ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
DawsonCreek
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2009 Cmt 01:15:23 Dunya Siir Gunu Bugun Kutlu Olsun... |
| fiogf49gjkf0d Evet siir severler bugun dunya siir gunu bekliyoruz guzel siirlerinizi.... | |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2009 Cmt 13:01:10 |
| fiogf49gjkf0d
Dünya şiir gününde tüm şairlerin yüreklerinden akıp dizelere dökülen..
yaşananları yaşatan ..
şiirlerle dolu zamanlar diliyorum....
Şiir okuyan..
şiir yazan....
şair olmasa da şiirlerle yaşayan
şiir sevdalılarının günü ve ömrü şiir tadında
geçsin diliyorum..
Ne mutlu şiir okuyana ve sevene!..
Şiir depremdir, şiir ayaklanmadır, şiir başkaldırıdır. Şiir şimşektir, yıldırımdır, gök gürültüsüdür şiir. Şiiri, yani yıldırımı hiçbir siper-i saika durduramaz. Şiir korkunçtur, güzeldir. Hiçbir kapı, hiçbir duvar önünde duramaz. Kapı tunçtan, demirden, çelikten de olsa önünde duramaz.
Şiir yürür, ezer geçer. Şiir her şeyden, herkesten daha güçlü, daha yıldırıcıdır. Şiir sınır tanımaz, ne kral tanır, ne imparator. Şiir Cengiz Han dan da, Sezar dan da, Hitler den de, Büyük İskender den de büyüktür.
Şiirin yürüdüğü yolun bitimi yoktur. Şiir sonsuzluğa gider, sonsuzluktan gelir. Şiir hiçbir güce boyun eğmez. En güçlüden daha güçlü, en güzelden daha da güzeldir. Eşsizdir, bir benzeri daha olmamıştır ve olmayacaktır da.
Şiir bütün dillerden başka, bambaşka bir dille konuşur. Ama onun dilini, söylediğini herkes ama herkes anlar. Şiiri hiçbir güç tutsak edemez. Altın da, pırlanta da, elmas da şiirden değerli değildir; olmamıştır, olmayacaktır. Şiir dilsizleri konuşturur, sağırların kulaklarını açar. Şiir buluttur, yağmurdur, gökyüzüdür. Şiirin arkadaşları, dostları vardır. En yakın dostu bilimdir. Sonra musiki ve resim gelir. Şiirde müzik de vardır, resim de, yontu da. Mimar Sinan la da dosttur, Darwin, Einstein la da.
Şiir gelecektir, umuttur, özlemdir, mutluluk ve güzelliktir. Şiirden en zalim, en gaddar, en acımasız krallar, imparatorlar bile çekinir, korkar. Şiir ölümü bilmez, şiir yaşamdır. Şiir, sevinç ve mutluluktur.
Şiir kötümserlik bilmez, tanımaz. İyimserdir, cömerttir ve gençtir, delikanlıdır. Yakışıklıdır şiir. Şiir sonsuzluk gibi en güzel kokar; güllerden de, karanfillerden, zambaklardan da güzel. Şiir deniz gibidir. Nasıl denizi kimse anlatamazsa şiir de tıpkı öyledir. Homeros, Dante, Shakespeare şiiri anlatmak için büyük çaba harcadılar ama şiiri deniz gibi tam anlamıyla kimse, hiç kimse anlatamadı.
Deniz gibi, o da yalnız kendi anlatır kendini. Şiir sevgilidir, şiir yazandan iyi koca olmaz. İyi baba, iyi oğul, iyi kız da olmaz belki ama iyi arkadaş, iyi dost, iyi kardeş olur. Şiir sevgilidir dedik ve hep sevgili kalmıştır ve kalacaktır.
Şiir ne tanker, ne şilep, ne gemidir. Şiir yelkenlidir. Bir korsan yelkenlisidir. Hayduttur şiir. Şiir aldatmaz, çalıp çırpmaz. Doğruluktur şiir. Emektir, alın teridir. Şiir inatçıdır, hırçındır ve hep ama hep yürür gider. Şiir durmaz ve durdurulamaz. Şiire ne boyunduruk, ne tasma takılır.
Şiir zincire vurulamaz. Şiire kelepçe takılamaz. Şiir özgürdür, özgürlüktür. Şiir zalimlere, alçaklara, namussuzlara meydan okur. Onun gücü en güçlüye boyun eğdirir. Engel tanımaz. Engelleri yıkar ve ezer geçer. Şiir ölümsüzdür. Şiir olmasa, sevdalılar söyleyecek söz bulamaz; o zaman sevda da, aşk da olamaz. İnsanoğlu yok olur. Şiirdir insanoğlunu sürekli kılan.
Anaların şefkati, babaların güveni, çocukların kıvancıdır. Şiiri anlatmaya çalıştım ama ne gezer. Önce söylediğim gibi şiiri, deniz gibi kendi, yalnız kendi anlatır. Yaşasın şiir! Yıkılsın diktatörler, krallar, asiller, emperyalistler. Şiir zaten onları hep ama hep yıktı ve hep yıkacaktır. Ne mutlu şiir yazan, şiir okuyan, şiir sevene. Ötesi yok...!
21 Mart Dünya Şiir Günü Kutlu Olsun......
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2009 Cmt 13:10:13 |
| fiogf49gjkf0d TUTUKLU. . ..
Tutsak olacağını bilerek yine bu sabah demirparmaklıktan içeri usulca sızdı güneş
Yasaklanınca görüş gününde çiçek getirilmesi arka duvarın dibinde sarmaşık tohumu dikmiş annem
Oysa el bile sallayamamıştım ona kuyrukta saatlerce bekleyip doldurduğu içme suyunu dökerken ardıma
Sunay AKIN |
SEVMEK
Saçak altına sığınmış göçmen kuşun kar tanecikleri arasında düşen beyaz tüyünü de görebilmek
İşte sevmek
Sunay AKIN
YÜREĞİM
Yüreğim
Islaktır benim
Kuytularda ağlamaktan
Ve hafif uçuktur rengi
Kurusun
Diye kaç kez
Güneşe asılmaktan...
Sunay Akın
| |
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2009 Cmt 14:45:21 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Bir gün usulca çekip gideceğim..
Uzak en uzak şehirlerden duyulacak sesim..
Rayından çıkmış bir tren gibi öylece başı boş..
Aldığım her nefes yeni uzaklıklara savuracak beni..
Kayıp şehirlerin en kayıp insanı gibi..
Deprave.. | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2009 Cmt 14:50:08 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d AŞKNAME
Dudaklarından sözler dökülürdü hangi kelimeler..hangi sözcükler duymazdım nefesinin tınısına takılı kalırdı ruhum söyleyeceklerim kurur kalırdı dudaklarımın sussuzlugunda bir gözlerimden akardı sevda sana yanaklarında bir çicek acardı bazen bazen koca bir bahar eserdi gülümsemende üşürdün belli belirsiz güneşin sulesi gibi gelip yapışıp kalmak isterdim teninde
bazen uzağımda durur kıpırtısız belki soluksuzca; Öyle bakardın zerafetin dokulurdu sevdamin ucuna bilsen nasıl su değmiş toprak gibi canlanırdım yine bir seyler soylerdin sen sevdaya yorardım ne dersen belki sevişmeye çagıran o tınıyı beklerdim göz bebeklerinin sevdaya büyüdüğü geceyi aydınlığınla allak bullak eden o ani beklerdim ya da her an sevişirdim de... bekleyişimde bile
bilmezdim… ya da bilmemezlikten gelirdim varlığında aşkı bin türlü tanıma büründürken sevişmelerinden doyacağım aklıma gelmezdi
ve sen herşeyin farkında öyle bakardın bana bazen yemek hazırlarken ya da kitap okurken televizyon seyrederken ya da birine laf yetiştirirken göz ucuyla bakardın
bilirdin belki sen göz ucundan dökülecek her bakıştan ben sevişme sağnağına düşeceğim hoşuna giderdi belli belirsiz gülümsemendeki o sevişme dolu tattan anlardım
seni sevmek ne güzel diye düşünürdüm ve sen anlardın ne düşünduüğümü göz ucunda yine bir güneş patlaması gönderirdin ruhuma depremlerle sallanırdı varlığım gelgitler taşardı okyanuslardan balıklar az şaşkın çokça bilmeden hissettikleri sevdayla sarhoş ben oyle kalakalirdim ortasinda evrenin bir gülümseme daha dökülse yanaklarından bilirdin yanıp kül olacağım hiç bir ormanı sağ bırakmayacak ateşim belli belirsiz göz kırpardın beni anlamışsın gibi bunu söyler gibi bense ilanı aşk olarak alırdım bunu
omuzbaşının çıplak kalan dokusunda bir sevişmenin romanını yazardım okumayı severdin içinde aşk olan her sözcüğü iste sırf bu yüzden acemice nice hikayeler örğülerdim özlemimde hasret şiirlerini de severdin sen belki kavuşmaları sevdiğindendir kim bilir belki yalnızlığından sonra gelen bu sevdayı en iyi anlatan budur diye senin yanında o en yaman hasreti anlatmamı severdin
kavuşmalar hep vardı aslında bizdik yaratan en yalın en çıplak ve en basit haliyle sen yine de anlamak istemezdin aslında o çok iyi anladığın şeyi bu aşkın gücü nerden beslenir anlamaz gibi belli ki anlatmamı seviyordun bir kez daha… bir kez daha ve sonsuz kere sevişirdin o an bilirim en derin sularda dalan bir ruh gibi en yükseklerdeki bir çift kanat gibi yağmura gebe şehvetli bir bulut gibi sevişirdin sana akan sevdanın anlatımlarında
ben sana bakar o sevişmelerini anlamanla oluşan mahcup bakışını yakalardım şeker hırsızlayan çocuklar gibi olurdun hiç kızılamayan ve saçı okşanan avuçlarını açtırırdım iki şeker daha koyardım kaçmak isterdin hemen gitme kal diye çok seslenmek isterdim
ama bilirdim aşkı yeniden yenilenerek yaşamak isterdin en çok o anda zirvelerde olurdu ruhunun tatmin kuşu ben o hiç dinmeyen fırtınanın içinde olmayı en çok bu çocuk arsızlığını şımartmak için severdim doğal bir yeşil renk gibi kaplardın dokumu yağmur yağmış tazeliğinde kokardı tenim hep seni düşünürken... hep seni severken hep seninle sevişirken olurdu bunlar
ve sonra yeniden gelirdin gözlerinde o tutku ateşi o beni deli eden arzu volkanlarına atan sevdana gülümsemen yetmezdi “seni ağlayacak kadar seviyorum” diye fısıldardın usulca üstelik saçlarını örgüleyen masum çocukluğun üstelik teninde yangınlar olan kadın yanınla dört mevsimi yaşardım ben ne yağan yağmur ne de aynı anda açan güneş şaşırtırdı beni Ne kabaran dalgaların şehveti ne de aynı dalgaların huzurlu aşk şarkısı
aynı anda olan hiç bir zıtlık şaşırtmazdı beni sevdanın gücünde boynum kıldan ince ben emanet etmişim imanımı üstelik dualarım da yer değistirmiş yani hepten gitmişim kendimden bu yüzden şaşırtmazdı beni o tutku ve o çocuk yanım seninle her insanın kılığına girerdim öfkeli ve neşeli sabırsız ve bekleyen sevgi dolu ve senden uzaklığına nefret besleyen bazen hepsi birden olurdum bazen hiç biri sadece adı senle olabilen bir adamdım yani
üstelik hangi zaman diliminden hangi zaman dilimine kadar sürerdi bu bilmezdim bazen bir anda yaşanırdı bütün bu yolculuk bazen asırlar sürecek kadar zamanda yine de hiç bir şey şaşırtmazdı beni seni bulmuşluğun alınyazısı kadar
hiç bir alınyazı ve hiç bir kader bu kadar sevilmez diye düşünürdüm ve sen o anda yine bana bakar ve yine anlardın ne düşündüğümü ben sevdamdan beslenen yanını da anlardım bilirdim sen mahçup sen sevilmeyi daha önce hic alamamış yüreğine… gonca bir çiçeksin ilk benimle öğreneceğin düşüncesi ilk kez aşkı benim avuçlarımdan yudumlayacağını bilmek olmaz düşlere daldırırdı beni
ve ben buna da şaşırmazdım herşey öyle olağan gelirdi ki sevdanın hangi tanımını buna sığdırsam diye düşünürdüm yani anda herşeye şaşıran ve hiç olmadık kadar buna alışkın olan bir adamdım ve bilirdim sen de benim gibi olurdun
hiç bir aynılıkta bu kadar beslenmemiştir hiç bir varlık zıtlıklarda öğrenmeye çalışanlara gülerdim de biraz seni anlatmak isterdim… bendeki sevdayı yine de susardım büyüsü bozulacak muska gibiydi belki bu gizem hep sende ve bende kalması gereken
susardım inceden sadece senin duyabileceğin bir sesle seslenirdim evrene seni sevdiğimi… ilanı aşkımı...
Gassan SATAR | |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2009 Cmt 15:10:07 |
| fiogf49gjkf0d Her Şey Şiirdir
Her şey şiirdir, uğultusu rüzgarın Bir ırmağa usulcacık yağan kar Her gece okunan bir dua çocuklukta Gökyüzünde bölük bölük turnalar
Her şey şiirdir, sevinç ve kader Dünyada olmak duygusu... Kıyıda, ıssız kayalarda Kendi başına ışıldayan su
Her şey şiirdir, şimdi, şu anda Ak kağıt üstünde dolanan elim Karşıki avluda salınan söğüt Yandaki odada uyuyan bebeğim
Her şey şiirdir, çağrısı aşkın Bahar toprağından yükselen tütsü Umut ve acı, başlayan ve biten, Yağmurun ve akıp giden hayatın türküsü
Her şey şiirdir ve bir gün belki İlk aşkım, ilk göz ağrım şiir Koynunda ona yazdığım mektuplar Bir yerlerden çıkıp gelecektir...
Ataol BEHRAMOĞLU
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2009 Cmt 15:28:26 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d EY HAYAT
(ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın aslında yokum ben bu oyunda ömrüm beni yok saysın…)
yaşam bir ıstaka gelir vurur ömrünün coşkusuna hani tutulur dilin konuşamazsın!
tırmandıkça yücelir dağlar sen mağlupsun sen ıssız ve kalbinde kuşların gömütlüğü tutunamazsın…
eloğlu sevdalardan dem tutar aşk büyütür yıldızlardan yasak senin düşlerin dokunamazsın...
birini sevmişsindir geçen yıllarda açık bir yara gibidir hâlâ hâlâ ne çok özlersin onu ağlayamazsın...
yolunda köprüler çürür sesin, sessizlik sanki bir uğultuda savurur hayat kül eyler seni doğrulamazsın!
yapayalnız bir ünlemsin dünyayı ıslatan şu yağmurlarda herşey çeker ve iter anlatamazsın...
yaşam bir ıstaka gelir vurur işte ömrünün coşkusuna sesinde çığlıklar boğulur ama bağıramazsın…
sonra vakt erişir, toprak gülümser sana upuzun bir ömrün ortasında ne hayata ne ölüme yakışamazsın!
yazdırmalısın mezar taşına: ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın aslında hiç olmadım ben bu oyunda ömrüm beni yok saysın…
Yılmaz ODABASI
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2009 Cmt 15:31:12 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d SEVİNÇ VE HÜZÜN
Sevinci kapıştılar taşımayı bilmeden, Şimdi bilen yok, nerede oturuyor. Köyün delisi Hüzün, yalnız kaldı yollarda Adam-adam, sınıyor, arıyor yoldaşını.. Kıskandıran özlemi, yüzünden okunuyor.
Görünüp siliniyor o günden beri. Sevinç bin an gözlerde, dudaklarda. Yerini sevgilisi Hüzün e bırakıyor. Sevinç se, uzaklarda hep uzaklarda.. Şöyle bir görünüyor, hemencecik uçuyor.
İşte o günden beri gözlerde, dudaklarda Hüzün, aramaktadır, yitik yavuklusunu. O günden beri Sevinç yerinde durmaz Ve kişiliğini ararken uzaklarda O günden beri kimliksiz hüzün olmaz...
Özdemir Asaf
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2009 Cmt 15:36:40 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d DESEM Kİ
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Cahit Sıtkı Tarancı
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Mar.2009 Cmt 15:59:06 |
| fiogf49gjkf0d HADİ BULUN EN ZAYIF YERİMİ
İnsan kendisini merak etmeli; hem de ölümüne merak etmeli. Gün bitti işte... Kim farkında bunun senden başka... Herkes bu yenilgiyi nasıl da rahat kabulleniyor...
Vaatlerini tutmadı gün. Kimse kendisini merak etmedi. Sabırsızlığın bundan; bundan çocuksu hasretin... Kabullenince herkes yaşamını sen ortaya kendini koydun... ve bütün suçlarını üzerine aldın sonra
Bundan işte bu çocuksu hasretin Ve ölümcül bir rulet oynadın insanlarla hadi dedin, hadi bulun en zayıf yerimi...
Ve diktin gözlerini gözlerine kastın bedenini yükselttin omuzlarını Öylece kaldın... Baktılar sana... Baktılar... Ama yüreğini bir türlü göremediler...
CEZMİ ERSÖZ
| |
| |