[QUOTE=·xxxGOKERxxx·]
İslam ve müslümanlık arasındaki fark nedir?
cevap;
İSLAM DİNİ, Allah indindeki, zamanüstü evrensel sistem ve düzendir. Orijindir asıldır, zamanla değişmeyendir.. Kur`an, bunu anlatır.
"MÜSLÜMANLIK", insanların kendi kapasiteleri, şartlanmaları, çevrelerinin örf ve adetleri, güdenlerinin sınırlamaları içinde "İslam Dini"ni yorumlamalarıdır.
Artık anlayın ki yorumlar "İslam Dini"ni bağlamaz Orijini farketmeye çalışın!.
İslAm Dini", Allah indindeki zamanüstü evrensel SİSTEM ve DÜZEN`dir!.. Allah, yaratmış olduğu bu zamanüstü evrensel sistem ve düzeni, Rasulü diliyle insanlığa açıklamıştır.. Amaç, insanların günlük kaygı ve arzularından öte, ebedi ve ezeli gerçekleri farkederek; hem hakikatları olan Allah`ı tanımaları; hem de kendilerinde açığa çıkmakta olan Allah`a ait özelliklerle geleceklerini, ebedi hayatlarını inşa etmeleridir..
Müslüman", Allah Rasulü’nün bildirdiklerine anladığı kadarıyla uyandır
"Müslümanlık", Allah Rasulü`nün bildirdiklerini kendi kapasiteleri kadarıyla anlayıp yorumlayan insanların genel kabulüdür. Buna, bütün müslümanlar dahildir. Her birimiz, görgümüz, kültürümüz, yetişme ortamımız, kabiliyet ve istidadımız; bizim yetişmemizde rol oynayan insanların kapasiteleri ve nihayet yetiştiğimiz ortamın toplumsal şartlanmaları ile değer yargıları sonucunda kişisel yorumlarda bulunuruz "DİN" hakkında; ki bu da, Müslümanlığı oluşturur
İslam Dini" göresel, yani izafi, relatif yani algılayana göre değişken değildir. Mutlaktır, kesindir, değişmezdir. "Sünnetullah" da denir bu "SİSTEM ve DÜZEN"e Kur`an-ı Kerim’de..
..............................................
Ayrıca hiçbir hak din; dil, ırk, bölge gözetmez değil mi? Bu yönüyle de bütün hak dinler evrenseldir.
cevap; evet çünkü hepside aynı özden ve aynı asıldan aynı kaynaktan gelmektedir,bu kısımda birde şu var ,bizim algıladığımız evren ile gerçek evren ve boyutları arasında çok fark var.oysa Gerçek evren sonsuz sınırsız bir evrendir ve Allah ın özellikleriyle daim ve kaim olduğu için Allahın özelliklerininde sonu sınırı yoktur sonsuz ve sınırsızdır bundan dolayıda hiç birimiz dahi bu gerçek evreni gerçek boyutlarıyla dahi kavrıyamayız.evrensel diyince bu kısmı dikkatli düşünmek gerek.
................................................
Şunu merak ediyorum;
İslamı hak din olarak kabul etmeyen hristiyanlığa, islamın Allah indinde tek geçerli din olduğunu nasıl anlatırsın? ( islamı hak din olarak görmeyen insanlardan, Kuran`daki hadislere inanmalarını bekleyemezsin.)
Ya da yıllar boyu hristiyanlığa inanmış, ömrünü kiliselerde geçirmiş, İncil`i kendine rehber almış birine, tek geçerli dinin islam olduğunu nasıl ispatlayabilirsin? Ya da bu hristiyan, kendi iradesiyle "doğru" yolu nasıl bulabilir?
cevap;
“Her insan İslam Fıtratı üzere doğar...
Yani, “insan”, Allah‘a kulluğunu ifa etmek üzere, Allah‘ın isimlerinin manalarını çeşitli şekillerde ortaya koymak üzere programlanmış olarak meydana gelir... “Daha sonra annesi-babası, onu Mecusi, Nasrani, Musevi, Müslüman yapar”... Ama, neticede her insan, İslam fıtratı üzere gelir
ALLAH” kelimesi bir isimdir ve bir varlığa işaret etmektedir sadece... “ALLAH” isminin işaret ettiği varlığın özelliklerine, yani sıfat ve özelliklerine de yine çeşitli isimlerle işaret edilmektedir... Öyle ise bizim isimlerle uğraşmayı bırakıp, isimlerin işaret ettiği anlamlar doğrultusunda işaret edilen ZÂT’ı anlamaya çalışmalıyız ki, bu da somut bir ismi olan obje değildir!.
Dolayısıyla bizim çok iyi anlamamız gereken husus şudur:
Evrende bir nokta bile olmayan dünyada yaşayan varlıklar, “ALLAH” ismiyle işaret edilenin özelliklerinin, işaret ettiği özelliklerle yaratılmış, sonsuz varlık içinde bir hiçtir!.. Tüm algılananlar, O‘nun yarattıkları içinde bir hiçtir!.
Ve bizler, gene onun dilediği özelliklerle, ve KENDİSİNİ düşünebilecek bir kapasite ve özellikle yaratıldığımız için de bu yönden KULLUK yapmaktayız...
Gerçek kulluğumuz budur!.
“ALLAH” , “Âlemlerin Rabbı” olduğu için; isimlerinin işaret ettiği özelliklerin seyrini murad etmiş ve bu isimlerin mânâlarına dayanan yaratıklarını ”esmâ terkipleri” halinde ortaya çıkartmıştır.
Yaratılmışların varlıklarını bu isimlerin mânâları oluşturduğu için,onların bunun dışında kendilerine özgün vücutları ve varlıkları yoktur! İş bu sebeple de, bu mânâlara dayalı varlıklarıyla,her an bu mânâların gerçeğini ortaya koymak suretiyle “GERÇEK anlamda MUTLAK yönden KULLUKLARINI” ifa etmektedirler.
İkinci bir mânâda “kulluk” ise, bireyin “Rabbi olan ALLAH’ı farketmesi, ona kulluk için varolduğunu ve bu görevi yaptığını kavraması ve nihayet bu halinin devamı için de her an gene ALLAH’a muhtaç olduğunu hissetmesidir! Ki, bu da “göresel” anlamda “bireysel kulluk”tur
Allah her bir insanı, bir gaye ve bir amaç için yaratmıştır; ki, kişi, ancak o yaradılış amacına uygun olarak kendisine kolaylaştırılmış davranışları ortaya koymak suretiyle, yaradanın yaratış hedefine ulaşır... Ki bu da onun fıtri kulluğu’dur!
Kişi, bu mânâyı anlayıp, hazmedip, gereğince de yaşadığı zaman ise, tahkiki imana erer, imanın hakikatını yaşar.
“ALLAH” herkesi ne için yaratmışsa, o yaratılış amacının kemâline ermesi için HAKKETTİĞİNİ vermekte ve onu o işle meşgul etmektedir!. Herkes yaratılış kemaline uygun işle meşgul olmaktadır... Yaratılış kemâline uygun olmayan ilim yağmuru üzerine yağsa dahi, o bundan çok sıkı şekilde korunup, kuruduktan sonra da yaratılış amacı yolunda yoluna devam etmektedir..
“Sana kulluk ederiz”in anlamı, “Senin bizi varediş gayene ve programlamana göre ne gerekiyorsa onu yerine getirmek suretiyle görevimizi yaparız”... demektir
A`raf Sûresinin 172. ayetinde şöyle bir anlatım var:
"RABBİN, ÂDEMOĞULLARINDAN, ONLARIN BELLERİNDEN ZÜRRİYETLERİNİ ALMIŞ VE ONLARI KENDİLERİNE ŞÂHİT TUTMUŞTU;
-BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM (ELESTÜ BİRABBİKÜM)? DİYE.
-EVET, ŞÂHİDİZ (KÂLÛ BELÂ)!.. DEDİLER..
KIYÂMET GÜNÜ, "BİZ BUNDAN HABERSİZDİK" DEMEYESİNİZ!"
âyetin işarett ettiği anlam şudur:
"Allah, insanı İslâm fıtratı üzere yaratmıştır" hükmü üzere, her insan henüz menideki sperm hâlinde iken babasının geninden İslâm fıtratının programını almış olarak dünyaya gelir; daha sonraki aşamalardan da geçerek…
"Onların bellerinden zürriyetlerini alır" ifadesi kişiye genetik olarak intikal eden İslâm fıtratının billgisinin sperm halindeki varlığına işaret eder ve bunu vurgular.
Her kuş kendi sürüsüyle uçar."
Kim ne için var edilmişse er geç ona döner...
Öyleyse, bizler de her ne mânâ için var olmuşsak, eninde sonunda, o mânânın gerektirdiği hâl ile hallenecek, o mânânın oluşacağı ortama dönecek ve böylece Allah`a karşı fıtri kulluğumuzu yerine getirmiş olacağız.
"Bu varlıkta, var olan her şey Allah`a kulluk etmektedir."
hükmü;
"Allah kulluğu için, insanların ve cinlerin var olması"
hükmü, bu fıtrî ibadeti, yani, "ne mana için var olmuşsa, o manayı yerine getirir, o mananın gereği olaylarla o surete bürünür, o mananın gereğini yaşar" anlamıdır.
................................................
Kuran, müslüman olmayanların sonsuza dek cehennemde kalacağından mı bahsediyor?
Zuhruf suresinin 74. ayeti
Muhakkak ki suçlular (şirk ehli) cehennem azabı içinde ebedi kalıcılardır.
GİZLİ ŞİRKİ ATABİLMİŞ OLANIN ATEŞİ, AZABI,
CEHENNEMİ BİTER
Akıllı adam, Allah’a isyan edilmeyeceğini idrâk eder. Zira bu isyan ve itiraz hiç bir şey kazandırmaz!. Senin hayatını cehenneme döndüren ateşin, biraz daha körüklenmesini sağlar.
İman, insanı cennete sokar.
İmansızlık ve isyan ise, insan hayatını cehenneme çevirir, daha dünyada iken!.
Onun içindir ki, önce çok iyi bir biçimde neye iman edeceğimizi bilmemiz gerek!.
Allah’ın mutlak kuvvet, kudret ve tasarruf sahibi olduğunu bilmek, imanın başıdır.
Her an her zerrede tasarruf edenin Allah olduğunu bilmek ise, imanın kemâlidir.
Karşındakinin fiilini ve hâlini Allah’tan bilmediğin anda, Allah’ı inkâr durumuna düşersin. Hâlin, “şirk-i hafî” denilen gizli şirk hâlidir.
Şirk hâlinde ölenin âkıbeti ise önce kabir cehennemidir.
Dünyada yaşarken cehennem azâbını yaşamanın, yanmanın sebebi, şirki hafî denilen, gizli şirktir. Ancak gizli şirki atmış olabilenin ateşi, azâbı, cehennemi biter.
“Ey mümin, üzerimden çabuk geç!. NUrun ateşimi söndürüyor” şeklindeki cehennemin hitAbı; iman ehli kişinin inancının, azap ortamını ortadan kaldırdığını, anlatmaktadır.
..............................................
Eğer gerçekten bir sınavda isek ve cennetin ilk şartı "Allah indinde tek din" olan islamı bulmaksa, müslüman doğanların bu sınavda bir torpili yok mudur?
cevap;
cennetin ilk şartı ve İslama giriş
kelime-i tevhid ile başlar
CEVAP İSE BURDA; KADERE İMAN (KAPSAMLI AÇIKLAMA)
Hazreti Muhammed in Açıkladığı Allah (ANLATIM 1)
Ayrıca kişisel bir soru sormak istiyorum;
Kuran-ı Kerim`i okudun mu? Kuran-ı Kerim dışında herhangi bir kutsal kitap okudun mu? Okumadıysan okumayı düşünüyor musun?
Özeleştirim: Din mevzusunda ne kadar bilgisizim yahu.
CEVAP; KUR-AN I KERİM İ OKUDUM VE BU FORUMA PAYLAŞTIĞIM KONULARI İDRAK ETTİKTEN SONRA İÇİNDE EN UFAK BİR ÇELİŞKİ BULAMADIM,KUR-AN I KERİMİN İÇİNDE BULUNDUĞUN ANI SANA ANLATTIĞINI VE CANLI ŞUURLU OLARAK SENİNLE KONUŞTUĞUNU ANLIYABİLİYORSUN.
DİĞER KUTSAL KİTAPLARI OKUMADIM
Aslında sorduğun bütün soruların yada soran arkadaşların sorduklarına cevap olabilecek bilgileri foruma paylaştım daha ne yapabilirim ki?
İnşallah yararlı olur
Selametle
|