fiogf49gjkf0d Aşağıdaki yazıyı yıllarca önce yazmıştım; bayram balonunu yitirmiş bir çocuğun öyküsüdür. Bayram balonunu yitirse bile, o çocuk hâlâ yaşıyor; yazıyı sizinle birlikte bir kez daha okuyacak... ***
Bayramlar zaman içinde mevsimlerde gezinirler; yaz bayramları, kış bayramları, güz bayramları, ilkbahar bayramları yaşanır. Güneş kümelerinin, uzay dönencelerinin, gezegen yörüngelerinin, yıldız bulutlarının dört işleminde mevsimler değişir. Bayramlar mevsimlerde salına salına dolaşır. İnsan, ömrünün dört mevsiminde bayramların dört mevsimini görür. Sonra uçar giderler bayramlar... Bayram balonları gibi. Renklidir bayram balonları; limon sarısı, narçiçeği, zümrüt yeşili, deniz mavisi, yosun yeşili, kobalt mavisi, zehir yeşili, fes rengi, cırlak kırmızı, bej, portakal sarısı, alev kırmızısı, kan kırmızısı, küf sarısı, azur mavisi, kızıl kırmızı, çini mavisi, türbe yeşili, aşı boyası, siklamen, çingenepembesi, gülkurusu, şeker pembesi ve tozpembeden bir büyük demettir. Ya da bayram balonlarında bunca renk yoktur da doğanın ışınlarında çeşitlenir, anılarda zenginleşir. Bayram anıları birer balondur çocuğun eline tutuşturulan... *** Çocuk küçüktür. Annesi satıcıdan aldığı balonun ipini çocuğun eline verir, çocuk mutludur, çocuk tedirgindir, yüreği ürpermeye başlar: - Ya balonun ipini elimden kaçırırsam? Çocuk bir balona bakar, bir de sonsuz gökyüzüne. Gökyüzü mavidir, masmavidir, baktıkça derinleşir, çeker insanı sonsuzluğuna. Tanımsız bir duygudur çocuğun gönlünde titreşen. Annesi duyarlıdır: - Ne oldu sana? - Gök çok mavi... - Dur balonu bileğine bağlayalım... - Olmaz. Kırmızı balon, çocukla mavi gök arasında gizli bir uzlaşmadır. Çocukla gökyüzü, paylaşırlar balonu. Bir beyaz bulut uçuşur, atlıkarınca döner, salıncak gider gelir, ipin ucundadır balon. Sakın ipi elinden kaçırma çocuk, sıkı tut emi!.. Çocuk koşmaya başlar. Balon da çocukla birlikte koşar. Vurulmuştur çocuk balonuna; balonunun kızıl rengine, güzelliğine, süzülüşüne, uçuşuna... Balonuna bakarak koşarken çocuğun ayağı takılır bir taşa... Düşer çocuk... Balon kurtulur elinden. Yüreği kalkar çocuğun, ayrılıktır söz konusu ve balonun geriye dönüşü yoktur. Önce bir duraksar balon, başını sallar, sağa sola kıvranır, çocuğa son bir kez bakar, sonra yükselmeye başlar göğe, gökyüzüne, maviliklere, masmaviliklere, bilinmezliklere, yalnızlıklara... Çocuk dişlerini sıkar, tıkanır. Bir damla gözyaşının merceğinden izler uçup giden balonu... Yükseldikçe yükselir balon, uzaklaştıkça uzaklaşır, küçüldükçe küçülür... Güzel balon nerede? Gökyüzünde bir nokta. *** Nerede çocukluk bayramları? Güz bayramları, kış bayramları, ilkyaz bayramları? Nerede renk renk akide şekeri? Nerede armağan mendil, mürekkepli dolmakalem, yeni kundura, lavanta çiçeği kokan mendil, komşunun sarı kızı nerede? Tahta salıncak, atlıkarınca, mavi gök, koşan bulut, evin önündeki ağaç, ağaçtaki kuş, tıp tıp atan yürek, penceredeki çocuk nerede?.. Hepsi gökyüzünde birer nokta. İlhan Selçuk
|