fiogf49gjkf0d Hepimiz biliriz ki, Anadolu şivesi bir başkadır... Yöre yöre konuşması ayrılır memleket insanlarımın... Mesela ben dikkat ederim; özellikle o yaşlı tonton amca ve teyzelerimin dilinden bir başka dökülür Anadolu mun güzel lehçesi...
Bir arkadaşıma gittim... Bendeki ayarsızlık hep vardır zaten... Arkadaşım ev temizliyor ve sıra balkonları yıkamada... Bir kova suyu boca ediyor önce yedek kovayı isteyecek...
- Babaanneeee... Bana kovayı verir misin?
Ton ton teyzem Sivas lı açıyor buzdolabının kapısını ve yarım mahçup şekilde;
-Gola galmamış gızııımmm, fenta verem? (kola kalmamış kızım fanta vereyim mi)
Orada kopuyoruz umarsızca.:))))
Yeni nişanlanmış, nişanlımın henüz hiç tanımadığım ailesini görmeye gidiyoruz... Uşak ın banaz ilçesinde şirin bir köy. Nişanlımın baba annesiyle tanışıyorum... Aman aman pek bir ilgi, pek bir şefkat... Derken nişanlım babaannesini kızdırmak için;
-Babaanne sevdinmi gelini?
-Sevdiiiimmm... Sevilmemii heeeç?
-Babaanne ben vageçtim, evlenmeyeceğim bununla...
-Oy anaaaa... Leee, gıdıklaşcen oynaşcen bide almeycem deycen... Olumu öle şeeee? (gezeceksin tozacaksın, sonra evlenmeyeceğim diyeceksin... Olur mu öyle şey?)
Babaanne kızgın, biz gülme krizinde...
Üst kat komşumuz biraz asabi... Günlük rutin kavgalarını ediyorlar... Evin kızı Şehristan, ben ona kabristan derim, yine özgür kalma çabaları ile annesine direniyor... Ama bir genç kızın özgürlük hayali, tek başına yaşama hayali Diyarbakır yöresine ters bir durum... Hanım abla yine isyanlarda ve kızına verip veriştiriyor...
-Gız Şerissdaaannn.... Gız Allah boğazığın altında goya. Keranaya satacam seni irezil...
-Ne diyosun yaaaaa....
-Gız Allah belan vere gancık...
Güler misin, ağlar mısın? Yoksa kavgaya mı yetişirsin o an, durumun Şehristan dan beter...
Henüz yaşım küçük...Mahallemizde Of lu Ahmet amcanın çalıştırdığı bir yazlık sinema var... Ahmet amca sinemanın oturaklarına gözü gibi bakar... Bir gün mahallede bir feryat; pencereden bir kedinin oturağa çiş ettiğini görür... Bir hışımla silkelenip;
-Uyyyyy... Emineeee.. Ha panum tapancayi getırasın...
-Ula nolii saaa gene?
-Ha çok soriyisin dimidun karisi, ne deyusam oni yap...
-Ula alda git andır kalasıcayi... Tapancasiymiş.
2 saat sonra Ahmet amca geri döner;
-Ha ne yaptun bunca saat, puldunmi kediyi?
-Puldum mi pulmadum mi bilemeyurum, pi kedi puldum... Penzesede furdim oni, penzemesede furdim oni...
Şaşkınlık, acı ve komedi aynı anda nasıl olur siz düşünün...
Bir kurban bayramı günü arkadaşıma ziyarete gidiyorum... Babası kurban kesiminden gelmiş ortam gergin... Kastamonu lu inek aramış ama maalesef bulamamış... İneğin Kastamonu lusu daha semiz olurmuş... O arada 4-5 yaşında ufaklık torun, ayak altında dedeyi çıldırtmakla meşgul... Dede bir hararetle dönüp;
-Alın leyn şu deyyusu ayamın altından... Çekil leyn eşşolusu bak gideeyo mu? Leyn Alla yaraddı demiceyn, şindik godum mu şaklama şaklamak delüsü edeceyn seni.... (Allah yarattı demeyeceğim koydum mu şamarı şamar delisi edeceğim...)
Burda bıyık altı gülmek şart, yoksa aynı şaklamaktan nasiplenmekte var...
Bunu bir arkadaşım anlattı... Halamız biraz kaprisli... Bir şey gidecek biyere ama, götürecek olan taraf nazlanıyor az biraz... Halamız bir kaç tekrardan sonra kesin ve net şekilde koyuyor tavrını... Akhisar lı lehçesi yok mu o güzelim, çek ne yana uzarsa;
-Götüvecesen götü... Götüvemicesen, götüveceklee vaa...
Bunu duyduğumda çok gülmüştüm... | 
