ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
4 Mayıs 2024, Cumartesi 09:22   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler > Kitapkurtları
forum sohbet oyun basliklari
   Inanç, Görmediklerimize Inanmaktir!
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

CsKAHVEMOLASIx

CsKAHVEMOLASIx resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  16.Haz.2007 Cmt 19:49:08      Inanç, Görmediklerimize Inanmaktir!sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Kim söylemis bu güzel sözü bilmiyorum, geçenlerde gazetede bir köse yazari tarafindan günün sözü olarak yazilmisti...

 Aklima takildi, yogunlastim bu sözün üstüne, inandigim seyler hep göremediklerim miydi, ve en sonunda inandiklarimi görebiliyor muydum diye...

 Inançla hayal arasinda nasil siki bir baglanti vardir diye...

 Hayatta bir seylere inanmak, yasama bagli olma istegini arttirir, bunu bir çok kez yasadim, gördüm...

 Fakat su bir gerçektir ki, bir seylere inanmakla bitmiyor olay...

 Çaba gerekiyor, emek gerekiyor, olumlu düsünce gerekiyor ve hayalleri inanca, inanci gerçege çevirmek gerekiyor...

 Bunlar olmazsa, kalbimizdeki inanç, göremediklerimize inandigimiz ve bu inandiklarimizi en sonunda göremedigimiz için dünyamizi karartiyor, bizi bambaska bir insana çeviriyor...

 John Fowles, “Fransiz Tegmenin Kadini” adli o mistik romaninda, Charles adli zengin bir soylunun Sarah adinda bir hizmetçiye bir anda asik olup, onun ortadan kaybolmasindan sonra içindeki o nerden geldigi belli olmayan büyük bir inançla yillarca izini sürmeye baslar bu esrarengiz kadinin....

 Nerde oldugunu bilmeden, sehir sehir dolasarak, günlerce, aylarca sürer bu arayis...

 Ne olursa olsun Charles’in içindeki inanç bitmez, tek dayanagi odur çünkü...

 Göremedigi bir seye inanmistir ve ne yazik ki,

 Baska güvenebilecegi bir sey kalmamistir...

 Ne olursa olsun sevdigi kadini bulacaktir, onu göremese bile ona inanmaktadir, onun yaninda olmasa bile onu sonsuz bir askla sevmektedir....

 Peki siz olsaniz ne yapardiniz?

 Kisa bir süre içinde gördügünüz bir insana çilginlar gibi asik oldugunuzun biraz geçte olsa farkina varsaydiniz ve ona kosarak gittiginizde yerinde bulamasaydiniz, üstelik nereye gittigine, kimin yaninda olduguna dair en ufak bir detay bile ögrenemeseydiniz, ama ne olursa olsun içinizde bir inanç olsaydi?

 Ben bu kitabi okurken Charles istedigi kadar inançli ve inatçi olsun, ne olursa olsun Sarah’i asla bulamayacak ve bu kaybolusun etkisi bir kabus gibi çökecek onun yasamina diye düsünüyordum...
Ama öyle olmadi...

 Yüregindeki inanç, Charles’i sevdigi insani bulmak için zorladi, gidebilecegi her yere gitti, bakabilecegi her yere bakti, girip çikmadigi yer kalmadi...

 Gazetelere ilan verdi, özel dedektifler tuttu, yolda gördügü herkese onu sordu....

 En sonunda günün birinde Londra’da Sarah’i bulmalari için tuttugu özel dedektiflerden onun bulunduguna dair bir telgraf aldi, kosa kosa gitti ona, içindeki inancin bir gün gerçeklesmis olmasinin verdigi sevinç ve hüzünle....

 Onun yanina geldiginde gördü ki, karsisinda artik sevdigi insan yoktu...

 Evet, görmedigi bir seye inanmisti yillarca ve bunun ödülü olarak en sonunda onu görebilmisti...

 Ama aci bir hüsranla bitti bu inancin sonu, Sarah onu çilginlar gibi sevdigini bildigi halde Charles’a “ugrasacak yeni ve daha güzel seyler” buldugunu, hatta yasaminda baskasinin oldugunu söyleyerek bu inanci, bu yarinlara umut veren sevgiyi bir anda yok etti...

 Charles, onca zaman göremedigi bir seye yürekten inanmis ve bunun ödülü olarakta onu en sonunda görebilmisti, ama tüm bu umut, çaba ve inanç onun hayatini mahvetmekten baska bir ise yaramadi...

 Bu trajedinin sonu su cümlelerle anlatiliyordu:

 “Hayat, gizemli kurallar ve gizemli seçimler nehri, issiz bir kiyi boyunca akiyordu; diger issiz kiyi boyundaysa Charles simdi yürümeye baslamisti, kendi cesedinin tasindigi bir cenaze arabasinin ardindan yürüyen bir adam gibi. Mutlak bir intihara dogru mu yürümektedir? Sanmam; çünkü, sonunda kendinde bir inanç zerrecigi bulmustur, üzerinde bir seyler insa edebilecegi gerçek bir benzersizlik...hayatin bir simge olmadigini, tek bir bilmece ve onu bilememekten ibaret olmadigini, tek bir yüzü olmadigini ve zarlar bir kere kötü gelmisse hemen birakilamayacagini anlamaya baslamisti....”

 Evet, Charles’in inanci gerçeklesmisti ama bosa çikmisti...

 Inanmanin ona verdigi ödül aci bir deneyimden baska bir sey olmamis, belki onu daha güçlü ve olgun yapmis belki de insanlara ve sevgi kavrami üstüne güvensiz ve olumsuz bir bakis açisi kazandirmisti...

 Hayatta her sey gelebilir insanin basina, kesin olan tek bir sey vardir ki, tüm inançlariniza, umutlariniza, beklentilerinize, hüsran ve hayal kirikliklariniza ragmen dünya dönmeye devam ediyor ve inanciniz bir kez olsun bosa çiktiktan sonra her seyden vazgeçmek yapilabilecek en basit sey oluyor...

 Siz ne yapardiniz bilmiyorum, ama eger benim sevdigim insan ansizin ortadan kaybolsaydi ve içimde hala bir seyler oldugunu hissetseydim, ne olursa olsun onu bulurdum, en azindan içimde kalanlari söylerdim ve kendi iç huzuruma kavusurdum....

 Tüm bunlari yapabilmek ve yürekten hissedebilmek için göremedigim bir seye inanmak pahasina, sirf o sevginin varligi, o sevgilinin yoklugu içimi acitmasin, beni saplantili bir varliga çevirmesin diye, durmaksizin arardim onu....

 Buldugumda karsima nasil ve ne tavirla çikacagini bilmeden, kalbimdeki inançla, her seyi göze alarak...

 Çünkü sonunda ne olursa olsun, inancimin ödülünü alacagimi bilirdim ve karsi taraf ne yaparsa yapsin, inancimin verdigi ödül, içimde kalanlarin disariya vurulmasi ve karsimdaki insanin ne olursa olsun onu sevdigimi bilmesi bana yeterdi...

 Belki size az seyle yetinmek gibi görünebilir tüm bunlar, ama ne kadar inanirsaniz inanin, sonunda elde edeceginiz ödül sizin istediginiz gibi olmayabilir...

 Bir gün taparcasina sevdiginiz insanin karsisina çikip onu ne kadar sevdiginizi, onun için her seyi göze alabileceginizi söylediginizde size hiç ummadiginiz bir sekilde karsilik verebilir...

 Belki içinizdeki inanç hüsran dolu bir hayal kirikligina, belki de esi benzeri bulunmayan bir mutluluga sebep olabilir, ama tam olarak ne olacagini kimse bilmez...

 Charles sevdigi insani bulacagina inanmasaydi belki de içinde kalan sözlerle, hislerle ve yok olan sevgilisinin hayaliyle günden güne kötüye gidecek, belki de intihar edecekti...

 Inandi ve buldu, ödülünü aldi...

 Belki istedigi ödül bu degildi ama hiç degilse içinde kalan tek bir sey olmadi, yapabilecegi, söyleyebilecegi her seyi söyledi...

 Sonra yasamaya devam etti...

 Böyle platonik bir askin acisindan sonra bile bir “inanç zerrecigi” buldu içinde...

 Çünkü bir kere inanipta hüsrana ugramak, bir daha hiçbir seye inanmamaniz anlamina gelmez, aksine sizi daha çok inanmaya ve kendinize güvenmeye tesvik eder...

 Tabi bu görüs, bakis açisina göre degisir...

 Hayat, öyle mistik, tuhaf, beklenmedik ve farkli kavramlar barindirir ki içinde, yasayan varliklar olarak bir seylere inanmak, bir seyleri umut etmek ve bir seyler yapabilecegimize inanmaktan baska bir seçenegimiz yoktur...

 Her sey istedigimiz gibi olmayabilir, çünkü çogu sey bizim kontrolümüzde degildir...

 En azindan inançlarimizi biz kontrol edebilir, ne olursa olsun sonunda göremediklerimize inanmanin ödülünü kazanmanin mutlulugunu yasayabiliriz...

 En azindan sevgi ve saygimizi biz kontrol edebilir, ne olursa olsun en sonunda ulasilmaz sandiklarimizi sevmenin ve belki de sevilmenin ayricaligini yasayabiliriz...

 “Inanç, göremediklerinize inanmaktir; bu inancin ödülü ise inandiklarimizi görmektir...”

 Bu ödülün ne olacagini bilmeden, tatli bir sürprizle mi yoksa sizi yikmaya yetecek bir hüsranla mi karsilasacaginizi bilmeden, inanciniza güvenerek yola çiktiginizda, bence kaybedecek fazla bir seyiniz yoktur, en sonunda kazanacaginiz ödül olumlu veya olumsuz da olsa, sizi daha farkli ve güçlü bir insan yapmaya yetecektir...

 Kaynak: “Fransiz Tegmenin Kadini” John Fowles

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

RestlessOblivion

RestlessOblivion resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  16.Haz.2007 Cmt 21:00:11sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Yürek burkan ama sonuna kadar gerçekçilikle bezenmiş bir yazıydı.

Bizimle paylaştığın için teşekkür ederiz.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Harwest

Harwest resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  16.Haz.2007 Cmt 21:42:59sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

 ·CsKAHVEMOLASIx·
Gerçekten etkileyici ve yürek burkan bir yazı çok teşekkürler .

 

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir