ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap
Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul
8 Haziran 2024, Cumartesi 22:17
ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
varsa devran içinde devran bu devranın devranıyız biz o canlar ki cananından taşra düşmüştür cananıyız biz
gönül mahzun ay karanlık yıldızlar gözden nihan olsa da arşı ferşi ışıktan titretecek bir aydınlık imkanıyız biz
ince bir yağmura gerçi asılmıştır -serez in esnaf çarşısı nda- uzadıkça uzar gölgesi darağacından o asırdan bu asıra şeyh bedrettin-i simavi nin elhak/devamıyız biz
geçer mermi ıslıklarıyla/tek tek vurduğunu dağıtan sunturlu mısralar rediflerin gümbürtüsü akla ziyan tantanalı bir kavganın demek gazelhanıyız biz
tohum ağaç ve orman ölümün içerdiği hayat buhara inkilap eden su -iriş dede sultanım iriş- gün bu gün saat bu saat diyalektiğin fermanıyız biz
elinin arkasında güneş duruyordu aylardan kasımdı üşüyorduk ağacın biri bulvarda ölüyordu şehrin camları kaygısız gülüyordu her köşe başında öpüşüyorduk
sisler bulvarı na akşam çökmüştü omuzlarımıza çoktan çökmüştü kesik birer kol gibi yalnızdık dağlarda ateşler yanmıyordu deniz fenerleri sönmüştü birbirimizin gözlerini arıyorduk
terkedilmiş bir çocuk gibiydim dokunsanız ağlayacaktım yenikapı da bir tren vardı
sisler bulvarı nda öleceğim sol kasığımdan vuracaklar bulvar durağında düşeceğim gözlüklerim kırılacaklar sen rüyasını göreceksin çığlık çığlığa uyanacaksın sabah kapını çalacaklar elinden tutup getirecekler beni görünce taş kesileceksin ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!
sisler bulvarı ndan geçtim sırılsıklamdı ıslak kaldırımlar parlıyordu durup dururken gözlerim dalıyordu bir bardak şarapta kayboluyordum gece bekçilerine saati soruyordum evime gitmekten korkuyordum sisler boğazıma sarılmışlardı
bir gemi beni afrika ya götürecek ismi bilmiyorum ne olacak kazablanka da bir gün kalacağım sisler bulvarı nı hatırlayacağım kırmızı melek şarkısından bir satır lodos tan bir satır yağmur dan iki senin kirpiklerinden bir satır hatırlayacağım seni hatırlatanın çenesini kıracağım limanda vapurlar uğuldayacak
sisler bulvarı bir gece haykırmıştı ağaçları yatıyordu yoksuldu bütün yaprakları sararmıştı bütün bir sonbahar ağlamıştı ağlayan sanki istanbul du öl desen belki ölecektim içimde biber gibi bir kahır bütün şiirlerimi yakacaktım yalnızlık bana dokunuyordu
eğer sisler bulvarı olmasa eğer bu şehirde bu bulvar olmasa sabah ezanında yağmur yağmasa şüphesiz bir delilik yapardım hiç kimse beni anlıyamazdı on beş sene hüküm giyerdim
dördüncü yılında kaçardım belki kaçarken vururlardı
sisler bulvarı ndan geçmediğin gün sisler bulvarı öksüz ben öksüzüm yağmurun altında yalnızım ağzım elim yüzüm ıslanıyor tren düdükleri iç içe giriyorlar aklımı fikrimi çeliyorlar aksaray da ışıklar yanıyor sisler bulvarı ayaklanıyor artık kalbimi susturamıyorum
ne olur kim olduğunu bilsem pia nın ellerini bir tutsam ölsem böyle uzak uzak seslenmese ben bir şehre geldiğim vakit o başka bir şehre gitmese otelleri bomboş bulmasam içlenip buzlu bir kadeh gibi buğulanıp buğulanıp durmasam ne olur sabaha karşı rıhtımda çocuklar pia yı görseler bana haber salsalar bilsem içimi büsbütün yıldız basar bir hançer gibi çıkıp giderdim
ben bir şehre geldiğim vakit o başka bir şehre gitmese singapur yolunda demeseler bana bunu yapmasalar yorgunum üstelik parasızım pasaportsuzum ne olur sabaha karşı rıhtımda seslendiğini duysam pia nın sırtında yoksul bir yağmurluk çocuk gözleri büyük büyük üşümüş ürpermiş soluk ellerini tutabilsem pia nın ölsem eksiksiz ölürdüm
Elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan telaş telaş yağmurdan kaçıyorum sarayburnu ndan geçiyorum akşamsa eylülse ıslanmışsam beni görsen belki anlayamazsın içlenir gizli gizli ağlarsın eğer ben yalnızsam yanılmışsam elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni