ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 13.May.2007 Pzr 02:43:03 |
| fiogf49gjkf0d Bugün yağmur yağıyor sensiz şehrime Bugün sen düsüyorsun her damlada kipriklerime, Ve ben biraz daha mutsuzum bugün, Oysa gittiğin güne lanetim, sana değil sensizliğe.......
Biliyormusun oysa ne cok dırenmıstım gitme diye Oysa ne cok bağırmıstım arkandan...... Sense dönüp bakmadın.......ne çok kızmıştın öyle Bir kalemde silecek kadar, beni maziye gömecek kadar
Ne yapmıştım da bana bu kadar kızmıştın Beni terketmeni sağlayacak ne yapmıştım Hiç bilmedim ve sen hiç söylemedin Sadece çekip gittin....arkana bile bakmadın
Oysa ben seninle ne hayaller beslemiştim Giderken sen hayallerimin üstüne benzin döküp yaktın
Sen gittiğinden beri çıkmıyorum sokaklara Takılmıyorum arkadaşlarla, tıkılıp kaldım sensiz bu boş odama Elimde sadece bir resmin var Hani şu deniz kıyısında çekindiğin benim en sevdiğim resmin
Gerçi artık resimlerin bile yetmiyor yaa Sen bile yetmezsin aslında şimdi acımı unutturmaya Oysa dün fazla geliyordun bugün yetmiyorsun Dün baktığında gözlerime öldürüyordun Şimdi yaşamam için sen gerekiyorsun
Birde odamda senin hayalin dolaşıyor Benim hiç dokunamadığım......ama hep hissettiğim Her seferinde bir buse konduruyor dudaklarıma Şimdi onunla avunuyorum Ama yerini tutmuyor ben yine sana susuyorum Bu bedenim hep seni istiyor Olmuyor gülüm; Sensiz bu beden bir türlü avunmuyor
Artık şarkılar bile seni söylüyor güzelim Takvimler bile seni gösteriyor saatler bile sana gebe Nasıl avuna bilirim söyle her dakikam da sen olunca Nasıl avunabilirim yada ne atutabilir beni söyle
Ben söyliyim hiç birşe avutamaz beni senin Masmavi gözlerinden öteye Hiç bişey avutamaz senin titrek sesinden öteye
Biliyormusun bugün seni dünden daha fazla özlüyorum Oysa dün fazla geliyordun bu gün yetmiyorsun Oysa dün titrek sesinle ölmem için yetiyordun Bugün yaşamam için sen gerekiyorsun
| |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 13.May.2007 Pzr 02:53:27 |
| fiogf49gjkf0d YILLAR SONRA…
Huzur evinin kapısından hızlı adımlarla giren ve halinden 60-70 yaşlarında olduğu anlaşılan kadın, girişteki danışmadan bir şeyler sorar. Danışma memuruyla aralarında geçen ve kısa süren konuşmadan sonra aradığı şeye bir an önce kavuşma heyecanıyla olsa gerek daha bir hızlı adımlarla merdivenlere yönelir. Kapı numaralarına bakarak ilerlemektedir koridorda. Ve hışımla dalar 24 numaralı odaya... Bir yatak, çelik bir elbise dolabı, küçük, formika kaplı bir sehpa, dayanakları ahşap bir tek misafir koltuğunun bulunduğu, yerlerin mozaik olduğu, penceresi batıya bakan, pek köhne sayılamayacak bu Huzur evi odasında yaşı 70’ e varmış ve çoktandır ilaç tedavisi gören birisi yatmaktadır. Kaybetmişlikle bulmuşluğun, ya da bulmuşlukla kaybetmişliğin arasında bir çok zıt duyguyu aynı anda yaşayan kadın, gözlerinin ışığına bakılırsa, sevinmektedir. Alnındaki daha bir belirginleşen hayat çizgileri ise üzüntülü olduğunu ortaya koymaktadır. Çok kısa bir sürede anılar gözünün önünden bir film şeridi gibi geçmiş olan kadın, üzerinde lacivert eşofman bulunan yataktaki yaşlı adama yaklaşır. Gözleri nemlidir. Yıllardır denize hasret bir kaptanın denizi seyrettiği gibi seyreder bir müddet onu. Ve buruk bir sevinç içerisinde seslenir. - Merhaba, Nihayet buldum seni. Nasılsın, Beklemiyordun değil mi beni?..
- Merhaba, Ben kaybolmadım ki bulunayım. Herkes biliyor ki, Son sekiz senedir buradayım.
- Yanlış anladın, Kavuştum sana dedim. Belki inanmayacaksın ama, Seni çok özledim.
- Çıkaramadım, af buyurun, Tanıtır mısınız kendinizi? Ne zamandır tanıyorsunuz, Bendenizi?
- Yapma Allah aşkına Yapma be şâir Ne şiirler yazmıştın hani, Beni sevdiğine dâir.
- Hem sevdim hem şiir yazdım ha Şimdi iyice şaşırttınız. Aklımı yitirmedim daha Bence siz ortaya bir yalan attınız.
- Yalan değil söylediğim Niçin öyle düşünüyorsun? Bu değildi beklediğim, Beni kırmak mı istiyorsun?
- Niyetim sizi üzmek değildi, Samimi söylüyorum. Sadece gerçekleri, Anlamak ve anlatmak istiyorum.
- Haydi, gezdireyim bahçede seni, Hava alırsın, mevsim nasıl olsa yaz. Hem belki konuştukça, Hatırlarsın geçmişi biraz.
- Hatırlamam neyi değiştirir, Konuşsak da hoş konuşmasak da hoş. Gerçek olan tek şey şu değil mi; Sevgisiz geçen hayat boş.
- Alır alır gelirdim seni buraya, Ancak Huzur evinde kavuşuruz derdim. İster inan ister inanma ama, Ben sana bu güne söz verdim.
- Ya, demek öyle, Pekiyi ya bunca geçen zaman? Hasret nasıl telafi edilir, Mümkün mü o günü tekrar yaşaman?
- Hiç unutmam, Bir sohbette sormuştun bana, “Bende ne buldun?” diye. Gönlümü çalan ne servetindi Ne de verdiğin bir hediye.
- Allah Allah, Diyorsun ki şuydu sorduğun, Peki söyle bakalım, Neymiş bende bulduğun?
- Oturduğumuz o parkta gözlerine bakarak, Gülümsemiştim. Ve daha sonra sana, Sen beni çok sevdin, demiştim...
- Hatırlıyorum elbette hepsini, Unutulur mu hiç? Onca gayret onca emek. Tahmin etmeliydim,
Sen, “O” sun demek.
- Evet, benim, “Sevmekten kim usanır?” diyen, Kaç kere yemin eden, Kaç kere geri gelen...
- Anlıyorum, kaçan kovalanır, sevenden kaçılır, Bizde böyledir değil mi âdet? Üç günlük dünyada Çok görülür saadet.
- Gittim... Gittim ama, Sebepsiz değildi gidişim, Terk etmiş olsam da seni o gün. Geldim işte yanındayım, Ve seninim bugün.
- Neye yarar ki, Ne olursa olsun neden, Beni terk ettin. Ve geçti artık iş işten, Sen unutulmuş olmayı, Çoktan hak ettin.
- Yalvarırım, Yalvarırım bana bunları söyleme. Kırk yıldan sonra, Tam bulmuşken seni, Yeniden kaybetmemi isteme.
- Bırak !.. Bırak lütfen ellerimi, Ömür bitmiş seni neyleyim? Tek başıma yaşadığım dünyadan, Bırak da, yalnız gideyim...
Sağ elini avuçlarının arasında tutan kadından kurtaran yaşlı adam, oturmakta oldukları banktan da aniden kalkar.
Bastonunun da yardımıyla ağır aksak yürümeye başlar. Ağlıyordur... Ama arkasına bakmadan yürümektedir. Binaya mı? Odasına mı? Hayır...
Ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüş gençliğinin maralını, güzel hatıralar yaşadığı kadınını, yüzlerce şiir yazdığı ilham perisini bırakmıştır arkasında...
Gitmektedir.... Ama nereye gittiğini ne kendisi ne bir başkası bilmektedir...
| |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 13.May.2007 Pzr 03:28:42 |
| fiogf49gjkf0d | |
AImora
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 13.May.2007 Pzr 16:18:55 |
| fiogf49gjkf0d SANA DAİR
Sende, ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini, Sende, ben, kumarbaz macerasını keşişlerin, Sende, uzaklığı, Sende, ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli Ve bir avcı iştihasıyla etini dişlemek senin, Sende, ben, imkansızlığı seviyorum, Fakat asla umutsuzluğu değil.
Nazım Hikmet.
| |
Fluke
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.May.2007 Pzt 16:10:22 |
| fiogf49gjkf0d a ve ş ve k
bir garip mengene yüreğimi sıkar bir kuşun kanadının gölgesi düşse yüreğine kıskanırım …. ben mavzerde fişek ben ki kını da bıçağım gökyüzünü paslı bir maviye yeryüzünü kızıla boyarım İsterim ki mutluluk gölgen olsun gözlerinin gülen tılsımı hiç bozulmasın ben bir bedevinin su aradığı gibi arıyorum şimdi seni ve nasıl özlüyorsa yarasalar geceyi bende seni öyle özlüyorum eylülün geldiğini sızlamasından anlıyorum dizlerimin bilirimsin karanlık bir gecede yalnızlığın insana nasıl koyduğunu bilirimsin kara bir karıncanın beyaz kalbi gibi bir hisle sevdiğimi seni bilirimsin içinde aşk geçmeyen şiirleri yazmadığımı a ve ş ve k harfleri mazi urganın ucuna bağlıdır, benim gönlümde bir tren penceresinden el salladığım gün siyah saçlı bir kıza bir otogarda bıraktım bu harfleri sol göğsümün üstünde muska gibi sakladığım resmi uzayıp giden yollara bıraktım
| |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.May.2007 Çar 00:22:03 |
| fiogf49gjkf0d | |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.May.2007 Çar 00:22:28 |
| fiogf49gjkf0d | |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.May.2007 Çar 00:22:53 |
| fiogf49gjkf0d | |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.May.2007 Çar 00:23:15 |
| fiogf49gjkf0d | |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.May.2007 Çar 00:23:38 |
| fiogf49gjkf0d | |
| |