ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
xxxceignaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 24.Kas.2007 Cmt 18:42:38 AŞK DEDİKLERİ NEDİR?? |
| fiogf49gjkf0d
|
Aşk: en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o,adı kendisidir zaten.Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur. Aşık oldum dediğiniz an akan sular durur,küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlar.Çünkü aşkın dili tektir.Aşk cesaret ister,kocaman bir yürek ister.Nedir bu aşk denilen şey?Elle tutulmaz,gözle görülmezbir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler?Aşk,hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir,bu yüzdende kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir.Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz.Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrınıda çözerdik herhalde.Ama o zamanda aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.Aşk hayata ve zamana karşı işlenen en büyük suç ortaklığıdır,aşk hayatın bütün tek düzeliğine,bütün sıradanlığına en soylu baş kaldırıdır.Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz.Ve elbette yaşanılan aşkı suçlamak,yargılamak,karala! mak da aşka yakışmaz.Bu önce haksızlık kendinize saygısızlık olur.İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını karşılık görmesede,acı çekeceğini hissetsede,yarın terk edileceğini bilsede,ailesini karşısına alacağını bilsede taviz vermemeli aşkından. SENİ SEVİYORUM diyebilmeligöğsünü gere gere.Aşk işte o zaman aşktır.Ve bunun doğrusu yanlışı yoktur,zaten aşkın kendisi doğrudur.Kime karşı duyuluyorsa bu aşk,doğru insanda işte odur.Aşkın zamanı yoktur hep hazırlıksız yakalar insanı.Evli olmanız,sevgilinizin olması,bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya çalışmanız,bağlılıktan korkmanız,ailenizden çekinmeniz,hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiçmi hiç umrunda değildir.İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelme yürekliliğidir,belkide yeni hayata geçebilme yoludur...Aşkın ne zaman geleceği belli olmadığı gibi,ne zaman gideceğide hiç belli değildir.Fazla vakti yoktur onun,uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülüde yoktur.Bir başka göze bakmaya bir başka tene dokunmaya baş! laması okadar da zor değildir... Aşktan değil onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı. Biliyormusunuz hayat zaten kocaman bir yalan.Bu kadar sahteliğin içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK lütfen ona haksızlık etmeyin.Aşkına,sana aşık olana sahip çok ve onu kaybetme. SENİ SEVİYORUM demek için geç kalma! Sevgiyle kal... xxxceignaxxx |
| | |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 24.Kas.2007 Cmt 18:59:26 |
| fiogf49gjkf0d Aşk iki kişiliktir. Karşımdaki bana aşık değilse veya aşık gibi görününmek istiyorsa o aşk a ne sahip çıkarım nede varlığını hissederim.Bir anda da keserim ne pahasına olursa olsun sonuç!Sevgiyide aşkıda unutur giderim yapım gereği.O zaman ben hiç sevmemişim demek ki
Aşkına,sana aşık olana sahip çok ve onu kaybetme.
Tşkler xxxceignaxxx· paylaşımınız için
| |
xxxceignaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Kas.2007 Çar 05:54:57 |
| fiogf49gjkf0d | |
xxxceignaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Kas.2007 Çar 05:57:10 |
| fiogf49gjkf0d | |
xxxceignaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Kas.2007 Çar 06:03:50 |
| fiogf49gjkf0d
Genç kız feci bir hastalığın pençesinde kıvranıyordu. Yaralı kalbi artık bu dünyaya daha fazla dayanamamaya başlamıştı. Çok zengin olan ailesi tüm gazetelere, kalp nakli için ilân vermişlerdi... Canını feda edecek birini arıyorlardı... Genç kız ise her gün hastane odasında biraz daha solmaktaydı.
Yine yalnızdı odasında, gözü yaşlı, boynu bükük ölümü bekliyordu... Gözlerini kapadı, bu küçük odada gözyaşı dökmekten bıkmıştı... Yine de engel olamadı pınar gibi çağlayan gözyaşlarına. Sevdiği geldi aklına, fakir ama onu seven sevgilisi... Her gün aynı şeyleri düşünüyor, anıları bir film şeridi gibi gözünün önünden geçiyordu...
"Param yok ama sana verebileceğim sevgi dolu bir kalbim var" demişti delikanlı... Genç kızda zaten başka birşey istemiyordu...Sevgiye muhtaç biri, sevdiğinin sevgisinden başka ne isteyebilirdi ki... Ama olmamıştı işte, dünyalar kadar olan sevgilerinin arasına, o lanet olasıca para girmeyi bilmiş, onları ayırmıştı... İşte paranın geçmediği zamanlara gelmişlerdi... Ne önemi vardı artık? Şu son günlerinde, sevdiği yanında olsa yeterdi...
Ayrılıklarından bu yana beş bitmeyen, çile dolu yıl geçmişti...Her günü zehir, her günü hüsran... Ama genç kız hep sevgisini yüreğinde taşımış, kalbini kimseyle paylaşmamıştı. Sevdiğini düşündü işte o an.. Acaba o neler yapmıştı bu kadar sene boyunca.. Kimbilir kiminle evlenmiş, çoluk çocuğa karışmıştı... Gözlerinden bir damla yaş daha damladı kurumuş, bitmiş ellerine. Ellerine baktı, bir zamanlar ellerinin, elerini tuttuğunu hayal edip, her gün saatlerce ellerini seyrederdi... En çok da saçlarının dökülmesine üzülüyordu. Çünkü sevdiği öpmüş, koklamıştı onları. Her bir tanesi koptuğunda, kalbine bir ok daha saplanıyordu. Kalbi yine sızlamaya başlamıştı. Belki sevdiği yanında olsa, kalbi bu kadar yorulup, veda etmezdi yaşama... Zaten artık ölüm umrunda değildi genç kızın. Sevdiğinden ayrı yaşamanın ölümden ne farkı vardı ki...
Tekrar o geldi aklına... Keşke keşke yanımda olsa dedi. Son bir kez elini tutsa yeterdi. Gözlerini son bir kez öpse, rahatça ebediyen gözlerini kapatabilirdi artık... Gözleri pınar gibi çağlamaya başladı. Sevdiğini son bir kez göremeden ölmek istemiyordu.. Ufak da olsa ondan bi hatırasını almadan bu dünyadan göçmek istemiyordu... Sevdiği, kimbilir kiminle beraberdi? Kendi, sevgi dolu kalbini kimseyle paylaşmayı düşünmemişti bile ama acaba o paylaşmış mıydı? Onun sevgisini silmiş atmış mıydı acaba kalbinden? İçi birden nefretle doldu. Üstüne büyük bir ağırlık çöktü. Onu düşündükçe her dakikasının zehir olması artık çok daha ağır geliyordu genç kıza... Ölmek istedi, artık yaşamak istemiyordu bu dünyada... Ama sevdiğinden bir hatıra almadan ölmeyeceğine and içmişti.
Tekrar gözlerini açtı. Kimbilir belki de sevdiği onu unutmuştu.. Bu düşünceler içinde daldı... Birden babası girdi odaya, kızına kalp nakli için bir gönüllü bulduklarını müjdeleyecekti. Fakat genç kız çoktan uykuya dalmıştı... Bir meleği andıran masum yüzü, sevdiğinin özleminden sırılsıklamdı...
O gece biri gözlerini dünyaya kapadı, genç kız ameliyata alındı. Tekleyen ve görevini yerine getirmeyen kalbi değiştirilmişti. Bir hafta sonra tekrar gözlerini açtı dünyaya genç kız. Ama dünya daha farklı geldi ona. Sanki bir şeyler eksikti...
Aradan aylar geçmiş genç kız artık iyice iyileşmişti. Ama içindeki burukluğu bir türlü atamıyordu. Sevdiği aklına gelince kalbi eskisinden daha çok sızlıyordu... Bir kere, bir kere görebilsem diye mırıldandı... Kalbi yine sızlamaya başlamıştı. Yeni kalbi onu iyileştirmişti ama nedense her gece aniden hızlanıyor, onu uykusundan uyandırıyor ve sanki yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlıyordu... Genç kız bir anlam veremediği bu durumu doktora anlatmıştı ama ameliyatı kolay değildi, bir aya kalmadan geçer demişti doktor.
Aylar geçmişti ama hâlâ aynıydı durum. Çiçeklerinin yanına gitti. Her gün onlarla saatlerce dertleşiyor, zaman zaman ağlıyordu onlara.. En çok kan kırmızısı gülünü seviyordu. Çünkü kırmızı gülün onun için yeri apayrı idi. O da genç kızla beraber gülüyor, onunla beraber ağlıyordu. Onu sevdiği gibi görüyordu genç kız. Ve gülünü sevdiğini ilk gördüğünde ona hediye edeceğine dair yemin etmişti. Başka türlü paylaşamazdı gülünü kimseyle...
Kapı çaldı aniden. Kapıyı açtı ama kimse yoktu. Gözü yerdeki beyaz zarfa ilişti. Yavaşça eğilip zarfı yerden aldı. Birden kalbi deli gibi atmaya başladı. Ne olduğunu anlayamıyordu. Zarfın üzerinde ne bir isim, ne bir adres vardı. Zarfı açtı, içinden beyaz bir kağıda yazılmış bir mektup çıktı. Kalbi daha hızlı atmaya başladı. Onun kokusu vardı kağıtta. Evet, onun kokusu vardı. Yıllar yılı özlemini çektiği, yanında olabilmek için canını bile verebileceği sevdiğinin kokusu vardı mektupta... Başı dönmeye başladı. Koltuğuna geçip oturdu yavaşça... Kağıdı açtı ve elleri titreyerek okumaya başladı.
"Sevgilim, senden ayrıldıktan sonra, bir kalbe iki sevginin sığmayacağını bildiğimden dolayı, ne bir kimseyi sevebildim, nede kimseye bakabildim... Her günüm diğerinden daha zor geçti, çünkü her gün özlemin daha da artıyordu...
Sana kitapları dolduracak kadar şiirler yazdım. Her biri diğerinden daha da hüzünlüydü. Yazdım, okudum, ağladım... Her gün yazdım, her gün okudum, senelerce ağladım... Her gece seni düşündüm sabahlara kadar, her gece senin yanında olmayı istedim. Ve her gece sensizliğe lanet ettim, uykuları haram ettim kendime, sensiz olmanın acısını gözlerimden çıkardım... Ve bir gün her şeyi değiştirecek bir fırsat çıktı önüme. Bunu fırsatı değerlendirmeyip, kendime haksızlık edemezdim. Ve değerlendirdim... Senden çok uzaklara gittim, belki seni unuturum diye... Ama tam tersi oldu. Seni daha çok özlüyorum artık...
Senden çok uzaklardayım belki ama yine de seni görmek için uzaklardan gelebiliyorum. Hem de her gece...Seni seviyor, seyrediyor ve eğilip sen uyurken yanağına bir öpücük konduruyorum.. Bazen gözlerini açıp bakıyorsun, geldiğimi bildiğini sanıyorum ama yine o tatlı uykuna geri dönüyorsun. Yarın birbirimizi sevmemizin altıncı senesi... Hep ben geldim şimdiye kadar senin yanına, yarın da sen gel olur mu sevgilim.. Ha, unutmadan, sana hep sözünü ettiğim, kalbime iyi bak olur mu? Çünkü göz yaşlarımla, adını yazdım ona... Seni senden bile çok seven bir sevgi var kalbinin içinde unutma. Kırmızı gülü de unutma olur mu? Seni Seviyorum, Yanıma Gelinceye Kadar da Seveceğim... | |
xxxceignaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Kas.2007 Çar 06:08:09 |
| fiogf49gjkf0d
Burdasın yanımdasın biliyorum Mum ışığımın zerafetinde ağlayan yalnızlığımsın yine bu gece Dur gitme, bekle! Eriyip gidemezsin beni bırakıp. Mum biter, gece söner ama korkarım, beceremem karanlıkta şiir yazmayı sana.
Sen hep burdasın, odamdasın biliyorum Olur ya, sıkılırsan eğer git, gez de gel biraz ama dön ne olur yine yanıma. Korkarım, ağlamayı beceremem karanlıkta.
Burdasın biliyorum Ama ben seni bulamıyorum bulamıyorum! Kaybolan yüreğimle beraber bu gece de yine inatla seni arıyorum...
| |
xxxceignaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Kas.2007 Çar 06:22:03 |
| fiogf49gjkf0d
SENİ SEVİYORUM
Seni seviyordum ve senin haberin yoktu.
Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun herkesten başkaydı işte. Güldüğün zaman yukarıya bakardın. Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı, ne güzeldiler...
Sen bilmiyordun, ben seni seviyordum.
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler. Duvarlara, vitrin camlarına kaldırımlara çarpıyordu. Geri dönüyordu çoğalarak. Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, her şeyi erteleyişim oluyordun. Kalp ağrısı oluyordun, birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun. Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk. Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyor ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk. Cesurduk... Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller.
Ben seni seviyordum, bilmiyordun.
Sevinçlerim oluyordun arasıra, sen hiç bilmiyordun. Sonra herhangi biri oldun. Bütün sevinçlerim bittikten sonra yağmurlar yağdı serin haziran akşamları... Sonra bir gün uzaktan gördüm seni. Saçların bana inat, başın her şeye meydan okuyarak. İşte yine aynı... Kalbimi acıttın. Her zamanki gibi. Değiştik sanıyordum.
Ve sen yine bilmiyordun.
| |
xxxceignaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Kas.2007 Çar 06:25:03 |
| fiogf49gjkf0d
Gün battı Çoktan açtı gece sefaları hasret bahçesinin Kuşlar çoktan döndü yuvalarına Sulara selam veriyor akşamın hüznü Yağmurlar geldi ellerinde güllerle, Gelincikler geldi kapıma, kan rengi karanfiller geldi Sen gelmedin…
Yelda gecelerde, Hercai menekşeler ortağı oldu düşlerimin Uzun bir türküyle düştü yalnızlığıma martılar Ayın sevdası geldi gelinlik göçmen bir kızın yarım kalmış bohçasıyla Kayan bir yıldızın gözyaşı geldi, elemi geldi, yası geldi; Sen gelmedin…
Ümit kayığında kürek mahkumuydu hayallerim Sabahları önce resmin girdi bütün odalarıma Saçlarındı gölgesi mahzun ikindilerimin Adın yazılı kaldı sokaklarında gönül şehrimin Söndü hasret rüzgârından, vuslatın yanan mumu Erguvanlar geri geldi yaz ortasında, Erken sonbaharlarda sardunyalar geldi, Sen gelmedin…
Kırık bir vazoda bıraktın can elmasımı Geceler geldi, gündüzler geldi, türküler geldi, gemiler geldi, son trenler geldi, Sen gelmedin… | |
xxxceignaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Kas.2007 Çar 06:28:56 |
| fiogf49gjkf0d
GİTMELİYİM !
Sen, benim ruhsatlı sevdam Ben, senin sevdakeşin. Ya sen varsın, ya da sen! Temmuz geldi, gitmeliyim.
Sen şiir olmuşsan, şiir sensizliktir artık Çünkü; yokluğuna kurşun işlemez. Nicedir gözlerim dalıp gider Ekin tarlasında rüzgâr, nicedir sarı değil Sessiz hüzünlerle yazılmış alnıma Bir güneşin doğuşunu bekleyerek Ve bir sevdanın dilinden türküler söyleyerek gitmeliyim. Temmuz geldi...
Babamın ismini verdim oğluma. Koçum benim.. Asi kartallar gibi rüzgârlı doruklarda Ve kaçıp sana sığındığım geceler Bütün gözlerim hatırımda.
Kalbimde uçuşur en deli kuşlar Yüreğim denizlenir bir şiirin koylarında, Akar boz bulanık seller içimde Gözlerin gözlerimde direnir.
Ellerin tutuşur elini tutsam Sen çöl çiçeğisin umutlarımın. Ruhsatlı sevdamsın. Seni sevmek yaşamaksa, ben hiç ölmedim. Temmuz geldi,gitmeliyim...
Masumduk çocuklar kadar Acılarla olgunlaştık. Hayattan öğrendik ne biliyorsak Bu yüzden öfkeliyim yaşanmamış günlere Çünkü, bir hayat yetmedi seni sevmeye.
Yüzü cama dayalı bir çocuğun Baba hasretiyle kaç gece bekledim seni. Kırık bir cam parçasıyken gençliğim Her gün biraz daha suskunken Daha bir yorgunken her günden Üzüm ekşisi bir yeşile cinasken gözlerin Temmuz geldi, gitmeliyim...
Şarkılar söylerdin bilinmez makamlardan Şiirler dökülürdü yüreğinden Gözyaşlarım mezesiydi hüzünlerinin. Ya sana doymadan çekip gidersem Artık, ipe dizip türküleri, tesbih yaparsın sapına Son kuşlarda gidince, bir gökyüzü az gelir Gizli bir yas gibi büyür sessizliğim Ağaçta bir kuş yuvası olurum. Yabancı gözlerle aynalardayım şimdi Bir sen kaldın zulasında hayatın birde ben Birde ayaklanmış öfkem...
Hem dünüm yeniktir sana, hem yarınım Soframda bir kırmızı gül Hastayken baş ucumda çorba, ütülü gömleğim Ekmeğim, aşım, kadınım, can yoldaşım Kundağım, mezarım, karım Ve de sevmek kadarımsın Derdimin tek anlayanı, yüreğimin güleç yanısın Gün ışığım, gökkuşağım, deli kanımsın.
Yürekliysen sende beni sev bu gece Kunduramı bağlamayı öğrendiğim gün Kendimi sevdiğim kadar Yaşamaksa seni sevmek Ben hiç ölmedim. | |
xxxceignaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Kas.2007 Çar 06:42:41 |
| fiogf49gjkf0d
AŞK İKİ KİŞİLİKTİR
Değişir yönü rüzgârın Solar ansızın yapraklar. Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar. Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini, İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir. Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir.
Bir anı bile kalmamıştır Geceler boyu sevişmelerden Binlerce yıl uzaklardadır Binlerce kez dokunduğun ten. Yazabileceğin şiirler Çoktan yazılıp bitmiştir. Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir.
Avutamaz olur artık Seni bildiğin şarkılar. Boşanır keder zincirlerinden Sular, tersin tersin akar. Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar. Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir.
Yitik bir ezgisin sadece, Tüketilmiş ve düşmüş gözden. Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken. Çünkü, hiç bir kelebek Tek başına yaşamaz sevdasını. Severken hiçbir böcek, Hiç bir kuş yalnız değildir. Ölümdür yaşanan tek başına Aşk, iki kişiliktir.
| |
| |