ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


5 Mayıs 2024, Pazar 18:40   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler > Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program
forum sohbet oyun basliklari
   Cennet Sineması Diye Bir Film
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

bellerophontess

bellerophontess resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Kas.2008 Pzt 00:31:43      Cennet Sineması Diye Bir Filmsohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Philippe Noiret e (Alfredo) yazılmıştır,
            Geçen 23 Kasım günü Cennet Sineması nın babacan büyüğü Alfredo yu
            kaybettik. Pek çokları için bu isim bir şey ifade etmeyebilir.
            Sinema deyince artık birkaç damla kan izleyiciyi memnun etmiyor.
            Daha fazla kan, daha vahşi cinayetlerde gençlerin ağzı sulanıyor.
            Ağzı sulandıkça Testere daha da vahşileşiyor. Savaş filmlerini
            bilgisayara teslim ettik. Komediyi küfür sanıp her küfürde daha da
            güldük. Oyunculuk mu? Çoktan öldü. En son Johnny Deep kaldı her
            rolün altından kalkan.
            Bu bulanıklıkta Avrupa sinemasını daha da fazla özlüyorum. Çünkü
            Hollywod yapımcıları gibi çok paraları yoktur. Bilgisayarları
            yoktur. Aradaki açığı oyunculukla kapatırlar. Konuşmadıkları
            sahnelerde bile bakışlarla çok şey anlatırlar.
            İşte Alfredo yu böyle bir filmde tanıdım. Cennet Sineması, filmin
            ilk bir saatinde bol bol gülünülür. Ancak filmi tekrar izlerken
            sonunu bildiğimiz için bu sahnelere gülemeyiz. Boğazımızda bir düğüm
            belirir. En fazla zoraki bir gülümseme. Bir film dört mevsimi
            yansıtabilir mi? Bu film yansıtıyor. Ama o sonbahar, insanı
            ağlatıyor.
            Bir filmde aşk acısı ancak bu kadar güzel vurgulanır. Aşk için
            çekilen sıkıntılar ancak bu kadar gösterilir. En son hangi Hollywod
            filminde duygulandığımı unuttum.
            Savaşın geride bıraktıkları 2-3 dakikada olsa bu kadar muhteşemdir.
            Savaşa lanet edersiniz.
            Nostalji, geçmişe özlem ve anne, babalarımızın sinema günleri. Hep
            birlikte gitme, açıkhava, kapalı sinemalar. Bir kasabanın filmlerle
            beraber gelişmesini, insanların yaşlanması hepsi bu filmde var.
            En önemlisi birbirinden değerli İtalyalı oyuncuların arasında bir
            dev Fransız Philippe Noiret var. Ağzından çıkan her söz duvarlara
            asılacak türden. Hem yönetmen hem senarist olan Giuseppe
            Tornatore nin sözlerdeki hakkını yemeyelim ancak bu sözler ancak
            Alfredo daya yakışırdı.
            İster inan ister inanma Alfredo. Senin filmde Salvatore ye verdiğin
            mesajı gerçek hayatta bir başka Alfredo bana verdi. İyi bir hayat
            sürmek istiyorsan buraları terket dedi. Aslında Alfredo lardan her
            yerde var. Diğer insanların küçümsediği o insanlarda ne cevherler
            var onlar bir işlense.
            Teşekkürler Avrupa sineması, teşekkürler gerçek oyuncular.
            Teşekkürler Alfredo, seni hiç tanımasamda, görmesemde daima
            kalbimdesin.

Alıntıdır.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

bellerophontess

bellerophontess resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Kas.2008 Pzt 00:36:27sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Gökhan Özcan


Sessiz Gemi ye bu defa da Philippe Noiret bindi ve gitti. Bu yazıyı "sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol" dizesini yalancı çıkarmak istiyorum. İçimin bütün cümleleriyle Cennet Sineması nın o tatlı, o babacan makinistine el sallıyorum.

Kim Philippe Noiret? Ruhumun beyazperdesine düşen bir çok iz, bir çok hatıra...

Guiseppe Tornatore nin 1989 yılında çekip perdeye bıraktığı Cennet Sineması biliyorum ki bir çok insanın gönlünde yer etti. Çünkü dünyaya meraklı gözlerle bakan her çocuğun, sinema perdesinde kendine kaçacak bir yer bulduğu zamanlardan sekerek geldik bugüne biz. Philippe Noiret, bugün şeritler dolusu bir film olarak gönül gözümüzden akıp geçen çocukluğumuzun ortasına kurmuştu sinemasını. Cennet Sineması nın hayatla ağarmış bilgesi, tonton makinisti Alfredo ydu o.

Kim hayalleri boyundan büyük bir Toto değildi ki bir zamanlar!.. Kim damarlarında ırmaklar akan aşık bir Salvatore değildi ki!.. Kim kapıların, duvarların, şehirlerin arkasında ne olduğunu ölesiye merak etmezdi ki!.. Ben Toto gibi bir çocuktum. Ben yorganını yastığını alıp bahçesinde gazoz şişelerinin tıngırdatıldığı sinema bahçesine postu sermeyi düşünen aklı havada bir çocuktum. Yere inmeden, indirilmeden önce... Yer çekiminden önce... Hayatın tozlu topraklı bir saflığa, tazeliğe, paklığa sahip olduğu bir zamanda. Çocukken... Ben küçükken, dünya çok büyükken...

Kalbimde acıyıp duran o yerin, kim bilir hangi şehrin, kimbilir hangi Sicilya kasabasının ya da neresi olduğunun asla bir ehemmiyet teşkil etmeyeceği o hayal perdesinin bekçisiydi, hayat diye izlediğim bütün o filmlerin, insana dair son sıcaklıkların, dar sokakların, balkonlardan çocuklarına bağıran kadınların, iplerde uçuşan sakız beyazı çamaşırların, başka pek çok şeyin makinistiydi Alfredo. Yani büyük usta, derin oyuncu, o yumuşacık sima: Philippe Noiret!

Onun baş aktörü olduğu Cennet Sineması nda daha kaç film izledim, onun yüzündeki insan haritasını kaç şerit boyunca takip ettim, bilmem imkansız. Ama hafızamın baş köşesine aldıklarım var tabii. Postacı nın sürgün şairi Pablo Neruda yı nasıl unuturum. Philippe Noiret, o filmde kalbini hasret saran o kadar gerçek bir Pablo Neruda olmuştu ki, arkasında asıl suretini gördüğüm hiçbir Neruda kitabı inandırıcı gelmedi bir daha bana.

Bir çok rolde, bir çok insanı, bir çok karakteri üstüne giyinerek filmler boyunca karşımıza çıkıp duran bir adam oldu hep. Ama bir teki bile Hollywood damgalı değildi. Israrla çağırdılar, ısrarla çekmek istediler, adına "endüstri" yaftası ekledikleri dev sinema tezgahına ama gitmedi. Cennet Sineması nın iş yapmayacağı tek yerin Hollywood olduğunu biliyordu. Ağır ağır, usul usul, hayatı hepimiz adına sindirerek çevirdi samimiyetle projektörünü.

Ölüm haberinden bir gün önceki gazetelerde Cennet Sineması nın 171 dakikalık yönetmen kurgusunun sıfırdan gösterime sokulacağına dair bir haber vardı. Ne güzel, izleriz muhtemel ki bir gün. Işıkları söndürecek cesaretin olduğu yerde hikaye biter mi?

Hayat bitse bile, hikaye asla bitmez!

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir