fiogf49gjkf0d Semt isimleri
Aksaray: Fatih in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu Bölgesi ndeki Aksaray ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler.
Ahırkapı: Marmara Denizi nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi.
Aşiyan: kuş yuvası Aşiyan: Günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret in burada bulunan, Farsça da kuş yuvası anlamına gelen Aşiyan isimli evinden alıyor.
Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor.
Beşiktaş: İlk görüş, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde. Diğeri ise bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde.
Beyazıt: Sultan II. Beyazıt ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı.
Beyoğlu: Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor. Bunlardan ilkine göre, İslamiyet i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt. Diğerine göreyse, Bey Oğlu diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı. Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, "Beyoğlu" diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor.
Bakırköy: Bizanslıların Makri Hori dedikleri semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline geçince Makriköy adını aldı. 1925 te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı.
Bostancı: Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor.
Çemberlitaş: Bizans ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi.
Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor.
Çıksalın: Güzel manzaralı, geniş bir çevreye hakim olan bölgeye, halk arasında "çık, salın" denilmeye başlandı.
Eminönü: Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi Emin lere aitti. Semt, adını burada bulunan Gümrük Eminliği nden alıyor.
Feriköy: Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri den alıyor. Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri nin eşine bağışlanmıştı. Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı.
Galata: Gala, Rumca da "süt" anlamına geliyor. Bir rivayete göre Galata nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi. Başka bir görüşe göre ise İtalyanca denize inen yol anlamına gelen galata kelimesi düşünülerek bu isim verildi.
Horhor: Fatih te bulunan semt, adını Horhor çeşmesinden alıyor. Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet bölge civarında yürürken yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere, "Buraya bir çeşme yapın baksanıza hor hor su sesleri geliyor" der ve buraya bir çeşme yapılır. Çeşme de semt de Horhor ismiyle anılmaya başlar.
Okmeydanı: Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş. Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış.
Kadıköy: Futbolun mabedi olan ilçe Zamanın musiki üstadı Sine Kemani Nuri Bey’in anlatışına bakılırsa, futbola meraklı ilk Türk gençleri bir kulüp kurmağa, daha bir derli toplu birleşmeye karar vermişler. Çok geçmeden arzularını yerine getirmiş, elbiseyi de seçmişler; gömleğin göksü, yakası, kol kapakları beyaz, öbür tarafları kırmızı, pantolon keza beyaz. Kuşdili Papazın çayırlarında kendi aralarında maçlara girişmişler. Moda’daki İngilizlerden, Rumlardan mürekkep (oluşan) takımın derecesine erişmek, onları yenmek baş emelleri(en büyük arzuları). Eski cimnastikçi ve idmancılardan Sine Kemani Bay Nuri’nin rivayetine göre, ilk oynayanları sayalım: Kendisi(Nuri Bey), Emced Bey, Mehmet Ali ve kardeşi Neşet Beyler, Reşat Danyal Bey, Hafız Mustafa, Topçu zabiti Cevdet Bey, Eşref Bey, Hüsnü Paşa zade Bahriyeli Fuat Bey, Mekteb-i Sultani’li Daniş, Tahsin (Şair Tahsin Nahit) Bey, Sarı Şevki.
Şişli: Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve Şişçilerin Konağı nın zamanla değişikliğe uğrayarak Şişlilerin Konağı hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor.
Sütlüce: Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı. Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı. Bundan dolayı semt, Sütlüce olarak anılır oldu.
Tahtakale: Sözlük anlamı kale altı olan Taht-el-kale nin bozulmasıyla Tahtakale ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor.
Taksim: Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı.
Teşvikiye: Sultan Abdülmecit in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeleliyor.
Unkapanı: Bazı satış yerlerinde Arapça da Kabban adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı. Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt bu adı aldı.
Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu. Bu isim zamanla Üsküdar a dönüştü.
Veliefendi: Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi yle anılıyor.
En kapsamlı kitap internet Hürrem Hanım. Birkaç tanede ben ekliyeyim dedim. Paylaşım için tşkler... |