ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
16 Mayıs 2024, Perşembe 10:24   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler > Sanat ve Felsefe
forum sohbet oyun basliklari
   Kervansaraylar
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

manolya41

manolya41 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  24.Eyl.2008 Çar 00:37:39      Kervansaraylarsohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Uzun yolculukların en tatlı anları, güzel bir mekânda konaklayıp yorgunluk atmak olmalı. Hele de bu yolculuk kervanlarla yapılıyor ve günler, haftalar sürüyorsa...


Eski zamanların tüccarları için yolculuk, karda-yağmurda, yazda-sıcakta büyük bir meşakkat demekti. Bu sebeple olsa gerek, bir insanı tam manasıyla tanımanın üç yolundan birinin yolculuk olduğu söylenir. Öyle ya, kâh yaya olarak, kâh at ve deve sırtında bazen aylar süren yolculuğun binbir türlü sıkıntısı, ancak fedakârlık ve dayanışma ile aşılabilirdi.
Eskinin o hikayelere konu olan dostluklarının yanı sıra, tarihimizde bir yol ve yolculuk kültüründen de söz etmek mümkün. İşte kervansaraylar, bu kültürümüzün abidevî unsurlarıdır.


Kervansarayları diğer medeniyetlerdeki hanlardan ve günümüzün otel anlayışından çok farklı kılan önemli özellikleri var. Bu özelliklerin en başında, kervansarayların bir hayır kurumu olması gelir.


Gerçekten de, kervansaraylarda yerli yabancı ayırt edilmeksizin gelen yolculara üç gün ücretsiz yiyecek ve içecek verilirdi. Ayakkabıları tamir edilir, hasta olanlar da yine ücretsiz tedavi edilirdi. Bu arada konaklayan karvandaki hayvanlara da ihmal edilmez, doyurulmasının yanında gerekli bakımları yapılırdı.


Bunca hizmetin ücretsiz verilebilmesinin arkasında ise, yine İslâm medeniyetine özgü başka bir kurum vardı: Vakıflar.
Her kervansaray vakfının -özel şartname olarak tanımlayabileceğimiz- vakfiyesinde, yukarıda söylediğimiz bu hizmetlerin verilmesi şart koşulmuştu.


Kervansaraylar büyüklüğüne göre değişse de, hemen hepsine yatakhaneler, aşhaneler, erzak ambarları, ahırlar, ticari eşyayı koyacak depolar, samanlıklar, mecsitler, hastane, eczane, ayakkabı tamirhanesi bulunmaktaydı.


Kervansarayların kökeni birer askerî karakol olan ribatlara dayanır. Genişleyen İslâm coğrafyası ile birlikte ticari kervanlara koruculuk ve konaklamada yardım görevini de üstlenen ribatlar, zaman içinde mimari yapı olarak da büyümüş ve nihayet 13. asırda bir kurumsal yapı olarak kervansaraylar ortaya çıkmıştır.
Zamanın şartlarına göre bir günlük yol mesafesi olan 30-40 km aralıklarla inşa edilen kervansaraylar, Anadolu’da, Antalya-Erzurum ekseni ile Türkistan’a; Karadeniz kıyılarıDiyarbakır ekseni ile de Irak’a uzanan yol güzergâhlarında bulunur.
Kervansaraylar Anadolu Selçuklu mimarisinin en karakteristik ve gösterişli yapı tipidir. Ayrıca bu yapılar, devrin taş işçiliğindeki hüner ve zerafeti de yansıtır.


Selçuklu kervansarayları plân bakımından genel olarak üç kısma ayrılır: Birincisi, hem kapalı bölümü hem de avlusu olanlar; ikincisi, sadece kapalı bölümden oluşanlar; üçüncüsü de sadece bir avlu ve bu avlunun çevresindeki mekânları bulunanlardır.
Mimarî tipi ne olursa olsun, bütün hanlarda barınak, ahır, kışlık denilen kapalı bölüm ile servis mekânlarının yer aldığı avlu bölümü mutlaka bulunur. Ayrıca, hemen hemen bütün kervansarayların duvarları, güvenlik nedeniyle ve gerektiğinde askerî maksatla kullanılabilmesi için adeta kalın bir sur duvarı gibidir.


Selçuklu kervansaraylarının bir kısmı, önemli yol güzergâhlarındaki değişiklik sebebiyle Osmanlı devrinde işlevini yitirmiş ve dergâha dönüştürülmüştür. Bununla birlikte Osmanlılar, ihtiyaç duydukça ve özellikle İstanbul-Suriye güzergâhında pek çok kervansaray yapmıştır.
Evet... Yol ve yolculuk kültürümüzü bugüne taşıyan bu yapıların bazıları dimdik ayakta olsa da, büyük çoğunluğu artık birer harabe. Her mimari eserin, hatta işlenmiş her taşın kültürel kimliğimizin bir parçası olduğu bilinciyle onları korumak büyük bir vazife. Ama asıl önemlisi, kervansaray kültürünü doğuran medeniyetimizin muazzez ruhunu her şeye rağmen içimizde yaşatabilmek; onu harap etmemek değil mi?
CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir