Sinemada iz bırakan 10 yardakçı
Her hevesli yardakçının rol modeli Manny’de (Steven Bauer) vücut buluyor. ***** yıldızı ceketleri giyiyor ve patronu Tony’nin (Al Pacino) kuyruğundan ayrılmayıp onun yaşam tarzına ayak uydurmaya çalışıyor. Seks makinesi Manny’nin en büyük hırsı, kendi kot pantolonlarını tasarlamak ve “piliçlerin kalçasına adını kazımak”. Çok acıklı ama bir ayakkabının IQ’suna sahip. Sinemadaki kahramanları ve kötü adamları bilirsiniz. Halbuki bir de ikinci adamları da hatırlamak lazım.
Eh onun yanağından makas almak istemezsiniz herhalde? 80’lerin başında, her an hır çıkarmaya hazır görünen bir kas yığını aradığınızda, bakmanız veya arkanıza bakmadan kaçmanız gereken tek bir kişi vardı: Deli bakışlı Avusturalyalı, Vernon Wells
Çelik kenarlı, ölümcül bir melonla dolaşan, doğulu tombik dostumuza şapkalarınızı çıkarın, ama kıvılcımlara dikkat! Aslında Hawaiili olan Harold Sakata, güreş dünyasının Tosh Togo’su, yani demir adamı
Brooklyn’li kabadayı Lenny Montana’nın canlandırdığı Brasi, patronunun önünde kekeleyen yalaka haliyle tam bir evcil hayvanı andırsa da akıbeti beklenmedik derecede vahşi, neredeyse dalkavuklara yaraşacak kadar ikonik bir ölüm oldu.
Filmdeki esas oğlanın bir yardımcısı veya sevgilisi vardır, onları severiz. Batman ve Robin Superman ve Lois Lane çiftleri buna örnektir.
Sinemadaki esas kötü adamın da yardakçısı olur ama nedense onları görmezden geliriz çoğu kere. Gerçek bir sinema sever ise onları göz ucuyla izlemeye devam edendir. İşte sinema tarihinde iz bırakan 10 yardakçıyı sizler için seçtik.
1. WEZ - MAD MAX 2 (1981)
Eh onun yanağından makas almak istemezsiniz herhalde? 80’lerin başında, her an hır çıkarmaya hazır görünen bir kas yığını aradığınızda, bakmanız veya arkanıza bakmadan kaçmanız gereken tek bir kişi vardı: Deli bakışlı Avusturalyalı, Vernon Wells. Komando’daki Bennett olarak da anımsanıyor, ama mahşer motosikletçisi Apache Wez karakteri kesinlikle unutulmaz.
2. ODDJOB - ALTIN PARMAK (GOLDFINGER, 1964)
Çelik kenarlı, ölümcül bir melonla dolaşan, doğulu tombik dostumuza şapkalarınızı çıkarın, ama kıvılcımlara dikkat! Aslında Hawaiili olan Harold Sakata, güreş dünyasının Tosh Togo’su, yani demir adamı ve gerçekte yardakçılıkla alakası yok. 1948 Olimpiyatlarının şapka fırlatma – pardon halter kaldırma dalında gümüş madalya sahibi. Bu da onun meşhur Fox Knox sahnesinde hantalca kafa kol dalmasını, golf sopasını ise bir dağ adamı gibi kullanmasını açıklıyor.
3. TONY VE JOEY - GECEYARISI AV (MIDNIGHT RUN, 1988)
Parlak naylon kıyafetler içinde tam bir dalkavuk saçmalığı, Mafya hödükleri Tony (Richard Foronjy) ve Joey’in (Robert Miranda) görevi yardakçılık standartlarına göre bile giriş seviyesinde sayılır. Güvenilir yardakçılık geni sayesinde ikisi de sarsak tavuğa dönüşüyor ve patronları Jimmy Serano tarafından “Moron No:1” ve “Moron No:2” nişanlarıyla ödüllendiriliyor.
4. LUCA BRASI - BABA (THE GODFATHER, 1972)
Geleneksel mafya haşinliğine sahip oluşuyla biraz saygıyı hakediyor sayılır. Brooklyn’li kabadayı Lenny Montana’nın canlandırdığı Brasi, patronunun önünde kekeleyen yalaka haliyle tam bir evcil hayvanı andırsa da bu koca kafalı herifin aslında soğuk kanlı bir seri katil/suikastçi olduğunu unutmayın. Akıbeti, beklenmedik kadar vahşi, neredeyse dalkavuklara yaraşacak kadar ikonik bir ölüm oldu.
5. ULI - ZOR ÖLÜM (DIE HARD, 1988)
Bir dalkavuk adayı için, spor ceketli serserilerin avuç dolusu harcandığı A-Takımı’ından daha iyi bir eğitim yeri olamaz. Al Leong gibi az sayıdaki şanslı ise mezun olduktan sonra ömür boyu yardakçılık işine girdi. Lenthal Weapon, The Replacement Killers ve hatta Action Jackson gibi filmlerde bu işi başarıyla yürüttü. Zor Ölüm’ün Uli’si ise Al’ın özeti gibi. Haşin bakışlı, siyah giyimli, Fu Manchu bıyıklı, elinde de Uzi .
6. MANNY - YARALI YÜZ (SCARFACE, 1983)
Her hevesli yardakçının rol modeli Manny’de (Steven Bauer) vücut buluyor. ***** yıldızı ceketleri giyiyor ve patronu Tony’nin (Al Pacino) kuyruğundan ayrılmayıp onun yaşam tarzına ayak uydurmaya çalışıyor. Seks makinesi Manny’nin en büyük hırsı, kendi kot pantolonlarını tasarlamak ve “piliçlerin kalçasına adını kazımak”. Çok acıklı ama bir ayakkabının IQ’suna sahip.
7. POWEL - BÜYÜK HAZİNE (NATIONAL TREASURE, 2004)
Ne kadar aksiyon hödüğü klişesi varsa hepsi tek bir bünyede toplanmış. Fiyakalı ceket ve balıkçı yaka kazak. Belalıyım diye bağıran bir surat. Geyik gibi koşuyor ayrıca. Aksiyon durduk yerde havaya ateş açmakla sınırlı. Powell (Stewart Finlay – McLennan) akranlarının aksine açıklayıcı diyalogların bazılarını üstleniyor. Talihe bakın ki, coğrafi sınırları aşan aksanı sayesinde, tek bir kelime bile anlayamıyorsunuz.
8. MR.JOSHUA - - CEHENNEM SİLAHI (LETHAL WEAPON, 1987)
Eğer Gary Busey’in kuru kafayı andıran dişlek suratı yeterli değilse Mr.Joshua size kendisini Zippo çakmağıyla daha iyi tanıtabilir. Çakmağın alevini çıplak kolunda gezdirir ve filmin tüm meselesini özetler: Ayrıca bağışıklı paralı asker, Vietnam gazisi polise karşı! Aslına bakılırsa iş ateş etmeye, tokatlamaya ve elektrikli işkenceye gelince, Mr.Joshua gerçek cehennem silahının kim olduğunu açıkça ilan ediyor.
9. MAXIMILLIAN - THE BLACK HOLE (1979)
Ve karşınızda listenin tek uçabilen yardakçısı. Aynı zamanda listenin en donanımlısı. İşkence fırıldakları, disko lazerleri ve şarj cihazı var. Filmin ucuza kapatılmış Vader’i olan Max, yarı insan, yarı robot. Canavrın tek gözü Kara Şimşek’ten ödünç alınmış. En son teknoloji ürünü, sessiz ve derinden işleyen çipi ise çılgın bilim adamı Maximillian Schell’in hain emellerine programlı.
10. UÇAN MAYMUNLAR - OZ BÜYÜCÜSÜ (THE WIZARD OF OZ, 1939)
Ve karşınızda listenin, öhöm, ikinci uçabilen yardakçısı. Dalkvuklar. Dalmaymunları. Kuş-şebek kırmaları. Her neyse. Öyle ya da böyle, sapık Oz’daki herşey gibi normal değiller. Ayrıca gerçek birer yardakçılar. Beyinleri öylesine yıkanmış ki, çıtı pıtı cadı-maymun kostümleri bile var.
Kaynak: - EMPIRE dergisi – Temmuz 2008 sayısı
