balkonlarda oturup çay içişlerini,sohbet edişlerini,müzikle eğlenişlerini hep bir özentiyle ve de imrenerek seyrederdim.Ahh, ben de bu güzellikleri yaşayabilecek miyim bi gün derdim...Ama şimdi...
Neden?Neden bunca sıkıntıyı kendi kendimize besleyip büyüttüğümüz sıkıntılarla yasak bir kitabı yakalatmaktan ölesiye korkar gibi hep üzerimizde taşıyacaksak,hep birilerinin hayatına özenerek,imrenerek yaşıyacaksak neden burdayız,bu meydanda,bu devrandayız o zaman?Hep birbirimizden üstün olmak,birbirimizi ezmek,birbirimizi saf dışı etmek için yarışacaksak neden burdayız?Neden bize birşeyler katabileceğine derinden inanabileceğimiz rekabetlerin içinde değiliz ya da olamıyoruz? Bu hayatın,bu keşmekeşin anlamı ve anlamsızlığı içerisinde bu derece yalnızken ve yanmışken bir de istemediğimiz yarışlara neden itilip duruyoruz ki ghep?
İşte böyle olunca da sevgili  ben,
bir hücre mahkumunun dört duvar arasında kalıp,en basit ihtiyaçlarını bile komutlarla yerine getirdiği,semadaki maviliğin ancak bi kısmına-o da belli aralıklarla- vakıf olabildiği,sidik ve küf kokusunun duvarlardan çok beyni kemirdiği bi yerde yaşamanın mı YOKSA,dışarıda sayısı belirsiz ipsizlerin tipsizlerin çapsızların içinde hep birilerinin darbelerinden korunmaya çalışarak yaşamanın mı daha zor daha çekilmez olduğunu bir türlü kestiremiyorum bu zehirlenmiş dünyada...
 Hayat denen bu taşlı ve telaşlı yolda bir şeyleri bilmenin,bi şeylere tanıklık etmenin, bi takım davaları gütmenin,kazanmanın veya kaybetmenin ve hatta sevmelerin ve sevilmelerin bile bir anlamı,bi özelliği  bi güzelliği yoktur sevgili, insan kendinden uzakta yaşıyorsa  eğer...
Böyle olunca da  sormadan edemiyor insan.
Hakikaten aslolan şey hayat mı  memat (ölüm) mıdır yoksa?   
                                                                                                                    
                                                                                                                   Mayıs2005/pazar
 
Kendime ait bir denemem sizinle de paylaşmak istedim.Saygılar
<<1...1314151617181920212223 >>