Kız isteme biçimi
Nasrettin Hoca nın komşusu, oğlu Mahmut a kız istemeye gidecek.Düşünür taşınır, dünürcü başı olarak Hoca dan uygun kimse gelmez aklına. "Sevilen, sayılan, ağzı iyi laf yapan Nasrettin Hoca ya da kızı vermezlerse kime verecekler?" der.
Gider Hoca ya açar konuyu. Hoca da "Tamam" der. Neyse, bir akşam dünürcü kafilesi Hoca nın peşinde koyulurlar yola. Varırlar istenecek kızın evine. Hoş, beş, kahve... derken gelir sıra asıl meseleye.
Nasrettin Hoca bir-iki öksürdükten sonra girer konuya:"Bizim komşunun oğlu Mahmut, sizin kızı öpmek istiyor, onunla aynı yatakta yatmak istiyor, hatta onunla her gece sevişmek istiyor. Ne dersiniz?" deyince odada buz gibi bir hava eser.
Komşusu " Hoca, Hoca! Sakalından utan! Bunlar nasıl laf, kız böyle mi istenir?" deyince Nasrettin Hoca odayı terk eder. İçeridekiler özür üstüne özür dilerler kızın babasından.
Oğlan tarafından biri, kız isteme işini üstlenir, başlar söze: "Allah ın emri, Peygamber in kavli ile kızınız Ayşe yi oğlumuz Mahmut a istiyoruz." Vermeye dünden razı olacak ki kızın babası "Allah yazdıysa biz ne diyelim? Hayırlı olsun." deyip verir kızını.
İçeridekilerin konuşmalarını dışarıdan işiten Nasrettin Hoca, açık olan oda penceresinden içeriye seslenir: " Yine benim dediğim oldu! Yine benim dediğim olacak!" |