ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
21 Mayıs 2024, Salı 16:10   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler > Güzel Sözler
forum sohbet oyun basliklari
   Kıssadan Hisseler/..
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

BohemianRhapsody

BohemianRhapsody resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  4.Tem.2007 Çar 22:58:15      Kıssadan Hisseler/..sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Büyük İnsanlardan Büyük Dersler!..

Sokrat Ölüme mahkum edildiğinde, eşi:
- Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya
başlayınca, Sokrat:
- Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi
öldürülseydim!
-------------

Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve
felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta
zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla
karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir...
Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara
çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!!
--------------

Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri
incelemesi için
Sheaksper a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:
- Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın,
sadece şemsiye yapın..
--------------

Meşhur bir filozofa:
- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden
bu kadar fakirsiniz, diye sorulduğunda:
- Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.
--------------

Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui ye:
- Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç
düşündünüz mü? Hiç
kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle
bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
- Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş.
Bu buluşunuza karşılık,sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.
---------------

Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile ye
hasımlarından biri:
- Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için
biraz büyük değil mi?
Galile:
- Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için
biraz büyük ama,
seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?
---------------


Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon un bir
muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
- Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini
zaptetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:
- Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
----------------

Bir toplantıda bir genç M. Akif küçük düşürmek için:
- Affedersiniz, siz veteriner misiniz? demiş. M.
Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
-----------------

İdam edilmek üzere olan bir mahkuma:
- Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında:
- Bu bana iyi bir ders oldu!!
-----------------

Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi
sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında,
vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş.
Vezir:
- Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Bende bilirim.
-----------------

Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans
topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip
telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
-Bizde onlara yaklaşıyoruz.
--------------------

Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanır mısınız?
Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların
başarısını neyle açıklardım

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

ooomygirlll

ooomygirlll resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  4.Tem.2007 Çar 23:15:16sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli herşeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.

- "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle:

- "Acı" diye cevap verdi.

Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:

- "Tadı nasıl?" "Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak.

- "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam, "Hayır" diye cevapladı çırağı.

Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:

- "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık;

BARDAK OLMAYI BIRAK GÖL OLMAYA ÇALIŞ...!

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

alesta83

alesta83 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  8.Ağu.2007 Çar 00:44:59sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

DERSİMİZ

Dişi Aslan

Hayvanlar bir gün kim daha çok çocuk doğurabilir diye çekişmeye başlarlar.
Hep birlikte dişi aslana gidip danışırlar.

"Sen kaç çocuk doğurabiliyorsun?" diye sormuşlar aslana.

"Bir." diye yanıtlar dişi aslan. "Fakat ben aslan doğururum."

DERSİMİZ;
NİTELİK, NİCELİKTEN ÖNEMLİDİR.
-----------------------------------------------------------------
YENGEÇ İLE ANNESİ

"Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum" diye sorar anne yengeç
çocuğuna.

"Düzgün yürüsene ! " der.

- "Pekala anne" der çocuk.

- "Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim. "

DERSİMİZ;
HAREKETLER SÖZLERDEN ÖNDE GELİR?
-----------------------------------------------------------------
ASLAN, KOYUN, KURT VE TİLKİ

Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını
sorar.

Evet ! ? diye yanıtlar koyun. Aslan bu yanıta kızar ve koyunu oracıkta
parçalar.

Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar.

Hayır ! ? diye yanıtlar kurt korkudan. Ancak o da yağcılık yaptığı için
aslanın öfkesinden kurtulamaz.

Sıra tilkiye gelmiştir. Aynı soruyu tilkiye de sorar. Tilkinin yanıtı şöyle
olur;

- Üzgünüm, üşütmüşüm biraz, o yüzden burnum koku almıyor ! ?

DERSİMİZ;
AKILLI KİŞİ TEHLİKELİ DURUMLARDA KONUŞMAZ !!!
-----------------------------------------------------------------
KAZLAR VE TURNALAR

Kazlar ve turnalar bir gün aynı tarlada yiyecek ararlarken birden yanlarına
yaklaşmaya çalışan avcıyı fark ederler. Turnalar daha çevik ve hafif
oldukları için hemen uçarlar. Oysa kazlar ağır hareket ettikleri için
avcıdan kurtulamazlar.

DERSİMİZ;
YAKALANANLAR HER ZAMAN SUÇLU OLANLAR DEĞİLDİR?
-----------------------------------------------------------------
HASTA GEYİK

Yaşlı bir geyik hasta düşer ve daha rahat otlayabilmek için güzel otlarla
dolu bir çalılıkta yaşamaya başlar. Her hayvanla iyi geçindiği için pek çok
hayvan sık sık geyiğin ziyaretine gelir.

Zamanla her gelen hayvan bu güzel otlardan tatmaya başlayınca kısa süre
sonra tüm otlar biter. Geyik hastalıktan kurtulur ama yiyecek hiçbir şeyi
kalmadığı için bir süre sonra açlıktan ölür.

DERSİMİZ;
SİZCE?
NOT: BU KONUDA HİÇ KATKI YAPILMAMIŞTIR.


-----------------------------------------------------------------


FARELERİN TOPLANTISI

Bir gün fareler bir araya gelirler ve başlarına musallat olan bir kediden
kurtulma planları yaparlar. Pek çok fikir öne sürülür. Hiçbiri kabul görmez.

En sonunda genç bir fare kedinin boynuna bir çan asmayı önerir. Böylece kedi

kendilerine yaklaşırken farkına varacak ve kaçabileceklerdir. Bu öneri
kediler tarafından alkışlarla onaylanır.

Bu arada bir köşede sessizce onları dinlemekte olan yaşlı bir fare ayağa
kalkar ve bu önerinin çok zekice olduğunu, başarılı olacağından hiç kuşkusu
omadığını belirtir.

Fakat,  der,  Kafamı bir soru kurcalıyor. Aramızdan kim kedinin boynuna
çan asacak? ?

DERSİMİZ;
İYİ BİR PLAN YAPMAK AYRI, O PLANI GERÇEKLEŞTİRMEK AYRIDIR. *


İnsanlar Felsefeyi Çocukken MASALDAN, Sonra Kitaplardan, ihtiyarlarlayınca da ARKALARINDA Kalan Hayatlarından ÖGRENEBiLiRLER.

 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

alesta83

alesta83 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  15.Ağu.2007 Çar 12:52:49sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Bir bilgeye sormuşlar:

"Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?

"Terzimi severim," diye cevap vermiş.

Soruyu soranlar şaşırmışlar:

"Aman üstad, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor?

O da nereden çıktı? Neden terzi?"

Bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş:

"Dostlarım, evet ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde, benim

ölçümü

yeniden alır. Ama ötekiler öyle değildir. Bir kez benim hakkımda karar

verirler, ölünceye kadar da, beni hep aynı gözle görürler.

Bir bilgeye sormuşlar:

- Bir insanın zekasını nereden anlarsınız?

- Konuşmasından.

- Ya hiç konuşmazsa?

- O kadar akıllı insan yoktur ki!..

Bir bilgeye nasıl bu kadar doğru kararlar alabildiğini sormuşlar, "Deneyim"

demiş. O deneyimi nasıl kazandın, diye sormuşlar "Hatalarımla" demiş

Bir bilgeye sormuşlar:

Efendim canınız ne istiyor? Bilge cevaplamış:

Canım hiçbir şey istememeyi istiyor.. ve devam etmiş.. Bu ruh halinin adı

gönül yorgunluğudur. .

Bir bilgeye " Nasıl insan oluruz?" diye sormuşlar ya.

"Üç adım atlama" gibi bir cevap vermiş bilge kişi:

Önce sana kötülük yapanlara kötülük düşünmemen gelir,

İnsanlığa attığın ilk adım budur... Sana kötülük yapanlara iyilik

yapabildiğin an ise ikinci büyük adımı atar ve hakiki insan olmaya

başlarsın.

Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmeyecek

hale geldiğin zaman insan olursun

Bilgeye sormuşlar dünya da en güzel şey ne diye?

´Sevmek´ demiş...

Peki sonra? demişler...

´Sevilmek´ demiş...

Peki neden sevmek sevilmekten önce geliyor? demişler...

O da demiş ki ´insan sevdiğine sevildiğinden daha çok emindir

Bilgeye Sormuşlar;

~ insan neden dilek diler?

~ insan gerçekleşmesi için diler, ama bilmez ki gerçekleştirmek için

dilemek

gerek.

Bir bilgeye sormuşlar en mutlu insan kimdir. İşte o dağdaki çobandır demiş.

Neden diye sormuşlar. Çünkü demiş insan bildikleriyle yaşar, onun

bildikleri koyunları ve çevresiyle sınırlı kendisini mutsuz edecek veya

kafasını karıştıracak fazla bir bilgiye sahip değil.

Sen gülerken yanındakiler de güler,

Ama ağlarken yalnız ağlarsın,

Onun için öyle bir ağaca yaslan ki,

Asla yıkılmasın.

Öyle bir dost edin ki,

Seni asla bırakmasın.

Öyle bir sev ki yüreğinden kimse ayırmasın,

Ve öyle birini sev ki seni gözleriyle bile aldatmasın...

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

alesta83

alesta83 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Oca.2008 Pzr 14:04:48sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
ÇOCUK KALANLAR

Gel oğlum kalk bakalım tahtaya, sana bir sorum var. 
Buyurun, sorun tabii öğretmenim,
Canlılar kaça ayrılır?
Dörde ayrılır öğretmenim...
Bana yanlış gibi geldi ama, say bakalım...
Bitkiler, Hayvanlar, İnsanlar, Çocuklar... 
Çocuklarda insan değil mi oğlum?      - Haklısınız, o zaman canlılar üçe ayrılır öğretmenim...  

Peki, şimdi yeniden say bakalım....
Bitkiler, Hayvanlar ve Çocuklar...
Oğlum peki, insanlara ne oldu? 
Düşünebilenleri hep çocuk kaldılar, düşünemeyenleri de zamanla hayvanlaştılar öğretmenim.
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Harwest

Harwest resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Oca.2008 Pzr 17:18:10sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

wiyerriy

wiyerriy resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Oca.2008 Pzr 18:29:10sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
okuduktan sonra yorumlarınızı bekliyorum... tabi yazmaya kelimeler yeterse artık



Gelmiş Geçmiş En Büyük Hacker Kevin Mitnick’in Öyküsü

(Bu yazıyı ağırlıklı olarak Katie Hafner ve John Markoff’un Cyberpunk adındaki harika kitabına dayanarak yazdım. Murat Yıldırımoğlu)

Kevin Mitnick. 38 yaşında. Gelmiş geçmiş en büyük hacker olarak kabul ediliyor. 5 yıl hapiste kaldıktan sonra geçtiğimiz yıl koşullu olarak serbest bırakıldı. Koşullardan birisi telefona ve bilgisayara dokunmamak. Bu koşulun başlıca nedeni daha önce de hapse giren Kevin’in intikam olarak kendisini mahkum eden yargıca, kendisini suçlayan savcıya vb. oyunlar oynaması. Örneğin, bir seferinde telefon numarası öğrenme hattını (bizdeki 118 hizmeti) bir yargıcın telefonuna yönlendirmiş. Bir başkasında sevmediği birisinin telefonunu aylarca arızalı olarak göstermiş. Bir başkasının telefonuna binlerce dolarlık faturalar gönderilmesini sağlamış. Telefon ve bilgisayar sistemlerini avucunun içi kadar iyi bildiği tartışılmaz.



Kevin Mitnick sorunlu bir aileden geliyor. Kevin üç yaşındayken anne ve babası ayrılmışlar. Amcası bir madde bağımlısı. Bir seferinde cinayetle suçlanmış. Üvey kardeşi Adam aşırı doz uyuşturucu kullanmaktan ölmüş.


Annesi Shelly lokantalarda garsonluk yaparak hayatını kazanıyor ve sık sık erkek arkadaş değiştiriyordu. Kevin annesinin arkadaşlarından birisine yakınlık duymaya başladığı zaman annesinin hayatına başka birisi giriyordu. Kevin’in gerçek babası ile ilişkisi çok azdı. Sık sık yer değiştiriyorlardı, düzenli bir hayatları yoktu. Kevin’in sürekli değişen arkadaş çevresine karşı telefon iletişiminden başka bir seçeneği yoktu. Bu yüzden telefon sistemlerini iyi öğrenmesi gerekiyordu. Öğrendi de.


1978’de Kevin Mitnick amatör radyoculukla uğraşıyordu. Bir yandan da telefon sistemleriyle ilgileniyordu. İnsan ilişkileri kötüydü, hemen herkesle takışıyor ve kavga ettiği herkese kin besleyip zarar vermeye çalışıyordu. Örneğin, telefon hatlarının kesilmesini sağlıyordu. Kin tutma ve sevmediği insanlara teknolojik zararlar verme huyu hep devam etti.



Kevin 1978 yılında amatör radyo sistemleriyle uğraşırken Roscoe ile tanıştı. Kevin’in Roscoe ile ilişkisi hep sürecekti. 1995 yılında yakalandığında ilk aradığı kişi Roscoe olmuştu. Roscoe daha kolay kız arkadaş bulmak için o zamanlar ABD’de yaygın olan telefon konferans sistemlerinden birisini işletiyordu. Roscoe teknolojinin bu yönünü seviyordu: Kız arkadaş bulmasına yardımcı olmasını. İlerde bu sayede tanıştığı ve yattığı kızların sayısını anımsamadığını söyleyecekti. Roscoe bu bilgilerini yazıya dökecek ve “Ev Bilgisayarınızı Kullanarak Kadınları Baştan Çıkarma Kılavuzu” adlı bir kitapçık da yazacaktı. Roscoe’nun kız arkadaşı Susan ise gündüzleri santral operatörlüğü geceleri fahişelikle para kazanıyordu. Susan da sevgilisi Roscoe sayesinde telefon sistemlerine ve daha sonra da bilgisayar sistemlerine girmeye başladı. Bu garip üçlüye katılan bir başkası Steven da telefon sistemleri konusunda bilgili birisiydi. Dördü çok uyumlu olmasa da iyi bir gurup oluşturdular. İçlerinde teknik olarak en iyileri Kevin’ken, gurubu bir arada tutan kişi ve gurubun beyni Roscoe idi. Kevin ve Susan birbirlerinden nefret ediyorlar ama ortak arkadaşları (ve Susan’ın sevgilisi) Roscoe yüzünden birbirlerine katlanıyorlardı.



Bu guruptakiler telefon sistemini telefon firmalarının çalışanlarından daha iyi biliyorlardı. Gizli bilgileri ve kişisel bilgileri elde etmeleri çoğunlukla sosyal mühendisliğe dayanıyordu: Sızmak istedikleri sistemdeki birilerini arayıp, onların bir şeylere kızmış üstleri gibi konuşup, onlardan bilgi alıyorlardı. Roscoe bu işi bilime dönüştürmüştü. Bir deftere çalışanların kişiliğine ait bir çok bilgi giriyordu: Üstü kim, altında kimler çalışıyor, yardımcı olmaya çalışan birisi mi yoksa soğuk birisi mi, çaylak mı, deneyimli mi. Hatta onların hobileri, çocuklarının adları vb. bile defterinde bulunuyordu.



Elde ettikleri bilgileri para için kullanmıyorlardı. Sistemlere girebilmek, onları tanımayan birisine ilişkin en ayrıntılı bilgileri elde etmek vb onlara yetiyordu. Bir seferinde bu dörtlü telefon numarası öğrenme servisini kendilerine yönlendirdiler ve telefon numarası soranlara “Beyaz mısınız zenci mi? Telefon kataloglarımızı ayrı ayrı da” gibi sorular yönelttiler. Bu tür şeylerle çok eğleniyorlardı.



Daha sonra uzmanlık alanlarını telefon sistemlerinden bilgisayarlara kaydırdılar. Roscoe üniversitelerin bilgisayar sistemlerinde dolaşırken Susan askeri bilgisayarlara giriyordu.


Kevin Mitnick’in fotoğrafik bir belleği vardı. Bir çok parolayı içeren bir listeye biraz baktıktan sonra listeyi saatler sonra bile bir bire tekrarlayabiliyordu.



Bir süre sonra Kevin ile Roscoe özellikle Susan’ı dışlayacak şekilde vakit geçirmeye başladılar. Susan bu durumdan memnun değildi. Üstüne bir de Roscoe’nun başka bir kızla nişanlanması eklenince memnuniyetsizliği arttı. Memnuniyetsiz ve bilgili herhangi bir kadının yapabileceği şekilde intikam almaya karar verdi.



1980 yılının Aralık ayında US Leasing adında, elektronik cihazları kiralama konusunda uzman bir firmanın bilgisayarlarına girildi. Kendisini Digital Equipments firmasının teknisyeni olarak tanıtan birisi US Leasing’i arayıp sistemdeki bir arızayı çözmek için geçerli bir kullanıcı adı, parolası ve bağlantı için telefon numarası sordu. Bu bilgileri şüphelenmeden karşı tarafa veren firma çalışanı ertesi gün Digital firmasını aradığında böyle bir kimsenin olmadığını, firmalarının onlar tarafından aranmadığını öğrendi. Aynı gece boyunca firmanın yazıcıları sürekli olarak “Sistem kırıcısı döndü. Sistem A üzerindeki disklerinizi ve yedeklerinizi uçurmaya az kaldı. Sistem B’yi zaten uçurmuştum. Bunları geri yüklerken eğleneceğini umuyorum, seni .öt deliği”, “Öc alma zamanı”, “FUCK YOU, FUCK YOU, FUCK YOU” vb ifadeleri basıyordu. Bütün zemin kağıtla kaplanmıştı. Kağıtlarda arada bir de insan adları görünüyordu: Roscoe, Mitnick, Roscoe, Mitnick.

US Leasing’e kimin girdiği anlaşılamadı. Roscoe ve Kevin bunu Susan’ın yaptığını iddia ederken Susan da onları suçluyordu.



Susan’ın intikam çabaları devam etti. Roscoe’nun firmasını arayarak onun bilgisayar terminallerini izinsiz kullandığını ihbar etti. Bunun sonucunda Roscoe işten atıldı. Bu arada Roscoe ve Kevin’in telefon kayıtlarını takip ediyor ve nereleri aradıklarını ne yaptıklarını saptamaya çalışıyordu. Roscoe ve Kevin takipten kurtulmak için sık sık telefon numaralarını değiştiriyorlardı. Buna karşılık Susan da onların evlerine kadar gelip telefon hatlarına saplanıyor ve bir telefon aparatıyla bağlı bulundukları santralda özel bir numarayı arayıp (telekom çalışanlarının kullandıkları bir teknik) numarayı öğreniyordu. Sonra bu tekniği kullanamamaya başladı: Kevin daha bilgili olduğu için santralın bilgisayarına girip kendi telefonunun bu şekilde bulunmasını engellemişti. Sonra da Kevin Susan’ın telefon görüşmelerini dinleyerek karşı kanıt toplamaya başladı. Susan yeni edindiği erkek arkadaşına telefonda mesleğinin inceliklerini ve ücretlerini bir bir açıklıyordu: “sen baskınsan yarım saati 45 dolar, sen pasifsen 40 dolar ve “güreşmek” istersen 60 dolar”. Bu arada Roscoe kendisini ve ailesini tehdit ettiği iddiasıyla Susan’ı savcılığa şikayet etti. Susan zor durumda kalmıştı ama öc almak için hala bir fırsatı bulunuyordu. Savcılık ve emniyet görevlilerine Kevin ve Mitnick’in yaptıkları işleri anlattı ve bu bilgilere karşı korunma istedi.



1981 yılında Kevin ve Roscoe ABD’nin en büyük telekom şirketlerinden birisi olan Pasific Bell şirketinin Los Angeles’daki COSMOS merkezine girmeye karar verdiler. COSMOS, telefon firmaları tarafından her türlü iş için kullanılan veritabanı programının adıydı ve Digital Equipments firmasının bilgisayarları üzerinde çalışıyordu. Ülke çapında yüzlerce CSOMOS sistemi kuruluydu. Bu sistemde 10-15 civarında komutun nasıl kullanıldığını iyi bilmek gerekiyordu. Bunu da merkezin çöp kutularını karıştırarak elde ettiler. Çöpler arasında yazıcı çıktıları, çalışanların birbirlerine gönderdikleri notlar (parolalar dahil olmak üzere) ve buna benzer bilgiler vardı. Daha fazla bilgiye gereksinimleri olduğunu anlayınca kendilerini merkezin çalışanları olarak tanıtıp içeri girdiler. Şirket çalışanlarının bilgilerinin yer aldığı bölüme bazı adları eklediler. Digital Equipments bilgisayarları kullanan yerleri bir Digital çalışanıymış gibi aradıklarında bu adları kullanıyorlardı. Eğer karşı taraf kontrol etmek için COSMOS merkezini ararsa bu adlara rastlanacak ve arayan kişinin gerçekten Digital’da çalıştığı sanılacaktı. Bir yöneticinin odasından da COSMOS’a ilişkin birçok kılavuz alıp çıktılar. Ama fazla ileri gitmişlerdi. Yaptıkları iş hacker’lık falan değil düpedüz hırsızlıktı. Ertesi sabah odasına daldıkları yönetici işyerine gelince kılavuzların eksik olduğunu farketti. Çalışan kayıtları arasında da tanımadıkları adları kolayca farkedebildiler ve şirketin güvenlik departmanına haber verdiler. Onlar da emniyet görevlilerine haber verdiler: Susan’ın bilgi verdiği emniyet görevlilerine.



Polisin Kevin’in evini basması uzun sürmedi. Kevin evde yoktu. Polislerin buldukları şeyler arasında COSMOS merkezi ile ilgili hiçbir şey yoktu ama genel olarak telefon ve bilgisayar sistemlerine ilişkin çok şey vardı. COSMOS güvenlik görevlilerinin ifadelerine dayanarak tutuklama kararı çıkartıldı. Kevin sinagoga gitmişti. Ailece pek dindar olmasalar da Kevin sık sık part-time çalışmakta olduğu sinagoga gidiyordu. Polisleri karşısında gören Kevin kaçmak istedi ama kısa bir araba takibi sonunda yakalandı. Kevin yakalandığında dağılmıştı: Çok korktuğunu söylüyor ve ağlıyordu.



Savcı Kevin’i ve Roscoe’yu hırsızlık ve bilgisayara izinsiz girme ile suçladı. Duruşmadan hemen önce Kevin iki konuda suçlu olduğunu kabul etti. Bu yolla Roscoe’ya ihanet ediyordu ama Islahhaneye gitmekten kurtulmayı umuyordu. Kurtuldu da. Aldığı ceza (ceza bile denilemez) 90 günlük bir inceleme ve 1 yıllık gözetim idi. Diğer arkadaşları da 3-5 ay arası cezalar aldılar. Kevin’in arkadaş gurubuyla da görüşmemesi gerekiyordu.



Guruptaki kişiler cezalarını çekerken Susan da büyük bir aşama kat etti ve güvenlik konusunda danışman olarak çalışmaya başladı. Hatta bu sırada Washington’a gidip senatörlere ve yüksek düzey askeri personele bilgi bile verdi.



Kevin bu sırada Lenny adında başka bir arkadaşıyla en iyi bildiği işe devam ediyordu: Bilgisayarlara ve telefon sistemlerine girmek. En çok rastladıkları bilgisayarlar Digital Equipments firmasının mini bilgisayarlarıydı. Önceleri PDP serisi bilgisayarlar daha sonra ise VAX serisi bilgisayarlar. Bu bilgisayarlar üniversitelerde ve telekom firmalarında çok yaygın olarak kullanılıyorlardı. Kevin ve arkadaşı Lenny en çok da Güney Kaliforniya Üniversitesinin bilgisayarlarına giriyorlardı. Bu da tekrar başlarının belaya girmesine neden oldu. Bir akşam üniversitenin terminallerinde "çalışırken" yakalandılar. Bu sefer Kevin kolay kurtulamadı: Bir ıslahhanede 6 ay geçirmesi gerekti. Bu arada Los Angeles polisi için de bilgisayar güvenliği konusunda bir video bant hazırladı. 1983 ün sonlarında serbest kaldı.


Kevin bir aile dostunun yanında çalışmaya başladı. Ama çalıştığı yerdeki tek bilgisayarı bütün gün boyunca kullanması patronunun dikkatini çekti. Patronu Mitnick in neler yaptığını pek anlamıyordu ama Kevin in bilgisayar başında kredi kartları sorgulaması yaptığını farkediyordu ve kaygılanıyordu. Kaygılarını anlatmak için polis teşkilatına ziyaret yaptı; Kevin Mitnick in belalısı polis detektifi ile görüştü. Detektif de o sıralar Kevin ve arkadaşı Rhoades için bir soruşturma yürütüyordu. Soruşturma konusu bir telekom firmasının kodlarını kullanarak uzak mesafe görüşmeleri yapmalarıydı. Aynı zamanda MIT nin çalışanlarını elektronik ortamda tehdit ediyorlardı. Bu sıralarda amatör radyo yayınlarıyla yaptığı kabalıklar Kevin in amatör radyo lisansını kaybetmesine neden olmuştu. Detektif için bütün bunlar yeterliydi ve Kevin için bir arama ve tutuklama kararı çıkarttı. Evini, işyerlerini aradılar ama Kevin i bulamadılar. Hapishaneye girmektense kaçmayı tercih etmişti.


1985 in yazında Kevin tekrar ortaya çıktı. Hakkındaki tutuklama kararı zaman aşımına uğramıştı. Tekrar arkadaşı Lenny ile ilişkiye geçti. Lenny çalıştığı yerlerdeki bilgisayarları Kevin in kullanımına açıyordu. Bu sırada ABD nin en büyük (CIA ve FBI dan daha büyük) haber alma teşkilatı olan NSA (National Security Agency) bilgisayarlarına da girmeye başladı. Yaklaşık altı ay içinde Los Angeles bölgesi içindeki hemen tüm mini bilgisayarlara girmelerini sağlayacak kullanıcı hesaplarını elde ettiler. Bu sırada NSA in sıkıştırmasıyla Lenny işten kovuldu (girdiği işlerin çoğundan kovuluyordu).


evin 1985 in Eylül ünde bir bilgisayar okuluna yazıldı. Başarılı bir okul dönemi geçiriyordu.



Kevin in kızlarla arası hiç iyi olmamıştı. Bu yüzden 1987 yılında, arkadaşlarına evleneceğini söylediğinde herkesi şaşırttı. Gelin adayı bir telefon şirketinde yönetici olarak çalışıyordu (Kevin kızın nerede çalıştığını duyduğunda gülmekten az kalsın yere yuvarlanıyordu) ve Kevin le okulda tanışmışlardı. Kevin ve arkadaşı birlikte yaşamaya başladılar.



Kevin, UNIX işletim sisteminin bir çeşidini üretip satan Santa Cruz Operation (SCO) firmasının bilgisayarlarına girdi. Bir sekreterin hesabını kullanıyordu. Eylemleri fark edildi. SCO yetkilileri telekom şirketiyle işbirliği yaparak bağlantının kaynağını bulmaya çalıştılar. Bu iş normalde onlar için çocuk oyuncağıydı. Ama bu sefer bir zorlukla karşılaştılar: Bağlantıyı izlemeleri engelleniyordu. Kevin saatlerce bağlı kaldığı halde hattı bulunamıyordu. Bir süre sonra Kevin firmanın programı olan XENIX i kopyalamaya çalıştı. Artık çok olmuştu. Bir seferinde dikkatsiz bir şekilde bağlanınca nereden bağlandığı saptandı. Evi yerel polis tarafından basıldı. Evde bilgisayar, modum (polis kayıtlarında böyle görünüyordu), telefon bağlantı aparatı, 55 adet disket çeşitli kitap ve kılavuzlar ile bir adet tabanca buldular. Kevin ve arkadaşı için tutuklama kararı çıkartıldı, sonra arkadaşının bu işin içinde olmadığı anlaşılınca onun kararı kaldırıldı. Dava sürerken Kevin ve arkadaşı evlendiler. SCO davası Kevin in suçunu kabul edip işbirliğine yanaşması ile bitti.



1988 yılında Kevin ve arkadaşı Lenny bir başka okula girdiler. İlk yaptıkları şey okulun bilgisayarındaki bütün dosyaları manyetik bant kartuşlarına kopyalamaya çalışmak oldu ve bu iş sırasında yakalandılar. Okulun sistem sorumlusu gecikmeden polise haber verdi. Polisin elinde yeterince bilgi vardı ve Kevin i hapishaneye tıkıp orada uzun süre tutmak için ellerinden geleni yapmaya kararlıydılar. Ama polis, üniversite, telekom şirketi ve Digital Equipments arasındaki koordinasyonsuzluk yüzünden hiçbir şey yapılamadı.



Çalışmaları için Lenny’nin işyerindeki bilgisayarları kullanıyorlardı.



Kevin ve Lenny nin şimdiki amaçları Digital Equipments firmasının en değerli yazılımı olan VMS işletim sistemini elde etmekti. Bunun için Arpanet içinde gezinmeye başladılar. Arpanet içindeki bir askeri bilgisayara girmeyi başardılar ve onu çaldıkları yazılımları saklamak için kullanmaya başladılar. Bu bilgisayara girdikleri anlaşılınca başka bilgisayarlara geçtiler: Güney Kaliforniya Üniversitesinin bilgisayarlarına. Bilgisayarlara giriyorlar, onların üzerinden Arpanet e çıkıyorlar ve bir yerlerden aldıkları VMS in kaynak kodunu bu bilgisayarlara kopyalamaya çalışıyorlardı. Kopyaladıkları kod VMS in alalade bir sürümü de değil 5.0 sürümüydü. Bu sürüm henüz müşterilere dağıtılmaya başlanmamıştı ve bulunabileceği tek yer Digital Equipments ın iç ağı olan Easynet idi. Kevin ve Lenny gerçekten de bir zamandır Easynet e giriyorlardı. Girmekle kalmayıp Easynet içinde çalışanların birbirleriyle yazışmalarını da izleyebiliyorlardı. Bu yazışmalar arasında iki kişi dikkatlerini çekti . Birincisi bir VMS güvenlik uzmanıydı. İkincisi ise sürekli olarak bu uzmanla yazışan ve İngiltere deki bir üniversitede çalışan bir başka uzmandı. İkinci uzman sürekli olarak bulduğu güvenlik açıklarını ilkine gönderiyordu. Tabii, bunlar Kevin ile Lenny nin eline de geçiyordu.



VMS’in kaynak kodunun üniversitenin bir bilgisayarına aktarılması bittiğinde sıra dosyaları bir manyetik bant kartuşuna kopyalamaya gelmişti. Ellerindeki araçlarla bunu uzaktan yapmaları mümkün değildi. Bunu üniversitenin bilgisayarının başında yapmaları gerekiyordu. Bu iş için yanlarına eski arkadaşları Roscoe’yu aldılar. Kevin tanındığı için üniversiteye girmeyecek, işi Lenny ile Roscoe bitirecekti. Roscoe kendisini bir öğrenci olarak tanıtıp kopyalaması gereken dosyalar olduğunu söyledi ve kartuşun bilgisayara takılmasını sağladı. Sonra Lenny ile buluşup telefonla Kevin’e haber verdiler. Kevin bilgisayara uzaktan bağlanarak dosyaların kopyalanması için gereken komutları verdi. İşlem bitince Roscoe kartuşu aldı. Dosyalar çok büyük olduğu için bu işlemleri birkaç kez yapmaları gerekti ama sonunda VMS’in kaynak kodlarına sahip oldular. Artık bu kodu inceleyip işletim sisteminin açıklarını bulabilirlerdi.



Bu sırada hem üniversitede hem de Digital Equipments’da sisteme birilerinin girdiği anlaşılmıştı. Kevin ve Lenny’nin de okudukları e-postalar ile yakından bildikleri gibi Digital içinde üç kişi hemen hemen tüm zamanlarını bu işi çözmeye adamışlardı. Ama Kevin ve Lenny yine bu e-postlardan Digital’ın onları bulsa bile kolay kolay suçlamayacağını öğrenmişlerdi. Firmalar kendi sistemlerine birilerinin girdiğinin öğrenilmesinden hiç de memnun kalmıyorlardı. Yine de her iki kurum da onları saptamak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Kendilerine gelen telefon bağlantılarını izlemek için telekom şirketleriyle birlikte çalışıyorlardı. Kevin telefon sistemini iyi tanıması nedeniyle aramalarını hep çağrı yönlendirme yöntemiyle yapıyor ve izleme sonunda rastgele numaralara erişmelerini sağlıyordu. Bir keresinde rastgele numara ortadoğudan göçen bir adamın numarası çıktı. Adamın evi FBI tarafından basıldı ama ajanlar televizyon seyreden bir adamdan başka bir şey bulamadılar.



Bu arada Lenny ile Kevin arasında sorunlar baş göstermeye başladı. Lenny daha normal bir hayat sürmek istiyordu: Hacker’lık dışında faaliyetlerle ilgilenmek, kız arkadaşına daha fazla zaman ayırmak istiyordu. Kevin ise tek bir şeye saplanmıştı: Daha çok, daha çok bilgisayar sistemine girmek. Lenny’i de kendisiyle çalışmaya zorluyordu. Lennny, Kevin’in ilerde kendi aleyhinde kullanabileceği bilgileri topladığını düşünüyordu. Sık sık tartışıyorlardı. Kevin her işlerinde "bu sonuncu olacak başka bir hacking yapmayacağız" diyordu ama birisi bitince bir başka işi başlatan da yine hep o oluyordu. Kevin çalışmaları ile ilgili olarak da karısına sürekli yalanlar söylüyordu. Lenny arkadaşları Roscoe’yu arayıp durumdan yakındı. Roscoe da Kevin’in halinden memnun değildi ve ona şimdiden iyi bir avukat bulmasını önerdi. Kevin çığrından çıkmıştı: VMS işletim sisteminin kaynak kodunu kopyaladıktan sonra şimdi de yine Digital’dan Doom adında bir oyunu kopyalamak istiyordu. Lenny için bu kadarı fazlaydı. İşindeki amirleriyle konuşup durumunu anlattı. Birlikte hem Digital’ı hem de FBI’ı aradılar ve durumu anlattılar. Lenny o ana kadar elde ettikleri 36 adet kartuşu FBI’a teslim etti. Birlikte Kevin’e bir tuzak hazırladılar. Lenny’nin üstüne mikrofon ve teyp yerleştirdiler. Lenny her akşam olduğu gibi işyerinde Kevin ile buluştu. Bu sırada FBI ve Digital güvenlik elemanları da aynı binada onları izliyordu. Kevin sabah saat 3’e kadar çalışmayı sürdürdü. Ertesi sabah FBI ajanları ve Digital yetkilileri bir toplantı yaptılar. Her zamankinin aksine bu sefer Digital da geri çekilmemeye karar vermişti. O gün akşam Kevin tutuklandı. Yıl 1988 idi.



Kevin’in tutuklanışı gazetelere manşet oldu. Haberlerde onun basit bir telefonla nükleer savaşa yol açabileceği, toplum için bir tehdit oluşturduğu işleniyordu. Kevin maksimum güvenliğin sağlandığı bir hapishaneye kondu. Digital firması Mitnick’in kendilerine verdiği zararın 160 bin dolara mal olduğunu iddia etti. Kevin mahkemede bazı suçlamaları kabul etti, yaptıklarından dolayı özür diledi ve bu tür şeyleri bir daha tekrarlamayacağına söz verdi. Mahkeme onu bir yıl hapis ve altı aylık bir tedavi ile cezalandırdı. İyi hali görüldüğünden, 1990 yılının baharında, cezasının tümünü tamamlamadan hapishaneden şartlı olarak çıktı. Hapishaneden çıktığında karısı boşanmak istedi: Bütün olan bitenden bıkmıştı.



Kevin hapisten çıktığı zaman eski arkadaşı Susan ile görüşmeye başladı. Kevin kilo vermişti ve düzenli bir işte çalışıyordu. Susan, sonradan bu döneminde Kevin’i baştan çıkarmaya çalıştığını söyleyecekti. Onun yatakta nasıl olduğunu merak ediyordu. Ama Kevin’in bu taraklarda bezi yoktu. Susan vazgeçti. Daha sonra “isteseydim onunla yatardım” diyecekti.


FBI hapisten çıkan Kevin in ıslah olduğuna inanmıyordu. Justin Petersen adında bir eski hacker ı Kevin in peşine taktı. Justin hem Kevin, hem de Roscoe ile ilişkiye geçip onları bilgisayarlara girme konusunda cesaretlendirdi. Üçlü birlikte bir çok bilgisayara girdiler. Kevin Justin in ajan olduğunu farkedince bir avukata danışıp onunla yaptıkları görüşmeleri teybe kaydettiler. Ama çok geçti. Şartlı salıverme kurallarını ihlal ettiği için Kevin hakkında tutuklama kararı çıkartıldı. Kevin yakalanmamak için kaçmaya başladı. Sürekli şehir değiştiriyor, alışverişini hep nakit paralarla yapıyordu. Bilgisayarlara girme huyundan vazgeçememişti. Gelişen teknoloji ile birlikte bir dizüstü bilgisayar, bir hücresel telefon ve modemle çalışmak yeterli hale gelmişti. İnternet in yaygınlaşması da ona hizmet ediyordu. Bir yerel İnternet hizmet sağlayıcısına bağlanıyor oradan da İnternet te yaygın olarak kullanılan Telnet programı ile istediği sisteme bağlanabiliyordu.



Bu sırada Digital firmasına VAX sistemlerinin hatalarını rapor eden İngiliz le arasında garip bir bağ oluştu. Kevin, İngiliz in firmaya gönderdiği e-postaların hepsini okuyabiliyordu. Bu e-postalardan ne kadar bilgili bir kişi olduğunu anladığı İngiliz e karşı hayranlık besliyordu. Bu hayranlığın sonunda kendisini telefonla aramaya bile başladı. Telefon görüşmeleri 2, 3 bazen 4 saat sürüyordu. İngiliz in FBI ile bağlantılı olarak onu yakalamaya çalıştığını öğrenince büyük hayal kırıklığına uğrayıp bağlarını koparttı.



1994 ün son aylarında Kevin Seattle kentindeydi (Microsoft un da merkezinin bulunduğu Amerika nın kuzeydoğusundaki bir kent) . Brian Merril adıyla bir hastanede bilgisayar teknisyeni olarak çalışıyordu. Şehrin telekom şirketinin iki detektifi telefon korsanlığını araştırırken onu buldular. Tarama cihazı ile binasına kadar ulaşıp telefon konuşmasını dinlediler. Kevin karşısındakiyle bir bilgisayar sistemine nasıl girileceğinden konuşuyordu. Ama arama emri ancak birkaç ay sonra çıkarılabildi. Arama yapıldığında da Kevin i bulamadılar. Kevin yine kaçmayı başarmıştı. Kaçtığı yer Amerika nın doğusundaki Raleigh kentiydi. Bu kentte son ve en uzun hapis cezasına çarptırılmasına neden olan işini yapacaktı: Japon kökenli bir Amerikalı olan Tsutomo Shimomura nın bilgisayarına girmek.



Tsutomo Shimomura dünyaca ünlü bir fizikçi olan Richard Feynman dan ders alan parlak bir astrofizikçi idi. Ama astrofizik onu kesmiyordu. 19 yaşında Los Alamos Ulusal Laboratuvarında işlemci mimarisi ve hesaplama yöntemleri üzerinde çalışmaya başladı. Daha sonra San Diego Süper Bilgisayar Merkezinde çalışmaya başladı. Kendini beğenmiş birisiydi. Karşısındaki kişi onun konularından anlamıyorsa Tsutomo için değersizdi. Bilgisayarları çok seviyor ve bilgisayar güvenliği alanıyla yakından ilgileniyordu. Bu özelliği yüzünden Hava Kuvvetlerine ve NSA e güvenlik konusunda danışmanlık yapıyordu. Bilgisayarına girildiğini farkettiğinde çok şaşırdı, çok bozuldu ve bunu kişisel bir tehdit olarak algılayıp bilgisayarına gireni takip etti. Yakalayana dek.


Tsutomo nun sistemine giren kişi iz bırakmamak için günlük dosyalarını (log files) silmişti. Ama Tsutomo çok önceden tedbirini almıştı: Günlük dosyalarının bir başka bilgisayara düzenli olarak gönderilmesini sağlamıştı. Bu dosyaları bir master öğrencisi düzenli olarak inceliyordu. Bu öğrenci normalde hep artması gereken günlük dosyalarının son kopyasının küçülmüş olduğunu gördüğünde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu farketti. Durumu Tsutomo ya haber verdiğinde Tsutomo kayak yapmaya gidiyordu. Tatilini iptal edip hemen San Diego ya döndü.



Tsutomo nun bilgisayarlarına saldıran kişi IP spoofing denilen bir tekniği kullanıyordu. Chicago daki Loyola Üniversitesinden girdiği sanılan birisi, bilgisayarının IP adresini Tsutomo nun ağındaki bir IP adresi olarak göstermişti. Saldırgan bu yolla Tsutomo nun birçok bilgisayarından düzinelerce dosyayı kopyalamıştı. Tsutomo bu tekniği duymuştu ama gerçekleştirilmesi çok zor olduğu için uygulandığını hiç görmemişti.



Tsutomo bilgisayar güvenliği konusunda çalışan kişilerin çoğu gibi Kevin Mitnick i duymuştu. Kevin in arandığını da biliyordu. Saldırganın o olduğundan emin değildi ama araştırmaya hemen başladı. Önce saldırganın neleri çaldığını buldu: Hücresel telefon kodları, Tsutomo nun e-postalarını ve çeşitli güvenlik araçlarını içeren özel klasörü (home directory) birçok başka dosya. Tsutomo bilgisayarlarındaki güvenlik önlemlerini arttırıp tatiline döndü. Sonraki günlerde Tsutomo Bruce Koball adında birisi tarafından arandı. Bruce San Fransisco da yaşıyordu ve İnternet hesabına ayrılan disk alanının Tsutomo nun dosyaları ile dolduğunu bildiriyordu. Bu alanda Tsutomo nun yaklaşık 150MB lık dosyası bulunuyordu. Tsutomo San Fransisco ya uçup İnternet Hizmet Sağlayıcısının merkezine karargah kurdu. Buradan kendi sistemlerine giren kişiyi izlemeye başladılar. Onun klavyede bastığı her tuşu takip edebiliyorlardı. Saldırganın o bölgedeki başka İnternet Hizmet Sağlayıcılarına (ISP) da girdiğini ve o sistemleri de parmağının ucunda oynattığını farkettiler. Karşılarındaki kişi sıradan birisi değildi. Saldırganın aslında yine o yöredeki başka bir ISP den girdiğini farkedince karargahlarını oraya taşıdılar. Orada saldırganın ISP nin 26000 müşterisine ait kredi kartı bilgilerini elde etmiş olduğunu gördüler (bu kredi kartı bilgilerinin kullanılıp kullanılmadığı hiç anlaşılamadı). Saldırgan ondan fazla kişinin e-postalarını izliyordu. Bu e-postalar içinde "itni" ifadesini arıyordu. Tsutomo nun kuşkusu kalmamıştı: Aradıkları kişi Kevin Mitnick ti.



Bu sırada saldırganın aramayı Raleigh den (ABD nin öbür tarafı) başlattığı saptandı. Aramalar bir hücresel telefon ve modemle yapılıyordu. Tsutomo tası tarağı toplayıp Raleigh a uçtu. Orada telekom şirketi Sprint in bir teknisyeni ile birlikte bir arabaya atlayıp telefon görüşmelerini taramaya başladılar. Otuz dakika içinde Kevin in yeri saptandı. FBI a haber verildi. Kevin in kanıtları yok etmemesi için hızlı hareket etmeleri gerekiyordu. Sabahın ikisinde ajanlar kapıyı çaldılar. Kevin in ilk sorduğu şey arama belgesiydi. Ajanlar arama belgesini gösterdiklerinde adresin yanlış yazılmış olduğu anlaşıldı. Ama bu Kevin in içeri giren ajanlar tarafından tutuklanmasına engel olamadı. Beş yıl hapishanede kaldı. 2000 yılı içinde serbest bırakıldı. Halen gözetim altında. Telefon kullanamıyor (annesini araması dışında). Bilgisayara el süremiyor. ABD dışına çıkması yasak. Geçimini konferanslara katılarak sağlıyor. 2003 yılının gelmesini ve üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasını bekliyor.
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

sineklibakkal

sineklibakkal resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  15.Oca.2008 Sal 16:34:24sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

KİLİS ATASÖZLERİ

 

Eldeki gömlek eskimez
Pammık yansın keyf olsun
Ergene avrat boşamak kolay
Et borca olur amma ciğer borca olmaz
Katıra kimin oğlusun demişler,dayım at demiş
Deliden getme yola başına gelir bela
Değirmende yükümüz yok ama;nöbet kavgasında başımız yarıldı
Gişi seni sağ sever,komşu seni var sever
Yetişemediğin köyün beri yanında yat
Doğru minare var,onun da içi eğri
Meyil verme evliğe,eve gider unutur
Öksüzün karnına vurmuşlar,vay arkam demiş
İtin eşkıyası süyükte gezer
Abdal ata binerse bey oldum sanar;
çelem aşa girerse yağ oldum sanar
Arsız adama söz neylesin,kokmuş ete buz neylesin
Aşını pişir söyle,sözünü döşür söyle
Atın ürkeği,yiğidin korkağı
Atlar tepişirken,eşekler ayak altında kalır
Atlı konak sığmış,itli konak sığmamış
At verirse meydan vermez,meydan verirse at vermez
Avrat lazım kalçalı,oğlan doğursun aslan pençeli
Ayrandan aşağı katık olmaz
Güzelden yar eksilmez,çirkinden çor eksilmez
Güzele köken yakışır,çirkine allar neylesin.
Abdaldan paşa olmaz
Açık sofra teklif istemez
Aç olan taşın berkini yer
Ağaç yaprağı ile gürler
Ahrezin dilinden sahibi anlar
Ana ile kız dövüşmüş,komşu essah sanmış
Arık aranır ama ad aranmaz
Arsızın yüzüne tükürmüşler,yağmur yağıyor sanmış
Astar bez olmaz,üvey öz olmaz
Bakacak yüze s.çma,sı.acak yüze bakma
Berk kaçan atın b.ku seyrek düşer
Bey de ölür abdal da
Bir senden büyüğü,bir de senden küçüğü dinle
Biri yiye,biri baka kıyamet ondan kopa
Çarşı iti kapı beklemez
Çölün yazından,körün nazından sakın
Değirme dudağı dudağa,gider kulaktan kulağa
Dinsizin hakkından imansız gelir
Dirisi beş kuruş etmez,ölüsüne güç yetmez
Dokuzunda ne ise doksanında da odur
Ecel geldi cihane baş ağrısı bahane
Fısıltı ev yıkar
Gönül kondu bir b.ka,o da mis gibi koka
Görmemişin bir oğlu olmuş,tutmuş s.kini koparmış
Kel ölür sırma saçlı olur,kör ölür çiğdem gözlü olur
Kırkından sonra azanı,kırk top kendir zaptetmez
İtin duası kabul olsa gökten kemik yağar
Sır verme dostuna,saman doldurur postuna
Önde gideni Şam da görmüşler

+Acından karnı gurlar,başında nergis parlar
+Ayran bulamaz içmeye,attan gider s.çmaya
+Dilim,bana geydirir kilim
+Kapını berk basır,komşunu hırsız çıkarma
+Endeze işler,el ögünür
+Tüfeğin değmeyeni olmaz,gözlemeye göz gerek
+Aç koyma hırsız edersin,çok söyleme yüzsüz edersin
+Kimse ayranım eşki demez
+Alim kocadıkça koç olur,cahil kocadıkça heç olur
+O.urgan g.te arpa çöreyi bahane
+Et yukarıda,ip aşağıda
+Yorgan kısa boyun uzun,büzül döyyüs büzül
+Çarşı uzun para yok,gezin döyyüs gezin
Gece uzun avrat yok,kazın döyyüs kazın
+B.kun adını badi seba koymuşlar
+Yılanın sevmediği yarpız,o da başı ucunda biter
+Aç ayı oynamaz,dolu çuval eyilmez
+Malın azı kan yudurur,çoğu kendi kendin öldürür
+İte vurmazlar sahibinin hatırı için
+Baktın gördün kar bultu;dönüp eve getsene
Tarhana çorbası içip yorganı başına çeksene
+Deli terzi kör köşker,iğne iplik bitmese günde bir kaftan diker
+Köpek külahı neylesin,dingildedimi düşer
+Değirmenden gelenden poğaç umarlar
+Serçenin çığı olmaz
+Tilhabeş in hocası-Düden in türkücüsü
Meşhurdur,"Çobanbey"in baş kesmesi
+Elbeyli de düğün çalınır,seyran onun sonunda
+Dirisine geydirmedik ki cübbe,ölüsüne yaptırak bir kubbe
+K.ncık yalanır,erkek dolanır
+Yaş yılı yetmiş,bıyığı bitmiş
+Aman aman misafir,ekmek yoktur su vafir
+Kayna kazanım yazacak,misafir oturur güzecek
+Dağlara tolu yağdı,başımıza deli yağdı
+Karpız tiyeğinde gizlenir
+Katırın ardında gezme,çünkü babası eşektir
+Keseden tiyek sökmüş,elden yiyen dökmüş
+Kızım sana söylorum,gelinim sen anla
+Ben ayıba körem,elinkini görem
+Et ekmek üstüne
+Ekmeği dizinde,hayası yüzünde
+Horozu çok olan köyün,sabahı geç olur
+Çatal kazık yere batmaz
+Çobanın gönlü olursa,tekeden teleme çalar
+Komşu komşunun eşeğini türkü söyleyerek araştırır
+El elin aynasıdır
+Ala kargada alacağım olsun,almazsam gözümü oysun
+Aş daşarsa,çömçeye baha biçilmez
+Kaşıkdan topladık,çömçeden dağıttık
+Kabaltıda dilenir,arasada sadaka verir
+Damancının malına tolu değmez
+İtin sahibi itten yavuz gerek
+El sumsuğunu yemiyen,kendi sumsuğunu muşta sanır
+Damda yakacak,başımıza kalkacak mı buldun
+Ağır daşdan batman döğerler,hafif daştan g.. silerler
+Azzap der yılım yetti,demez ki ömrüm bitti
+Yavuz şahne,ölçer hakkını alır(Şahne ağaların harman bekçisi)
+Gelini güveği beğenmeli!
+Oğlun kimi ever,kızın kimi gelin et
+Çürük mürük koz verdik,altın kimi kız aldık
+Bahçalarda pirpirim peyvazı,bu da ottuz yılın ayvazı
+Kurdun adı çıkmış,tilkicik var baş keser
+Aha yılan,aha meses
+Et diye kaptık,balcan bölkü çıktı
+Bir kebem var atarım,nerde olsa yatarım
+Mart ın gönlü olursa,iti uludur,çütü yeridir
+İki kaynar bir daşar,güzelin aşı tez bişer
+Kış çıkmadan maraz çıkmaz
+Getir bana hıdrellezi,gösterim sana yazı
+Pirinci bişir unut,bulguru bişir yut
+Yıkın bir duvar,şaafını ayıklayarak
+Hamamcı açtı,keller ulaştı
+Teşti kazanı satarsan-Ramazanın rızkı bol olur
+Vakitsiz gelen misafir,iki kapıyı birden avara eder
+Erkek eşşeğin angırmayanı olmaz,harmansız yıl olmaz
+İt kışı geçirir ama gel derisine sor
+Karakış kış giderse zemheri ayaz
Kızın halhalını altından ederim bu yaz
+Allah bereket versin Tilki nin kuyusuna,
İki keçi neylesin şu dağın ayısına
+Erken kalkanı hacda görmüşler
+Ölüyü gününde defnet,tavuğu pininde yakala
+Aldık oğluma kızını,azrail görsün yüzünü
+Köyden köye it ürümez
+Aptezsize namaz dayanmaz
+Kış zengini hamal eder,fakiri rahvan eder
+Göle su gelinceye kadar,kurbağanın gözü berelenir
+Öküzüm büyük olsun da çüt çekmesin
+Mal benim olsun da içinde davar yayılsın
+Babası koruk yer,oğlunun dişi kamaşır
+Söyleyi söyleyi ozan olduk
+Sağır ozanı çatlatmış
+Suyun yeri sudan soğuk,ekmeğin yeri koskovuk
+Her deliye parmağını sokma,kiminde yılan olur kiminde çıyan
+Gah koku alır sürtüşür,gah kıyyık alır dürtüşür
+B.k yiyenin b.ku yenmez
+Erindiğinden ermeniye dayı diyecek,erinene eşek derler
+Yahşi yiğit yareninden belli olur
+Sorma yiğidin aslını,sohbetinden bellidir
+Tezekten terazinin,b.ktan nüyüsü olur
+İtin ölümü gelirse,masata s.çarmış
+Tas yitmiş curunu başına geçmiş
+Ne esner ne mum tutar
+An beni bir kozdan o da fış çıksın
+Saplık seninse,samanlıkta mı senin
+Ahmağı söylek,şahitliğini bile eder
+İti öldürene sürüttürürler
+Ac it fırın damını bekler
+Alma avradın dulunu,s...... parasını pulunu
+Arefe günü traşa ne,bayram günü aşa ne
+Acı aciri mihrican çalmaz
+Öğünme çördük(ot) seni damda da gördük,duvarda da gördük
+Kör gözden yaş,fakirden aş bekleme
+Densiz hasta olmasın,dennak aş ermesin
+Boşanıp giyişe varma,sevip oynaşına varma
+Halep yolunda deve izi mi arasın
+Aba geymedikse de yakasını gördük
+Aba vakti yaba,yaba vakti aba al
+Kötü bıçak el e yavuz,kötü avrat dile yavuz
+Kadın gerek bey doğura
+Gel demeden gelen avrat,dah demeden giden at
+Dah demeden giden at,söyletmeden yapan evlat
+Ne yidin dolma,misafirin misafiri olma
+Aşı bişiren değil,yağını tavlayan avrat
+İtin şeriatı değnek
+Düğünde kız beğenenin çayırda öküz beğenenin aklını s......
+Güzele kökende yakışır,çirkine altın neylesin
+Eli ağır zanaat sahibinden,ayağı çabuk dilenci daha karlı
+Zanaat sahibinin ayağı kırık gerek
+Kel kız,emmisi kızının saçından övünür
+Adını deliye koymuş,g....ü çalıya
+Kocamış eşşekte yıllanmış akıl olur
+Dini yok şeytan olsun,malı yok avam olsun
+Ben yedim Allan arttırsın,sofrayı kuran kaldırsın
+Ekmek Hıdır ın,su Bedir in yiyin için kudurun
+Sen seni bilmezsen el seni bilir
+Üzümün eyisi tane,karının eyisi nene olur
+Sıçana rakı içirmişler,pissiğe bırroh çağırmış
+Gece işi kör işi
+Halının tozu,kötünün sözü bitmez
+Oduncunun gözü omçada,dilençinin gözü çömçede,zamparanın gözü kalçada
+İtin ahmağı,paklavıyadan pay umar
+Beş para verdik söylettik,on para verdik höstüremedik
+İslamın tembeli derviş,gavurun tembeli keşiş olur
+Bekmez alacak fellahın boğazı culk culk eder
+Deveden düşmüş ama hophopuyu elden bırakmaz
+Öksüz oğlan hırsızlığa çıkarsa,ay ilk akşamdan doğar
+Cücüğü güzün sayarlar
+Elimize verdi bir sıkım küfte,gözümüzü çıkardı dürte dürte
+Astar olsun bez olsun,aman cülhe tez olsun
+Ağaçtan maşa,cingandan paşa olmaz
+Tezekten terazinin,b.tan olur dirhemi
+Oğlan babadan beller sofra açmayı,kız anadan beller biçki biçmeyi
+Ot kökü üstünde biter
+Oturmam diyen yatmış,yimem diyen sofranın yamalığını kapmış
+Kır atı donlu da bilirler,donsuz da
+Karpız kabığından büyüyen eşek,su yolunda anırı anırı ölür
+Kayanın suyu olmaz,ama güzelim bir huyu olur
+Keçinin uyuzu pınarın başında su içer
+İçersen şanımız,içmezsen malımız artar
+Çerçinin bağırdığına inanmaz.eşeğin anırdığına inanır
+Cehenneme giden mi,yevmiye kaça demiş
+Canı yanan eşşek,attan berk kaçar

+

 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

257113

257113 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  15.Oca.2008 Sal 18:27:17sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
    Dün dündür!
CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir