ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
11 Mayıs 2024, Cumartesi 20:44   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  jadores> Forum Başlıkları
    jadorestarafından açılmış Toplam 28 Forum Başlığı var
<<1 23>>


jadores

jadores resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Tek Yorumluk Fıkra:)..
  11.Oca.2007 Per 12:00:38

 

 

  



Sobadaki hikmet


Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."



jadores

jadores resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Kalbinizdeki aşkım dediğiniz veya demeyi istediğiniz...
  11.Oca.2007 Per 16:31:12

 

 

                    Hayatınızın ismi..ya da baş harfi diyelim (gisli olsun):)

 

 



jadores

jadores resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Bir Ayrılığın Anatomisi..
  12.Oca.2007 Cum 17:52:20

 

Bir Ayrılığın Anatomisi-Can Dündar

 insanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır" der dostoyevski...

 veda acısı, kabuğunu soyar insanın; yaldızını kazıyıp çırılçıplak ortaya serer.birlikteliğin örttüğü tüm kusurları, ayrılık sergiler.bir ayrılık arifesinde helalleşilir ve o an hakiki tabiatlarıyla yüzleşilir.

 "ölene kadar" diye söz verilmiştir, ama "ölüm yolunda" başka tercihler belirmiştir.

 kararsız prensesin vicdanı azap çekerken 7 cücelerin somurtkanı "aklını başına al" diye fısıldar kulağına; haytası ise "kalbinin sesini dinle" diye çekiştirir eteğinden...

 hep hayran bakan gözlere, hatalar takılmaya başlar.

 "ama"yla biter alelade iltifat cümleleri:

 "sen iyi bir insansın, ama arkadaşların kötü", "seni seviyorum, ama bu ilişkide mutlu değilim", "ben başka türlü bir beraberlik düşlemiştim" vs.. vs...

 sonra gelsin uykusuz geceler...bir türlü karar verememeler...ruhen gidip gelmeler..."hele biraz daha zaman geçsin" diye nikah ertelemeler...

 birlikteymiş gibi yaparken, sevecek başka yüzler, yüzecek başka denizler kollamalar...

 "aslında bütün bunlar bizim iyiliğimiz için"e kendini inandırmalar...

 sonrası hep aynı:

 bekleyenin "hani sonbaharda buluşacaktık. hazan geldi geçti, sen gelmez oldun" sızlanmaları...

 bekletenin "geliyorum az kaldı" oyalamaları...

 bittiğini bile bile işi uzatmalar; söyleyemedikçe hepten batağa saplanmalar...terke makul bir gerekçe ararken hepten çarşafa dolanmalar...veda konuşmasında süslü iltifat cümlelerinin arasına, o cümleleri hiçleştiren mayınlar serpiştirmeler... üzgün görünmeler... bağış dilenmeler "...ama kaçınılmazdı" demeler..."sözünden caydın"yakınmalarını "sen de eski sen değilsin. değişmişsin" diye göğüslemeler... asıl kendinin değiştiğini bilmezden gelmeler... ve son sahne:

 terk edenin o mahcup "gönlüm başkasında" itirafına karşılık terk edilenin kırık çalımı:

 "uğurlar olsun! ben yoluma devam ediyorum". ihanetler böyledir:ilki, bir yenisine gebedir; ikincisi daha az acı verir. ondan sonra dur durak yoktur: güvenilmez aşık, sevdikçe kıran, gezdikçe ardında bir kırık kalpler mezarlığı bırakan biçare dervişe döner. artık acılara hapsolmuştur: buluşmak istedikçe ayrılacak, birleşmeye çalıştıkça parçalanacak, sonunda terk ettiklerinin "ah"ı tutup terk edildiğinde mukadder yalnızlığına kapanacaktır.

 



jadores

jadores resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Yaratıcılık budur işte:))
  25.Oca.2007 Per 13:34:04

 

            Bu sene susuz kalacağımız korkusuyla, üretilen bir teknolojiyi sunmak istedim:))

 



jadores

jadores resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >İsmail Cem, Veda..
  25.Oca.2007 Per 13:42:17

 

        Hayatı boyunca yazdığı iki şiir denemesinden biri..

 Çok ileri bir tarihte
Çok yaşlı olarak
Sessizce ayrılmalıyım
Kimseye pek gözükmeden
Ve kimseyi rahatsız etmeden.
Masamın üzerinde
Dünden kalan işler
Tamamlanmamış yazılar
Okunmayı bekleyen kitaplar
Ve anılar ve umutlar.
Filleri kuyruğundan çekerek
Tepeleri aşırtmaktı görevim
Günler bitti filler tükenmedi
Ben elimden geleni yaptım
Gerisini siz tamamlayın
Boşa geçmedi hayatım
Daha fazlası olabilirdi ama
Buna da şükür demeliyim
işte sevgili dostlar
Ben böyle veda etmeliyim ...

 

 



jadores

jadores resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Nikola TESLA..
  25.Oca.2007 Per 15:09:03
fiogf49gjkf0d

 

NIKOLA TESLA

 

"Nikola Tesla" adı size bir şey hatırlatıyor mu? Tanıdık geliyor mu bir yerlerden? Eminim ki Tesla nın adını duyan Türk vatandaşlarının sayısı pek azdır...

Nikola Tesla, bir takım çevrelerce bilim dünyasından adeta silinmeye çalışılan büyük bir isim. Tesla o kadar çok ve önemli bilimsel gelişmeye imza atmış bir şahsiyet ki kendisi ancak Edison ile kıyaslanabilir. Hatta ondan bile daha önemli işler yaptığını söylemek asla yanlış olmayacaktır.

Nikola Tesla 1856 yılında Hırvatistan da dünyaya geldi. İnanılmaz bir hafızası vardı. Altı dili çok rahat konuşabiliyordu. Gratz daki Bilim Enstitüsü nde 4 sene Matematik, Fizik ve Mekanik okudu. Ama onun esas ilgi alanı elektrik oldu. O dönemlerde elektrik henüz emekleme dönemini yaşayan çok yeni bir bilim dalı durumundaydı. Akkor telli ampul daha icat edilmemişti bile.

Tesla 1884 yılında ABD ye geldi. Cebindeki tavsiye mektubunun yardımı ile mucit Thomas Edison un yanında çalışmaya başladı. Edison o günlerde akkor telli ampulü yeni icat etmişti ve elektriğin aktarılması konusunda bir sistem geliştirmeye çalışıyordu. Edison bu noktada doğru akıma (DC) güveniyordu. Ancak DC o kadar çok sorun çıkarıyordu ki bir türlü istediği sonuçları elde edemiyordu.

Bir gün Tesla yı yanına çağırdı ve sistemdeki sorunları çözerse kendisine büyük bir maddi ödül vereceğini söyledi. Tesla, Edison u, o günün parası ile 100,000, bugünün parasıyla milyonlarca Dolarlık bir masraftan kurtararak sistemdeki aksaklıkları giderdi. Ama Edison vaadettiği ödülü vermedi. Tesla, bu durum üzerine Edison un laboratuarındaki görevinden istifa etti. Edison, sözünden dönmekle kalmadı bir de Tesla nın bundan sonraki bilimsel kariyerini kötülemeye, onu aşağılamaya başladı. Bugün Tesla nın bu kadar az bilinen bir isim olmasının altında Edison un bu çabalarının büyük payı vardır.

Tesla elektriğin taşınması için Edison unkinden çok daha iyi bir sistem geliştirdi. Sistemde DC yerine alternatif akım (AC) kullandı. Tesla nın geliştirdiği transformatörler vasıtası ile elektriği ince kablolar üzerinden uzak mesafelere kayıpsız taşımak mümkündü artık. Oysa DC temeline dayanan aktarım sisteminde her bir mil kare için büyük bir elektrik santrali kurmak ve çok kalın kablolar kullanmak gerekiyordu.

Ancak taşınacak elektriği kullanacak cihazlar olmadan bu sistemin herhangi bir pratik anlamı yoktu.

Tesla bundan sonra elektrikle çalışan motorlar yapmaya başladı. 19uncu Yüzyıl ın sonlarında hiçbir bilim adamı, AC kullanan motorların gerçek olabileceğine ihtimal vermiyordu. Saniyede altmış kere yön değiştiren bir akımla çalışan motorun bir ileri bir geri gideceğini ve sonuç olarak hiçbir yere gidemeyeceğini düşünüyorlardı. Tesla böyle düşünenleri yanıltarak ilk AC elektrik motorunu icat etti.

Tesla nın en önemli özelliklerinden biri oturup şöyle ya da böyle bir cihaz ya da sistem geliştireceğini söylemesi sonra da bunu gerçekten de aynen dediği gibi yapmasıydı.

Bir keresinde, Edison un çalışma yöntemleri hakkında şöyle konuşmuştu: "Edison, bir samanlıkta kayıp bir iğneyi bulmak durumunda olsa bir balarısı çalışkanlığı ile tüm samanların altına tek tek bakarak söz konusu iğneyi bulmaya çalışır. Ben bilimsel çalışmalarında buna sık sık tanık olurdum. Oysa biraz teorik çalışma, biraz da hesaplama yapmak suretiyle harcadığı vakit ve emeğin yüzde doksanından tasarruf edebilirdi."

Tesla öyle büyük bir bilim adamı idi ki daha dünya fluoresan ampulle tanışmadan 40 sene önce kendi laboratuarını fluoresan ampullerle aydınlatıyordu. Çeşitli dünya fuarlarında ve sergilerde cam tüpleri alıp ünlü bilim adamlarının adını oluşturan ampuller yapıyordu. Günümüzdeki neon ampullerin ilk örnekleriydi bunlar.

Tesla dünyanın ilk hidroelektrik santralinin de mucidiydi. Niagara Şelalesi nin üzerinde kurulu olan ilk hidroelektrik santral, "Tesla" imzasını taşıyordu.

Otomobillerde kullanılan ilk hızölçeri de Tesla icat etti.

Bu arada AC konusundaki başarıları George Westinghouse adındaki bir girişimcinin kulağına gitmişti. Westinghouse, Tesla ile bir sözleşme imzaladı. Sözleşmeye göre, Westinghouse, sattığı her bir kilovat AC elektrik için Tesla ya 2.50 Dolar verecekti. Tesla bir anda tasarladığı ama parasızlık nedeniyle gerçekleştiremediği çalışmaları için nakit paraya kavuşmuştu.

Ancak Edison da DC sistemi için büyük yatırımlar yapmıştı. Tesla nın AC sistemini yerden yere vurmak konusunda her vesileyi ustalıkla değerlendiriyordu. AC nin DC ye oranla çok tehlikeli olduğunu iddia ediyordu. Tesla bu karalama kampanyasına karşı kendi pazarlama kampanyasını başlattı. 1893 te Chicago da düzenlenen Dünya Fuarı nda (fuarı 21 milyon kişi ziyaret etmişti) AC nin ne kadar güvenli olduğunu göstermek içinden vücudundan geçirdiği elektrik ile çok sayıda ampul yaktı. Daha sonra kendi adını verdiği bobinleri kullanarak şimşek yaratıp bunları izleyicilerin üzerine fırlattı. Tabii ki kimseye bir şeycikler olmadı.

Tesla nın Westinghouse dan alacağı ücretin 1 milyon Dolar ı geçmesi Westinghouse ı malî sorunlarla yüz yüze getirdi. Tesla, sözleşmesi geçerli olduğu sürece Westinghouse un iflas edebileceğini idrak ederek sözleşmesini yırtıp attı. Çünkü onun en büyük amacı insanlara ucuz AC elektrik verebilmekti. Dünyanın ilk milyarderi olmaktansa patentleri karşılığında kendisine ödenen 216,600 Dolar a razı oldu.

1898 yılında, Madison Square Garden da hazır bulunan izleyicilere, ilk uzaktan kumandalı tekneyi tanıştırdı.

Tesla halka ucuzdan da öte bedava elektrik enerjisi temin etme hayalleri kurmaya başlamıştı. 1900 de yatırımcı J.P. Morgan ın 150,000 Dolar lık malî desteği ile Long Island da "Kablosuz Yayın Sistemi"ni kurdu. Bu yayın kulesi dünyanın ilk telefon ve telgraf hizmeti verecek, aynı zamanda dünyaya resim, borsa haberleri ve hava durumu yayını yapacak bir tasarımdı. Morgan bunun gerçek anlamda "bedava enerji" olduğunu anlayınca desteğini çekti. Morgan ın desteğini çekmesi Tesla yı finansal sorunlar içine sürükledi. Kule, hurda fiyatına alacaklılara satıldı. Dünya Tesla nın çatlak olduğunu düşünmeye başlamıştı. O dönemde sesin, resimlerin ve elektriğin bu şekilde yayılması duyulmuş şey değildi çünkü.

Oysa insanların bilmediği bir şey vardı. Tesla nın, Marconi nin "radyoyu icat ettim" diye ortaya çıkmasından 10 sene önce radyonun temel çalışma prensiplerini ortaya koymuş olduğuydu. Aslında, 1943 yılında yani Tesla nın öldüğü sene ABD Yüksek Mahkemesi Marconi nin patentlerini Tesla nın bu konuda daha önce gerçekleştirdiği çalışmalar nedeniyle iptal etti. Ancak bu konu neredeyse hasır altı edildi ve hemen hemen hiçbir zaman gündeme getirilmedi. Halâ bir çok başvuru kaynağında Marconi radyonun babası olarak gösterilirken Tesla nın adından hiç söz edilmez. Şunu da belirtmekte fayda var: Marconi nin radyosu ses iletmiyor sadece sinyal yayabiliyordu. Oysa bu, Tesla nın Marconi den seneler önce gerçekleştirdiği bir şeydi.

İşte bu noktada basın Tesla nın iddialarını abartmaya başladı. Güya, Tesla, Mars tan ve Venüs ten sinyaller aldığını söylemişti. Bugün biliyoruz ki Tesla gerçekten de uzak birtakım yıldızlardan sinyaller almıştı. Ama o yıllarda uzay hakkında pek az şey biliniyordu. Basın, bilir bilmez Tesla nın bazı iddialarını bire bin katarak kamuoyunun gündemine getiriyordu. Uzaylılarla konuştuğunu söyleyenler bile vardı.

Manhattan daki laboratuarında çalışmalarını sürdüren Tesla, dünyayı, radyolardaki istasyon arama düğmesine benzer dev bir ayar düğmesi haline getirmeyi başarmıştı. Ayrıca yeryüzü ile aynı frekansta titreşim üretmeye yarayacak, buhar gücü ile işleyen bir titreşim cihazı yapmıştı. Sonuçta ne mi oldu? Yakın çevredeki bütün apartmanları sarsan şiddetli bir deprem meydana getirdi. Binalar zangır zangır sarsıldı, camlar kırıldı, boya ve sıvalar duvarlardan döküldü. Tesla nın hesaplarına göre aynı sistemle Empire State binasını yok etmek hatta dünyayı ortasından ikiye ayırmak da pekala mümkündü. Tesla, bilim dünyanın rezonans frekanslarını hesaplamadan 60 sene önce bu işi yapmıştı. Tesla nın dünyayı ikiye ayırmak konusunda deney yapmadığını düşünenler varsa hemen söyleyelim ki yanılıyorlar.

1899 da Colorado Springs teki laboratuarında buna benzer bir girişimde bulundu. Dünyanın bir ucundan diğer ucuna gidip sonra da kaynağına geri dönecek enerji dalgaları gönderdi. Dalgalar geri geldiğinde bu dalgalara bir miktar elektrik daha yükleyerek bir daha gönderdi. Sonuçta insan elinden çıkan en büyük şimşek yaratılmış oldu. Tam 40 metrelik dev bir şimşekti Tesla nın bu deney sonucunda elde ettiği rekor hala kırılamamıştır. Şimşeğin gürültüsü 35 km. mesafeden işitildi. Laboratuvarın etrafındaki alan garip bir mavi ışıkla kaplandı. Ama bütün bunlar Tesla nın esas gösterisi öncesinde yaptığı ısınma çalışmaları gibiydi. Ne yazık ki laboratuvarında deneylere devam ederken kendine ait elektrik santralinin donanımını havaya uçurdu ve bir daha da onarması mümkün olmadı.

1. Dünya Savaşı nda ABD devleti Alman denizaltılarını tespit edecek bir sistem geliştirme çabasına girmişti ve bunun için Edison dan yardım istemişti. Tesla nın bu konudaki önerisi enerji dalgaları kullanmak oldu. Bugün bu sisteme radar demekteyiz. Edison, Tesla nın önerisini doğal olarak reddetti. Çok saçma bir öneriydi ona göre bu öneri. Dünya, bu nedenle radarın icadını 25 sene beklemek zorunda kaldı.

Tesla nın başarıları karşısında elde ettiği ödül neydi dersiniz? Edison Madalyası!.. Edison tarafından sürekli eleştirilen birine bundan daha kötü bir ödül olamazdı. Sanayi dünyasının onu bilim literatüründen silme çabası işe yaradı. Yaklaşık 20 sene tecrit edilmiş bir yaşam sürdü ve modern dünyanın kurucularından Nicola Tesla, 7 Ocak 1943 te, 86 yaşında neredeyse beş parasız bir şekilde öldü. Teorilerini deneyecek mali kaynaklardan yoksun olduğu için sadece not tutabiliyordu. Arkasında tonlarca not defteri bıraktı. Bu defterler FBI tarafından hasıraltı edildi. Gün ışığına çıkarılmadı.

Ömrü boyunca 800 icadın patentini aldı. Eğer mali destekten yoksun kalmasaydı Edison un rekorunu rahatlıkla kırabilecek bir insandı. Hayatının son 30 senesinde pek az patent alabildi. Dünya ne yazık ki Tesla nın dehasına sahip insanları mali açıdan ödüllendirmeyi pek sevmiyor. Ödüllendirilenler sadece orijinal fikirleri alıp bu fikirleri üretime dönüştürüp satanların oluyor.



jadores

jadores resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Her an karşılaşabileceğiniz, komediler:)
  25.Oca.2007 Per 15:28:29
fiogf49gjkf0d

 

>>Izmirliler bilir, toplu tasimada Kentkart
>>uygulamasi
>>vardir. Karta para yüklersiniz, otobüslerde
>>manyetik
>>okuyucuya tutarsiniz ve okuyucu okuduguna dair
>>sinyal
>>sesi verir. Kentkart uygulamasinin ilk yılıydı.
>>Yaslı
>>ama çok tonton bir teyze elinde Kentkartla otobüse
>>bindi. Nedense kartı soförün suratina dogru
>>tuttu(Herhalde paso gibi gösterilecek zannetti).
>>Soför iki-üç saniyelik saskinlik periyodunu
>>atlattiktan sonra, "Biiiiip!" dedi. Teyze bi sey
>>olmamis gibi geçip soförün arkasina oturdu.
>>Otobüsteki
>>herkes kahkahalarla gülerken bense soförün
>>zekasina
>>hayran olmustum.
*************************************

 Halk otobüslerindeki para verme muhabbeti...
>>- Yolcu: (Önündeki bayana abanarak) - Surdan bir
>>ögrenci bir
>>tam. - Bayan: (Parayi alip söföre uzatirken) - Surdan
>>bir hayvan bir
>>ögrenci
*****************************************

>>Bilirsiniz, bi ara gençlerde cüzdana zincir takip
>>sarkitma modasi vardi. Istiklal de yürürken,
>>yanimdan
>>bu model bi tip geçiyodu ki adamin teki bombayi
>>patlatti: "Ne o lan? Köpegin giccina mi kaçti?"

****************************************

>>Bir gün, belediye otobüsünde giderken, belediye
>>otobüslerinde pek sik raslayamayacaginiz türden,
>>çok
>>güzel ve bakimli bir bayan,oturan bir adamin
>>ayagina
>>basti. Kadin gayet üzgün, adama "Kusura bakmayin
>>beyfendi! Çok özür dilerim!" dedi. Adam, bir
>>yandan
>>basilan ayakkabisina bakarken, kadina:
>>"Tamam
>>da
>>bacim,ayakkabinin a...na koydun!" dediginde biz
>>zaten olay
>>yerinde yerde sürünüyorduk.
****************************************

>>Bir arkadas anlattı. Geçenlerde Taksim de yürürken
>>sıkışınca McDonalds in tuvaletine girmis.
>>Tuvaletten
>>sonra elini kolunu sallaya sallaya restorandan
>>çikarken elemanlardan biri arkasından seslenmis:
>>"Bir
>>gün yemege de bekleriz..."
*****************************************

Internet-cafe de bos bilgisayar muhabbeti...
>>- Müsteri: Acaba bosalan var mi?
>>- Yönetici: Bosalan yok ama ilk kalkana siz
>>oturacaksiniz




jadores

jadores resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >öyleymiş..
  25.Oca.2007 Per 16:29:41
fiogf49gjkf0d

 

   Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail  atmaya karar verir. Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir  adrese gönderir.... tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının  cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp  kalır. Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.
>>
>>Kime : Sevgili karıma
>>Konu : Yeni ulaştım.
>>Tarh : 16 Mayıs 2004
>>
>>Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya  yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Herşey yarın
senin buraya geleceğini  düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört
gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin. 

>>Not : Burası çok sıcak.

 



jadores

jadores resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Peki üstad evlilik nedir demiş almitra..
  25.Oca.2007 Per 17:51:07

 

>> Almitra sozu aldi ve sordu:


>> - "Peki ustad; evlilik nedir?"
>>
>> Cevap soyle geldi:
>>
>> - Siz birliktelik icin dogmussunuz.
>> Olum meleginin beyaz kanatlari sizi ayirana kadar ayrilmayacaksiniz.
>> Allahin sessiz tanikliginda bile beraber olacaksiniz.
>> Ama birlikteliginizde mesafeler birakin;
>> birakin ki, cennetin ruzgârlari aranizda dansedebilsin...
>>
>> - Birbirinizi sevin ama, ask tutsakligi istemeyin...
>> Birakin ask, ruhunuzun kiyilarina vuran dalgalar gibi olsun...
>>
>> - Birbirinizin bardagini doldurun ama ayni bardaktan icmeyin;
>> ekmeginizden verin birbirinize ama ayni somundan isirmayin...
>>
>> - Birlikte sarki soyleyin; lakin birbirinizi yalniz birakmayi da bilin.
>>
>> - Sazin telleri de yalnizdir ve armoni icinde ayni melodiyi
>> seslendirir...
>>
>> - Birbirinize kalbinizi verin ama karsilikli kilitleyip saklamak icin
>> degil!
>>
>> - Sadece hayatin eli o kalbi saklar! Birlikte durun, ama yapismayin,
>>  tapinaklarin sutunlari da bitisik degildir!
>>
>> - Ve unutmayin; mese ile cinar birbirlerinin golgesinde buyumezler...
>>
>>
>> Khalil Gibran
>



jadores

jadores resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >DEJAVU..
  28.Oca.2007 Pzr 04:08:18

 

              Bu filme sakın gitmeyin..tek sahne dısında berbattı.Bu kadar yorum bıle fzla yazdım hatta bu filme:)

 

 

<<1 23>>