ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


6 Haziran 2024, Perşembe 10:35   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Geyik Muhabbet > Öylesine muhabbet
forum sohbet oyun basliklari
   Gölgem Düsmüyor Artik Evinin Duvarlarina
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

BohemianRhapsody

BohemianRhapsody resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  18.Haz.2007 Pzt 23:46:13      Gölgem Düsmüyor Artik Evinin Duvarlarinasohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Ne olur gir içeri. Ama girerken tut elinden sevdanin. Yillar sonra seni yeniden uzagima düsüren, seni o geri dönüsü olmayan yollara düsüren, yüreginden askimi, dudaklarindan adimi, evinden gölgemi silip götüren, o adini kimselere söylemeden ölmek istedigin, o, hiç kimseyi bu kadar sevmedim ki, dedigin sevdani al yanina ve gir içeri. Ilk askinin yüzünü yanina al. Utanma benden n olur. Kalbindeki o sizinin halinden en çok askinla kavrulmus yüregim anlar benim...
Kapat kapiyi. Kapat, içeri hayat girmesin. Içeri yalanlar girmesin. Ihanetler, ihtiraslar, oyunlar, maskeler girmesin içeri. Çünkü burada yalnizca sevdan oturuyor. Hayatin içinde soluk alamayan, kendine kalbinde bir yer bulamayan sevdan oturuyor bu evde. Bak, bu ev benim yüregim. Ne zaman kalbinden kovulsam, ne zaman hayatin ortasinda öyle hazirliksiz, öyle savunmasiz, öyle yapayalniz kalakalsam gelip sigindigim bu dört duvar benim yüregim. Burasi askimin mabedi. Burasi sensizligimin kalesi. Burasi deliligim... Burasi bastan ayaga sensin, sevgilim.

 Sana sevgilim diyorum hala, bagisla beni. Sen artik bir baskasinin sevgilisisin. Yalnizca bu cümleyi kurmamak için bile ölmek isterdim. Seni sonsuza dek kaybettigim bu günleri hiç yasamadan ölmek isterdim. Adim dudaklarinda yok olmadan, tenim teninde henüz solmadan, daha böylesi yabancin olmadan... Gözlerine baktigimda kendimin degil, bir baska askin aksini görmeden önce ölmek isterdim. Ama yapamadim. Nice kaybedislerden, nice savruluslardan sonra, artik bu aski hayatin pençesinden kurtardik, o dünyevi ihtiraslardan, oyunlardan siyrildik ve simdi artik Tanri ya yaklastik dedigim anda, hayati, dünyayi ve kaderi yendik dedigim anda, kalbin kalbimin yaninda atarken, çocuklugum çocuklugunun ellerinden tutarken, içinde o annemin rahmi kadar huzurlu kokunu soluyarak nefes aldigim yüregini birakip gidemedim. Çünkü zaten hayattan kopmustum ve cennetteydim. Askinla öylesine sarhostum ki birgün cennetimden kovulacagima hiç inanmak istemedim.
Evimin, su talan olmus yüregimin daginikligini bagisla. Sensizlige benimle beraber agladi bu duvarlar. Rutubetleri ondan, aldirma. Otur söyle, bir sigara yak. Konusalim. Sözcüklerle degil, sevdamizla konusalim. Anlatalim herseyi. Sonra söz bitsin. Ölüme kadar yalnizca susalim. Anlatalim ki bu sevda kanatlarindan kirginliklarla bagli kalmasin bu çirkef hayata. Kurtulsun yüklerinden, bagislasin hayati ve sonsuzluga uçabilsin huzurla.

 Biliyorum. Seni böylesi sonsuz bir askla severek çok büyük bir günah isledim ben. Hayatin girdaplarinda savrulup duran ruhuna o yarim ruhumun agirligini yükleyerek çok büyük günah isledim. Ne yaptiysan sevdim seni, ne yasadiysan sevdim. Askin o bulup bulup kaybetme oyunlarindan yaptigin zirhin içine sakladigin kalbini ne yaparsan yap yikilmayarak, vazgeçmeyerek ve hep affederek savunmasiz biraktim. Hiç solmayan bir sevda çiçegi olup bozdum ezberini. Direncini kirdim, kalbine girdim. Seni bir kalbi fethetmenin, ona her an kaybedebilme ihtimaliyle baglanmanin, bir ask için çirpinmanin o karanlik hazzindan mahrum biraktim. Affet beni, seni askin o dünyevi oyunlarindan mahrum biraktim. Belki de bunun için gözyaslariyla kazandigin ve yitirmekten çok korktugun bir sevgiliyi sever gibi degil, sesini birtürlü susturamadigin vicdanini ya da o kusursuz ve daimi sevgisinden bunaldigin ve bu yüzden incitmekten asla çekinmedigin anneni sever gibi sevdin beni. Ama hiç asik olmadin. Bu yüzden suçlama kendini. Asil suçlu, bu hayatta kendine yer bulamayan, nereye gitse ya eksik ya fazla kalan, hayati bir oyun gibi görmeyi ve kurallarina göre oynamayi hep reddeden benim o isyankar, o yarali ve yabanci ruhum... Sen degilsin sevgilim.
Hayatinda önce bir siginti gibi yasamaya, sonra seni kaybetmeye, ardindan seni paylasmaya, sonunda tam da sana kavustum sanirken askin degil vicdanin olmaya, senin için aklina ne gelirse ona dönüsmeye razi oldum hep, katlandim. Hiç pisman olmadim seni sevmekten. Sana hiç kirilmadim. Hep anladim seni. Hayatin içinde soluk alan ve hayat kadar acimasizlasan o karanlik yanini, buralara ait olmayan, annenin kirgin ömrünün kiyilarinda unutulmus, o yarali, o sevgiye hasret çocuklugunun, hayatla uzlasamamis ask kirgini, yitik ilk gençliginin ve herseyin farkinda olmanin çaresizligiyle derinlesen yüzündeki çizgilerin askina bagisladim.

 Sevdim seni sevgili, sevdim... Seni o birtürlü kucaklayamadigim, ama basimi kaldirip bakmasam bile hep orada, yukarda oldugunu bildigim gökyüzüne duydugum hasret gibi... Seni o suyundan hiç içmedigim, topragina hiç basmadigim, insanlarini hiç tanimadigim, ama herseyden kaçip siginmak istedigim o uzak ülkelerin hayali gibi... Seni askin için gözümü hiç kirpmadan arkamda biraktigim, gözyaslarini ve o yarali ömrünü vicdanim gibi hep içimde sakladigim annemin karsiligi bu hayatta mümkün olmayan dualari gibi... Seni o rahmimden kanaya kanaya söküp atmak zorunda kaldigim, ama kalbimde askinla besleyerek büyüttügüm sevdamizin o masum çekirdegini tarifsiz bir hasretle özler gibi... Seni öylece, seni çirilçiplak, seni kadere isyan eder gibi, seni Tanri ya es kosar gibi... Sevdim seni sevgili, sevdim...

 Beni bir kez öldürüp sensizlige gömdügün o yillarda, o yabancisi oldugum hayatin issizliginda soluk almadan ömrümü yalnizca Tanri dan gözyaslariyla diledigim o mucize için bekletirken... Sonra Tanri sesimi duyup o mucizeyi, yani seni, yani o hayatin içine birtürlü sigamayan ve telasindan durmadan sigaraya sarilan yorgun ellerini, nereye baksan hep karsinda duran o kirgin çocuklugunu, uzak denizlerin sisli bugusuyla her daim islak dudaklarini ve ruhumun tek siginagi o tarifsiz kokunu yeniden bana verdiginde... Kalbim kalbinde atarken, çocuklugum çocuklugunun ellerinden tutarken... Mutluluga dokunarak, mutlulugumun farkinda olarak, mutluluktan aglayarak... Ama bir yanim seni her an yeniden kaybedecek gibi hep tetikte... Sensizligin o dipsiz uçurumunun kiyilarinda korkusuzca dans ederek, seni benden çalan hayatin o acimasiz pençesini her an arkamda hissederek... Her gece yüzümü masumiyetinin o benzersiz yurdu olan boynuna gömüp uykuya dalmadan önce bu huzuru bana bagislayan Tanri ya minnetle gülümseyerek... Ve iste tam da o anda ölmeye, sonsuzluga karismaya hazir oldugumu ona sessizce fisildayarak... Sevdim seni sevgili, hep sevdim...

 Otur karsima hadi, bir sigara yak. Konusalim. Anlat bana sevdani... Ilk askinin yüzünü anlat... O, hiçkimseyi bu kadar sevmedim ki, dedigin, o adini kimselere söylemeden ölmek istedigin sevdani anlat bana. Kalbindeki o sizinin dilinden en çok askinla kavrulmus bu yüregim, sevdanin ugruna solup giden su çocuk ömrüm anlar. Anlat hadi ne olur. Ama sakin bana hayattan söz etme. Sakin bana, hayat böyle bir yer, hersey bitip tükeniyor, her ask hayata yenik düsüyor, deme... Hayatin içinde soluk alan ve hayat kadar acimasizlasan o karanlik yaninla degil, buralara ait olmayan, annenin kirgin ömrünün kiyilarinda unutulmus, o yarali, o sevgiye hasret çocuklugunla, hayatla birtürlü uzlasamayan o ask kirgini, yitik ilkgençliginle ve herseyin farkinda olmanin çaresizligiyle gün geçtikçe daha da derinlesen yüzündeki çizgilerle konus benimle. Hayat disarda kaldi, bak. Burada yalnizca sevdan oturuyor.

 Sevdanin dilinden konus benimle. Ben hayatin dilinden anlayamam. Biz bu sevdayi hayatin içinde yasamadik. Biz bu sevdayi hayatin diliyle yasamadik. Biliyorum bu sizofren askim hep korkuttu seni. Bu uyumsuz varligim, gerçekligin içinde yasayan ve en az hayat kadar acimasiz olan o yanini çok korkuttu. Benimle hayata yabancilasmaktan korktun. Bu yüzden yalnizca öykülerinde agladin o uyumsuz varligima. Yalnizca öykülerinde egildin bu sevdanin önünde. Sen beni yalnizca öykülerinde sevdin...

 Simdi ilk askimin yüzü diye sarildigin ve ugruna adimi dudaklarindan, kalbimi kalbinden, gölgemi evinin duvarlarindan söküp attigin o sevdanin, yarali yüregine ragmen hayatin ortasinda dimdik ayakta duruyor olmasi bir tesadüf mü sence? Hayatla yaralanmis iki kirgin yürekten, onun içinde varolmayi reddederek yalnizca aski kendine vatan bileni ve bu yüzden çirilçiplak, savunmasiz ve güçsüz kalarak yikilmis olani degil, hayatin tam da ortasinda ona meydan okuyarak yasayani, sevgiye duydugu güvensizligi yarali yüregine kalkan yaparak ayakta kalmayi basarmis olani seçmen bir tesadüf mü? Hayattan kopmus bir roman kahramanindan sikilip, hayatin içinde mücadele eden bir gerçeklik kahramanini tercih etmen bir tesadüf mü?

 Anlat bana ne olur... Kaybedecek birseyimiz yok artik. Birazdan su kapidan çikip gideceksin. Aramiza hayat girecek... Aramiza baska bir sevdayla anlamlanan sayisiz anlar, sayisiz mekanlar, geri dönüsü olmayan anilar, sözler ve koca bir yasam girecek. Gittigin o sonsuzluk yolculugundan seni bir daha geri çagirmayacagim. Duvarlari gözyaslarimla rutubetlenen bu dört duvar yüregimde geçirecegim karanlik gecelerde bana o mucizeyi yeniden göndermesi için Tanri ya yeniden yalvarmayacagim. O hayatin içine birtürlü sigamayan ve telasindan durmadan sigaraya sarilan yorgun ellerinin, nereye baksan hep karsinda duran o kirgin çocuklugunun, uzak denizlerin sisli bugusuyla her daim islak dudaklarinin ve ruhumun tek siginagi o tarifsiz kokunun özlemiyle çildirsam bile, merhametin için yalvarip sana bir kez daha ayni acimasizligi yapmayacagim. Kimi geceler baska bir sevdaya sarilip uyudugun yatagindan ansizin uyanip dogruldugunda, o koyu sevdasiyla boslukta kanayan gözlerimin hayali nereye gidiyorsun sevgilim demeyecek sana... Korkma benden artik. Askina rakip degilim. Ömrüne rakip degilim. Seni kadere emanet ettim. Seni ilk askinin yüzüne emanet ettim. Kirgin degilim ne sana, ne de seni elimden alan bu acimasiz hayata... Beni onca kaybedisten ve gözyasindan sonra bu dünyadaki cennetine çagiran, sonra annemin rahmi gibi huzur kokan uykularimizi sonsuza kadar yeniden elimden alan Tanri ya bile kirgin degilim ben...

 Simdi git artik sevgilim. Sana sevgilim diyorum hala, bagisla beni. Sen artik bir baskasinin sevgilisisin. Yalnizca bu cümleyi kurmamak için bile ölmek isterdim. Seni sonsuza dek kaybettigim bu günleri hiç yasamadan ölmek isterdim. Adim dudaklarinda yok olmadan, tenim teninde henüz solmadan, daha böylesi yabancin olmadan... Gözlerindeki o çocuksu suçlulugu giderken denize at. Ona ihtiyacin yok artik. Affet kendini... Beni affet... Affet bu yarali sevdami... O hayatin içine birtürlü sigamayan ve telasindan durmadan sigaraya sarilan yorgun ellerini, nereye baksan hep karsinda duran o kirgin çocuklugunu, uzak denizlerin sisli bugusuyla her daim islak dudaklarini, ruhumun tek siginagi o tarifsiz kokunu yanina al giderken... Tutkunu oldugum neyin varsa hepsini alip git... Sizofren askinin son mektubu bu sana... Simdi söz bitti artik.
Konusamam artik seninle... Konusamam, yalnizca aglarim...

 Uçurumun dibinde nasil göründügümü merak ederdim hep.

 Yüzümün aynadaki bosluguna hep bakmak isterdim.

 Inançlarimin kirilip döküldügü yeri anlamak için kalabaliklar içindeki yalnizligima dokunmak isterdim... Askti adin uçurumda, yani basimda aynadaki suretimdi yüzüm, aykiri kanardi bana. Inançlarimin çogu yalanmis alay ederdi benimle. Çok geç anladim, kalabaliklar arasindaki senmissin dokunamadigim... Yalnizligim diye küçümsedigim senin sevginmis, Geceleri ansizin uyanip Incitip durdugum senin yoklugunmus... Onca sevismeden sonra degismemissem, sihirli bir aydinlikta, içimde bir yer sana sonsuz hasret kaldigi içinmis... Iste onca yalan geçen hayatimda buymus tek gerçekligim...

Cezmİ ErsöZ

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

MORUKVEOTESI

MORUKVEOTESI resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  19.Haz.2007 Sal 00:04:47sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
kimse bu yazıyı okumaz tabi senin için kolay copyala yapıştır yaptın demiiii
CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir