1925’de Diyarbakır’da doğan Sami Hazinses,
ilkokuldan sonra çalışmak için İstanbul’a geldi.
1953’de Mahir Canova’nın yönettiği ‘Kara Davut’ filmindeki rolle sinemaya başladı.Sonraki yıllarda çevirdiği filmlerle rolleri büyüyen Hazinses, Türk sinemasının unutulmaz komedi sanatçıları arasına girmeyi başardı. Hazinses, oyunculuğunun yanı sıra güfte ve beste çalışmaları da yaptı. Son yıllarında sefaletin kucağında olan sanatçı, Göztepe Semiha Şakir Huzurevi’ndeydi. 2002’nin ağustos ayında hayata gözlerini yalnızlık içinde yumdu.
YILDIRIM ÖNAL
Tiyatro ve sinema oyuncusu, yönetmen Yıldırım Önal, 11 Ekim 1982’de İzmir’de beyin kanamasından ölürken yoksulluğun pençesindeydi. 1931’de İzmir’de doğan, Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nü bitirdikten sonra uzun yıllar Devlet Tiyatroları’nda çalışan Önal, bir dönem televizyon dizilerinde oynadı.‘Karanlığı Gören Gözler’, ‘Güneşi Görüyorum’ ve ‘Fotoğraftakiler’ adlı televizyon çalışmaları yankılar yarattı. Ne var ki, gece hayatı ve alkol yüzünden ekonomik durumu bozuldu ve son yılları yoksulluk içinde geçti.
MESUT ENGİN
1953 Söke doğumlu Mesut Engin, 1973’de Ses Dergisi’nin düzenlediği Artist Yarışması’nda ‘Kral’ seçildi; ardından da fotomodellik, mankenlik, oyunculuk yaptı. Kadir İnanır, Zeynep Değirmencioğlu, Ayhan Işık, Perihan Savaş gibi sanatçılarla kamera karşısına geçti, çok sayıda filmde rol aldı.1976’da geçirdiği bir trafik kazası, onun hayatını altüst etti. Sağ el bileğinin sinirleri kesilen genç aktör, hayata küstü ve alkole başladı. Şimdi hâlâ köşesinde ve sinemadan hiçbir dostu onun yanında değil.
BİROL IŞIN
15 Mayıs 1944 te Mersin de dünyaya gelen Işın ın filmlere konu olacak bir yaşam öyküsü var. Küçük yaşta ailesini yitirince akrabalarının yanında kalan Işın sinemayla Adana ya çekim için giden bir film ekibi sayesinde tanıştı. Gördüklerinen etkilenince film yıldızı olmak için 1958 yılında İstanbul a geldi. Hem de yaya olarakHenüz 15 yaşında olan Işın, soluğu Beyoğlu nda bir otelde aldı. İstanbul a gelişinin hemen ertesi gün bir film şirketinin kapısında bekleyip sete giden bir minibüse gizlice bindi. Bu deneyim onun sinemanın büyüsüne iyice kapılmasına yol açtı. 1968 yılında Türkiye de ilk yerli fotoromanı yayınlayan Birol Işın, Elziliş ve Diriliş gibi filmleri yönetti. Işın ın trajedisi aslında yıllar önce başladı. Oğlu Finlandiya ya kızı da Almanya ya yerleşen Işın eşinden de ayrılınca bunalıma girdi. Ekonomik durumu da kötüye giden Işın 2005 kışında sokakta donmak üzereyken bulundu. Ona Kayışdağı Darülaceze Müdürlüğü nün sahip çıktı.2007 de Yaşam Evleri projesi kapsamında Beyoğlu Sururi Mahallesi ndeki bir apartmanın giriş katındaki evine yerleştirildi. Kızı arayıp bulamayınca polise haber verdi ve cesedi bulundu.
DENİZ AKBULUT
Tiyatro ve sinema oyuncusu, şarkıcı Deniz Akbulut, oyunculuğa Nejat Uygur Tiyatrosu’nda başladı.
50’nin üzerinde film çeviren ve sesiyle de halkın sevgisini kazanan İstanbullu sanatçı, film setinde geçirdiği bir kaza sonunda 1996’da gözlerini kaybetti. Dört yıl önce kocası tarafından terk edildi. Akbulut, şimdi kaderiyle baş başa, köşesinde ilgi bekliyor.
BİLAL İNCİ
Yönetmen Kemal İnci nin kardeşi olan Bilal İnci, çeşitli işlerde çalıştıktan sonra sinemaya yöneldi.
Bir Türk e Gönül Verdim, Alageyik, Büyük Yemin, Beyaz Mendil gibi filmlerde oynadı.
Deli Yürek, Fahri Baba, Berivan, Yusuf, Ayışığı Neredesin, Kayıt Dışı İnci nin rol aldığı TV dizileri. Bir Türk e Gönül Verdim adlı filmdeki rolüyle 2. Adana Altın Koza Film Festivali nde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülü kazanan İnci, 2005 yılında Beyoğlu nda kaldığı otel odasında geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama veda etti.
HAYATİ HAMZAOĞLU
lkokulu bitirdikten sonra kunduracılık, dökümcülük, kuyumculuk gibi değişik işlerde çalıştı. Sinemaya 1953 yılında Köyün Çocuğu adlı filmle adım atan Hamzaoğlu, ilk başrolünü 1961 yılında oynadı.1969 Adana Altın Koza Film Festivali,1970 Antalya Altın Portakal Film festivalinde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazandı. 1999 Antalya Altın Portakal Film Festivali nde Yaşam Boyu Onur Ödülü nün sahibi oldu.1999 da Marmara Bölgesi ni yerle bir eden depremde evini kaybetti. 2000 yılındaki ölümünden önce TV ekranlarında göründüğünde eski halinden eser yoktu,Hastalık yüzünden zayıflayıp tanınmaz hale gelmişti. Yeşilçam da kendisi gibi karakter oyuncusu olan pek çok meslektaşının kaderini paylaşıp yapayalnız ve yardıma muhtaç bir şekilde hayata veda etti.
KAZIM KARTAL
Sinemaya 1946 yılında başlayan Kazım Kartal, kamera karşısına en çok kötü adam rolüyle geçen aktörlerden biri.Bine yakın filmde yan rollerde yer alan Kartal, iki tane de senaryo kaleme aldı,1970 li yıllarda seks filmleri furyasında da kamera karşısına geçen Kartal bunun nedenini de şöyle anlatmıştı: "Parasız kaldığım dönemlerde bakkaldan veresiye alışveriş bile yapamayıp, alay konusu olmak canıma tak demişti, mecburdum".
ÇASOD ( Çağdaş Sinema Oyuncuları derneği ) üyesi olan sanatçı, 2003 yılında bir dizi filmin çekimi için gittiği Erzurum da rahatsızlanıp İstanbul a dönmesinden kısa bir süre sonra kalp krizi nedeni ile yaşamını yitirdi.
FERİ CANSEL
1944 Kıbrıs Lefkoşa doğumlu olan Feri Cansel kariyerinin en parlak dönemini 1974 ile 78 arasında yaşadı. Türkiye ye geldikten sonra, daha kolay iş bulabilmek için bir apartman görevlisi ile bir formalite evliliği yaptı.
1960 lı yıllar ve 1970 li yıllarda günün koşullarına uygun piyasa filmlerinde rol aldıktan sonra, ismini 1970 lerde erotik filmlerle duyurdu.
Erkeksi tavırları, küfrün eksik olmadığı konuşma tarzı ile "Kasımpaşalı Emmanuelle" olarak lanse edildi. Cansel, 2 Eylül 1983 günü nişanlısı tarafından öldürüldü.
ÖMER DÖNMEZ (ÖMERCİK)
Siyah- beyaz Yeşilçam filmlerinde kimi zaman sokaklarda yankesicilik yaptı, kimi zaman Filiz Akın ablasına elinde darbukasıyla eşlik eden bir çingene oldu. Bazen de Ediz Hun a "size baba diyebilir miyim amca" deyip mavi gözlerinden boncuk gibi yaşlar akıttı.Filmlerdeki değişmez rol arkadaşı ve gerçek hayattaki kuzeni Zeynep Değirmencioğlu nun (Ayşecik) babası senarist Hamdi Değirmencioğlu onu Ses dergisinin çocuk yıldız yarışmasına sokmasaydı belki de hayatı çok farklı bir şekilde ilerleyecekti. Yarışmada birinci değil ikinci oldu ama yine de Yeşilçam kapıları onun için ardına kadar açıldı.1959 doğumlu Ömercik ya da gerçek adıyla Ömer Dönmez, 4 yaşında kamera karşısına geçti. 60 lı ve 70 li yıllarda 40 a yakın filmde oynadı. Ama pek çok çocuk yıldızın kaderinden farklı olmadı onunki de Büyüdükçe popülerliğini kaybetti. 17 yaşındayken geçirdiği talihsiz bir kaza nedeniyle de sol gözünü kaybetti. Kısacası onun için "film bitti". Sonra bir süre büfecilik, taksicilik yaptı. Zeynep Değirmencioğlu nun emlak ofisinde çalıştı. Şimdi 50 li yaşlarına merdiven dayayan Ömercik, İkinci Bahar dizisinde bir kuruyemişçiyi canlandırdı. Artık, eski parlak günlerinin çok uzağında bir yaşam sürdürüyor.
SEZER İNANOĞLU
Sezercik Aslan Parçası, Sezercik Yavrum Benim, Sezercik Küçük Mücahit gibi filmlerin kocaman gözlü, dağınık perçemli sevimli oyuncusu Sezer İnanoğlu babası yapımcı Berker İnanoğlu sayesinde sinemaya adım attı. Genellikle Kemaletin Tuğcu nun kahramanlarını anımsatan anne- baba sevgisinden uzak çocukları canlandırarak seyirciyi bal telinden vurdu.
Ama dönemin sinemaseverlerinin gönlünde 1974 Kıbrıs çıkarmasını konu alan Sezercik Küçük Mücahit filmindeki rolüyle taht kuran Sezercik in hayatı yetişkinliği döneminde çok farklı bir yola girdi. Bir kaç filmin yapımcılığını üstlendiyse de sinemada eski parlak günlerine bir türlü dönemedi.Eşinin intiharı ise onun hayatında farklı bir dönüm noktası oldu.Sezer İnanoğlu ya da pek çok kişinin hafızalarındaki adıyla Sezercik daha sonra polisiye olaylarla gündeme geldi. Önce evinde uyuşturucu bulundu. Ardından polisle çatışmaya girdi. Evinde ve ofisinde aüeşli silahlar bulundu.Eski Türk filmlerinin o masum yüzlü çocuğu Hollywood aksiyonlarındaki kötü adama dönüştü
|