 |
Nefertiti585
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajları
Forum
Başlıkları
|  9.Şub.2007 Cum 11:26:33 |
  |
fiogf49gjkf0d Ben mutluyum,en sıkıntılı zamanlarımda bile mutlu olmak için bir neden bulurum.Ufak şeylerle mutlu olabilen biriyim.Tabiki kendimizi mutsuz hissettiğimiz zamanlar oluyor ama bunlar anlıktır,çoğu kişi sorunları kafasında büyütüp daha karmakarışık bir hale getiriyor sonuçta mutsuz oluyor her zaman halimize şükretmeliyiz. |
|
SuNnShiNee
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajları
Forum
Başlıkları
| 9.Şub.2007 Cum 12:01:25 |
|
fiogf49gjkf0d Yaşam Boyu Mutlu Olmak İsteyenler İçin Reçete
Aklını kullan
İyice tanımadığın hiçbir insana bağlanma
Bitmemiş ilişkilerin üzerine ilişki kurma acı çeken sen olursun
İyice soruşturup diğer insanların da haklı olabileceğini düşün
Seni takmayanı sen hiç takma konuşmayanla asla konuşma
Güwenmediğin biriyle asla flört etme
Yalanını yakaladığın kişinin düzelebileceğini düşünme
İnsanlara doğru değer wer haketmeyenleri sil
Kimseye yalwarma
Asla dönüpte arkana bakma,Çünkü önünü göremezsin
Sır tutmasını bil
Dostlarının sewgilinden daha önemli olduklarını unutma Onları asla sewgilin için satma
Hakettiğin sevgiyi alamadığında kendini üzme sorun sen değilsin
Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme ama aklının bir köşesinde tut
Kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz iki damla gözyaşı için asla yumuşama
Seni sewenlerle kullananları iyi ayırt et
Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartışma
Emriwaki oluşturan dostlukları kabul etme eğer werdiğin sır o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı werme
Dostun olacak insanların bazı kriterlere göre belirle
Kendini öven insanlardan kaç
Karşındakinin doğru sölediğini war sayma
Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma.Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütlerini gözardı etme
Göz göre göre su birikintilerine taş atma mutlaka üstüne sıçrar
Kendinin herkesten daha önemli olduğunu unutma
Sen istemediğin sürece kimsenin seni üzemeyeceğini unutma
Gözyaşlarının değerini bil onları haketmeyenler için harcama
Sana bahşedilen zekayı kullanmayarak tanrıya hakaret etme
Senin zekana inanan insanları hayalkırıklığına uğratma
Kendini sew
Alkol alınca kontrolünü yitirenlerle asla tartışma
Dışarıdaki güneşe bakıp gülümse ve önünde koskocaman bir gelecek olduğunu unutma
Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakarlık yapma
İnsanları kaybediyorsun diye ağlayıp sızlanma ama kazandığın insanların değerini bil
Aşkta bile mantığına küsme kalbin doğru yolu bulacak içgüdüye sahip değil
Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip bununla övünmesine fırsat verme
Güwenmediğin kimseye aleyhine kullanabileceği hiçbir koz verme
İstediğini almak için asla duygu sömürüsü yapma
SANA DUYULAN GÜWENİ VE SEWGİYİ İSTİSMAR ETME... |
|
Melissa606
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajları
Forum
Başlıkları
| 9.Şub.2007 Cum 12:16:24 |
|
fiogf49gjkf0d 
Mutluluk hayatımızdaki ince hoş ayrıntıları ve içinde bulunulan anın rengini farkedebilmekte saklı...
Yürekten hissettiğimiz huzur ve mutluluğumuz ve içten gülümsememiz hiçbirimizin,yüzümüzden,hiçbir zaman eksik olmasın...
|
|
berkozge
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajları
Forum
Başlıkları
| 9.Şub.2007 Cum 20:19:15 |
|
fiogf49gjkf0d
·Gflow· :
|
mutluyum :)=
çünkü: 0 da 0 elde var 0 
|
|
|
|
|
jerhte
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajları
Forum
Başlıkları
| 9.Şub.2007 Cum 20:39:19 |
|
fiogf49gjkf0d
| Yazan: Patricia Muradi |
|
Elimizdekilerle mutlu olmayı biliyor muyuz? Zannederim cevap ‘Hayır’ olacaktır.
Sahip olamadığımız ne varsa bunların eksikliğini hisseder ve elde etmek için çaba harcarız.
Kuşkusuz önemli bir özelliktir istenilen şeylere ulaşmak yolunda savaş vermek. Elde etme isteği bizi canlandırır, önümüze bir hedef koyarak bu doğrultuda çaba göstermemize yardımcı olur. Dinamik bir hayat sürmemizi sağlar. .
Tüm bunlar iyi güzel de peki sahip olduklarımızın farkında mıyız? Sahip olduklarımız için sevinmeyi, onlara gereken değeri vermeyi biliyor muyuz? Ya da şöyle sorayım, ‘Mutlu olmayı biliyor muyuz?’
Hayatımızda yer alan görmeyi kanıksadığımız ancak hayatımızda var olmalarına alıştığımızdan, kaçırdığımız basit mutlulukların farkında mıyız?
Gün ışığının, esen yumuşak bir rüzgarın, hatta kimi zaman yemyeşil bir ağacın sık dalları arasına toplanıp koro halinde öten kuşların. Yaşadığımız için mutlu muyuz?
Bunlar sıkça sorulan sorular olup herkesin aklını da kimi zaman ziyaret eder. Ama ne yazık ki günlük hayat içerisinde bizim dikkatimizi çeken genellikle bizi mutsuz eden olaylardır. Mutlu edebilecek olanlara ise zaten olması gereken normal koşullarmış gibi algılayarak onları görmezden geliriz.
Farkındalığın bu şekilde çalışması insani bir özelliktir. Üzerinde leke olan bir kıyafeti gördüğümüzde, rengini kumaşını bir kenara bırakır ilk üzerindeki lekeye takılırız. Bir nevi programlıyızdır eksik veya kötüleri ilk anda görmeye. Bu da mutluluğumuza ket vurur.
*Sizce mutluluk nedir?
Her şeyden önce göreceli bir kavram olduğunu düşünmekte fayda var. Herkes için mutluluk anlayışı ve mutluluktan algıladığı şeyler değişkendir.
Farklı kişilik yapıları, değişik yaşam şartları nedeni ile algılamaların farklı olması normaldir. Ancak farkındalığımızı açarak kaçırmamamız gereken şeyler olduğunu da unutmamalıyız.
*Sahip olduklarımızın farkında olalım.
Sahip olamadığımız ve istediğimizi düşündüğümüz ne varsa gözden geçirelim.
-Gerçekten bunlara sahip olmayı istiyor muyuz?
-Neden ve ne için istiyoruz.
-Bunlara sahip olmanın bize gerçekten faydası olacak mı?
Kimi zaman bir şeyleri düşünmeden isteriz. Ancak sahip olduğumuzda hayatımızda yapacağı olumlu veya olumsuz değişiklikleri hesap etmeyi nedense unuturuz. Hayatın her aşaması hesaplar yapılarak yaşanmaz. Bunun yanında hayatımıza dahil etmek için uğraş verdiğimiz bir şeyler varsa bu hesabı yapmak durumundayız.
Hayat sınırlı bir zaman dilimi içerisinde başlar ve biter. Bu yüzden de bize ne faydası olacağı pek de belli olmayan bir şeyle vakit kaybetmek kendimize haksızlık etmek demektir.
*Bizi nelerin mutlu ettiğini tespit edelim.
Bu tespiti yapabilmek için sakin ve dingin bir zihne sahip olmak durumundayız. Karmaşa içerisindeki bir kafa sağlıklı kararlar almaktan uzaktır. Öte yandan diğer bir önemli unsurda kendimize açık davranmayı becerebilmektir.
Sadece kendimizin değil hayatımızdaki diğer insanların mutlulukları da önemlidir. Kararlarımızda bencillik hakim olduğunda mutluluğumuz gölgelenebilir.
Hayatımızı beraber geçirdiğimiz, anlarımızı paylaştığımız insanların mutlulukları da önemlidir.
Bizim mutluluk olarak adlandırdığımız şey onların mutsuzluğu olacaksa bu aşamada iyice düşünmemiz ve doğru karar vermemiz gerekir.
Kimi zaman bencil davranıp diğerlerinin mutluluğunu göz ardı ettiğimizde, ilk anda elde ettiklerimiz bize tatmin duygusu verse de bunun süreklilik garantisi yoktur.
İnsan kendisini sorgulamayı seven tek canlıdır. Dolayısıyla yapılmak istenen yapıldığında da iç hesaplaşma bitmez. Kimi zaman yaşadığımız bu iç hesaplaşmalar hele de yaptığımızdan emin değilsek dengemizin bozulmasına yol açabilir.
Hayattan ne kadar çok alırsak o kadar çok vermeliyiz. Mutlu olduğumuz her an için hayata borçlanmış sayılırız. Bunu da ödemenin en güzel yolu diğer insanlarında mutlu olmasına yardımcı olmaktır.
|
(Siz yazının ilk paragrafını koymuşsunuz Nobodyisbad Bey bu da devamı daha verimli olacağına inanıyorum) |
|
provokandome
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajları
Forum
Başlıkları
| 9.Şub.2007 Cum 20:48:14 |
|
fiogf49gjkf0d ben bılıorumda karsımdakı ınsan nankor oluo hersamn bunun farkına varıorum.cahıl ıste ole oluo |
|
TERRAROSSA
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajları
Forum
Başlıkları
| 9.Şub.2007 Cum 20:55:21 |
|
fiogf49gjkf0d
|
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne de ak örtüde elmaların
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
1961 yazı ortalarındaki Küba nın resmini yapabilir misin?
Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm
ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?
| | | gerçekten de mutluluk bu olsa gerek...her türlü koşulda gülebilmek ne güzel... |
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajları
Forum
Başlıkları
| 9.Şub.2007 Cum 21:58:31 |
|
fiogf49gjkf0d
·TERRAROSSA· :
|
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne de ak örtüde elmaların
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
1961 yazı ortalarındaki Küba nın resmini yapabilir misin?
Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm
ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?
| | | gerçekten de mutluluk bu olsa gerek...her türlü koşulda gülebilmek ne güzel... |
|
|
 |
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder
Forum
Mesajları
Forum
Başlıkları
| 9.Nis.2007 Pzt 02:50:56 |
|
fiogf49gjkf0d
·jerhte· :
| Yazan: Patricia Muradi |
|
Elimizdekilerle mutlu olmayı biliyor muyuz? Zannederim cevap ‘Hayır’ olacaktır.
Sahip olamadığımız ne varsa bunların eksikliğini hisseder ve elde etmek için çaba harcarız.
Kuşkusuz önemli bir özelliktir istenilen şeylere ulaşmak yolunda savaş vermek. Elde etme isteği bizi canlandırır, önümüze bir hedef koyarak bu doğrultuda çaba göstermemize yardımcı olur. Dinamik bir hayat sürmemizi sağlar. .
Tüm bunlar iyi güzel de peki sahip olduklarımızın farkında mıyız? Sahip olduklarımız için sevinmeyi, onlara gereken değeri vermeyi biliyor muyuz? Ya da şöyle sorayım, ‘Mutlu olmayı biliyor muyuz?’
Hayatımızda yer alan görmeyi kanıksadığımız ancak hayatımızda var olmalarına alıştığımızdan, kaçırdığımız basit mutlulukların farkında mıyız?
Gün ışığının, esen yumuşak bir rüzgarın, hatta kimi zaman yemyeşil bir ağacın sık dalları arasına toplanıp koro halinde öten kuşların. Yaşadığımız için mutlu muyuz?
Bunlar sıkça sorulan sorular olup herkesin aklını da kimi zaman ziyaret eder. Ama ne yazık ki günlük hayat içerisinde bizim dikkatimizi çeken genellikle bizi mutsuz eden olaylardır. Mutlu edebilecek olanlara ise zaten olması gereken normal koşullarmış gibi algılayarak onları görmezden geliriz.
Farkındalığın bu şekilde çalışması insani bir özelliktir. Üzerinde leke olan bir kıyafeti gördüğümüzde, rengini kumaşını bir kenara bırakır ilk üzerindeki lekeye takılırız. Bir nevi programlıyızdır eksik veya kötüleri ilk anda görmeye. Bu da mutluluğumuza ket vurur.
*Sizce mutluluk nedir?
Her şeyden önce göreceli bir kavram olduğunu düşünmekte fayda var. Herkes için mutluluk anlayışı ve mutluluktan algıladığı şeyler değişkendir.
Farklı kişilik yapıları, değişik yaşam şartları nedeni ile algılamaların farklı olması normaldir. Ancak farkındalığımızı açarak kaçırmamamız gereken şeyler olduğunu da unutmamalıyız.
*Sahip olduklarımızın farkında olalım.
Sahip olamadığımız ve istediğimizi düşündüğümüz ne varsa gözden geçirelim.
-Gerçekten bunlara sahip olmayı istiyor muyuz?
-Neden ve ne için istiyoruz.
-Bunlara sahip olmanın bize gerçekten faydası olacak mı?
Kimi zaman bir şeyleri düşünmeden isteriz. Ancak sahip olduğumuzda hayatımızda yapacağı olumlu veya olumsuz değişiklikleri hesap etmeyi nedense unuturuz. Hayatın her aşaması hesaplar yapılarak yaşanmaz. Bunun yanında hayatımıza dahil etmek için uğraş verdiğimiz bir şeyler varsa bu hesabı yapmak durumundayız.
Hayat sınırlı bir zaman dilimi içerisinde başlar ve biter. Bu yüzden de bize ne faydası olacağı pek de belli olmayan bir şeyle vakit kaybetmek kendimize haksızlık etmek demektir.
*Bizi nelerin mutlu ettiğini tespit edelim.
Bu tespiti yapabilmek için sakin ve dingin bir zihne sahip olmak durumundayız. Karmaşa içerisindeki bir kafa sağlıklı kararlar almaktan uzaktır. Öte yandan diğer bir önemli unsurda kendimize açık davranmayı becerebilmektir.
Sadece kendimizin değil hayatımızdaki diğer insanların mutlulukları da önemlidir. Kararlarımızda bencillik hakim olduğunda mutluluğumuz gölgelenebilir.
Hayatımızı beraber geçirdiğimiz, anlarımızı paylaştığımız insanların mutlulukları da önemlidir.
Bizim mutluluk olarak adlandırdığımız şey onların mutsuzluğu olacaksa bu aşamada iyice düşünmemiz ve doğru karar vermemiz gerekir.
Kimi zaman bencil davranıp diğerlerinin mutluluğunu göz ardı ettiğimizde, ilk anda elde ettiklerimiz bize tatmin duygusu verse de bunun süreklilik garantisi yoktur.
İnsan kendisini sorgulamayı seven tek canlıdır. Dolayısıyla yapılmak istenen yapıldığında da iç hesaplaşma bitmez. Kimi zaman yaşadığımız bu iç hesaplaşmalar hele de yaptığımızdan emin değilsek dengemizin bozulmasına yol açabilir.
Hayattan ne kadar çok alırsak o kadar çok vermeliyiz. Mutlu olduğumuz her an için hayata borçlanmış sayılırız. Bunu da ödemenin en güzel yolu diğer insanlarında mutlu olmasına yardımcı olmaktır.
|
(Siz yazının ilk paragrafını koymuşsunuz Nobodyisbad Bey bu da devamı daha verimli olacağına inanıyorum) |
|
|
Jerhte eline emeğine sağlık.. Evet ben yazının ilk paragrafını koydum. Yalnız paragrafı koymamın sebebi kişilerin görüşlerini almam için soru şeklinde kullanmam bu paragrafı.. Olsun sende devamını koymuşsun. Teşekkürler paylaşımın için.. :) |
|
