fiogf49gjkf0d
Gözlerinde Bir Melek Gördüm
Hiç, herseyin anlamsiz geldigi bir an yasadiniz mi? Sanki umutsuz gibi hissedersiniz kendinizi. Sadece bir an, gördügünüz bir tek sey yüzünden. O birkaç saniyede tüm dostlariniz sizden çok uzakta olur. Sanki koskoca evrenin varoldugu bile meçhuldur o an. Gördügünüz sey her ne ise, sizi sarar ve yokluga mahkum eder. Yarin yoktur, sonra yoktur, sadece o saniye, sadece o sey...ve siz... Anilariniz paramparçadir. Geçmis ve gelecek tamamen önünüzdedir. Yapmaniz gereken her ne ise simdi yapmalisinizdir. Yoksa çok geç kalacaksiniz. Bunun farkinda olmak bile sizi ölümün arkasina geçirir... Ve evet ellerinize güç dolar. Sarsilirsiniz, sarsilirsiniz ve tekrar sarsilirsiniz. Ölümün bogazina kollarinizi dolayip onu ebedi uykusuna yollayabilirsiniz artik. Çünkü siz herseyi görmüssünüzdür. Cennet ve cehennemden çok daha ötesini...
Konustugumuz seyler iyice saçmasapan olmaya baslamisti. Konudan konuya atlamistik ve simdi de salincaklarin aslinda çocuklara yakisip yakismadigindan bahsediyorduk. Tamam biliyorum, gayet mantiksiz geliyor kulaga, fakat bir görseydiniz halimizi, sanki çok ciddi bir seylerden bahsediyoruz sanirdiniz. Hararetli konusmamizi bölmek pahasina ayaga kalktim. Ben tuvalete gidiyorum diyecektim. Ayaga kalktigimi görünce sustu bir anda. Gözgöze geldik o an. Durdum... Kipirdayamiyordum. Gözlerine bakakalmistim. Orada birseyler vardi. Gözlerinde birseyler hareket ediyordu... Sirilsiklam oldum hemencecik. Ter içinde, bakmaya devam ediyordum. Onun gözlerinde birsey disari çikmak için çirpiniyordu...
Kenara atilmis bir pardüsünün anlamsiz sekline benziyordu gördügüm sey. Ilk aklima gelen beyaz bir pardüsü olmustu, sebebini bilmiyorum. Sonra hareket ettigini gördüm. O beyaz biçimsiz sekil dogruldu. Sanki az önce yerde yatan bir insan vardi ve simdi ayaga kalkiyordu yavas yavas. Sirti bana dönüktü. Fakat bir gariplik vardi. Evet... Kollari... Kollari yoktu sanki. Baska bir sey vardi kollarinin olmasi gerektigi yerde. Binbir parçadan olusan bir yelpaze gibi birsey. O beyaz seyin kollari yoktu evet. Onun kanatlari vardi! Her kusun kiskanabilecegi bembeyaz kanatlari vardi. Hala bana sirti dönüktü ve kanatlarini çirpmaya basladi. Her açildiginda o kanatlar, etrafa sanki binbir renk dagiliyordu. Kapkaranlik hissettim kendimi o beyazligin içerisinde...
Ve döndü bana dogru kanatli ilah. Hüzün, ask ve dogallik içime doldu. Çünkü gördügüm sey bir melekti. Her noktasi ölümsüzdü. Her hareketi dogaldi. Dogal dedigim seyleri düsündüm o anda. Ben hiç dogal bir sey görmemisim, onu anladim. Dogallik, nefes alip vermekten daha derin, daha anlamliydi. Insanin içine girip oradan çikmayan bir seydi dogallik...
|