ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
9 Mayıs 2024, Perşembe 06:29   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  zaykaen> Forum Mesajları
    zaykaen'e ait Toplam 22 Forum Mesajı var
<<123 >>


zaykaen

zaykaen resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Takvimlerden Bir Gün Daha Düştü,,,>
  11.Eki.2008 Cmt 02:00:52
fiogf49gjkf0d
OMAYRA

Cevabı ömür süren bir soru bıraktım sana
Mendili kan kokan sevgili arkadaşım
Usta bakışların keşfettiği rahatlıkla arkama yaslandım
elimde şah mat yüzüğümde tek taş siyanür
adınla bulanan bir aşkın, bir maceranın
macerasında
yolun sonunu söylüyordu
günahkâr iki melek olan sağdıçlarım

Al birkaç bulutlu sözcük
atlasını sırtında taşıyan çalınmış bir zaman
mekik, taflan, kar kesatı bir iklim
aşk mı, macera mı dersin bu uzun seferberlik
bu ilişkinin topografyasını
mezhepler tarihinden bulup çıkardım
adanan boynunda o gümüş zincir
bilmiyorsun arması sallanıyor ucunda
işte yazgının kara zırhlısı!
Kork! kutsal kitaplardaki kadar kork!
Çünkü hiçtir bütün duygular
Korkunun verimi yanında

Benim ruhum nehirler kadar derin!
Kızıl kısraklar gibi üstümden geçeceksin!

Arı bir sessizlik duruyor
şiddetimizin armaları arasındaki uzaklıkta
gövdenin demir çekirdeği
kalkan teninin altında
sana okunaksız bana saydam giz
içindeki uğultunun izini sürüyorum
bir açıklığa taşıyorum ele vermez yerlerini
harabeler diriliyor
heykeller tamamlanıyor
kendi kehanetinden büyülenmiş gözlerimin önünde
başka çağlara gidip geliyoruz
aşk tanrısı için
seviştiğimiz ve uyuduğumuz sahillerde
aşkın kaplan ve yılan düğümüyle

Öpüyorum seni boynundaki yaradan
iniyorum kaynağına
aydınlanmamış yanların ışığa çıkıyor
dokunuşlarımın parıltısında
düğümlü mendilin, gümüş zincirin
sımsıkı mühürlendiğin bütün kilitler
çözülüyor avuçlarımda


Tılsım tamamlanıyor
ortaçağ kentlerinden geçiyoruz dönüşte
indiğim kaynakların mezhep değiştiriyor
zamanın ve uzamın kilitlendiği kara kutuda benim kelimelerim
tılsım tamamlanıyor
dudaklarımdan sızan erkek sütünün kara büyüsüyle
sevgilim oluyorsun
uyuyor ve yıkanıyoruz ay ışığında
bakıyorum güneş iniyor yüzünün alacakaranlığına

Adın yoktu tanıştığımızda
eksiğini de duymadık
bazen bir rüzgârı, bazen birkaç zeytini
adının yerine kullandık

Adın yoktu tanıştığımızda
sonra da olmadı
çünkü başka biri oldun zamanla

Şimdi adın var
şimdi ruhumun sislere sarılı derinlikleri
yükseliyor ve tehdit ediyor
kıstırılmış varlığımın bütün cephelerini
yüzümün pususunda geziyor
sularda bilenmiş bıçaklar
uyandırılmış acılarım, bulanmış sarnıcım
etimle ruhum arasında çelişen ilke
geri döndü bana
kendi ellerimle kurduğum kara büyüden
içimdeki tarih bitti
siliyorum bir aşkı var eden her ayrıntıdaki parmak izlerini
ve şimdi adın var
ve şimdi
ikimizin vaktinde
intikam saati geldi

Omayra, bu adı verdim sana
ve mevsimleri bütün anlamlarıyla
iki çakılına bir deniz vereyim
hayallerine mavi buğday
dokuz yaşamın olsun tek tek öldüreyim
esmer ve çırılçıplak bir gecede
bütün düşmanların gelecek
koynumdaki cenazene

Seni saran efsane çürüyüp toprağa karışırken
kucağımda başın
gümüş bir tarakla tarayacağım saçlarını
kendi enkazımın üstünde
kurtlar, çakallar gibi uluyarak ağlayacağım acıdan
öldürerek yaşatacağım seni kendimde

Ocağın parıltısıyla aydınlanan yüzün
gücünden habersiz sakin gülüşün
kamçılıyor içimdeki bütün köleleri
ben ki hileli bir oyun,
birkaç kırık zar
ve kara muskalı tılsımlarla
almışken seni kaderinden, kıyasıya bağlamışken kendime
asıl sen tutsak etmişsin beni
dünyaya kapalı kapıların ardındaki
içi boş sessizliğine

sığlığın, sevgisizliğin
o sonsuz kendiliğindenliğin
dünyanın sana değmeyen yerleri
nasıl da çekici yapıyor seni
o kadar bağlandım ki
tutkusuz bedenine
ya öldüreceğim seni
ya tunç çağından heykeller indireceğim dökümüne

Sayıklayan bir ağaç gibiyim Omayra
uğultusu geliyor ta derinden
gövdemin geçtiği masalların
içimdeki deprem ayakta tutuyor beni
geri dönüp vuruyor çalınmış zaman
bak sana korkaklığımı veriyorum
var olmanın bütün varoşlarından
ben yenildim, işte silahlarım
tılsım tamamlandı
sonuna geldim çizgilerini sildiğim
bir büyük haritanın
aşkım ölümün sınırında Omayra
olduğun yerde kal kımıldama!
 
Murathan Mungan ..


zaykaen

zaykaen resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >DERİNLİĞİN UCU...>
  9.Ağu.2008 Cmt 18:28:37
fiogf49gjkf0d

Nasıl başlasam, şu an derinlerdeyim. Perdeler indi, odasına çekildi şehrin soytarısı. Derin, gerçeğe yakın yerdeyim!.

Öyle fazla bir zamanını harcamayacak bu vızıltım. Sadece ne yörüngede salındığımı çizeceğim. Belki daha sonra anlatırım uzun uzun.. Bugünler, iyi günlerim.

Gözlerin aldandıysa gözlerime, karşındakinin ben olduğuma şaşmıyorsan, iyi oynamışım.. Ne diyeyim?

Yıllar boyunca, yüreğimin her damlasında, gece, gündüz, nerdeyse her an sanki bir kutsal ayin yapar gibi söylenen büyülü bir şarkı gibisin. Senin olduğun her yer benim mabedim.

 

Sevmemişsin ki bilesin. Dilerim bir gün bu eşsiz, harkulade derinliklerde yüzersin.. Buraları görmek çok az insana nasib olur. Onlar ayışığındaki yakamozlara benzer..

Bir gün, O, hayat denen koskoca denize, bir dalganın sırtında oluşan ufak bir parıltıyla veda ederler. Veda ederler derinliklerden habersiz olan tüm dalgalara.
Oysa deniz, 
ONU KIYIDAN ACILARLA VEYA HAYRANLIKLA SEYREDEN GÖZLERİN gördüğünden ibaret değildir.

Seni bahane ettiysem de, Senin için bile susturamadım bu şarkıyı.
Ve bu şarkı o kadar.. O kadar güzel ki!

Kestim gürültüyü, şikayeti, inatlaşmayı.. Bıraktım o büyülü melodiye kendimi çaresiz. O söyledikçe ben sustum.. Ben sustukça o inletti yüreğimi.

Seni üzmek, kırmak veya suçlamak istemiyorum.
Senin soytarılara, palyaçolara, bu sahneye ve böyle bir oyuna layık olmadığını biliyorum.
Sana bensiz, "sahte bir görüntüyle" gelmek istemiyorum.
Olumsuz, hayatı sevmeyen biri değilim. Öyle olsaydı, mesela; "seni sevdiğimi" hiç bilmezdin.
Şarkımın ahengini bozan yabancıları duymak, sana yalan söylemek istemiyorum.
Seni kıskanıyorum...
Oyun bitiyor komik kız! Artık, hep gerçeğe yakınız.
Sana derinliğin uğultusunu yollayacağım bir deniz kabuğunda ara sıra..
Ara sıra rüyalarımı anlatacağım.
Bu melodiyi duydukça çizeceğim hayalini
derinliğin ucuna.
Sen de kendini seyre dalacaksın..

                              
AYNI DENİZDE BİRER PARILTIYIZ
                                      SEYRETME, YAŞA KOMİK KIZ!
24/7/1999

 

VEFA LÖK

 

<<123 >>