fiogf49gjkf0d Neden Kadınların Düğmeleri Solda ?
Erkeklerin tüm giysilerinde düğmeler sağda, ilikler solda iken; kadın giysilerinde durum tam tersidir? Aslında nedeni çok basit ve açık: Çünkü insanların çoğu sağ elini kullanır. Sağ elini kullanan bir insan için, sağdaki bir düğmeyi, soldaki bir iliğe geçirmek daha kolaydır. Bu nedenle de erkeklerin düğmeleri daima sağdadır. Peki kadınların düğmeleri niçin solda? Kadınların çoğunluğu da sağ elini kullanmıyor mu?
Giysilerde düğmelerin kullanılmaya başlandığı ilk yıllarda, düğmeler hem çabuk kırılabiliyormuş hem de herkesin alamayacağı kadar pahalıymış. Düğme alabilecek zengin kadınlar da, uzun elbiselerini ancak hizmetçilerinin yardımıyla giyebiliyorlarmış. Hizmetçiler ise hanımlarının karşısında, onların düğmelerini, sağ ellerini kullanarak daha rahat ve daha hızlı ilikleyebildikleri için, terziler düğmeleri hizmetçinin sağına, hanımının ise soluna gelecek şekilde dikmeye başlamışlar.
Neden Cenazede Siyah Giyilir ?
Binlerce yıl önce, cenaze törenine katılanlar, gömülecek kişinin hayaletinin orada bulunanlardan birinin bedenine girmek isteyeceğine inanıyorlarmış ve hayaletten saklanmak için vücutlarını siyaha boyuyorlarmış... Zamanla bu adet, siyah giysi olarak devam etmiş ve günümüze kadar gelmiş.
Foya Nedir ?
Eskiden kuyumcular, sattıkları yüzüklerin, değerli taşların arkasına “foya” denilen bir sıvı sürerlermiş.
Bu taşı daha parlak gösterir, ışığı daha çok yansıtırmış... Zamanla foya dökülünce sahtekarlık da ortaya çıkarmış... “Foyası ortaya çıktı” deyimi de meğerse buradan geliyormuş...
"Saman Altından Su Yürütmek" Nerden Geliyor ?
Vaktiyle köyün birinde, ahalinin bahçelerini suladığı bir su kaynağı varmış. Bu kaynak köyün ortak malıymış. Civarda başkaca su kaynağı olmadığından bütün köylü, arazisini bu kaynaktan nöbetleşe sularmış. Kimin ne vakit, ne kadar su kullanacağı belliymiş ve herkes kendi hakkına riayet edermiş. Ancak her köyde olduğu gibi, bu köyde de açıkgöz bir adam varmış. Sebze bahçesi su kaynağının hemen yakınında bulunan bu adam, herkes gibi sırası geldiğinde gider, kaynaktan suyunu alırmış ama bununla yetinmeyip, kaynakla bahçesi arasına gizli bir su yolu kazmış. Kimseler fark etmesin diye de su yolunun üzerini taşla, tahtayla kapatıp üstüne de saman balyaları yığmış. Su, bu saman altından aka aka açıkgözün tarlasına kadar gidermiş.
Yaz ortasında herkesin tarlası susuzluktan kavrulurken, onunki, cennetten bir köşe gibiymiş. Köylüler, bu işin içinde bir iş var, diyerek araştırmaya başlamışlar ki bir de ne görsünler,uyanık saman altından su yürütüyor.
Tarhana Nerden Geliyor ?
Vaktiyle bir hükümdar, bir fakir evine misafir olmuş. Kendisine ikram edilen çorbayı çok beğenmiş ve ev sahibine övgüde bulunarak “Çok lezzetliymiş, bu ne çorbası? ” diye sorunca, çorbayı hazırlayan kadıncağız utanarak “Dar Hane çorbasıdır, kusura bakmayın hükümdarım.” cevabını vermiş. O günden sonra, “dar hane” çorbası Osmanlı saray mutfağında baş köşeye otururken, insan dili ve zamanın arsızca oynaşması sonucu adı hepimizin çok iyi bildiği “tarhana”ya dönüşmüş.
"Pabucu Dama Atılmak" Nerden Geliyor ?
Anadolu’da, Ahi teşkilatlarının unutulmayan geleneklerinden biri “pabucu dama atma” geleneğiymiş. Bu, Türklerin iş yaşamına getirdiği en büyük iş etiği uygulamasıymış. Meslek sahiplerinin kendi aralarında, kendi kendilerini kontrol ve denetim için kurdukları bir sistemmiş. Yanlış tartı kullanan veya hileli mal satan biri varsa, meslek pirleri o dükkanın önüne gelir, gerekli incelemeyi yapar ve iddialar doğruysa esnafın pabucunu bir dama atarlarmış, yani işine son verirlermiş. O kişi de bir daha o mesleği icra edemezmiş. | 
