fiogf49gjkf0d HAYAT NEDİR ANNE ?
Benim hiç sapanım olmadı anne, Ne kuşları vurdum, Ne de kimsenin camını kırdım... Çok uslu bir çocuk değildim ama, Seni hiç kırmadim, hep boynumu kırdım. Ben hayatım boyunca Bir tek kendimi vurdum! ..
Suskun görünsem de, fIrtınalı ve mağrurdum anne. Bir mızrak gibi, Aynada hep dik durdum anne! .. Ben sana hiç bir gün laf getirmedim, Leke sürmedim. Ama göğsümü çok hırpaladım, Kalbimi çok yordum... Ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum! ...
Benim hiç sevgilim olmadı anne, Ne bir yuva kurdum, Ne bir gün şansım güldü... Öpemeden bir bebeğin gidişini, Tükendi gitti çağım... Kimi yürekten sevdiysem, Yüreğini başkasına böldü... Bir muhabbet kuşum vardı, O da yalnızlıktan öldü...
Sen beni göğsünde Hep acılarla mı soğurdun anne? Yoksa evlat diye, Koca bir taş mı doğurdun anne? Eziyet degilim, zahmet değilim, Musibet hiç değilim; Bir senin mi balına sinek kondu, söylesene! Doğurdun da beni, Ne ile yoğurdun anne?
Benim hiç hayalim olmadı anne... Ne seni rahat ettirdim, Ne kendim ettim rahat... Bir mutluluk fotografı bile çektirmedi bu hayat Kaybolmuş bir anahtar kadar Sahipsizim anne... Ne omuzumda bir dost eli, Ne saçımda bir şefkat...
Say ki yollardan akan, şu faydasız çamurdum anne... Say ki ıslanmaktım, üşümektim, Say ki yağmurdum anne! Bunca yıldır gözyaşlarını, Hangi denizlere sakladın? Oy ben öleyim, Sen beni ne diye doğurdun anne ?
Yusuf HAYALOĞLU
NOT: Benim şiir köşem olacak olan bu sayfada sizlerinde katkılarını görmekten büyük sevinç duyarım arkadaşlar..... |
fiogf49gjkf0d AYRILIK HEDİYESİ
şimdi saat sensizliğin ertesi yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın avutulmuş çocuklar çoktan sustu bir ben kaldım tenhasında gecenin avutulmamış bir ben...
şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim ki bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun bu da benden sana ayrılığın hediyesi olsun
soytarılık etmeden güldürebilmek seni ekmek çalmadan doyurabilmek ve haksızlık etmeden doğan güneşe bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun.. şimdi iyi niyetlerimi bir bir yargılayıp asıyorum bu son olsun be..bu son olsun! bu da benim sana ayrılırken mazeretim olsun!
şimdi saat yokluğunun belası sensiz gelen sabaha günaydın! işi-gücü olanlar çoktan gitti bir ben kaldım voltasında sensizliğin hiç uyumamış bir ben...
şimdi dişlerimi sıkıp dudaklarıma kanamayı öğrettim ki bu kızıl damlalar körpe yanağında bir veda busesi olsun bu da benden sana heba edilmiş bir aşkın son nefesi olsun...
kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni beyninin içindekileri anlayabilmek ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü bütün saatleri öylece durdurabilmek için çıldırasıya paraladım kendimi lanet olsun! artık sigarayı üç pakete çıkardım günde olsun be! ne olacaksa olsun! bu da benim sana ayrılırken şikayetim olsun
Yusuf HAYALOĞLU
|