ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 18.Şub.2008 Pzt 23:02:08 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Sen aşk’ların en güzeli, en mükemmelisin..
Bir tanem, canım, hayatım, mutluluğum, vazgeçilmezim… Sana ne demeli, nasıl hitap etmeli hiç bir zaman karar veremedim, şimdide veremiyorum, çünkü sen benim her şeyimsin! Hiç bir kelime yeterli olmuyor sana olan sevgimi ifade etmek için, bendeki değerinin ne kadar büyük olduğunu göstermek için..
Sen benim tek degerlimsin! Ictigim su, yedigim ekmek, aldigim nefes kadar muhtacim sana. Sen benim hayata simsiki tutunma sebebim, hayat sevincim, mutluluk kaynagim, neşem.. Sen benim herşeyimsin!
Yaşadığım her yeni günü bir öncekinden daha özel ve güzel kıldığın icin, beni hep sevip değer verdiğin için, beni hep düşünüp aradaki mesafelere rağmen sevginle hep kendini yanım daymış gibi hissettirdiğin icin, benimle üzülüp benimle mutlu olduğun için, acı-tatlı ne varsa hayata dair benimle paylaştığın icin, bana kendimi cok özel hissettirdiğin için, şu yalan dünyada cenneti yaşattığın için cok teşekkür ederim aşkım.. Sen benim her şeyim sin..
Sen aşk’ların en güzeli, en mükemmelisin.. …ve ben sana sahip olduğum için dünyanın en şanslı insanıyım!!!
İyi ki varsın ve iyi ki sana sahibim aşkım.. Şarkıda da söylediği gibi; dünyaya bir daha gelsem sevgilim, yine arar bulur seni severim…
Aşkım, sen benim en tatlı heyecanımsın..
Seni çok ama çok fazla seviyorum!!!!
| |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 18.Şub.2008 Pzt 23:10:18 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Yüreğimdeki Yağmur Damlası İçin ...
Yüreğimdeki Yağmurun İlk Damlası İçin Bunlar ...........Sen yoksun bu gece. Sen yoksun, yagmur var bu gece. Islanmak için sokaklarda yürüdügümüz yollar bombos nedense? Bu gece yagmur var. Ayin on dördü gibi cemalin, yagmur ve mektuplarin var bu gece yanimda. Acaba bir gün, islanmamak için kosarken, yolun kiyisindaki tasin oyugunda isildar bir vaziyette, beni görüp avucuna aldigini bir siirinde yazacak misin? Acaba birileri, benim yalnizca bir avucu dolduracak kadar saf yagmur suyu, oldugumu bilecekler mi? Giderek avuçlarindan, siril siril akan dere sularina verdigin bir damla gözyasi oldugumu bilecekler mi?" Korkarim bilmeyecekler sevgili! Bilemeyecekler? Bu kadar saf ve temiz bir sevdanin, bir yagmur damlasinda sakli oldugunu kimse bilmeyecek. Kimse anlamayacak, uzakliginin bu kadar yakin oldugunu. Bir yildiz da bulustugumuzu, yagmurdan hizli hizli kaçan insanlar bilmeyecek. Seni ne çok sevmisim yagmur damlasi. Cama vuran her damla minik bir öpücük olsun buradan, ta oralara giden her damla da, benim bir gülücügümü gör pencerende, her damlanin çikardigi seste, benim sesimi duyar gibi ol, her damla tertemiz bir nefes olsun, sende aska giden... Aglamak kadar gülmekte var yasamda... Duygularin en yogun halini, özlemlerin en büyügünü, sevdanin en zorunu istiyorum belki de, bir sen, bir de yagmur var hayatimda. Yagmur damlalari, saçlarindan kayip, alnindan kirpiklerine dökülür, gözlerinden, yüzüne dagilip yanaklarini oksar, dudaklarina çarpip, boynundan hizla kayip ince gömlegine akardi... Avuçlarimi yüzüne degdirir, parmaklarimi dudaklarinda gezdirirdim. Utanir gibi olurdun kimi zaman, çekinir, gözlerini, gözlerimden kaçirirdin. Bazen de, utanç halini yagmura dalmis gibi, hiç bir seye aldirmadan, simsiki sarilirdin bana. Islak saçlarini oksar, nemli yüzünü izler, yanaklarindan doyasiya öperdim... Bu gece yalnizim... Sen yoksun bu gece... Bu gece yagmur var. Yalniz agliyorum islak camlarin önünde, gözyasim yagmur damlasi bu gece. Islanmak istemiyorum, söyle yagmura dinsin, yagmasin bu gece... Gözyasini bilirim diyenlerin, aslinda bilmediklerini anlarsin, bir gün ayriliklarinda hiç aglamadiklarini görünce. Yesili severim diyenlerin, sevmediklerini anlarsin, bastiklari zaman bir ot parçasi gibi yesil çimenlere. Güzeli severim diyenlerin de, bir gün yanildigini anlarsin... Megerki ben seni ne çok sevmisim yagmur damlasi... Seni ne çok sevmisim... Yillarca senin dilinden konusmusum, senin gözlerinle görmüsüm, senin yüregince sevmisim, düslerimi seninle büyütmüsüm, yorgun ve sonu gelmeyen özlemlerimi yagmur damlalarinda beslemisim... Oysa sen.. Teslim olmussun baskalara, yasaklara takili kalmissin, yenilmissin. Yenilgiler intikama dönüsmüs bos yere, gururun yikilmis, sen yikilmissin, her gün biraz daha akisi olmayan nehirlere dönmüssün... Ben seni ne kadar çok sevmissem, aramiza hep yagmurlar girmis. Hep islak kalmis, el ele tutusan ellerimiz, gözlerine hep hüzün yerlesmis. Seni ne kadar çok öptüysem, o kadar uzaklara düsmüsüm, ayri gecelerde hep sana aglamisim, yoklugun büyümüs, yalniz kalmisim. Ben seni ne kadar sevdiysem, incinen çocuk bakislarinda kalmisim, hep kosmus, yetisememisim yol ayrimlarina. Seni ne kadar çok ugurladiysam, o kadar çok beklemisim dönüsü olmayan yollarda. Sen hep uzaklara gider olmussun. Sonbahar ayrilik demek olmus.. Ben senin, Eylül gecelerinin ay isiginda güzellesen yüzünün tutkunu olmusum. Firtinanin önünde sürüklenip, saçlarina takilip eriyen bir kar tanesinde yagmur damlasi olmusum... Zordu bir tanem... Hayatin gerçegini, düslerinin isligiyla bestelenmis, kanayan bir sarkiya dönüstüren yüreginin atislarini dinlemek. O isligin seni götürdügü yere kadar çekip gitmissin sen. Yanki seslerinde anlamisim seni kaybettigimi. Bag bozumu hayallerimde islak kalan düslerim kurumamis ve sen yagmurda yürürken hep susar olmussun. El, ele tutan ellerimiz ise hep islak kalmis. Dudaklarimizda bir garip yagmur sarkisi... Ben sana tutkun, sen bahar yagmurlarina asiktin. Bugulu camlara resmini çizer, günesle birlikte yok olurdun. Bunca güzelliklerin ardindan içimizi buz gibi yapan, bizi üzen bir seyler hep sinsice yaklasir degil mi? Kosarak gelsen, diyorum yagmurlu bir gecede ve o çocuk bakislarin gözlerimde. Ellerin islak, gömlegin islak, sarilsan boynuma, simsiki kucaklasam seni, usulca öpsem yagmurlu yanaklarindan, atese kesilse birden üsümüs bedenin, ellerin simsicak olsa avuçlarimda. Bu ask hep sicak kalsa, "bos ver" desen bana, "bos ver, yasamak iste bu yagmur sevgilim", geri dönüsü olmayan bir yola çiksak birlikte, bir sen, bir ben, bir de yagmurlar olsa. Mutluluk ellerimizde, gönlümüz hos, içimizde kükreyen sevinç ve iki damla yagmur tanesi, biri sende digeri de bende. Doyulur mu hiç yasama? Ama korkuyorum aramiza mevsimlerin girmesinden. Korkuyorum sana geç kalmaktan, kaybetmekten korkuyorum seni. Oysa ask, her gün büyütmeli kendini ayriliklarda. Bu gece yagmur var. Islak camlarin önündeyim. Ya sen? Sen neredesin yagmur damlasi? yalniz misin? Yoksa, bütün kadehlerin sana kalktigi bir masa da bas oyuncu musun bu gece? Ödünç alinmis, yapmacik gülücüklerin karsisinda misin? Sen neredesin yagmur sevgilim? Neredesin ?.. Neredesin ?..
Seni Bekliyorum ben .. Özlemlerim içimde ve sen yüreğimede ... Seni Bekliyorum Ben .... Seni Seni Seni | |
VforVendettaa
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 18.Şub.2008 Pzt 23:12:51 |
| fiogf49gjkf0d - Yitirilen -
Olaki yürürüm bir başka aşka Ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe Unutmaki tek aşk olduğum sensin Aşık olduğum değil
Karanlıkla süzülüyor içime yıkım Dur diyorum yıkılıyorum Uçurumları baş ucuma koyuyorum sonra Okşuyorum saçlarını rüzgarda Sıcak, ılık bir koku siniyor yüreğime Gitme diyorum gitme düşüyorum Sonra beni soruyorlar bana Tanımıyorum diyorum Daha hiç karşılaşmadık Aynı çizgide bilge sus umu dinliyorlar Ben sustukca Yazık, bir çığlığın doğuşu gibi ölüyorlar Önce bir bir, sonra hepsi Sonra bir uçurumlar kalıyor birde yıkımlar Verilen herşey borçmus gibi alınıyor Önce bir bir, sonra hepsi Sonra mı bir ben kalıyorum, birde yalnızlık Uçurumlar, yıkımlar, ben ve yalnızlık Zorlu bir savaşın unutulmuş cesetleri gibi Yatıyoruz yan yana Öpüşüyoruz, sevişiyoruz da hatta Herşey oyunun yasaklarına uygun bir günah oluyor Tek umudumuzu göğe gelin ediyoruz Telli, kanlı düğün işte Üşüyor saçlar biliyorum dargınmısın Bu baharda mayısta bıraktığım gibi misin hala Vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğinde hüzün Hala kaçıyormusun zamansız Gözlerini bırakarak birilerinde Hala ellerinden tutup sevgileri Dipsiz kuyuya salıyor musun ağlayarak Küçücük bir dokunuşla son sevilen olabiliyormusun
Kendin kadar aklımdasın Hala öyle savruk bir gök Hala öyle yerini yurdunu bulamamış bir mavi Ve aşkını şaşırmış bir tanrı Çoğalan sızısıyla mutlu bir yara Öyle misin mavi gözlü sarı saçlı yoldaşım Öyle bıraktığım gibi misin Gerceği yakmada hala usta mısın Yoksa çırak mı yanerken yalanda Saçlarıma dolanan aydınlığımsın Somutlastıramadığım tek imgemsin şiirde Anlattıkca eksilen tek anlam Anlattıkca eksilen tek anlam Hala bıraktığım gibi misin Yoksa beni bıraktığın gibi mi Kaç mevsimsiz kar düştü toprağıma Kaç mevsimsiz kar düştü benim toprağıma Hala bıraktığım gibi misin |
Umut ALTINÇAĞ
Dipnot : Ezgiyi dinlemek isteyen varsa ; https://www.youtube.com/watch?v=Tl9e2Yma8-k | |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 19.Şub.2008 Sal 18:02:07 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d İki Kum Tanesinin Aşkı
Günün birinde bir çölde iki kum tanesi karşılaşmış ve birbirlerini çok sevmişler uzun bir süre çok yakın olmuşlar. Birbirlerini yanlarında, canlarında olarak sevmeyi öğrenmişler. Derken bir rüzgar çıkmış kum tanelerinden biri yerinde kalırken diğeri biraz uzağa savrulmuş. Çok uzak değillermiş ama yinede göremiyorlarmış birbirlerini. Sevgileri hiç azalmamış yine sevmeye devam etmişler. Birbirlerine ulaştırabildikleri sesleriyle, haberleriyle yaşıyorlarmış ve artık görmeden seslerinde sevmeyi öğrenmişler. Bir gün biri diğerine "sevdamız sonsuza erişmesi için aynı anda bir dilek dileyelim" demiş. Ikisi de aynı anda bir dilekte bulunmuşlar ve tam o sırada bir fırtına çıkmış. Bu kavuşmamız, sevdamızın sonsuza dek sürmesi olabilir diye ikisi de kendilerini fırtınaya bırakmışlar. Gözlerini kapayıp fırtına dindiğinde sevdalarının yanı başında olmuş olmayı arzulamışlar. Fırtına o kadar kuvvetliymiş ki o güne kadar yıllarca yerlerinden kıpırdamayan kumlar bile başka yerlere savruluyorlarmış. Fırtına günlerce sürmüş kum taneleri de oradan oraya savrulup durmuşlar. Ikisini de bir sabırsızlık sarmış. Fırtına durmuyor aksine artıyormuş. Fırtına dinmek bilmedikçe onlarda sabırla sevmeği öğrenmişler. Günler geçmiş sonunda fırtına durmuş gözlerini açtıklarında ikisi de başka alemlerde bulmuşlar kendilerini. Bu fırtınanın onları birleştireceğine o kadar inanmışlar ki birbirlerini yanlarında bulamayınca yüreklerinde derin bir acı hissetmişler ve acıyla sevmeği öğrenmişler. Kendilerine birazcık geldiklerinde ikisi de bu fırtınayla başka başka yerlere savrulduklarını anlamışlar. Biran ölmek istemişler ama sonra birbirlerini hiç görmeden,mesafelere, engellere rağmen sevmeği öğrenmişler. "Eskisi gibi bağırsakta sesimiz ulaşmaz ki birbirimize" demişler. Ikisi de yeni yerlerinde kimseyle konuşmamışlar ve yıllarca hep susmuşlar. Hep yeni bir fırtına ümidiyle birbirlerine ihanet etmeden beklemişler. Böylece umutla sevmeyi öğrenmişler. Yıllar geçmiş ama sevgileri hiç geçmemiş. Birbirlerinden hep umutlu olarak yaşamışlar. Bir gün ikisi de birbirlerinden habersiz aynı anda gözlerini kapamışlar ve kavuşmak için yeniden fırtına çıkmasını dilemişler. Beklemişler beklemişler ama fırtına bir türlü çıkmamış. Kendilerini tüm benlikleriyle fırtınaya bırakmak için oldukları yerde dönmüş durmuşlar ama hepsi nafile küçük bir rüzgar bile çıkmamış. Sonunda durmuşlar ve gözlerini açmışlar. Sevdiklerinin, sevdalarının, yıllarca beklediklerinin tam karşısında durduklarını görmüşler ve hemen ikisi de yıllar önce diledikleri dileği
anımsamışlar. Dilek şöyleymiş "Allah ım bizi birbirimize her şeyiyle sevmeği öğrendiğimizde kavuştur. Öğle kavuştur ki sevdamız sonsuza erişsin." Sonunda anlamışlar ki birbirlerinden çok uzaklarda geçirdiklerini sandıkları yılları aslında birbir yanı başlarında geçirmişler. Dileklerinin kabul olması için yılların geçmesi gerektiğini öğrenmişler çünkü onlar sevmeği her şeyiyle öğrenmeği dilemişler.
Dilekleri kabul olmuş umutla, sabırla, acıyla, yakında, uzakta...her şeyiyle sevmeği öğrenip birbirlerine kavuşmuşlar. Sevmeği bildikten sonra mesafeler, acılar, yıllar, aylar...asla sevdayı söndürmez ama sevmeği bilmedikten sonra yanı başında ki sevdiğini bile yıllarca göremeyebilir insan...
| |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 19.Şub.2008 Sal 18:09:28 |
| fiogf49gjkf0d Yağmur..
ßir yıldız kaydı bu gecede bilmediğim hiç göremediğim bir yerlere gözümdeki aklara kan düştü yağmur,bu gece neden yağmadın üzerime
sert rüzgarlarla hasret vurdu yüreğime gönlüm bir sevdanın amansız atesine düştü yanaklarıma gözlerimden yaşlar düştü söyle yağmur sen neden düşmedin üstüme
sensizlikle ödüllendirdin sevdamı sen nerden bileceksinki sana olan mecburiyetimi yanımda olmadan nerden görebileceksimki akan gözyaşlarımı yağmur,sende yağmadınya bu gece saklamadın hıçkırıklarımı
sensizlik aldı belki gözlerimden seni çarpıştığında yüreğim sensizlikle yıldırımlar düştü bendenime siyah saçlarıma sayısız aklar düştü yağmur,dökülüpde yüreğimde ki sensziliği yıkamadın ki
sensizliğin bedeninden narin bir tabut kesip biçiyorum kendime ve sonra henüz canı çıkmamış bedenimi narin kollarına bırakıyorum senden habersiz
bazen narin bir saksıdaki çeçiğe benzetirim seni sen bir binanın en yüksek cam kenarındasın üstelik birde demirden parmaklıklar koymuşlar önüne sen yetişemediğim kadar uzak,dokunamadığım kadar yakın sevdamsın
saklıyorum çaresiz kendimden beni sensizlikle savaş değil,kaçış belkide bunun adı yağmur,bundan sonra yağsanda coşsanda fark etmez artık inan ki artık sen bile bulamazsın eski beni.
Güldüm ağlattılar ... sevdim aldatılar.. sarıldım bıraktılar ..sağolsun doslar seven ler ve sevilenler beni zorla şair yaptılar .. | |
WaaLLaaCe
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 20.Şub.2008 Çar 00:24:20 |
| fiogf49gjkf0d BURSA DÜŞLERİ
1. gözlerimin derin karanlığında birden senin aydınlığın birden bursa şehri bursa şehrinde yeşil kuytusunda aşkımızın büyüdüğü bahçe rüzgârın salladığı beşik havada çiçek tozları
denizler gibi karşılıyor seni uçsuz bucaksız göğsüm rüzgâra karışıyor terimiz yüreklerimiz ifil ifil
ölümü unutturan bir çağrı nilüferlerin ışıltısında içime ağan gökkuşağı bir taç oluyor başında
boynunda o ince fiyonk: aşk bağı
2. bursa yı döşesem aşkımıza çayır çimen yeşerir uludağ peydahlanır birden kıskanç, eskil bir tanrı gibi şimşeklerini salar üstümüze yıldırımlar yağdırır bir kaya gibi bir ağaç kovuğu kundağımız olur
kumru sesleri arasından sarı safran bir ışıkla sızan geçmişin o hüzün demeti belki bir mektup ürkek satırlarla seslenir imza yerinde dudak izi
oyalı perdenin ardında bir çift ürkek göz kaldırımlarda ayak sesim usulca süzüldüğüm kapı aralığı göğsümde çırpınan deli kuş köpürüp taşan tenin
3. aynaların arka yüzünde karlı geceler güneşli sabahlar gibi geride bıraktığımız gençliğimiz
lodosla savrulan biz miyiz yani ikimiz ve gölgeli aydınlığı kırılgan yüreklerimizin
kuşların yere indiği bu kış günü tophane de sıcak bakışlı iki pencere öyle dursa belki yalnızlığımızı silip atar "bursa da zaman" ve bursa
ellerimizin sıcak buluşmasında o acemi telaş yine de kar düşer düşüncemize hüzün sızar ne kadar gün vursa
yamaçlara tutunan sis neyi örtüyorsa işte o yaşanmış öyküler tüllerin ardında mor kâküllü akşam ince buğulu sabahsa
dingin bir sessizliğin üstüne kapanmış kubbeler çocuk yüzlü ihtiyar evlerden duman duman yükselen mutluluk kadar kahırsa
4. kapalıçarşı ya sinmiş doğu nun gizemi bir dantel ayrıntısı çatılarda ötüşe öpüşe yaşayan güvercinler görmüş geçirmiş bir şehirden geleceğe bırakılan bir güldür inkaya çınarının dallarında savrulan
sana dokunsam elimde ipek izi
5. bizansli bir duvar osmanlı bir çınar dağların etekleri tutuşmuş yanar ha yanar
sebillerde su ocaklarda kül say ki bir yürektir yarası derin kanar ha kanar
6. senin esintinle esriyorum yüzümde yağmur izleri içdenizlerim dalgalanıyor düşlerim tamyol ileri
uykunu bölen dokunuşlarımda tenini tutuşturan kıvılcım nazında ürkek bir yalnızlık üstümüzde karanlığın gözleri
dağılsın bungun bulutlar güneş konuşsun gök kamaşsın dursun iç çekişi damlaların mavi yollar bulalım aşkımıza
Canım a :)
| |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Şub.2008 Per 19:29:37 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Süper olmuş emeğine yüreğine sağlık | |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Şub.2008 Per 19:35:21 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d En çok özlenildiği zaman sevilir giden Özledikçe severiz, sevdikçe özlemler birikir göğsümüzün en yangın yerinde.
Sevgi varken yaşanan ayrılıklar sızılı bir masaldır. Sebep ya şartlardır, ya zamandır, ya da belki de sevginin göz alıcı, sihirli ışığına teslim olmaktan korkmaktır. Ne olursa olsun bu masal ayrılıkların ayrılıklarla başlamadığını anlatır. "Hoşça kal" der bir yazı, ya da bir ses. Yüzünü sevgilinin yüzüne değdirmeyi kimse bu anda istemez. Çünkü en çok o ana isyan eder belki çıldırasıya sarılma, delice öpme isteği...
("Dur gitme! Hoşça kalamaz ki kimse, ne giden ne de kalan geriye...")
(Gidenin biz olduğumuzu düşündüğümüzde hep kalan olmadık mı aslında geriye? Gittiğimizi düşünüp aynı yerde saydık hep. Doğum günleri çoğaldı avuçlarımızda, takvim yaprakları anılarıyla düştü yüreğimize. Ne yana kaçsak aynı yerde kaldık hep.
Vakitli vakitsiz hasretler nöbeti, gece yarısı sevgilinin o güzel hayali, gözlerde lanetli bir hıçkırığın intihar eşiği...)
Sevdikçe sevilenin yürekte kalmasındandır aslında hepsi...
Oysa aslında bitmemiştir değil mi?
Sözler söylenmiş, gereği düşünülmüş, süren sürülmüştür...
Ama bir bekleyiştir, içinde taşıyan ümidi... Beklersin, neyi niye niçin beklediğini bilmeden... Aslında bilirsin, çünkü geriye sevgi ve şiir kalmıştır, terk edemez ki onları seven.
(Evet şimdi ne zaman bir şarkı, bir söz, bir hatırlayış olsa hep bir pay bırakır bana ve sana olan sevdama...
UNUTMA BEN GİDERKEN DÖNÜP DOLASIP HEP SANA GELİYORUM ASLINDA...
Arkama baksam da bakmasam da umudum "Gitme" sözünün fısıltısında
| |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Şub.2008 Per 19:45:42 |
| fiogf49gjkf0d
Hep ayrılık şiirleri yazdığımı söylerler.Ama bilmezlerki gerçek sevginin ayrılıklarda saklı olduğunu.Bir sor kendine; o yanındayken ne kadar bilebildin kıymetini,ne kadar düşündün onu ve ne kadar neyi paylastın...Oysa sen değil miydin ayrıldığında keşkelerle boğuşan,sen değil miydin gecelerce onu düşünüp gözyaşı döken,sen değil miydin pişmanlıklarla yüzleşen...Herkes gibi bunları bende yaşadım.
Şimdi anladın mı niye ayrılık üzerine hep yazılarım,şiirlerim.Ben ayrılıklarda yaşadım herşeyi.Küçüktüm büyüdüm,korkaktım cesaret topladım ama en kötüsünü ayrılıkların sende yaşadım...
Öyle bir ayrılıktı ki seninki CANIMDAN CAN ALDIN Öyle bir ayrılıktı ki seninki HAYATIMIN GÜNEŞİ DOĞMAZ OLDU Öyle bir ayrılıktı ki seninki YAŞARKEN ÖLDÜRDÜN BENİ
Ve şimdi şu an bunları bana yaşattığın için teşekkür ediyorum sana.Çünkü olgunlaştırdın beni,kendime geldim ve senin kıymetini ilk ve son kez anladım.Ve şimdi sana sesleniyorum:
BİR DAHA AYRILIĞI YAŞAMAMAK ÜZERE BEKLİYORUM SENİ... | |
llTuaNall
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Şub.2008 Per 19:49:07 |
| fiogf49gjkf0d ###ANLADIM### Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım . Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım.. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.. Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığını anladım.. Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.. Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım.. Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.. Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini elime koyduğunda anladım.. Sana ihtiyacım var, gel ! diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana git dediğimde anladım.. Biri sana git dediğinde, kalmak istiyorum diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım.. Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. Özür dilemek değil, affet beni diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım.. Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş... | |
| |