ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
12 Mayıs 2024, Pazar 15:40   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  yorduluk> Forum Mesajları
    yorduluk'e ait Toplam 80 Forum Mesajı var
<<12345678 >>


yorduluk

yorduluk resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Felsefe, Din, İçsel meseleler >Şeytanın Söylediği Tek Doğru...>
  30.Oca.2007 Sal 19:11:54
fiogf49gjkf0d
Arkadaşlar sizleri teker teker kutluyorum bende bir şeyler söylemek istiyorum Hz. Adem peygamberimiz s.a ve havva anamız ilk yaratıldıgı zaman şeytanda allah kuluyddu ve allaha gece gündüz ibadet ederik taki Adem peygamber ve Havva annamız yaratılana kadar ve bütün melekler ya Allahım yeryüzünde fesat çıkaracak  bir insanmı yaratacaksın diye sordullar Allah cc ve Allah cc karşılık olarak ben sizin bilmediklerinizi bilirim o vakit Adem peygambere ve Hz Havva secde edin dedi Allah cc bunun üzerine bütün melekler secde ettiler taki İbli s secde etmedi ve Allah cc şunları söyledi ya Yarabim ben ondan üstünüm o Topraktan yaratıldı ben ise Ateşten ben ondan daha hayırlıyım dedi ve bunun üzerine Allah cc bundan sonra seni cennetimden kovuyorum çık dedi  ve bunun üzerine İblis şunları söyledi .Demeki beni  Adem yüzünden cennetinden kovuyorsun o halde bana izin ver   Kıyamet kopana kadar Ademogularını vesvese verip senin yolundan ayırayım ve Allah c.c bunun üzerine tamam dedi. Ama ben  biliyorumki benim sadık kullarım senin sözüne inanmazlar sana kıyamet gününe kadar mühlet sana inananlar seninle birlikte cehenemliktir artık dedi ve bundan sonra da Allah huzurundan kovuldu iblis ...Arkadaşlar bir hatası yüzünden şeytanı kovan Allah huzurundan bizleri afetsin  TÖVBE TÖVBE TÖVBE edin umulursunuzki bagışlanırsınız okudugunuz için teşekkürler.


yorduluk

yorduluk resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Felsefe, Din, İçsel meseleler >Şeytanın Söylediği Tek Doğru...>
  30.Oca.2007 Sal 18:57:08

                                            ŞEYTANIN HİLLELERİ

Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v ) ile birlikte ensardan  birisinin evine sohbete dalmışken  dışarıdan bir ses

-  İçerdekiler! Eve girmem için bana da izin verin? Benim sizden bir isteğim görülecek bir işim var

   Bunun üzerine herkes Hz Muhammed (s.a.v) ‘nin yüzüne bakmaya başladı.Zira her zaman büyük oyuydu izin ondan çıkardı.

Hz Muhammed (s.a.v ) muttali oldu

-         Bu seslenen kimdir biliyor usunuz dedi ? Bizler Allah ve Resulü daha iyi bilirdiye cevap verdiler

Allah resulü

-         ‘’ O lanetlenmiş şeytandır Allahın laneti onun dedi…’’

Bunun üzerine Hz Ömer    

-         Ey Allah’ın Rasulü bana izin veriniz onu öldüreyim.

Hz Muhammed izin vermedi şöyle buyurdu :

      -‘’ Dur ey Ömer biliyor musun ki; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiştir…’’

 

Ve şöyle dedi :

-         Kapıyı açın o içeri girsin . Buraya gelmek için emir almıştır. Diyeceklerini anlamaya çalışın . Size anlatacaklarını iyi  dinleyin… dedi

Kapıyı açtılar.İçeri girip göründü  Şaşı bir ihtiyar .Aynı zamanda da köse. Çenesinin at kılına benzer altı yada yedi kıl sallanıyor,gözleri yukarı doğru açılmış. Kafası , büyük bir fil kafasını andırıyor.Dudakları ise bir manda dudağına benziyor.

Sonra

-    selam sana ey Muhammed selam size ey cemaat-ı Müslimin ,diyerek selam verdi.

Onun bu selamına karşılık Hz Muhammed (s.av)  Efendimiz

-         ‘’Selam Allah’ındır ey lanetlenmiş …’’ diye karşılık verdi.

Sonra da :

-         Bir iş için geldiğini duydum nedir o iş ? diye sorunca şöyle anlatmaya başladı :

-         Ben buraya kendi arzumla değil mecburen geldim.

Hz Muhammed (s.a.v)

-         Nedir o mecburiyet diye sordu?

Şeytan:

-         İzzet sahibi Rabbin katından bir melek gelerek dediki:

-         Yüce Allah sana emir veriyor: Muhammed düşük ve zelil bir halde tavazu  ile gidecek Ademoğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın. Onları nasıl aldattığını söyleyeceksin bir bir.Sonra o sana ne sorarsa doğrusunu söyleyeceksin.

Yüce Allah buyurdu ki:

-         Söylediklerine bir yalan katar,doğruyu söylemezsen seni rüzgarın savurduğu kül gibi yaparım.Düşmanların önünde rezil ederim yani Allah sevdiği kullar .Durum böyle ; ey Muhammed! O emir üzerine sana geldim.Arzu ettiğini bana sor.Şayet bana sorduklarına sorduklarına doğru cevap veremezsem düşmanlarım benimle eğlenecek.Gerçek şu ki bana ,düşmanlarımın eğlencesi daha zor bir şey yoktur.

  Sonra, Resülüllah (s.a.v)Efendimiz şunu sordu:

-         Madem ki, sözlerinde doğru olacaksın.O halde bana söyle: Halk arasında en çok sevmediğin kimdir?

-         Sensin, ey Muhammed … Allah’ın yaratıkları arasında senden daha çok hoşlanmadığım kimse yoktur.

Sonra Hz Muhammed (s.a.v )efendimiz şöyle buyurdu :

-         Benden sonra en çok kimlerden nefret edersin ?...      

Şeytan anlattı:

-         Müttaki bir genç ki, varlığını Allah yolunda vermiştir.

-         Sonra kimi sevmezsin ?           

-         Temizlik için yıkadığı yerleri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi.

-         Sonra… ?

-         Sabırlı olan bir fakiri ki ; ihtiyacını hiç kimseye söylemez .Halinden asla şikayetçi olmaz           

-         Peki bu fakirin sabırlı olduğunu nereden anlıyorsun.?

-         Ey Muhammed, ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa,Allah onu sabredenlerden yazmaz.Sabırlı kimselerin işi buna benzemez.   Hasılı,onun sabrını;halinden tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım. 

-         Sonra kim…? 

-         Şükreden zengin

-         Peki  o zengin şükreden olduğunu nasıl anlarsın.?

-         Malını helal yoldan alıp helal yollarda harcadığını görürsem bilirim ki o şükreden bir zengindir.

Hz Muhammed  (s.a.v ) Efendimiz:

-          Peki ümmetimin vakit namazına kalkınca, senin durumun nasıl olur.

-         Ey Muhammed beni bir sıtma tutar.Ve titrerim.

-         Niçin böyle olursun ey lain?

-          Zira kul Allah için secde edince bir derece yükselir.

-         Peki oruç tutukları vakit nasıl olursun .?

-         O vakit de onlar iftar edinceye kadar bağlanırım.

-         Peki  ya hac yaptıkları vakit nasıl olursun .?

-         O takdirde  de çıldırırım.

-         Peki ya Kur’an okudukları vakit nalsı olursun .?

-         O vakit tıpkı kurşunun ateşte eridiği gibi eririm .

-         Peki ya sadaka verdikleri zaman durumun nasıl olur.?

-         İşte o zaman durumum çok kötü olur.Sanki sadaka veren eline bir testere alırda beni ikiye böler.

-         Neden  öyle testere ile ikiye biçilirsin ya Ebammüre… diye sorduğunda iblis şunları anlatır.

-         Onu da anlatayım …

Sadakada dört güzellik vardır:

1-     Yüce Allah sadaka verenin malını bereketli kılar.

2-     Sadaka veren kimseyi insanlara sevdirir.

3-     Verdiği sadakayı cehennemle arasında bir perde yapar.

4-     Bela, sıkıntı ve ahları ondan defeder .

Beni yaratan ve  BAS gününe  Kadar  yani  KIYAME  kadar süre veren Allah’a yemin ederim ki : Onların tümünü azdırırım Cahillerini ve alimlerini … Ümmilerini ve okumuşlarını …Facirlerini  ve  ABİDLERİNİ… Hasılı , bunların hiçbiri elimden kurtulamaz .

Ancak Allah halis kulları hariç. Evet bunları azdıramam .

-         Sana göre halis olan kullar kimlerdir.?

İblis şöyle cevap verdi .

-         Ey Muhammed Bilmez misin ki; kim dinar ve dirhemi severse onlar ihlas olmaz.

Dirhemi ve dinarı sevmeyen;övülmekten hoşlanmayan bir kişiyi görsem, bilirim ki o ihlas sahibidir. Ve hemen onu bırakır kaçarım.Bir kul ,malı övülmeyi sevdiği , kalbi dünya isteklerine baglı kaldığı müddetçe size özeliklerin saydığım kimseler arasında bana en çok izaat edendir.Bilmez misin ki ; mal sevgisi büyük günahların en büyüğüdür.

-         Yine bilmez misin ki ey Muhammed Benim yetmiş bin çocuğum var. Bunların her birini bir başka yere tayin etmişimdir.Yine her çocuğum la beraber yetmiş bin tane şeytan vardı.Onların bir kısmını alimlere , bir kısmını gençlere saldım ,bir kısmını şeyhlere ,bir kısmını da ihtiyar kadınlara saldım.

Gençlere gelince aramızda hiç anlaşmazlık yoktur.     

      Bilmez misin ki ey Muhammed  Rahip Basisa ;tam yetmiş yıl ihlas ile Allah ibadet etti.

Bu ibadeti sonucu ,öyle bir hal aldıki :Her dua ettiği hasta onun duası bereketi sayesinde şifa bulurdu.

Onun peşine takıldım ;hiç bırakmadım. Önce zina etti, sonrada o kadını öldürdüen, sonunda  da küfre girdi.

      Ulu Allah ‘ın Yüce kitabında anlatığı kişiler bunlardır.

 

(Onların durumu ) Tıpkı şeytanın durumuna benzer ki insana ‘’ inkar et ‘’ dedi.( İnsan ) inkar edince  de ‘’Ben senden uzağım , ben alemlerin Rabbi Allah’tan korkarım’’ dedi .

-         Bilmez misin ki ey Muhammed yalan bendendir ve ilk yalan söyleyen de benim

Her kim yalan söylerse ;o benim dostumdur.

      Her kim yalan yere yemin ederse ,o da benim sevgilimdir.

      Bilmez misin ey Muhammed ben  Aden ‘e ve Havva’ya yalan yere Allah adına yemin ettim.

Gerçekten ben size ögüt verenlerdenim .( A’raf 21 )

Bunu yaparım; çünkü yalan yere yemin gönlümün eğlencesidir.

Gıybet ve koğuculuğa gelince…Onlarda benim meyvelermi ve şenliğimdir.

-         Ey Muhammed! Namazı, sürekli tehir edenlere gelince, onu da  anlatayım.

·        her zaman vakit namaz kalkmak isteyince onu tutarım.,ona vesvese veririm   Sonrada derim ki :

·        Henüz vakit var .Sen de meşgulsün hele şimdilik işine bak .Sonra kılarsın, derim.

Böylece o kişi :Vaktin dışında namaz kılar… Ve bu sebepten onun kıldığı namaz yüzüne çalınır.

Şayet o kimse, beni mağlup ederse insan şeytanlardan birini salarım..

O bu seferde beni yenerse … bu sefer onun hesabını namazında görmeye bakarım.O namazda iken.

 

-         Sağa bak … sola bak

O da, bakar… sonra yüzünü okşar ve bende anlından öperim. Bundan sonra ona

-    Sen , ebedi yaramaz bir iş yaptın derim ve böylece onun huzurunu bozarım.

Sen de bilir sin ki ey Muhammed ,her kim namazda , sağa ve sola çokça bakarsa ,Allah onun namazını kabul etmez.

Bunda da ona mağlup olursam.Yalnız başına namaz kıldığı zaman yanına giderim . Ve ona Çabuk çabuk kılmasını emrederim .O da , başlar; namazını çabuk çabuk kılmaya . Tıpki horozun , gagası ile yerden bir şeyler topladığı gibi … Devamı gelecek…  

    

 Teşekkür ederim arkadaşlar böyle güzel konular açtıgınız için  sizleri tebrik ederim .



yorduluk

yorduluk resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler > BENİ YIKA yazmak kolay, bunlari yapin da gorelim !>
  25.Oca.2007 Per 13:50:50

·bahtiyar1989· :
Bunların hepsi photoshop başka bir şey değil kör olan birisi bile bunu anlar

çok dogru arkadaşın dedigi bu photoshop katılıyorum ...



yorduluk

yorduluk resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Bu İsim Senin Neyin Oluyor?>
  25.Oca.2007 Per 13:46:31
ALTAKİ ŞUNU TANIYORMUSUN  FERDİ


yorduluk

yorduluk resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Üstteki üyeden ne olur?::..oyun..::>
  25.Oca.2007 Per 13:44:20
 Sende kameraman olursun o zaman


yorduluk

yorduluk resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Bu İsim Senin Neyin Oluyor?>
  25.Oca.2007 Per 13:36:37
Ben bir ece tanıyorum ama o beni tanımıyor


yorduluk

yorduluk resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Bu İsim Senin Neyin Oluyor?>
  25.Oca.2007 Per 13:33:29

Bizim sınıfta bir tane melih var o olabilir .

ALTAKİ kemal senin neyin oluyor barii



yorduluk

yorduluk resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Şehitlerin ismi ile İSTİKLAL marşının neresi rahatsız etti>
  25.Oca.2007 Per 13:30:44

LÜTFEN OKUYUNUZ...

 

Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v ) ile birlikte ensardan  birisinin evine sohbete

dalmışken  dışarıdan bir ses

-  İçerdekiler! Eve girmem için bana da izin verin? Benim sizden bir isteğim görülecek bir işim var

   Bunun üzerine herkes Hz Muhammed (s.a.v) ‘nin yüzüne bakmaya başladı.Zira her zaman büyük oyuydu izin ondan çıkardı.

Hz Muhammed (s.a.v ) muttali oldu

-         Bu seslenen kimdir biliyor usunuz dedi ? Bizler Allah ve Resulü daha iyi bilirdiye cevap verdiler

Allah resulü

-         ‘’ O lanetlenmiş şeytandır Allahın laneti onun dedi…’’

Bunun üzerine Hz Ömer    

-         Ey Allah’ın Rasulü bana izin veriniz onu öldüreyim.

Hz Muhammed izin vermedi şöyle buyurdu :

      -‘’ Dur ey Ömer biliyor musun ki; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiştir…’’

 

Ve şöyle dedi :

-         Kapıyı açın o içeri girsin . Buraya gelmek için emir almıştır. Diyeceklerini anlamaya çalışın . Size anlatacaklarını iyi  dinleyin… dedi

Kapıyı açtılar.İçeri girip göründü  Şaşı bir ihtiyar .Aynı zamanda da köse. Çenesinin at kılına benzer altı yada yedi kıl sallanıyor,gözleri yukarı doğru açılmış. Kafası , büyük bir fil kafasını andırıyor.Dudakları ise bir manda dudağına benziyor.

Sonra

-    selam sana ey Muhammed selam size ey cemaat-ı Müslimin ,diyerek selam verdi.

Onun bu selamına karşılık Hz Muhammed (s.av)  Efendimiz

-         ‘’Selam Allah’ındır ey lanetlenmiş …’’ diye karşılık verdi.

Sonra da :

-         Bir iş için geldiğini duydum nedir o iş ? diye sorunca şöyle anlatmaya başladı :

-         Ben buraya kendi arzumla değil mecburen geldim.

Hz Muhammed (s.a.v)

-         Nedir o mecburiyet diye sordu?

Şeytan:

-         İzzet sahibi Rabbin katından bir melek gelerek dediki:

-         Yüce Allah sana emir veriyor: Muhammed düşük ve zelil bir halde tavazu  ile gidecek Ademoğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın. Onları nasıl aldattığını söyleyeceksin bir bir.Sonra o sana ne sorarsa doğrusunu söyleyeceksin.

Yüce Allah buyurdu ki:

-         Söylediklerine bir yalan katar,doğruyu söylemezsen seni rüzgarın savurduğu kül gibi yaparım.Düşmanların önünde rezil ederim yani Allah sevdiği kullar .Durum böyle ; ey Muhammed! O emir üzerine sana geldim.Arzu ettiğini bana sor.Şayet bana sorduklarına sorduklarına doğru cevap veremezsem düşmanlarım benimle eğlenecek.Gerçek şu ki bana ,düşmanlarımın eğlencesi daha zor bir şey yoktur.

  Sonra, Resülüllah (s.a.v)Efendimiz şunu sordu:

-         Madem ki, sözlerinde doğru olacaksın.O halde bana söyle: Halk arasında en çok sevmediğin kimdir?

-         Sensin, ey Muhammed … Allah’ın yaratıkları arasında senden daha çok hoşlanmadığım kimse yoktur.

Sonra Hz Muhammed (s.a.v )efendimiz şöyle buyurdu :

-         Benden sonra en çok kimlerden nefret edersin ?...      

Şeytan anlattı:

-         Müttaki bir genç ki, varlığını Allah yolunda vermiştir.

-         Sonra kimi sevmezsin ?           

-         Temizlik için yıkadığı yerleri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi.

-         Sonra… ?

-         Sabırlı olan bir fakiri ki ; ihtiyacını hiç kimseye söylemez .Halinden asla şikayetçi olmaz           

-         Peki bu fakirin sabırlı olduğunu nereden anlıyorsun.?

-         Ey Muhammed, ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa,Allah onu sabredenlerden yazmaz.Sabırlı kimselerin işi buna benzemez.   Hasılı,onun sabrını;halinden tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım. 

-         Sonra kim…? 

-         Şükreden zengin

-         Peki  o zengin şükreden olduğunu nasıl anlarsın.?

-         Malını helal yoldan alıp helal yollarda harcadığını görürsem bilirim ki o şükreden bir zengindir.

Hz Muhammed  (s.a.v ) Efendimiz:

-          Peki ümmetimin vakit namazına kalkınca, senin durumun nasıl olur.

-         Ey Muhammed beni bir sıtma tutar.Ve titrerim.

-         Niçin böyle olursun ey lain?

-          Zira kul Allah için secde edince bir derece yükselir.

-         Peki oruç tutukları vakit nasıl olursun .?

-         O vakit de onlar iftar edinceye kadar bağlanırım.

-         Peki  ya hac yaptıkları vakit nasıl olursun .?

-         O takdirde  de çıldırırım.

-         Peki ya Kur’an okudukları vakit nalsı olursun .?

-         O vakit tıpkı kurşunun ateşte eridiği gibi eririm .

-         Peki ya sadaka verdikleri zaman durumun nasıl olur.?

-         İşte o zaman durumum çok kötü olur.Sanki sadaka veren eline bir testere alırda beni ikiye böler.

-         Neden  öyle testere ile ikiye biçilirsin ya Ebammüre… diye sorduğunda iblis şunları anlatır.

-         Onu da anlatayım …

Sadakada dört güzellik vardır:

1-     Yüce Allah sadaka verenin malını bereketli kılar.

2-     Sadaka veren kimseyi insanlara sevdirir.

3-     Verdiği sadakayı cehennemle arasında bir perde yapar.

4-     Bela, sıkıntı ve ahları ondan defeder .

Beni yaratan ve  BAS gününe  Kadar  yani  KIYAME  kadar süre veren Allah’a yemin ederim ki : Onların tümünü azdırırım Cahillerini ve alimlerini … Ümmilerini ve okumuşlarını …Facirlerini  ve  ABİDLERİNİ… Hasılı , bunların hiçbiri elimden kurtulamaz .

Ancak Allah halis kulları hariç. Evet bunları azdıramam .

-         Sana göre halis olan kullar kimlerdir.?

İblis şöyle cevap verdi .

-         Ey Muhammed Bilmez misin ki; kim dinar ve dirhemi severse onlar ihlas olmaz.

Dirhemi ve dinarı sevmeyen;övülmekten hoşlanmayan bir kişiyi görsem, bilirim ki o ihlas sahibidir. Ve hemen onu bırakır kaçarım.Bir kul ,malı övülmeyi sevdiği , kalbi dünya isteklerine baglı kaldığı müddetçe size özeliklerin saydığım kimseler arasında bana en çok izaat edendir.Bilmez misin ki ; mal sevgisi büyük günahların en büyüğüdür.

-         Yine bilmez misin ki ey Muhammed Benim yetmiş bin çocuğum var. Bunların her birini bir başka yere tayin etmişimdir.Yine her çocuğum la beraber yetmiş bin tane şeytan vardı.Onların bir kısmını alimlere , bir kısmını gençlere saldım ,bir kısmını şeyhlere ,bir kısmını da ihtiyar kadınlara saldım.

Gençlere gelince aramızda hiç anlaşmazlık yoktur.     

      Bilmez misin ki ey Muhammed  Rahip Basisa ;tam yetmiş yıl ihlas ile Allah ibadet etti.

Bu ibadeti sonucu ,öyle bir hal aldıki :Her dua ettiği hasta onun duası bereketi sayesinde şifa bulurdu.

Onun peşine takıldım ;hiç bırakmadım. Önce zina etti, sonrada o kadını öldürdüen, sonunda  da küfre girdi.

      Ulu Allah ‘ın Yüce kitabında anlatığı kişiler bunlardır.

 

(Onların durumu ) Tıpkı şeytanın durumuna benzer ki insana ‘’ inkar et ‘’ dedi.( İnsan ) inkar edince  de ‘’Ben senden uzağım , ben alemlerin Rabbi Allah’tan korkarım’’ dedi .

-         Bilmez misin ki ey Muhammed yalan bendendir ve ilk yalan söyleyen de benim

Her kim yalan söylerse ;o benim dostumdur.

      Her kim yalan yere yemin ederse ,o da benim sevgilimdir.

      Bilmez misin ey Muhammed ben  Aden ‘e ve Havva’ya yalan yere Allah adına yemin ettim.

Gerçekten ben size ögüt verenlerdenim .( A’raf 21 )

Bunu yaparım; çünkü yalan yere yemin gönlümün eğlencesidir.

Gıybet ve koğuculuğa gelince…Onlarda benim meyvelermi ve şenliğimdir.

-         Ey Muhammed! Namazı, sürekli tehir edenlere gelince, onu da  anlatayım.

·        her zaman vakit namaz kalkmak isteyince onu tutarım.,ona vesvese veririm   Sonrada derim ki :

·        Henüz vakit var .Sen de meşgulsün hele şimdilik işine bak .Sonra kılarsın, derim.

Böylece o kişi :Vaktin dışında namaz kılar… Ve bu sebepten onun kıldığı namaz yüzüne çalınır.

Şayet o kimse, beni mağlup ederse insan şeytanlardan birini salarım..

O bu seferde beni yenerse … bu sefer onun hesabını namazında görmeye bakarım.O namazda iken.

 

-         Sağa bak … sola bak

O da, bakar… sonra yüzünü okşar ve bende anlından öperim. Bundan sonra ona

-    Sen , ebedi yaramaz bir iş yaptın derim ve böylece onun huzurunu bozarım.

Sen de bilir sin ki ey Muhammed ,her kim namazda , sağa ve sola çokça bakarsa ,Allah onun namazını kabul etmez.

Bunda da ona mağlup olursam.Yalnız başına namaz kıldığı zaman yanına giderim . Ve ona Çabuk çabuk kılmasını emrederim .O da , başlar; namazını çabuk çabuk kılmaya . Tıpki horozun , gagası ile yerden bir şeyler topladığı gibi … Devamı gelecek…  

    

 OKUDUGUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM...



yorduluk

yorduluk resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >EN SON KİM YORUM YAZMIŞ OYUNU :))>
  25.Oca.2007 Per 13:26:25

LÜTFEN OKUMADAN GEÇMEYİNİZ...

Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v ) ile birlikte ensardan  birisinin evine sohbete dalmışken  dışarıdan bir ses

-  İçerdekiler! Eve girmem için bana da izin verin? Benim sizden bir isteğim görülecek bir işim var

   Bunun üzerine herkes Hz Muhammed (s.a.v) ‘nin yüzüne bakmaya başladı.Zira her zaman büyük oyuydu izin ondan çıkardı.

Hz Muhammed (s.a.v ) muttali oldu

-         Bu seslenen kimdir biliyor usunuz dedi ? Bizler Allah ve Resulü daha iyi bilirdiye cevap verdiler

Allah resulü

-         ‘’ O lanetlenmiş şeytandır Allahın laneti onun dedi…’’

Bunun üzerine Hz Ömer    

-         Ey Allah’ın Rasulü bana izin veriniz onu öldüreyim.

Hz Muhammed izin vermedi şöyle buyurdu :

      -‘’ Dur ey Ömer biliyor musun ki; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiştir…’’

 

Ve şöyle dedi :

-         Kapıyı açın o içeri girsin . Buraya gelmek için emir almıştır. Diyeceklerini anlamaya çalışın . Size anlatacaklarını iyi  dinleyin… dedi

Kapıyı açtılar.İçeri girip göründü  Şaşı bir ihtiyar .Aynı zamanda da köse. Çenesinin at kılına benzer altı yada yedi kıl sallanıyor,gözleri yukarı doğru açılmış. Kafası , büyük bir fil kafasını andırıyor.Dudakları ise bir manda dudağına benziyor.

Sonra

-    selam sana ey Muhammed selam size ey cemaat-ı Müslimin ,diyerek selam verdi.

Onun bu selamına karşılık Hz Muhammed (s.av)  Efendimiz

-         ‘’Selam Allah’ındır ey lanetlenmiş …’’ diye karşılık verdi.

Sonra da :

-         Bir iş için geldiğini duydum nedir o iş ? diye sorunca şöyle anlatmaya başladı :

-         Ben buraya kendi arzumla değil mecburen geldim.

Hz Muhammed (s.a.v)

-         Nedir o mecburiyet diye sordu?

Şeytan:

-         İzzet sahibi Rabbin katından bir melek gelerek dediki:

-         Yüce Allah sana emir veriyor: Muhammed düşük ve zelil bir halde tavazu  ile gidecek Ademoğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın. Onları nasıl aldattığını söyleyeceksin bir bir.Sonra o sana ne sorarsa doğrusunu söyleyeceksin.

Yüce Allah buyurdu ki:

-         Söylediklerine bir yalan katar,doğruyu söylemezsen seni rüzgarın savurduğu kül gibi yaparım.Düşmanların önünde rezil ederim yani Allah sevdiği kullar .Durum böyle ; ey Muhammed! O emir üzerine sana geldim.Arzu ettiğini bana sor.Şayet bana sorduklarına sorduklarına doğru cevap veremezsem düşmanlarım benimle eğlenecek.Gerçek şu ki bana ,düşmanlarımın eğlencesi daha zor bir şey yoktur.

  Sonra, Resülüllah (s.a.v)Efendimiz şunu sordu:

-         Madem ki, sözlerinde doğru olacaksın.O halde bana söyle: Halk arasında en çok sevmediğin kimdir?

-         Sensin, ey Muhammed … Allah’ın yaratıkları arasında senden daha çok hoşlanmadığım kimse yoktur.

Sonra Hz Muhammed (s.a.v )efendimiz şöyle buyurdu :

-         Benden sonra en çok kimlerden nefret edersin ?...      

Şeytan anlattı:

-         Müttaki bir genç ki, varlığını Allah yolunda vermiştir.

-         Sonra kimi sevmezsin ?           

-         Temizlik için yıkadığı yerleri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi.

-         Sonra… ?

-         Sabırlı olan bir fakiri ki ; ihtiyacını hiç kimseye söylemez .Halinden asla şikayetçi olmaz           

-         Peki bu fakirin sabırlı olduğunu nereden anlıyorsun.?

-         Ey Muhammed, ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa,Allah onu sabredenlerden yazmaz.Sabırlı kimselerin işi buna benzemez.   Hasılı,onun sabrını;halinden tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım. 

-         Sonra kim…? 

-         Şükreden zengin

-         Peki  o zengin şükreden olduğunu nasıl anlarsın.?

-         Malını helal yoldan alıp helal yollarda harcadığını görürsem bilirim ki o şükreden bir zengindir.

Hz Muhammed  (s.a.v ) Efendimiz:

-          Peki ümmetimin vakit namazına kalkınca, senin durumun nasıl olur.

-         Ey Muhammed beni bir sıtma tutar.Ve titrerim.

-         Niçin böyle olursun ey lain?

-          Zira kul Allah için secde edince bir derece yükselir.

-         Peki oruç tutukları vakit nasıl olursun .?

-         O vakit de onlar iftar edinceye kadar bağlanırım.

-         Peki  ya hac yaptıkları vakit nasıl olursun .?

-         O takdirde  de çıldırırım.

-         Peki ya Kur’an okudukları vakit nalsı olursun .?

-         O vakit tıpkı kurşunun ateşte eridiği gibi eririm .

-         Peki ya sadaka verdikleri zaman durumun nasıl olur.?

-         İşte o zaman durumum çok kötü olur.Sanki sadaka veren eline bir testere alırda beni ikiye böler.

-         Neden  öyle testere ile ikiye biçilirsin ya Ebammüre… diye sorduğunda iblis şunları anlatır.

-         Onu da anlatayım …

Sadakada dört güzellik vardır:

1-     Yüce Allah sadaka verenin malını bereketli kılar.

2-     Sadaka veren kimseyi insanlara sevdirir.

3-     Verdiği sadakayı cehennemle arasında bir perde yapar.

4-     Bela, sıkıntı ve ahları ondan defeder .

Beni yaratan ve  BAS gününe  Kadar  yani  KIYAME  kadar süre veren Allah’a yemin ederim ki : Onların tümünü azdırırım Cahillerini ve alimlerini … Ümmilerini ve okumuşlarını …Facirlerini  ve  ABİDLERİNİ… Hasılı , bunların hiçbiri elimden kurtulamaz .

Ancak Allah halis kulları hariç. Evet bunları azdıramam .

-         Sana göre halis olan kullar kimlerdir.?

İblis şöyle cevap verdi .

-         Ey Muhammed Bilmez misin ki; kim dinar ve dirhemi severse onlar ihlas olmaz.

Dirhemi ve dinarı sevmeyen;övülmekten hoşlanmayan bir kişiyi görsem, bilirim ki o ihlas sahibidir. Ve hemen onu bırakır kaçarım.Bir kul ,malı övülmeyi sevdiği , kalbi dünya isteklerine baglı kaldığı müddetçe size özeliklerin saydığım kimseler arasında bana en çok izaat edendir.Bilmez misin ki ; mal sevgisi büyük günahların en büyüğüdür.

-         Yine bilmez misin ki ey Muhammed Benim yetmiş bin çocuğum var. Bunların her birini bir başka yere tayin etmişimdir.Yine her çocuğum la beraber yetmiş bin tane şeytan vardı.Onların bir kısmını alimlere , bir kısmını gençlere saldım ,bir kısmını şeyhlere ,bir kısmını da ihtiyar kadınlara saldım.

Gençlere gelince aramızda hiç anlaşmazlık yoktur.     

      Bilmez misin ki ey Muhammed  Rahip Basisa ;tam yetmiş yıl ihlas ile Allah ibadet etti.

Bu ibadeti sonucu ,öyle bir hal aldıki :Her dua ettiği hasta onun duası bereketi sayesinde şifa bulurdu.

Onun peşine takıldım ;hiç bırakmadım. Önce zina etti, sonrada o kadını öldürdüen, sonunda  da küfre girdi.

      Ulu Allah ‘ın Yüce kitabında anlatığı kişiler bunlardır.

 

(Onların durumu ) Tıpkı şeytanın durumuna benzer ki insana ‘’ inkar et ‘’ dedi.( İnsan ) inkar edince  de ‘’Ben senden uzağım , ben alemlerin Rabbi Allah’tan korkarım’’ dedi .

-         Bilmez misin ki ey Muhammed yalan bendendir ve ilk yalan söyleyen de benim

Her kim yalan söylerse ;o benim dostumdur.

      Her kim yalan yere yemin ederse ,o da benim sevgilimdir.

      Bilmez misin ey Muhammed ben  Aden ‘e ve Havva’ya yalan yere Allah adına yemin ettim.

Gerçekten ben size ögüt verenlerdenim .( A’raf 21 )

Bunu yaparım; çünkü yalan yere yemin gönlümün eğlencesidir.

Gıybet ve koğuculuğa gelince…Onlarda benim meyvelermi ve şenliğimdir.

-         Ey Muhammed! Namazı, sürekli tehir edenlere gelince, onu da  anlatayım.

·        her zaman vakit namaz kalkmak isteyince onu tutarım.,ona vesvese veririm   Sonrada derim ki :

·        Henüz vakit var .Sen de meşgulsün hele şimdilik işine bak .Sonra kılarsın, derim.

Böylece o kişi :Vaktin dışında namaz kılar… Ve bu sebepten onun kıldığı namaz yüzüne çalınır.

Şayet o kimse, beni mağlup ederse insan şeytanlardan birini salarım..

O bu seferde beni yenerse … bu sefer onun hesabını namazında görmeye bakarım.O namazda iken.

 

-         Sağa bak … sola bak

O da, bakar… sonra yüzünü okşar ve bende anlından öperim. Bundan sonra ona

-    Sen , ebedi yaramaz bir iş yaptın derim ve böylece onun huzurunu bozarım.

Sen de bilir sin ki ey Muhammed ,her kim namazda , sağa ve sola çokça bakarsa ,Allah onun namazını kabul etmez.

Bunda da ona mağlup olursam.Yalnız başına namaz kıldığı zaman yanına giderim . Ve ona Çabuk çabuk kılmasını emrederim .O da , başlar; namazını çabuk çabuk kılmaya . Tıpki horozun , gagası ile yerden bir şeyler topladığı gibi … Devamı gelecek…  

    

 

OKUDUGUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM...



yorduluk

yorduluk resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Nasıl Kendim Olabilirim ?>
  15.Oca.2007 Pzt 10:15:47

                                            ŞEYTANIN HİLLELERİ

Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v ) ile birlikte ensardan  birisinin evine sohbete dalmışken  dışarıdan bir ses

-  İçerdekiler! Eve girmem için bana da izin verin? Benim sizden bir isteğim görülecek bir işim var

   Bunun üzerine herkes Hz Muhammed (s.a.v) ‘nin yüzüne bakmaya başladı.Zira her zaman büyük oyuydu izin ondan çıkardı.

Hz Muhammed (s.a.v ) muttali oldu

-         Bu seslenen kimdir biliyor usunuz dedi ? Bizler Allah ve Resulü daha iyi bilirdiye cevap verdiler

Allah resulü

-         ‘’ O lanetlenmiş şeytandır Allahın laneti onun dedi…’’

Bunun üzerine Hz Ömer    

-         Ey Allah’ın Rasulü bana izin veriniz onu öldüreyim.

Hz Muhammed izin vermedi şöyle buyurdu :

      -‘’ Dur ey Ömer biliyor musun ki; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiştir…’’

 

Ve şöyle dedi :

-         Kapıyı açın o içeri girsin . Buraya gelmek için emir almıştır. Diyeceklerini anlamaya çalışın . Size anlatacaklarını iyi  dinleyin… dedi

Kapıyı açtılar.İçeri girip göründü  Şaşı bir ihtiyar .Aynı zamanda da köse. Çenesinin at kılına benzer altı yada yedi kıl sallanıyor,gözleri yukarı doğru açılmış. Kafası , büyük bir fil kafasını andırıyor.Dudakları ise bir manda dudağına benziyor.

Sonra

-    selam sana ey Muhammed selam size ey cemaat-ı Müslimin ,diyerek selam verdi.

Onun bu selamına karşılık Hz Muhammed (s.av)  Efendimiz

-         ‘’Selam Allah’ındır ey lanetlenmiş …’’ diye karşılık verdi.

Sonra da :

-         Bir iş için geldiğini duydum nedir o iş ? diye sorunca şöyle anlatmaya başladı :

-         Ben buraya kendi arzumla değil mecburen geldim.

Hz Muhammed (s.a.v)

-         Nedir o mecburiyet diye sordu?

Şeytan:

-         İzzet sahibi Rabbin katından bir melek gelerek dediki:

-         Yüce Allah sana emir veriyor: Muhammed düşük ve zelil bir halde tavazu  ile gidecek Ademoğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın. Onları nasıl aldattığını söyleyeceksin bir bir.Sonra o sana ne sorarsa doğrusunu söyleyeceksin.

Yüce Allah buyurdu ki:

-         Söylediklerine bir yalan katar,doğruyu söylemezsen seni rüzgarın savurduğu kül gibi yaparım.Düşmanların önünde rezil ederim yani Allah sevdiği kullar .Durum böyle ; ey Muhammed! O emir üzerine sana geldim.Arzu ettiğini bana sor.Şayet bana sorduklarına sorduklarına doğru cevap veremezsem düşmanlarım benimle eğlenecek.Gerçek şu ki bana ,düşmanlarımın eğlencesi daha zor bir şey yoktur.

  Sonra, Resülüllah (s.a.v)Efendimiz şunu sordu:

-         Madem ki, sözlerinde doğru olacaksın.O halde bana söyle: Halk arasında en çok sevmediğin kimdir?

-         Sensin, ey Muhammed … Allah’ın yaratıkları arasında senden daha çok hoşlanmadığım kimse yoktur.

Sonra Hz Muhammed (s.a.v )efendimiz şöyle buyurdu :

-         Benden sonra en çok kimlerden nefret edersin ?...      

Şeytan anlattı:

-         Müttaki bir genç ki, varlığını Allah yolunda vermiştir.

-         Sonra kimi sevmezsin ?           

-         Temizlik için yıkadığı yerleri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi.

-         Sonra… ?

-         Sabırlı olan bir fakiri ki ; ihtiyacını hiç kimseye söylemez .Halinden asla şikayetçi olmaz           

-         Peki bu fakirin sabırlı olduğunu nereden anlıyorsun.?

-         Ey Muhammed, ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa,Allah onu sabredenlerden yazmaz.Sabırlı kimselerin işi buna benzemez.   Hasılı,onun sabrını;halinden tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım. 

-         Sonra kim…? 

-         Şükreden zengin

-         Peki  o zengin şükreden olduğunu nasıl anlarsın.?

-         Malını helal yoldan alıp helal yollarda harcadığını görürsem bilirim ki o şükreden bir zengindir.

Hz Muhammed  (s.a.v ) Efendimiz:

-          Peki ümmetimin vakit namazına kalkınca, senin durumun nasıl olur.

-         Ey Muhammed beni bir sıtma tutar.Ve titrerim.

-         Niçin böyle olursun ey lain?

-          Zira kul Allah için secde edince bir derece yükselir.

-         Peki oruç tutukları vakit nasıl olursun .?

-         O vakit de onlar iftar edinceye kadar bağlanırım.

-         Peki  ya hac yaptıkları vakit nasıl olursun .?

-         O takdirde  de çıldırırım.

-         Peki ya Kur’an okudukları vakit nalsı olursun .?

-         O vakit tıpkı kurşunun ateşte eridiği gibi eririm .

-         Peki ya sadaka verdikleri zaman durumun nasıl olur.?

-         İşte o zaman durumum çok kötü olur.Sanki sadaka veren eline bir testere alırda beni ikiye böler.

-         Neden  öyle testere ile ikiye biçilirsin ya Ebammüre… diye sorduğunda iblis şunları anlatır.

-         Onu da anlatayım …

Sadakada dört güzellik vardır:

1-     Yüce Allah sadaka verenin malını bereketli kılar.

2-     Sadaka veren kimseyi insanlara sevdirir.

3-     Verdiği sadakayı cehennemle arasında bir perde yapar.

4-     Bela, sıkıntı ve ahları ondan defeder .

Beni yaratan ve  BAS gününe  Kadar  yani  KIYAME  kadar süre veren Allah’a yemin ederim ki : Onların tümünü azdırırım Cahillerini ve alimlerini … Ümmilerini ve okumuşlarını …Facirlerini  ve  ABİDLERİNİ… Hasılı , bunların hiçbiri elimden kurtulamaz .

Ancak Allah halis kulları hariç. Evet bunları azdıramam .

-         Sana göre halis olan kullar kimlerdir.?

İblis şöyle cevap verdi .

-         Ey Muhammed Bilmez misin ki; kim dinar ve dirhemi severse onlar ihlas olmaz.

Dirhemi ve dinarı sevmeyen;övülmekten hoşlanmayan bir kişiyi görsem, bilirim ki o ihlas sahibidir. Ve hemen onu bırakır kaçarım.Bir kul ,malı övülmeyi sevdiği , kalbi dünya isteklerine baglı kaldığı müddetçe size özeliklerin saydığım kimseler arasında bana en çok izaat edendir.Bilmez misin ki ; mal sevgisi büyük günahların en büyüğüdür.

-         Yine bilmez misin ki ey Muhammed Benim yetmiş bin çocuğum var. Bunların her birini bir başka yere tayin etmişimdir.Yine her çocuğum la beraber yetmiş bin tane şeytan vardı.Onların bir kısmını alimlere , bir kısmını gençlere saldım ,bir kısmını şeyhlere ,bir kısmını da ihtiyar kadınlara saldım.

Gençlere gelince aramızda hiç anlaşmazlık yoktur.     

<<12345678 >>