ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap
Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul
23 Mayıs 2024, Perşembe 18:18
ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
içiyorum yine içtikçe gidiyorum bilinmezliğe... saklanıyorum sanki içimdeki sessizliğie.. sessizliğim merak uyandırmasın diye saçmalıyorum konusuyorum anlatıyorum bilindik seyleri durmadan sorguluyorum elimdekilerle yetiniyorum görürler diye görüpte örnek alırlar diye;bakmıyorlar göremiyorlar artık kör olmuslar.. yetmiyor onlara ne sevgi ne bu hayat hep fazlasını istiyorlar doymuyorlar korkutuyorlar beni kaçıyorum uzaklaşıyorum sessizliğimle ama anlatıyorum nasıl olsa anlamıyorlar diye bilmiyorlar ya avutuyorlar kendilerince.. olacak diyorlar güzel olacak die söyleniyorlar gülüyorum sessizce bilmiyorlar her bakısımda gizleniyorum fark etmiyorlar... kaçıyorum sonsuzluğa yanındayım sanıyorlar..... içiyorum durmadan soruyorlar. içme demeye korkuyorlar... azalıyor gündüzüm gecelere sığınmak kalıyor hani gece gelir ya ay la yıldız yüzüme yansıyor hayallerim yetmiyor kimi zaman haklılar... hayaller kuramıyorum artık neden mi..bilmiyorum ağlıyorum evet.. göremiyorlar gözyaslarımı silemiyorlar bilmiyorlarki hayal kuramıyorum artık hayallerim sona eriyor yavas yavas herseyim tükeniyor bitiyorum.. nefesim tükeniyor kırıyorum herseyi ama hersey sağlam anlıyorum.. yok oluyorlar....
Sana bile söyleyecek o kadar cok sözüm varki önceden hazırlanmıs ezberlenmiş değil bir durum karsımda olustu mu bende birden birikmeler baslıyor cabuk hızlı ve birbirine bağlı kelime örgüleri bir öz etrafında toplanıveriyorlar. öylesine ki bazen özün bile bir sürü yedekleri yardımcıları bulunuyor fakat şimdi sana birde bunları sunarak zorluk göstermek istemiyorum senin sonrlarına bir yardımda bulunmak için sana sadece :
bir davranış sahibi olabilmek için onun görüşlerini ve duruslarını taşımanın yetmeyeceğini asıl o davranısın öz çinde sahip olmak gerektiğini hatırlatayım birde cok ufak ama hayli önemli bir nokta daha var onuda söylemeliyim
iş büyük küçük kırmızı veya mavi olmakla baslamaz bitmez mesele olunacak seyinzamanında olmasıdır olguların da yasamaları için bir iki sarta ihtiyacları vardr yani sen ne yapmak istiyosan ilkin onun öz içine sonra zamanına en sonrada yapacağın davranıs bicimine dayanmak zorundasın
haydi şimdi bana bi hikaye anlat onu bir zaman ile denke ve işine giriş.
ben şimd hiçbirseyin hepsini bilyorum yanlış anlama yani senin bir baskalığında sana karsıyım bu yüzden artık sen beni ölüremezsin bu yüzden şimdi ben ölmem bu iş senin sartlarna uyabileceğin baska sefere kalmıstır deminden beri sna dediklerime uymazsan sen ayrı kalırsın yaptığın ayrı kalır
tadını cıkaramazsın kısacası olmaz da
haydi git birdaha bana gelmeyeceksin seni yiyeceğimi anladığını görüyorum eğer bana gene gelebilecek olsaydun sana söyle derdim
git birdaha gel ve bana mesela de ki
seni.. niçin gedim biliyormusun sen burada böyle.. ucları bile elinde olmayan ama bildiğince sana yakın iki birsey arasında hiçbirine ne uzak ne yakın yasatmaya geldim seni...
ben önce sana güleceğim karsımdan gidersen de karsımda kalırsan da bileceksin ki sonra kendime kalıp derin derin düşüneceğim ama nerde öyle bir sen onun için ya burada yüzyıllardır bekliyorum öyle bir ben...
kaç kere düşünebildin.. beni düşündüğünde yüzün güldü mü? sonra... gelip gittim mi? ? ? acıydı bir zamanlar... üzülürdüm bunu düşündükçe.. aklına gelip gittikce.. oysa ben hep aklının bir ucunda kalbinin bir kenarında hergün seninle ağlayan bir melek olmak istedim.. olmadı işte hayaller fazla geldi hayalin fazla geldi.. düşündükçe kayboldun yıldızlar gibi yada ben kayboldum.. ama inan çok yalvardım sana kayboluyorum gidiyorum diye.. duydun ama anlamadın.. belki demek artık saçma benim "belki"lerim olmayacak hayallerimde umutlar olacak hergün hayalime devam ederken düşünürken severken özlerken kaçıyorum...uzaklaşıyorum... gidiyorum.. hayallerimle gidiyorum terk edilmiş bir kuş tuyleri yeni çıkmıs sıcacık bakıyor ama görmesini öğrenecek gibi uçarsa ilk önce düşücek...üşüyecek.. uçmazsa düşünecek... orda kalacak bi sure ısınacak.. aslında uçarsa da düşünür.. sanırım biraz korkak yada karamsar.. ama.... onu düşünseler..bir an düşünecekler.. sonra unutulup gidecek... bu ona artık acı vermeyecek.. çnkü duyguları ölecek... tıpkı kanatları koparırlar gibi.. kanatsız..kuş... artık hep karaya mahkum.. ucamıyor..ucamaz artık... yorgun.. ölü..
kısaca bahsedim honk kongta 1962 zamanında karı koca tek basına evde yasayamaz. öyle bir yasak koymuslar ve bir karı koca bi daireye yerleşirler sonra olaylar gelişmeye baslar film akıcı gelmeye bilir ilk baslarda sonra karısıklıkları anlamak istersin ve düşününce cözebileceğin bi film biraz zorlanmıstım anlamak için ama basardım o yüzden tavsiye ediyorum içinde cinsellik olsa bile gercekten cok duygulu...
Yaşama tutkusu nedeniyle delilik sınırlarında bir hayat süren ressam Candy (Abbie Cornish), şair Dan (Heath Ledger) ile dolu dizgin bir ilişki yaşamaktadır. İkili sınırsız haz arayışlarının sonucunda eroine başlar. Fakat bu haz bağımlılığa dönüştükçe evlilikleri çıkmaza girer; aşkları yok olmaya yüz tutar. Candy vücudunu satarak eroine kavuşmayı arzularken Dan tüm olanlara göz yumar. Artık bağımlılıkları birbirlerine verdikleri sözlerin ötesine geçmiştir... dünya cennet ve cehennem diye olayları ayırmışlardır gercekten her yaştan insanın izlemesi gereken bir filmdir