“Biz fetihleri kılıç kalkan, mızrak, top tüfek gibi kabukların başka kabuklarla savaşı gibi görüyoruz. Bunlar tarih değil, tarihi yapan araçlar. Tarih daha derinlerdedir: ruhlarda, beyinlerde ve ideallerde.”
“29 Mayıs 1453’de gerçekleşen fetihten sonra küllerinden yeniden doğdu Konstantinopolis. Uyandığında adı artık İstanbul’du. Müslümanların yönetiminde ciddi bir canlanma, bir yenilenme yaşandı.”
“İstanbul kuşatmasında, karadan gemilerin yürütülmesi çok tartışılan bir konu. Bazı yazarlar zaman zaman çıkıp, ‘Böyle bir şey olmamıştır, bu hayâl ürünüdür’ diye demeçler veriyorlar. Hâlbuki bunun olmadığından bahseden hiçbir tarih kaynağı yok, sadece hangi güzergâhtan gittiği konusunda ihtilaf var.”
“Bir asrı aşan ömrüyle İstanbul’un fethi kutlamaları, günümüzde Osmanlı’yı Cumhuriyete bağlayan en önemli bağ olarak tarihî bir köprü işlevini görüyor.”
Osmanlı tarihi alanında ülkemizin çok okunan yazarlarından Mustafa Armağan Fetih ve Fatih’i çok farklı bir açıdan değerlendiriyor ve kafa kurcalayan soruları şüpheye yer vermeyecek cevaplandırıyor.
Yayınevi: PROFİL YAYINCILIK Yayın Yılı: Mayıs 2008 192 Sayfa
Kitapta maddeyi esas alan tarih algısını fetheden Armağan, silahların yerine gülü koyuyor. Böylelikle maddenin, tarihi yaparken sadece araç olduğu hakikati okuyucunun gözünde parıldıyor. Yani fethi anlatan bu kitabın kendisi aslında bir fetih oluyor. Bu fetih Fatih’in İstanbul u fethetmesi gibi bir anda meydana gelmiyor. Fatih e gelene kadar İstanbul nasıl defalarca kuşatılmış ise maddeci tarih algısı da kitapta defalarca kuşatılıyor.
Gülün Fethi’nde bu kuşatmalara da yer veren Armağan, Nurettin Topçu ve Yahya Kemal i böyle delici bir nazarla selamlıyor. Buna ek olarak yazarın üzerinde durduğu en çarpıcı husus, fethin 29 Mayıs günü bitmediği, aksine 29 Mayıs’ta başladığı. Dolayısıyla buradan fethin günümüzde de ufukları aydınlattığı sonucu çıkıyor.
Bu bağlamda Sezai Karakoç’un fetih ve zaman üzerine yaptığı, ‘’Fetih zamanın kıvrımlarını açmaktır’’ değerlendirmesi kitabın mana direklerinden birisi oluyor. Bir mana halkası oluşturan Armağan, Nurettin Topçu’nun “Aksiyon içimizden doğarak aleme yönelir” sözüne uygun bir şekilde Fetih ve Fatih’le ilgili muhtelif meselelere ışık tutuyor.
|