ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
Nefertiti585
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 11.Ara.2006 Pzt 14:38:17 Ümit Yaşar Oğuzcan Şiirleri |
| fiogf49gjkf0d ÇIKMAZ SOKAK
Bir daha dünyaya gelsem Yine seni severdim Beni üzesin diye Beni deli divane edesin diye Biliyorum Sen de bir daha dünyaya gelsen Yine beni sevmezdin Kahrımdan öleyim diye..
BENİ UNUTMA
Bir gün gelir de unuturmuş insan En sevdiği hatıraları bile Bari sen her gece yorgun sesiyle Saat on ikiyi vurduğu zaman Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde Seni yaşar ve seni düşünürüm Hayal içinde perişan yürürüm Sen de karanlığın sustuğu yerde Beni unutma
O saatlerde serpilir gülüşün Bir avuç su gibi içime, ey yar Senin de başında o çılgın rüzgar Deli deli esiverirse bir gün Beni unutma
Ben ayağımda çarık, elimde asa Senin için şu yollara düşmüşüm Senelerce sonra sana dönüşüm Bir mahşar gününe de rastlasa Beni unutma..
TESBİH
Sen giderken gözlerim dopdoluydu Ve yağan yağmurla caddeler ıslak Yokluğundan bir rüzgar esti hazin Teselliler döküldü yaprak yaprak
Gökyüzünde bir bir söndü yıldızlar Bir karanlık geldi gittiğin yerden Ümitlerim vardı tesbih misali Sen giderken dağılıverdiler birden.
YAŞAYAN ÖLÜ
Bir ölü gelecek evine yarın Gözlerinde yarım kalmış arzular Dalıp hayaline hatıraların Duracak kapında sabaha kadar
Duyunca kapının çalındığını Korkulu gözlerle dışarı bakma Bütün odaların yak ışığını Bir benim kaldığım odayı yakma.
Siyahlar giyin de pencereye çık Aç kapıyı korkma yabancı değil Bir ölü ki yaşıyor, gözleri açık
Ölüm seni sevmekten acı değil Aradı bu ölü hayatı sende Öldü artık, sevsen de sevmesen de
ISLAK GÜL
Seninle paylaşmak uykularda en büyük günahları Seninle uyanmak nice çılgın gecelerden sonra Alır götürür beni kokun uzaklara en uzaklara Ağzın dudaklarımda ıslak bir güldür sabahları
Tenin çekiyor beni tenin tutmuş saçlarımdan Afrikalı kölenim senin, esirinim, mecburunum Gözlerin değmese gözlerime kahrolurum Ölürüm çekersen ellerini avuçlarımdan
Dönsün başım tutuşsun damarlarımda kanım Gel otur yanıbaşıma erişilmez kadınım Yum iri gözlerini, devir kirpiklerini Ser önüme bir hazine gibi güzelliklerini
Sana en muhtaç olduğum şu anda gel Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel..
AL BENİ
Al beni de erit ateşinde Gözlerinle erit beni Ruhumu aşkın ile yak Kahrolsun bu karanlıklar Bu mesafeler Bu zaman Ben seni istiyorum Ya seninle yaşamak Yada senle yok olmak
Ümit Yaşar OĞUZCAN | |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 11.Ara.2006 Pzt 14:41:08 |
| fiogf49gjkf0d Altıncı Mektup
Bir gün bir yalnızlığa düştüm yine. Başımı ellerimin arasına aldım, sessizce ağlamaya başladım . Önümde yarıya gelmiş bir konyak şişesi beni iç diye fısıldıyordu, beni iç . Sonra yalvarmaya başladı: Ne olur dedi ne olur haydi iç beni .
Bir bardak doldurdum, tepeme diktim . Şişe rahatladı, sustu. Hani ellerimiz birbirine değince nasıl oluyorduk? İşte öyle oldum . Hani bakışlarımız buluştuğu zaman, bir başka türlü atması vardı yüreklerimizin. Onu hatırladım .
Sonra bir tren hareket etti. Sabahtı. Karşıkarşıyaydık . Konuşuyorduk. Ben sevmek diyordum durmadan. Gözlerim gözlerine soruyordu: seviyor musun? diye. Hep evet diyordu gözlerin, ellerin, dudakların hep
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
Nefertiti585
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 11.Ara.2006 Pzt 14:41:58 |
| fiogf49gjkf0d BANA BİR ŞARKI SÖYLE
Özledim sesini ne olur konuş Bir gül açtır zamanların ötesinden Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel Gök mavisinden, deniz mavisinden bana bir şarkı söyle İçimde bir şeyler kımıldıyor Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum Bir baksana ne haldeyim deli divane Yaralıyım, çaresizim, umutsuzum Bana bir şarkı söyle Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt Dökül karanlığıma ışıklar gibi Al beni, en uzaklara götür Sesin aksın içime bir pınar gibi Bana bir şarkı söyle Bütün renkleri kat birbirine Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi Hafiften, inceden, güzelden, beyazdan Bana bir şarkı söyle Bazen kar nasıl hazin yağar bilirsin Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı İşte öyleyim, kapkarayım bugün gel En hüzünlü sesinle, en dokunaklı Bana bir şarkı söyle
BİR BAŞKA İSTANBUL
Oturdum başka bir İstanbul düşündüm Daha çok sen olan, daha bir seninle Yeşili daha yeşil, mavisi daha mavi O her şeyi daha güzel yapan ellerinle Sildim bütün yıldızları gökyüzünden Yerine gözlerini koydum gözlerini Serdim saçlarını üstüne İstanbul un Dudaklarının rengine boyadım her yerini Şimdi İstanbul aydınlık, öyle pırıl pırıl Estirdiğim senin kokundur denizlerden Senin güzelliğinle süsledim bahçeleri Seni İstanbul yaptım, İstanbul u sen Her sokağına şiirini yazdım satır satır Şimdi bütün semtleri bu şehrin seni anlatır
GÜLLERİN AĞLADIĞI SAAT
Güllerin ağladığı bir saat vardır hani Büyür o saatte yanlızlığı bahçelerinde Düşer korkusu kalbe yaklaşan gecelerin Bir dev uzatır gökten o çirkin ellerini Güllerin ağladığı bir saat vardır hani
Her şey o saatlerde merhametsiz ve soğuk Gitgide uzaklaşır batan güneşle sesin Bir bakarım ki benden en uzak çizgidesin Başlar geceye doğru upuzun bir yolculuk Her şey o saatlerde merhametsizleşir ve soğuk
Yüzünü hatırlatır gökyüzünde ne varsa Gözlerin bu saatte kopkoyu elemlidir Dudakların kimbilir şimdi nasıl nemlidir Ellerin öyle yanar ufuk nasıl yanarsa Yüzünü hatırlatır gökyüzünde ne varsa.
Bir çılgınlık sesidir uzaklarda kaybolan Umulmadık bir anda bitiverir şarkılar Kapanır yüzümüze o mermer kapılar Özlemler ateş simdi, anılar duman duman Bin çıngırak sesidir uzaklarda kaybolan
Ak köpükler kararır deniz görünmez olur Çağırır yaşamaya bizi tek-tük ışıklar Böylece üstümüze çöker de karanlıklar Camlar, bir bir kapanır, odalar, evler uyur Ak köpükler kararır deniz görünmez olur
Güllerin ağladığı bir saat vardır hani Cıvıl cıvıl bahçelerden el-ayak çekilir Yapraklar düşünceli, dallar hüzün kesilir Her akşam uzaklara alır götürür seni Güllerin ağladığı bir saat vardır hani.
DOYASIYA
Bulutların arasından bir ay doğuyor Gözlerin iri iri açılıyor gözlerimde Aydınlığını içiyorum yudum yudum Yakamozlar ışıldıyor denizlerimde
Benim denizlerim senin saçlarındır, yada gözlerin Bastığın yerde çimenler büyük yeşil yeşil Yorgunum, umutsuzum, kapkarayım sen yoksan Benim gökyüzüm senden başkası değil
Aşka verdim kendimi kıyasıya Bütün evler, odalar şimdi bizi bekliyor En güzeli sevişmek seninle doyasıya
Sevişmek ve sevmek dağlarca, denizlerce Kah yaşamaya benzer, kah biraz ölmek gibi Paylaşmak aşkı seninle sımsıcak bir ekmek gibi
GÜLLER AĞLAR İÇİMDE
Ne zaman ayrılık saati gelse En vaz geçilmez yerinde yaşamın Duysak ayak seslerini akşamın Ve sokaklardan el ayak çekilse Bir ürpertiyle duyarım ozaman Seni çağıran sesi uzaklardan
Ne zaman ayrılık saati gelse Bir gariplik çöker içime birden Kalan tek anı gibi devirden Durmadan çalınır o gamlı beste Sanki bilir de hazin öykümüzü Bulutlar ağlar, kararır gökyüzü
Ne zaman ayrılık saati gelse Bir çaresizliği anlatır gibi Birden değişir gözlerinin rengi Mavi solar, koyulaşır yeşile Sarınca ruhunu eski bir hüzün Uçar gider pembeliği yüzünün
Ne zaman ayrılık saati gelse Uzatsan özlemle dudaklarını Tüm ağaçlar döker yapraklarını Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe Sadece uğultusu o rüzgarın Ve bir umut kırıntısı; belki yarın
Ne zaman ayrılk saati gelse Bir fırtına çıkmışcasına, büyük İçimdeki güllerin boynu bükük Bir zaman kalakalırım öylece Neden sonra gittiğini anlarım İçimde güller ağlar, ben ağlarım
SEVMEK
Erimek tadılmamış hazların ortasında Sevgiden kanatlarla bir boşluğa yükselmek Yaşamak dolu dizgin ve her gün biraz ölmek Zevklerin sonsuzluğa açılan sofrasında
Akar ta, içimize çeşmelerinden sükun Dupduru göllerinde gezer beyaz bir kuğu Huzur; o sevilmeyen kalplerin unuttuğu En eski bir şaraptır ellerinle sunduğun
Büyük bir yangın gibi ateşin dudaklarda Duyarken özlemini en uzak bir yıldızın Sırrına eremeyiz nasıl uyandığımızın Bir gün o ateş bizi alev alev sarar da.
Ne kadar tutuşsak boş, hala yanmak isteriz Ellerindeki birşey çeker bizi derine Bir büyü varmış gibi dalarız gözlerine Biliriz kanılmazsın, yine kanmak isteriz
Bir rüyadan silkinip görürüz tek gerçeği Çeker bizi o tutku eşiğinden ölümün Anlarız hayallerin bizi terkettiği gün Dünyada tek gerçek var, seni sevmek gerçeği
Ümit Yaşar OĞUZCAN | |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 11.Ara.2006 Pzt 14:42:39 |
| fiogf49gjkf0d
Aşk Okudum - Aşk Dokudum Ben bu gönül tezgahinda Ask dokudum, ask okudum Erenlerin dergahinda Ask okudum, ask dokudum
Her güçlügü bile bile Göznuruyla, sabir ile Yumak, yumak, çile çile Ask dokudum, ask okudum
Bir ömür yana yakila Yazdigim sigmaz akla Acimadim kirkdört yila
|
|
Ümit Yaşar Oğuzcan | | |
Nefertiti585
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 11.Ara.2006 Pzt 14:46:44 |
| fiogf49gjkf0d BEYAZ GÜVERCİN Süzülüp mavi göklerden yere doğru Omuzuma bir beyaz güvercin kondu
Aldım elime, usul usul okşadım Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadım
Bembeyazdı tüyleri,öyle parlaktı Açsam ellerimi birden uçacaktı
Eğildim kulağına;dur,gitme dedim Hareli gözlerinden öpmek istedim
Duydum;avuçlarımda sıcaklığını Duydum;benden yıllarca uzaklığını
Çırpınan kalbini dinledim bir süre Ve uçmak istedim onunla göklere
Ak güvercinin iri gözleri vardı Güzelliğinden fışkıran bir pınardı
Soğuk sularından içtim, serinledim Çağlayan bir nehrin sesini dinledim
Belki buydu sevmek hayat belki buydu Işıl ışıldım,gözlerim dopdoluydu
Bir name yükseldi sevinçten ve hazdan Bir name yükseldi,güzelden beyazdan
Uzattı sevgiyle pembe gagasını Birden öğrendim hayatın manasını
Kaderde sevgiyi sende bulmak varmış Seninle bir çift güvercin olmak varmış
ADAK
Sana şiirler okuyacağım, gitme Güneşler doğacak yalnızlığımdan sana bir ışık getireceğim Büyük aydınlığımdan
Sana bir dolu umut getireceğim Küçük ellerine sığmayacak Sana Afrika gecelerini getireceğim Sımsıcak
Sana çiçekler getireceğim Bozulmuş güz bahçelerinden Sana bir serinlik getireceğim Yağmur tanelerinden
Sana avuç avuç yıldız getireceğim Güneşimden başka Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim Köpük köpük dalga dalga
Sana bir rüzgar getireceğim Dağlardan, tepelerden Gitme, sana zamanı getireceğim Zamanın bittiği yerden..
BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİM
Bu kadar yürekten çağırma beni! Bir gece ansızın gelebilirim. Beni bekliyorsan, uyumamışsan, Sevinçten kapında ölebilirim.
Belki de hayata yeni başlarım, İçimde küllenen kor alevlenir, Bakarsın hiç gitmem kölen olurum, Belki de seversin beni kim bilir.
Kal dersen, dağlarca severim seni, Bir deniz olurum ayaklarında, Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz, Kalbim duruverir dudaklarında.
Ya da unuturum kim olduğumu, Hatırlamam belki adımı bile, Belki de çıldırır, deli olurum, Sana kavuşmanın heyacanıyla...
Aşk bu, bilinir mi nereye varır, Ne durdurur özlemini, seveni... Bakarsın ansızın gelebilirim, Bu kadar yürekten çağırma beni.
Ümit Yaşar OĞUZCAN | |
Evangeline
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 11.Ara.2006 Pzt 16:03:15 |
| fiogf49gjkf0d DAĞ RÜZGARI
Kaderde senden ayrı düşmek te varmış Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim.. Seni tanımadan Hele seni böyle deli divane sevmeden Yalnızlık güzeldir diyordum Al başını, kaç bu şehirden Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git Git gidebildiğin yere git diyordum Oysa ki, senden kaçılmazmış Yokluğuna bir gün bile dayanılmazmış. Bilmiyordum.
Yine de dayanmağa çalışıyorum işte Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye Rüzgar güzel bir koku getirmişse Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum Yaşamak seninle bir başka zamanı Bir başka zamanda seni yaşamak Her şeyden önce sen Elbette sen Mutlaka sen İster uzaklarda ol İster yanı başımda dur Sen ol yeter ki bu zaman içinde Ben olmasam da olur Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır Bitmiyorsun Çaresizliğim gün gibi aşikar Su olup çeşmelerden akan güzelliğin İnceliğin ışık yüzüme vuran Sen güneş kadar sıcak Tabiat kadar gerçek Sen bahçelerde çiçekler açtıran Sudan, havadan, güneşten yüce varlık Sen, o tek sevgi içimde Sen görebildiğim tek aydınlık
Bir nefeste benim için al Havasızlıktan öldürme beni Bulutlara, yıldızlara benim için de bak Susadım diyorsam Bir yudum su içmelisin Ben yorulduysam sen uyumalısın Ellerim sevilmek istiyor Saçlarım okşanmak istiyor Dudaklarım öpülmek istiyor Anlamalısın.
Ağaçların yeşili kalmadı Gökyüzünün mavisi yok Bu dağlar o dağlar değil Rüzgarında kekik kokusu yok Kim bu çaresiz adam Bu kan çanağı gözler kimin Kaç gecedir uykusu yok Gündüzü yok Gecesi yok Yok Yok Anladım Sensiz yaşanmaz bu dünyada İmkanı yok.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
En sevdiğim şiirlerinden bir tanesi.
| |
Evangeline
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 11.Ara.2006 Pzt 16:05:32 |
| fiogf49gjkf0d MİLYON KERE AYTEN
Ben bir Ayten dir tutturmuşum Oh ne iyi Ayten li içkiler içip Sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten e beş var Ya da Ayten i beş geçiyor Ne yana baksam gördüğüm o Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz Günlerden Aytenertesidir Odur gün gün beni yaşatan Onun kokusu sarmıştır sokakları Onun gözleridir şafakta gördüğüm Akşam kızıllığında onun dudakları Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim Ayten i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz Bir kadehte sizinle içeriz Ayten li İki laf ederiz Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok Ayten i size bırakmam Alın tek kat elbisemi size vereyim Cebimde bir on liram var Onu da alın gerekirse Ben Ayten i düşünürüm, üşümem Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar Parasızlık da bir şey mi Ölüm bile kötü değil Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın Ondan geçmeyen trenler devrilsin Onu sevmeyen yürek taş kesilsin Kapansın onu görmeyen gözler Onu övmeyen diller kurusun İki kere iki dört elde var Ayten Bundan böyle dünyada Aşkın adı Ayten olsun
Ümit Yaşar Oğuzcan
| |
Evangeline
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 11.Ara.2006 Pzt 16:08:40 |
| fiogf49gjkf0d BİRGÜN ANLARSIN
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez. Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya, Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında Ne çarşaf halden anlar ne yastık. Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık. Onun unutamadığın hayali, Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine. Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu. Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin. Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için, Vurursun başını soğuk taş duvarlara. Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın. Duyarsın, Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin. Niçin yaratıldığını. Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini. Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini. Boşuna geçip giden günlerine yanarsın. Dolar gözlerin, için burkulur. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların. Sevilen gözlerin erişilmezliğini. O hiç beklenmeyen saat geldi mi? Düşer saçların önüne, ama bembeyaz. Uzanır, gökyüzüne ellerin. Ama çaresiz, Ama yorgun, Ama bitkin. Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın. Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı; Beklemeyi, ümit etmeyi. Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi. Lanet edersin yaşadığına... Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın. O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden. Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 13.Ara.2006 Çar 23:30:54 |
| fiogf49gjkf0d
ONÜÇÜNCÜ MEKTUP
Er geç beni affedeceksin. Bir şey beklemeden, bir şey istemeden affedeceksin. Sevgin seni oraya götürecek.
Düşe kalka ilerleyeceğin yollarda, taşlar kanatacak ayaklarını. Issız, karanlık ormanlardan gececeksin yapayalnız. Sonra bir bataklık başlayacak gözün alabildiğine. Omuzlarına kadar yapışkan çamurlara saplanacaksın. Durmadan yağmur yağacak üstüne, iliklerine kadar ıslanacaksın, üşüyeceksin. Ahtapot elleri gibi uzun, pis sarmaşıklar dolanacak ayak bileklerine. Dört yanında kara bataklık kuşları dönecek çığlık çığlığa.
Geçmiş zamanı düşüneceksin. O bir daha yaşanılmaz günleri, geceleri düşüneceksin.
Bataklığın son bulduğu yerde zift gibi koyu bir gece başlayacak geçmiş gecelere benzemeyen. Yürüyeceksin, ağır ağır ilerleyeceksin zamanın ve gecenin ortasında. Keskin bir rüzgâr çıkacak, merhametsiz kırbaçlar gibi parçalayacak yüzünü.
Sonra bir dağ yamacına varacaksın, bitkin ve perişan... Uzaklarda cılız bir ışık göreceksin. Sen yaklaştıkça büyüyecek, sıcak kollarıyla saracak seni. Fakat, sen o ışığın olduğu yere hiç bir zaman varamayacaksın ve bu gerçeği anladığın anda yıkılacaksın, korku ve ümitsizlik saracak yüreğini, ağlayacaksın.
İşte o zaman beni düşüneceksin, çektiklerimi, senin için katlandığım şeyleri düşüneceksin. Bulutlar dağılacak. Seni nasıl sevdiğimi, nasıl yüceleştirdiğimi, nasıl o erişilmez ışık haline getirdiğimi birer birer anlayacaksın.
Onun için beni affet demeyeceğim sana. Ergeç anlayacak ve affedeceksin. Bunu biliyorum.
Karşılaşmamız kaderdi belki. Ama çektiğimiz çiledir, bizi birbirimize yaklaştıran, o korkunç ümitsizlikler, büyük çaresizliklerdir.
Acılarımızı yitirmeyelim.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 15.Ara.2006 Cum 13:00:56 |
| fiogf49gjkf0d Beyaz gül
Seni ariyorum kalabalik caddelerde, tanimadigim insanlar geçiyor, sen yoksun.. perisan hayallerimin basladigi yerde, sana sesleniyorum, duyuyormusun?
beyaz güller açti bahçelerde , sevdigin.. ya o karanfil , baygin kokulu çiçek. gel yalnizlik bahçeme beyazlar giyin, anladimki bu ömür sensiz geçmeyecek.
odami süsleyen ellerini uzat, hazzindan dile gelsin bastigin hali.. açilsin sevincinden perdeler kat kat.. isik ve ates senin için yanmali..
sonra çevir dügmesini, radyonun sevdigin musiki dolsun odama, dinle sarkisini büyük koronun, beni düsün! beni düsün aglama..
içimden bir ses diyorki sabret.. sonu gelecek bu yalnizligin, bütün aynalar gülecek elbet, açilacak kapilar ansizin..
yalniz sen varsin beyaz gülüm, evde bahçede ve sokakta, bir eylül aksami gördügüm , o beyaz hayalsin uzakta..
yakinsin yalnizlik kadar, uzaksin yakinmis gibi, sensiz yasadigim yillar bu kadar güzel degildi.
yeter.. gel artik yeter.. karanfiller açti gel!! kis bahçesinde , güller beyaz güller açti gel..
Ümit Yasar Oguzcan
| |
| |