ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
delsol> Forum Başlıkları | | delsoltarafından açılmış Toplam 105 Forum Başlığı var
|
|
delsol
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Japonca İsmini MeRak Eden Gelsin!!! 27.Mar.2009 Cum 17:12:28 | | fiogf49gjkf0d A- ka * B- tu * C- mi * D- te * E-ku * F- lu * G- ji * H- ri * I- ki * J- zu * K- me *L- ta * M- rin * N- to * O-mo * P- no * Q- ke * R-shi * S- ari * T-chi * U- do * V- ru * W-mei * X-na * Y- fu * Z- zi
MELELA BENİMKİ_ku+shi+ku+to. EREN. :)) | |
delsol
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Bakmadan geçmeyin :)))) 2.Nis.2009 Per 01:30:30 | | fiogf49gjkf0d
| |
delsol
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Kazım Koyuncu.Rahmetle anıyoruz.Mekanın cennet olsun.:(( 3.Nis.2009 Cum 14:29:54 | | fiogf49gjkf0d Karadeniz müziği, Anadolu Rock, nitelikli müziğe inanlar, önemli bir ismi en verimli olabileceği dönemde yitirdi. Otuz üç yaşındaydı Koyuncu; yıllardır müziğin içinde olmasına karşın 2000 li yıllarda Gülbeyaz, Sultan Makamı gibi televizyon dizilerine yazdığı müziklerle ünlenmişti.
Karadeniz in hırçın çocuğu diyorlardı ona; demokrasi adına atılan bir çok adımda müziğiyle, fikirleriyle yer alıyor; Fırtına Deresi ne yapılacak santrali protestodan, insan hakları ihlallerine karşı çıkmaya kadar bir dolu etkinliğe destek veriyordu.
Müzikte de, birkaç halk müziği sanatçısının tekelinde kalmış Karadeniz bölgesinin müziğini, evrensel normlarda yayımlamayı deneyerek, önemli çıkış yapmıştı.
1972 Artvin/Hopa doğumlu Koyuncu, yirmi yaşında Dinmeyen adlı müzik grubu na katılmış, 1993 de Mehmedali Barış Beşli ile, Lazca müzik yapmak amacıyla Şuku grubunu kurmuştu. İki arkadaş bir yıl sonra aralarına İlhan Karahan ve Metin Kalaç ı da alarak grubun adını Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) dönüştürmüş ve 1995 başında Va Mişkunan (Bilmiyoruz) albümüyle Lazca rockın ilk örneğini vermişti. Lazcayı yaşatmak amacıyla Lazca rock yapıyorlardı. Plak şirketleri ise bu soundu Soft Laz Rock diye tanımlıyordu.
O günlerde grup elemanları Lazca dilinin yaşatılmasına rock yoluyla katkıda bulunmayı amaçladıklarını, rock müzikteki dinamizmle yöre insanının enerjisinin örtüştüğünü görünce heyecanlandıklarını anlatıyor, Lazca nın rockın sert söyleyişine de uygun olduğunu belirtiyorlardı.
Dört yıl içinde Zuğaşi Berepe, kamuoyuna pek yansımasa da önemli işler yaptı ve konserlerle hedefini gerçekleştirmeye çalıştı. Bu etkinliklerden Brüksel konseri sırasında canlı kayıt edilen parçaları, kısıtlı sayıda bastırdıkları Bruxel Live (1998) adlı albümde bir araya getirdiler.
Gruptaki eleman sayısı arttıkça müzikal yapı da güçlenmişti. Kazım Koyuncu (vokal, akustik gitar), Cafer İşleyen (bass, vurmalılar, flüt), Gürsoy Tanç (elektrikli gitar), Uğurcan Sezen (klavye), Zülküfil Murat Dilek (davul), Metin Kalaç (kayıt) Lazcayı yaşatmanın yanında aşk şarkılarına katılan sert söylemli yapıtlar ve modern rock anlayışı üzerine oluşturdukları çizgiyle de kabul görmeye başlamışlardı.
Zuğaşi Berepe, Va Mişkunan albümünden dört yıl sonra İgzas (Gidiyor) adlı albümüyle bu çabayı listelere taşıdı. Yedi Lazca, bir Hemşince, bir de Türkçe sözlü parçadan oluşan albümün müzikal zenginliği, rockın çeşitli tonları arasında akıllıca gidip gelen sounduyla 1998 in en iyi yerli yapıtlarından biri oldu. Lazca nın öne çıktığı kültürel bir misyonun yanında sıkı bir rock albümü özelliği de taşıyordu İgzas (Parçaların Türkçe anlamları kapakta verilmişti). Bu albümde Kazım Koyuncu (vokal, gitar), Cafer İşleyen (bass, vurmalılar, flüt), Gürsoy Tanç (gitar), Uğurcan Sezen (tuşlular), Zülfikil Murat Dilek (davul), Mahmut Turan (tulum), Metin Kalaç (kayıt), Mehmedali Barış Beşli den (vokal) oluşan grubun, doğayı katledecek Çamlıhemşin deki Fırtına Deresi nin üzerine yapılacak santrale karşı kampanyayı desteklemesi de İgzas ın diğer bir özelliğiydi.
Grup 2000 lerin başında dağılınca, kuruculardan Kazım Koyuncu yoluna tek başına devam etmeyi kararlaştırdı ve solo albümleri Viya (2002) ile Hayde yi (2004) yayımladı. Anadolu Rock a kayan soundla ürettiği müziği kısa sürede büyük ilgi görüp, yaptıkları geniş kitlelere tam ulaşmaya başlamıştı ki hastalandı Koyuncu. Akciğer kanserine yakalanmıştı.
Pes etmiyordu; tedaviyi sürdürürken Trabzonspor için marş bile yazmıştı. Ancak günden güne direnci zayıflıyordu; adına düzenlenen konsere çıkamamıştı. Sonunda 25 Haziran tarihinde ajanslardan şöyle bir başlık düştü: Karadeniz in genç sesi sustu
Rahmetle Anıyoruz seni Kazım Abi.... | |
delsol
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Hanımlara( ÖZEL ) :) bütün kadınlar çiçektir. 3.Nis.2009 Cum 14:46:04 | | fiogf49gjkf0d
| |
delsol
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >IstanbuL AgLiyor Sevgilim. 6.Nis.2009 Pzt 16:20:10 | | fiogf49gjkf0d
İstanbul ağlıyor Yastayım sevgilim
Bıraktığın gibiyim Çıkmaz sokaklarında kayıp Derbeder haldeyim
Yokluğun ölümden beter Buz tuttu yüreğim
Yağmur ol da bul beni Geceleri rüyalarıma gir Öpüp okşa, sev beni
Sen gideli bu şehirden Ötmez oldu bülbüller Doğmadı güneşim batalı Açmaz oldu güller
Dinmedi fırtınam içimde Başucumdaki resmin Duruyor aynı yerinde
| |
delsol
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yorumsuz Duygular 6.Nis.2009 Pzt 16:58:20 | | fiogf49gjkf0d
Nikotin tadında birşey bu.. Hüzne alışık gönüller daha dayanıklı ... Bunu biliyorum... Hayata hep göz yaşı penceresinden bakmak. Acıyı saklamak ve onu mukaddes bir emanet gibi taşımak asilce... "Ardımda yangın bir şehir var... yıkıntıların üstünde hala dumanların tüttüğü... Köşe başlarında yaralı ve gönlü yaralı insanların dalıp dalıp gittiği, sokak aralarında şaşkın kedilerin dolaştığı yangın yeri bir şehir... Dönüp bakıyorum. Sırtımda alevlerin sıcaklığı hala… Gözyaşı kaynağım kurumuş... Gözyaşım yollarımda sararmış otlar… Gözlerim ufukta ... Kaçıp giden rüzgarı, yangın büyüten o rüzgarı ve geciken yağmuru arıyorum” Hüzün... Acının çiçeği. Acı ve acılar, onlara esir olmak yerine oynaşmayı tercih edenleri heykeltıraş gibi biçimlendiriyor. Acılarla oynaşmak. Hüzün uzakların çağrısıdır... Her gün yüzlerce binlerce defa yollara düşerde düşüncelerimiz, bedenin hapistir ve kaçıp kurtulamazsın. Hüzün uzakların çağrısıdır. Gidemezsin. Hüzün kaçıp giden son trenin ardından bakakalmaktır gece yarıları garlarda. Hüzün, üşümektir gecenin bir vakti sizi aramak için çırpınan karanlık dalgalara ve şehrin ışıklarıyla oynaşan yakamozlara cevapsız kalırken… Hüzün, ağlayamamaktır... Ağlamak için çırpınırken ağlayamamaktır... Hüzün, aşksatmaktırduvarlara... Hüzün, aşkta boğulmaktır ve kimsenin anlamamasıdır feryatlarımızı... Hüzün içten içe yanarken üşümek ve ürpermektir... Hüzün, yalnızlıktır... Yalnızlıksa soylu bir duygu kristal kadehle sunulmuş. Ve alışkanlık yapar… Hüzün uzaklara ait olup yakınlara hapsolmaktır …” | |
delsol
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Koşu BANDI nasıl döver :)) 6.Nis.2009 Pzt 17:25:05 | | fiogf49gjkf0d
Koşu bandından da dayak yenilirmi :))) | |
delsol
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sol yanımdan Bir parça koparttım Taa içimden Taa Özümden. Canım Senin İçin. 7.Nis.2009 Sal 19:23:51 | | fiogf49gjkf0d
Vefa nedir, bilir misin? Vefâ arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefâ; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefâ; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.
Şimdi ayrılık vakti can! Gecenin en karanlık vakti. Vaktin Yaratıcısı, az sonra geceden gündüzü doğuracak. Vakit gitme vakti, bizden aldıklarını gitmesi gereken yerlere iletme vakti... Al can! Bu heybe senin. Sol yanımdan bir parça kopardım senin için; tâ özümden, tâ közümden...
Susmak kabullenmektir habersiz geleni; Bazen acı çekmektir, Haklılığını bile bile boyun bükmektir, Kelimelere küsmektir üzmemek için sevdiğini… Susmak dinlemektir alabildiğine hırçın düşünceleri; Bazen göz yaşlarını saklamaktır, Hüznü sessizliğe zincirlemektir, Göstermemek için toprağa düşeni… Susmak sevmektir adını haykıramadığın kişiyi, Bazen ödün vermektir, Hicranıyla yüreği dağlamaktır, Gitmesin diye sıkı sıkı örtmektir yüreğini…
Susmak hapsetmektir aşamadığın çaresizliği; Bazen geleceği beklemektir, Hatıralar uğruna sineye çekmektir, Dostluk adına çiğnemektir gururunu… Susmak ölmektir yaşamak adına hayatı; Bazen kaçıp gitmektir, Hayatla kaderi birleştirmektir, Teslim olup kaybetmektir mücadeleni...
| |
delsol
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >(gençliğe hitabe) M.KEMAL ATATÜRK. (T.C) 9.Nis.2009 Per 13:29:10 | | fiogf49gjkf0d
| |
delsol
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >**Yabanci Pullarda Atatürk.** 9.Nis.2009 Per 13:34:50 | | fiogf49gjkf0d
| |
| |