ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Herkese selam

Aşağıdaki yazıyı araştırma yaparken buldum. Hoşuma da gitti. Çok güzel anlatmış ve atmosferini çok iyi yakalamış. Okurken eskiden yaşananları ve o günün mizansenini buldum ve paylaşmak istedim. Bu arada river raid de vardı wizad of war haricinde. Yükleyene kadar akla karayı seçerdik commodore 64 lerde. Load yaz enter a bas return e bas ve "press play on tape" komutumu al ve oyunu yükle. Counter (kaset sayacı) ne demektir o zaman tanışmıştık. Ellerimizde kasetler oyun yükletmek için commodore satış tamir bakım onarım ve bilimum komputer hizmetleri veren yerlere koştururduk o zamanlar. Chat neydi ki? Anca telsizde abilerimizin "Arkadaş arıyorum arkadaş, break break" sözleri ile tanımlardık. Bu günün geleceğini o gün söylese birisi deli galiba diyerek dalga geçerdik.

Keyifli okumalar.

hey gidi hey 1980 ler deyip bunlardan bahsetmemek mümkün müdür ^* daha ilk pc lerin bile kullanıma girmediği; bilgisayar bilgimizin commodore 64 de takıldığımız wizard of war dan ibaret olduğu 1980 li yılların kompüterize olmamış olamamış ilk chat cileri ilk "asl" cileri hatta bir nevi öncüleri idi bu abilerimiz, arif susam lar, nejat alp ler, umit besen lerle birlikte

bu abilerle ilk tanışmam ilkokulda sınıf geçme hediyesi olarak aldığım 200 metre menzilli alıcısı güçlü fakat vericisi güçlü olmayan walkie talkie den arkadaş arayan adamların frekansına düşmemle başlamış ve çocuk halimle aklımı hafsalamı alan muhabbetleri daha 9-10 yaşlarında gece gündüz dinlememe ve sınıf arkadaşlarım olan diğer veletlerin arasında 30 yaşlarında bekar "bağyan arkadaş" arayan araba galerisi sahibi ağzı ile konuşmaya başlayıp örtmenden azar işittiğim 1980 li yıların sonlarına denk gelir

dokuz yaşında meraklı bir velet olarak gecenin korunde halk bandını dinlerken anneme enselenip walkie talkie mi zor kurtamama sebebiyet veren diyaloglar genelde şu şekilde cereyan etmekte idi:

- breko brek (pıh pıh)
- bayan arkadaş arıyorum bayan arkadaş (pıh pıh)
(fondan şarkı gelir, dinletirler)
...... dün gece resminiiii ateşe attııım ..... yanarken bir mahssuuuun bakışın vardııııı ........ alevler sardı hemeeeen seni kıskandıım... pişmanıım sevgilim çaresiiz kaldıımmm...... (fonda arif susam çalmakta gaza gelmiş telsizci agabeyimiz önündeki buzlu rakı sı eşliğinde frekansa bağıra bağıra şarkı okumaktadır)
- breykooo kanala mandal atmayın lan
- breyko mandal atan çık aradan (pıh)
- breyko bayan arkadaş (pıh)
- ulan mandal atan anani avradini... (pıh pıh)

p.s: mandali ben atiyorum bu arada, menzil yettigi miktarda tabi

geçenlerde tozlu karton kutuları karıştırırken bulduğum 15 - 20 yıllık walkie talkie lerimin akmış pillerini tozlanmış devrelerini onarıp yeniden açtım da bir tane bile "bağyan arkadaş" arayan rakı bardağını önüne koymuş fonnda çalan "ferdi özbeğen" eşliğinde boş frekansa breko brek çeken bir abiye rast gelemedim maalesef; son sürüm chat programlarına sms lere icq ya rağmen hala 1985 model telsiz ile arkadaş arayan faruk peker modeli bir abi ve bu çağrıya olumlu response veren 20 yıl öncesinden gelen serpil çakmaklı modeli ablalar var ise eger göz yaşları içinde alınlarından öpecek ve bu değerimizi yaşattıkları için kendilerine teşekkür edecek hatta "arif susam" ın çaldığı tarabya çiçek restoran da kendilerine bir büyük rakı ısmarlayacağım; sözü fantazi müziğin güçlü sesi arif susam agebeyimize bırakarak bitirelim:

dün gece resmini ateşe attım
yanarken bir mahsun bakışın vardı
alevler sardı hemen seni kıskandım
pişmanım sevgilim çaresiz kaldım...

Alıntıdır.

Başka bir anlatımla;

aynı zamanda henüz 6 yaşındayken dedemin evin çatısına kurduğu kocaman anten ve süper ötesi telsiz ile oynadığımız oyunun parçası.telsizle sohbet ederken herkesin takma ismi olurdu.benim takma adım boksördü. dedem koymuştu bana bu ismi.6 yaşında bi cocuga koyulabilecek en saçma takma isimlerden biriymiş aslında.dedemin takma adı ise dünyalıydı ama o aslında bizim dünyamıza ait bi insan değildi.evin çatısında beslediği güvercinlerin kuyruklarına gazete parçalarından ek kuyruk yapacak kadar garip bir adamdı.telsizle genelde mahallenin tüpçüsü rıza abiyle konuşurduk.birde mandallama diye tabir edilen o pislik hareketi yapardık.en popüler olan kanalda telsizin mandalına basılı tuttuğumuzda kimse o kanalda konuşamazdı.insanlar bize sinir olurken biz dedemle birbirimize çak çak yapar ve güvercinlere doğru dönüp popomuzu sallardık.

Dijital yaşamla ilk tanıştığımda 90 lı yılların başıydı ve ilk okul dönemlerimdi. Amiga nın modası geçmiş olmasına rağmen hala isminden söz ettiriyordu. Grafiğe ağırlık verilmeye başlanmasıyla, Windows un gelişmeye başladığı sürümler (3.0 ~ 3.1 ~ NT), x86 sınıfı ve Pentium sınıfına geçiş dönemleriydi. Oyunlardan özellikle Wolfenstein ve Doom u iyi hatırlıyorum. Bilgisayar sektörü bir yana, daha pratik oyun araçları olan Atari geldi aklıma. Salonlarda sıra beklediğimiz günleri unutmak mümkün değil. Quake-1 ilk çıktığı sıralar hayranlığımızı gizleyemediğimiz doğru, Video Game yerini Computer Game e bırakırken, aynı zamanda Windows 95 in sükse yaptığı yıllardı o zamanlar. Birkaç yıl sonrası Quake2 ve Half Life ın ilk sürümü, Windows 98 ve Multiplayer olayının yaygınlaşmasıyla arkadaşlarımızla kapışırken bulduk kendimizi :)