ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
| | |
|
posiongirLn
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 1.Kas.2006 Çar 16:00:28 BİR ÖYKÜ. |
| fiogf49gjkf0d
BİR ÖYKÜ
Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektör ün bürosundan içeri girer girmez, sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti... Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi?
Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı.. Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu.. Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; "Bekleriz" diye mırıldandı... Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi.. Sekreter sesini çıkarmadan masasına döndü.. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi.. Sonunda sekreter, dayanamayarak yerinden kalktı. "Sadece birkaç dakika görüşseniz, yoksa gidecekleri yok" diyerek rektörü iknaya çalıştı. Anlaşılan çare yoktu..
Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo içini bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret ederdi. Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmek, olacak şey miydi bu? Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti.
Yaşlı kadın hemen söze başladı. Harvard da okuyan oğullarını bir yıl önce bir kazada kabetmişlerdi. Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki, onun anısına okul sınırları içinde bir yere, bir anıt dikmek istiyorlardı.
Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi. "Madam" dedi, sert bir sesle, "Biz Harvard da okuyan ve sonra ölen herkes için bir anıt dikecek olsak, burası mezarlığa döner..."
"Hayır, hayır" diyerek haykırdı yaşlı kadın.. "Anıt değil... Belki, Harvard a bir bina yaptırabiliriz". Rektör, yıpranmış giysilere nefret dolu bir nazar fırlatarak, "Bina mı?" diyerek tekrarladı, "Siz bir binanın kaça mal olduğunu biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon dolardan fazlasına çıktı..."
Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyar bunaklardan kurtulabilirdi.. Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü: "Üniversite inşaatına başlamak için gereken para bu muymuş? Peki, biz niçin kendi üniversitemizi kurmuyoruz, o halde?"
Rektör ün yüzü karmakarışıktı.. Yaşlı adam başıyla onayladı. Bay ve bayan Leland Stanford dışarı çıktılar. Doğu California ya, Palo Alto ya geldiler. Ve Harvard ın artık umursamadığı oğulları için onun adını ebediyyen yaşatacak üniversiteyi kurdular.
Amerika nın en önemli üniversitelerinden birini STANFORD u.
=========
Ayağınıza kadar gelip, sizinle görüşmek isteyen insanlara yaklaşmadan önce bir kez daha düşünmeniz dileğiyle...
posiongirLn
| |
Bybrut
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 1.Kas.2006 Çar 16:06:25 |
| fiogf49gjkf0d Eline koluna sağlık posişim | |
posiongirLn
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2007 Çar 10:34:31 |
| fiogf49gjkf0d
posiongirLn :
BİR ÖYKÜ
Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektör ün bürosundan içeri girer girmez, sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti... Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi?
Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı.. Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu.. Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; "Bekleriz" diye mırıldandı... Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi.. Sekreter sesini çıkarmadan masasına döndü.. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi.. Sonunda sekreter, dayanamayarak yerinden kalktı. "Sadece birkaç dakika görüşseniz, yoksa gidecekleri yok" diyerek rektörü iknaya çalıştı. Anlaşılan çare yoktu..
Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo içini bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret ederdi. Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmek, olacak şey miydi bu? Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti.
Yaşlı kadın hemen söze başladı. Harvard da okuyan oğullarını bir yıl önce bir kazada kabetmişlerdi. Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki, onun anısına okul sınırları içinde bir yere, bir anıt dikmek istiyorlardı.
Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi. "Madam" dedi, sert bir sesle, "Biz Harvard da okuyan ve sonra ölen herkes için bir anıt dikecek olsak, burası mezarlığa döner..."
"Hayır, hayır" diyerek haykırdı yaşlı kadın.. "Anıt değil... Belki, Harvard a bir bina yaptırabiliriz". Rektör, yıpranmış giysilere nefret dolu bir nazar fırlatarak, "Bina mı?" diyerek tekrarladı, "Siz bir binanın kaça mal olduğunu biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon dolardan fazlasına çıktı..."
Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyar bunaklardan kurtulabilirdi.. Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü: "Üniversite inşaatına başlamak için gereken para bu muymuş? Peki, biz niçin kendi üniversitemizi kurmuyoruz, o halde?"
Rektör ün yüzü karmakarışıktı.. Yaşlı adam başıyla onayladı. Bay ve bayan Leland Stanford dışarı çıktılar. Doğu California ya, Palo Alto ya geldiler. Ve Harvard ın artık umursamadığı oğulları için onun adını ebediyyen yaşatacak üniversiteyi kurdular.
Amerika nın en önemli üniversitelerinden birini STANFORD u.
=========
Ayağınıza kadar gelip, sizinle görüşmek isteyen insanlara yaklaşmadan önce bir kez daha düşünmeniz dileğiyle...
posiongirLn
|
|
|
| |
CiGaRo
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2007 Çar 17:20:54 |
| fiogf49gjkf0d eline saglık bu öyküyü biliodum aklıma tekrar getirdin bi öyküde ben paylaşiim
Bir kiz ve adam 130 km hızla yolda bi motorla giderlerkenki bi olay...
Kiz:Yavasla cok korkuyorum ltfn
Adam:Yoo bu cok zevkli
Kiz:Ltfn cok korkuyorum zevkli deil korkunc
Adam:Tmm Ozmn beni seviyomusun sole
Kiz:Seni seviyorum ltfn yavasla
Adam:Simdi bana sarill
Kiz adama sarilirr
Adam:Kaskimi cikarirmisin al sen takk beni rahatsiz edio
Ertesi gun bir gazete haberinde suratle giden bi motor bir elktrk diregine carpdi motordaki 2 kisiden kaski olan bayan kurtarildi...
Acı gercek ise yolun yarisinda yavaslamak isteyen adam frenlerin calismadigini farketti adam kız ark bunu anlamasini istemedi ona son kez sarilip son kez seni seviyorm demesini duydukdan sora yapabileceginin en iii sini yapti... | |
| | |
| |