Erkekler ne ister???
Ölene dek futbol seyretmek, bira içmek, göbek kaşımak, geğirmek, ayak parmaklarını kaşımak, en güzel mankenlerle ilgili fanteziler kurarak uyuya kalmak, eve Ukrayna dolaylarından bir yardımcı-bakıcı almak (tamamen iyi niyetlerle, hanıma yardım için canım), bir elde tespih yan gelip yatmak isterler...
Pazar gününü futbol seyrederek geçirmek; sonraki bir hafta boyunca oynanan maçların tekrarını ve derin tartışmaları-kritikleri; hiç bölünmemecesine izlemek isterler. Kazara sizin ya da çocuğunuzun araya girmesi sertçe bir parmak hareketi ile kesilir, işaretle “1 dakika” istenir ama o 1 dakika hiç bitmez, zaten bitmesin isterler!
Evde hiçbir şey bozulmasın isterler. Zira ya tamir ederken ya da tamirciye ödenen yüklü faturaları öderken canları yanacaktır. Ama zaman içersindeki direnişleri ile, hanımları dört dörtlük ev erkeği (housekeeper) haline geldiyse ne ala. Bir de zaferleri ile övünmek; “seni aldığımda ne biliyordun ki, bak ne güzel öğrendin” demek isterler :)))
Alışverişi çoook severler(!) Market reyonları önünden; ölüm anında göz önünden akıp geçtiği rivayet edilen film şeridi gibi geçer, alacaklarınızın yarısını geride bırakarak otoparka ilerlersiniz. Yarın öbür gün sarımsaklı yoğurt isteyip de “sarımsak yok” cevabını alınca da “biz daha dün markette değil miydik?” sorusunu sormak isterler...
Çocuk hiç ağlamasın, babadan; zaman, kelam, emek, oyun vs. istemesin isterler. “Keşke saksıya ekilen bir cinsi olsa da hanım haftada bir sulasa” derler. Zira bezi var, maması var, büyüyünce Amerikan icadı kahvaltılık gevreğinden tutun da sürpriz yumurtasına varana dek bir endüstri var. Keşke hiç yürümese, konuşmasa, kavun karpuz gibi yatıp büyüse isterler...
Öyle kariyerle mariyerle işleri yoktur. Bir anneleri baba evinde, bir anneleri koca evinde hazır bulunsun isterler. Banyodan sonra ıslak bornozunu nereye attıysa orada kurusun, pijamaları gözlük şeklinde yerde dursun, iç çamaşırları haftada bir yıkansın isterler. Ama hanım ipin ucunu kazara kaçırdıysa; “Hanım evi ..ok götürüyor” demek isterler! (Hatta bunu Banu Alkan dahi duymuştur :))
Çöpleri dışarı çıkarmamak ama “MARC” reklamlarındaki gibi kokan bir evde oturmak isterler...
“Kadın dediğin cilveli olacak, işve yapacak” deyip; kuaför masrafına, bakım şampuanı ve kremlerine, manikürü icat edenin yedi ceddine, burada geçirilen zaman zarfında çocuk bakmak zorunda kalmaya söylenmek, sinirlenip evdeki hatunu tüm bu eylemlerden men etmek isterler...
Sabahtan akşama kadar dert anlatmak için dil döktüğünüz kocalarınız konuşmayı pek sevmediğini, uzun cümleler ve tiratlar arasında konuyu kaçırdıklarını savunmak isterler. Ama ne işse saatlerce; maçların tekrar kareleri üzerine anlatılan tüm maval martavalları akıllarında tutup, bir sonraki gün yakaladıkları ilk “adem oğlu adem” ile fikir alışverişinde bulunmak isterler...
Kadınla yastık sohbeti yapmak, anlatılanı dinlemek faydasızdır. Ne olacaktır ki; nasıl olsa tüm bu söylevlerin sonucunda “anayasa” değişmeyecek, evde “orman kanunları” işleyecek, hiçbir transfere imza atılamayacaktır. Ne de olsa TEKNİK TRAKTÖR kocadır. Bir sonraki “transfer döneminde” yine başta olacaklarını bilmek onları rahatlatır. Zaten rahat olmak, rahat yaşayıp rahaaat ölmek isterler...
“Öyle özel gün de neymiş?” diye sormak isterler. Yılbaşı “gavur” adetiymiş, işleri yoğunmuş, evlilik yıldönümünü billahi de unutmuş, doğum gününüzde iki gün önce kendi doğum gününden kalan pasta dolapta bekliyormuş; iki mum dikip bir de maytap saplarsan, yenen kısmı ters çevirip pastaya tek gözle bakarsan yeni gibi olurmuş demek isterler...
Çiçek de neymiş? Zaten solup gidiyormuş, en güzel çiçek evde dururken elin çiçekçisine haraç vermeye ne lüzum varmış demek, yutturmak isterler...
Tüm bunları korka korka bir iki kez deneyip, hatun onu bırakıp baba evine dönmeyince, kafa üstünde küllükler uçmayınca “oh be dünya varmış bu turu da atlattık, seneye Allah Kerim” demek isterler...
Hatta ilaca ve doktora şiddetle karşı oldukları halde “aşısı çıksa da kurtulsak be kardeşim, ilk ben yaptıracağım” fikrini yine hem cinsleri olan bir bilim adamı ile paylaşmak ve “üstün ırk” olan erkekleri bu ıstıraptan kurtarmak isterler...
“Evli ve çocuklu” dizisini bilirsiniz. Terbiyem müsaade etmediğinden(!) konuya bu cihetten yaklaşmayı uygun gördüm :))) Bizde durum tam tersidir. Hiçbir Türk erkeği zinhar “AL BANDY” değildir. Her yönden aynı olmasına karşın, karşı cinsle ilgili tüm karakter tiplemesini tersine çevirin. Bayan Bandy neyse, bizim erkekler işte öyledir. Ölene dek öyle kalmak, “Antrapoz da neymiş, hiç duymadım” demek isterler...
Daha önce de dedim ya öyle kariyer mariyer çok önemli değildir. Kariyer erkek türü için parkurun sadece bir ayağıdır. Erkekler her şeyi ister. Hem karısı güzel olsun, yüzüne sürdüğü bakım ürünleri dahi ev yapımı olsun, o bakmasın ama küçük bir futbol takımı kuracak kadar çocuğu olsun, sadece adresi bilsin, gece gelsin-kalsın sabah işe gitsin, kullanmasın ama bir evi olsun, arabası oto kuaförde saatlerce yıkansın, en pahalı cilalar yapılsın, kendi check-up’ları gelecek bahara kalsın ama arabalarının 30 bin bakımı atlanmasın, kirliye hiç çamaşır atmasın ama dolabı temiz ütülü kıyafetle dolup taşsın, kredi kartı bakiyesi bol sıfırlı rakamlarda hiç dolaşmasın, evde kırılıp dökülen hiçbir şey olmasın, bozulan makinelerin yerini karısı alsın, hatun sabah güler yüzle uyansın, ne olursa olsun hiç yakınmasın, geyşa gibi olsun, saçını süpürge etsin ama geceleri temizlik dolabında yatmasın, asla tahta bezi gibi kokmasın... Bu liste uzar gider...
Dünya bir lokanta, garsonsa kadın; erkekler bu lokantaya gelip en güzel manzaralı masada oturup “ne varsa getirin” demeyi ister!
Not :Pınar Kılıç Öztürk Yazısından alıntıdır
|
Judy Syfers`in ünlü makalesi:
Bir Karim Olsun Istiyorum
Karilar olarak siniflandirilan insanlardan biriyim. Ayni zamanda bir anneyim.
Bir süre önce karisindan yeni bosanmis bir arkadasima rastladim. Bir çocugu vardi ve tabii ki çocuk eski karisiyla yasiyordu. Yeniden evlenmek istedigini söyledi. Bir aksam evde ütü yaparken bu arkadasim aklima geldi ve birden benim de bir karim olsa hiç fena olmaz diye düsündüm. Neden bir karim olsun istiyordum?
Kendimi ve bakmakla yükümlü oldugum digerlerini destekleyebilmek için yüksek ögrenimimi bitirmek isterim. Karim ben okulu bitirene kadar çalisip bana bakar. Çocuklarimiza da bakar. Onlarin doktor-disçi randevularini kollar, iyi beslenmelerini saglar. Her zaman temiz ve bakimli olmalarina dikkat eder. Karimin çocuklarima her zaman sevgi göstermesini, okul ve sosyal iliskilerinde basarili olmalarini saglamasini isterim. Ben derslerimden zaman ayiramayacagim için çocuklari gezdirmek, hasta olduklarinda bakmak, özel ilgi gerektigi zamanlarda ilgilenmek karimin görevleri arasinda olur. Karimin gerektigi zaman isten izin alabilmesi mümkün olmali, ama bu, isten atilmasina neden olmamali. Bu izin almalar, maasindan kesintilere yol açabilir, ancak o kadarina göz yumabilirim.
Karimin benim fiziksel ihtiyaçlarimi da karsilamasi gerekir. Evimi temiz tutup benim ve çocuklarin arkasindan toplayip düzeltir. Giysilerimi temiz ve ütülü, esyalarimin da aradigim anda bulabilmem için yerli yerinde olmasina özen gösterir. Karimin iyi bir ahçi olmasini, yemek alisverisini ve pisirecegi yemekleri iyi planlamasini, yemekte bana ve çocuklara güler yüzlü davranmasini, yemekten sonra da benim ders çalisabilmem için bulasiklari yikamasini isterim. Hasta oldugumda bana bakip sevgi gösterir, kaçirdigim dersler için beni avutur. Tatile gittigimizde dinlenebilmem için çocuklarin beni rahatsiz etmemelerini saglar.
Karimin görevlerinden yakinmamasini isterim. Ancak çalismalarimda karsilastigim sorunlari anlatmak istedigimde beni ilgiyle dinlemesini ve gerektiginde yazdiklarimi temize çekmesini beklerim.
Karimin sosyal hayatimin ivir ziviriyla ilgilenmesi gerekir.
Disari çikacagimiz zamanlarda çocuk bakicisi bulmasini, arkadaslarimi eve davet ettigimde özel yemekler yapip ikram etmesini, ancak ben ve arkadaslarim ilgimizi çeken konularda konusurken sözümüzü kesmemesini isterim. Çocuklarin beni ve konuklarimi rahatsiz etmemeleri için karimin onlari erken yatirmasini isterim. Konuklarin küllükleri temiz mi, tabaklari bosalmismi, içkileri var mi, kahveleri tam istedikleri gibi mi? Bu gibi ayrintilara özen göstermesi gerekir.
Karimin cinsel gereksinimlerim konusunda da duyarli davranmasi gerekir. Istedigim zaman tutkuyla sevismeli ve beni doyuma ulastirmali. Ve tabii eger havasinda degilsem benden cinsel ilgi beklememeli. Baska çocuk istemedigimden karimin dogum kontrolü konusunda tüm sorumlulugu almasi gerekir. Bana sadik olmasi, entellektüel hayatimin birtakim kiskançliklarla kesintiye ugramamasi bakimindan önemli. Ancak benim cinsel ihtiyaçlarim monogamiye kati bir bagliligi gerektirmeyebilir. Bunu anlayisla karsilayacak bir karim olmali.
Eger bir rastlanti eseri simdiki karimdan daha uygun biriyle karsilasirsam, karimi yenisiyle degistirme özgürlügümün de olmasi gerekir. Yeni bir hayata baslayabilmem için karimdan çocuklari almasini ve benim de yüzde yüz özgür olabilmem için onlarin tüm sorunlariyla ilgilenmesini beklerim.
Okulu bitirip de ise basladigimda karimin kendini tam anlamiyla görevlerine adayabilmesi için isini birakip evde oturmasini isterim.
Tanrim kim bir karisi olsun istemez ki?? |
fiogf49gjkf0d
BİR ERKEK NE BEKLER ??
Gercek 1 kadin bekler,annesinin besledigi gibi onu besleyen
Evini temiz,pak ve sicak tutan,
Dir dir nedir bilmeyen,
Paranin kiymetini bilip alisveris etmeyen,
Bütün gün calisip,
Bütün gece dans edebilien,
Ve asla HAYIR! demeyen,
Asla basi agrimayan;
Ve her zaman tedbirli,
Yalniz kendisini sevecek,
Ve simartacak bir kadin...
BEKLER...............................................
COOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK BEKLEEEEEEEEEEEER!!!!!.....
|