fiogf49gjkf0d
Lale Belkıs
Türk sinemasında kötü kadın denilince ilk akla gelen isimlerden biri Lale Belkıs. Aynı zamanda Türkiye nin ilk mankenlerinden biri olan Belkıs şarkıcı olarak da tanınıyor. 1953 yılında podyuma çıkan Lale Belkıs tiyatro sanatçısı Pekcan Koşar ile evlendikten sonra Evlilik Dolabı, Boeing Boeing ve Becerikli Kaynana gibi tiyatro oyunlarında sahneye çıktı. Daha sonra da Yeşilçam a adım attı.
Suzan Avcı
Onun kaderi de katıldığı bir güzellik yarışmasıyla değişti. Eğer bu yarışmaya katılmasaydı, annesiyle birlikte tekstil atölyesinde çalışarak hayatını sürdürecekti. Onun kaderini değiştiren olay ise henüz 13 yaşındayken Yıldız Dergisi nin düzenlediği yarışmaya katılması oldu. Yarışmayı kazandı ve Metin Erksan ın bir filminde başrol oynama hakkını elde etti. Annesi yaşı küçük olduğu için izin vermeyince de iki yıl daha beklemesi gerekti.
Neriman Köksal
Yeşilçam da vamp kadın denilince ilk akla gelen isim. Gerçek adı Hatice Kökçü olan sanatçı 20 li yaşlarının başlarında İstiklal Caddesi nde yürürken yönetmen Metin Erksan tarafından keşfedildi. Erksan bu uzun boylu, bakanın dönüp bir daha baktığı genç kızı o sıralar Çete adlı bir film çekecek olan ağabeyi yönetmen Çetin Karamanbey e götürdü. Köksal bu filmdeki Rus prensesi Nina rolüyle sinemaya adım attı.
Sevda Ferdağ
Edremitli Lütfiye Dumrul ya da herkesin tanıdığı ismiyle Sevda Ferdağ, daha küçük bir kızken ablası Ferda Ferdağ ile birlikte sık sık gittikleri sinemalarda bir gün kendini de o büyük perdede görme hayalleriyle büyüdü. İlk adımı atan ablasından dört yıl sonra o da sinemada şansını denemeye karar verdi. 1958 de dönemin tanınmış oyuncularından ***** Durukan, Agâh Ün, Fatma Bilgen ve Neriman Alışık’la aynı filmde rol aldı.Başarısız olunca evlenip Almanya ya yerleşen ablasının yanına gitti. Ama onun da ısrarıyla oyunculuk konusunda yeniden şansını denemek için Türkiye ye geri döndü.
Leyla Sayar
Türk sinemasının en eğitimli kötü kadını Leyla Sayar. Ankara Devlet Konservatuarı ve Amerikan Kız Koleji nde öğrenim gördü. Plaj Güzeli seçilmesi ise onun okul hayatının sonunu getirdi ama sinemanın kapılarını açtı. İlk kez 1958 yılında Duvaklı Gül adlı filmle sinema kariyerine başladı.
Aliye Rona
Türk tiyatrosunun duayenlerinden Avni Dilligil in kızkardeşi olan ünlü oyuncu karakteristik fiziği ve özellikle bakışlarıyla sinema seyircisini etkiledi. Onun kötü kadınlığı ise biraz önce anlatılanlardan çok farklı. O vamp kadın olarak değil, sevdiklerini korumaya çalışırken başka insanlara kötülük yapan fedakar Anadolu kadını rolleriyle tanındı daha çok. |