fiogf49gjkf0d İstanbulun içinde yaşadığım semtleri size fotoğraflarını bulduğum kadarıyla tanıtmaya çalışıcam öhöömmm
Önce Beylerbeyi semti...
Beylerbeyi İstanbul un Üsküdar ilçesine bağlı semt. Semtin Bizans donemindeki adı Stauros - (istavroz, haç) dur. Burada bulunan eski bir kilise üzerindeki haçtan dolayı bu adı alan semtte İstanbul daki Osmanlı saraylarından biri olan Beylerbeyi Sarayı yer almaktadır. Boğaz boyunca sıralanmış tüm köylerde olduğu gibi eski yapı evler halen bulunmaktadır...
Bu okul tek katlı iken Beylerbeyi İlkokuluydu ilk iki seneyi burda okudum...
HEYBELİADA : Heybeliada Deniz ve mavinin buluştuğu Büyükada dan sonra bölgedeki en büyük adadır. Heybeliada nın ismi adanın bakıldığında bir heybeye benzemesinden gelmektedir. Özellikle İstanbul da yaşayanların ve turistlerin günübirlik gidip dönüş yaptıkları yeşil doğası ve temiz havasıyla bulunmaz bir tatil alanıdır. Adada yerli nüfusu cok olmamasına rağmen yazın turistlerin gelmesiyle nüfus 10 katına kadar çıkmaktadır. Eski adı Rumca bakır anlamına gelen Halki dir.En yükseği 140 metreye yaklaşan dört tepesi vardır. İskeleden inilince solda Deniz Lisesi ve ona bağlı binalar uzanır. Bunların arasından geçilerek arkada, Çam Limanı tarafında, şu an faliyeti olmayan Sanatoryum’a gidilir.
Yazları en güzel zamanları akşam sahilindeki sohbetleridir...Mehtapta kayıklarla çıkılan sandal sefalarıdır...Birde kocaman kocaman midyeler çıkar denizinden
Ben çektim
şu yokuştan koşa koşa vapura yetişmek için çok depar atmışlığım vardır
VE ERENKÖY
sahilde caddebostan ile $a$kinbakkal arasinda kalan yukari taraflari sahrayicedit e, minibus caddesi ne varan semt.. İstanbulun en yasanasi yeri desek hiic abartmayiz yani. bu kadar mi sehrin icinde bu kadar mi guzel olur bi yer. apartman isimleri cogunlukla eskiden apartmanin yerinde olan koskun sahibinin adini tasir. sokullu mehmet pasa, kazim karabekir pasa, sakip pasa, tevfik bey di falan böyle gider. Elbette beton bloklarla da doludur ama Erenkoyun betonu bile daha guzeldir elalemin beton bloklarindan. Elbette caddeleri minibuslerce dolmuslarca karbonmonoksite bogulmustur ama oyle ortasinda oturunca erenkoyun cikip balkona kahvaltini yaptiginda hic te gelmez o ekzost kokulari burnuna insanin. yukardan bakinca seyrek orman goruntusu verebilir yer yer. manzara ise binalarin ust katlarina mahsustur artik maalesef ama yuksekseniz buyuk adadaki balkonunda kahvaltı edenleri gorursunuz yani o derece.Birde 1911 de kurulan ve İstanbulun tek kız lisesi kalan Erenköy Kız Lisesi ( Benim okulum ) Ruh ve sinir hastalıkları hastaneside pek bilinen yerlerindendir...Turşucuları falan sölemiyorum bile
Erenköy Kız Lisesinin Dış görünümü foto bulamadım
-SON- |