Binlerce insanın katili olan Abdullah Öcalan, “Demokrasi havarisi” kesildi. Ömür boyu hapse mahkum edildiği İmralı’dan avukatları aracılığıyla, iktidarın açılım projesi hakkında mesajlar gönderen cani, AKP’ye destek verdi. Tıpkı Başbakan Erdoğan gibi çözümün yıl sonuna bırakılamayacağını ifade eden bebek katili, “Kürtlerin demokratik ulus olma hakkının” kabul edilmesi gerektiğini öne sürdü. PKK’ya yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı’nın haberine göre Öcalan şunları söyledi:
Başlanan iş tamamlanacak * Sorumluluğu sadece benim üzerime atarak bu işler yürümez. “Bir yerlerde hazırlansın, ben de emre uyayım” demekle olmaz. Bir yerden ısmarlama çözümler beklemek çözüme götürmez. Bu tip çözüm mantığı eskiden teokratik düzenlerde hâkimdi. * Yeni bir süreç başladı. Bu yeni, farklı bir dönem. Mustafa Kemal’in cumhuriyeti kurması kadar önemlidir bu süreç. Demokratik bir toplum inşa edilecek bu dönemde. Ben cumhuriyetin kazanımlarını göz ardı etmiyorum, ama cumhuriyet şimdi demokratikleşecek, tüm olumlu yanları, kazanımları yeni döneme taşırılacak. Geç oldu ama iyi olacak. 1920’lerde başlanan işi şimdi tamamlayacağız.
DTP süreci iyi anlamalı * Herkes bu yeni süreci, dönemi iyi anlamalıdır. DTP de derinlemesine anlamalıdır. DTP bu yeni dönemi anlamazsa, derinlemesine anlamazsa aşılır. MHP ve CHP, bu sürecin önünde engel olmamalıdır. Engel olmaya devam ederlerse altı aya kalmaz biterler. AKP de fazla bekleyemez. Yeni yılı bile bekleyemezler. Bir iki ay sonra AKP’nin gerçek niyeti, gidebileceği yer belli olur. ABD uzlaşmak zorunda
* Amerika ve diğer siyasi güçler, yeni bir tarzla Ortadoğu’da politika yürütecek. Bu süreçte PKK’nın da olmasını istemiyor, ancak bunu zorla, silahla bitiremeyeceğini anlamış durumda. PKK’yı da silahsızlandırmak istiyor, ama bizimle de uzlaşmak zorunda. Bir uzlaşma doğacak. Bu, İngiltere ve Amerika’nın iki yüz yıllık politikalarının bizi de dikkate alacak uzlaşması olacak. Federasyona karşıyım
* Eskiden devlet kurarsak her şey hallolunur diye düşünüyordum. Sonra devletin çözüm değil, sorunun kaynağı olduğu düşüncesine vardım. Devletin varlığı sorunu çözmüyor, daha da derinleştiriyor. Bu nedenle ben çözümü devlette görmüyorum. Bana, Amerika’nın Barzani’ye verdiği gibi bir federasyon deseler bunu kabul etmem. Benim çözümüm bunu aşıyor. Avrupa modeli benimkine biraz yakındı, ama Avrupa’dan da daha gelişkindir, Avrupa modeli tam demokratik değil. Ulus hakkımız olacak
* Benim çözüm modelim şudur: Devlet olacak, diğer tarafta da demokratik Kürt ulusu olacak. Kürtler devletin varlığını tanıyacak, kabul edecek. Devlet de Kürtlerin demokratik ulus olma hakkını kabul edecek. Böylece orta bir yerde buluşacak, uzlaşacaklar. Sonra devlet isterse yine her yerde bayrağı olacak, isterse her yere hizmet götürecek, isterse her yerde Türkçe öğretecek. Kürtlerin meclisi kurulmalı
* Kürtlerin her alanda örgütlenmesinin önü açılacak, Kürtler demokratik bir ulus olarak varlık kazanacak. Kendi sporunu, eğitimini, dini örgütlenmelerini, meclisini, belediyelerini yapabilirse kendisi yapacak, kuracak. Hatta kendi öz savunması bile olacak. Kendi ihtilaflarını çözecek bir savunma gücü olacak. Kürtler, kendini demokratik bir şekilde örgütleyecek, savunacak. Bu süreçte önümün açılması için, bunu hep beraber yürütebilmemiz için koşullarımın düzeltilmesi lazım.
İŞTE ESERİ Bugün, birileri onu demokrasi havarisi ilan ediyor ve muhatap alınmasını istiyor... Hem de bu katliamları unutturmaya çalışarak
15 Ağustos 1984; PKK’lı teröristler Siirt Eruh Bağgözü’de 1 eri şehit ederek ilk kanı döktüler 21 Ekim 1993; Siirt, Baykan, Günbulak köyü, Derince mezrasını kana bulayan hainler 13’ü çocuk 22 kişiyi öldürdü 1 Ekim 1992; Bitlis’in Cevizdalı köyünü basan teröristler, aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu 30 kişiyi öldürdü 25 Aralık 1991; İstanbul Bakırköy’de Çetinkaya Mağazası’ndaki PKK’nın bombalı eyleminde 6 çocuk ve 6 kadın can verdi 5 Temmuz 1993; Erzincan’ın Başbağlar Köyü’nü basan töröristler 33 vatandaşı kurşuna dizdi 26 Haziran 1993; Mardin Yeşilli’deki Koyunlu Köyü’nde 1’i çocuk 8 köylü katledildi 19 Mart 1992; Şırnak Cizre’de PKK’ya destek vermek istemeyen bir vatandaş sokak ortasında katledildi 21 Ocak 1994; Mardin’in Ormancık ve Akyürek köyleri’nde 10’u çocuk 20 kişi haince öldürüldü 11 Eylül 1994; Tunceli’nin Darıkent beldesinde 6 öğretmen kurşuna dizildi 29 Eylül 1993; Batman Başkonak Köyü’nde 2’si çocuk 5 kişi katledildi 4 Kasım 1993; Siirt Daltepe Köyü’ne yapılan baskında 10’u çocuk 33 köylü acımasızca öldürüldü 15 Mayıs 1994; Erzincan’ın Edebük Köyü’nde 2’si çocuk 7 kişi katledildi 14 Mart 1999; İstanbul Mavi Çarşı’ya molotof kokteyli saldırıda 11 kişi hayatını kaybetti 24 Temmuz 1995; Van Gürpınar’daki Atabinen Köyü’ne kanlı baskın: 3’ü çocuk 12 kişi katledildi 17 Ekim 1994; Elazığ Kulundere Köyü’ndeki tek ilkokul, hain teröristlerce ateşe verildi 13 Şubat 1994; İstanbul Tuzla tren istasyonunda gerçekleştirlen bombalamada 5 yedek subay öğrenci can verdi 25 Ekim1993; Erzurum Çat’taki Yavi Beldesi’ne gerçekleştirilen baskında 40 kişi acımasızca öldürüldü 24 Ekim 1987; Mardin, Midyat, Bayburt Köyleri, Efeler Mezrasına kanlı baskın; 7’si çocuk 11 köylü katledildi 20 Haziran 1987; Mardin Pınarcık Köyü’nü hedef alan teröristler 17’si çocuk 30 kişiyi katletti, 7 Ekim 1993; Tunceli Pınarlar Köyü katliamında 4 öğretmen kurşuna dizildi 7 Mart1987; Mardin Nusaybin’deki Açıkyol Köyü teröristler tarafından basıldı, 6’sı çocuk 8 kişi kurban edildi 29 Haziran 1993; Mardin Yalım Köyü’ne düzenlenen saldırıda 4’ü çocuk 6 kişi öldürüldü 09 Kasım 1992; Diyarbakır Hani’de 4’ü çocuk 13 kişi katledildi 01 Temmuz 1992; teröristler Hizan’da 10 kişiyi katletti. 22 Temmuz 1992; Çukurca’da hain pusu: 10 er şehit. 05 Ağustos 1992; Midyat’ta biri korucu 4 kişi PKK baskınına karşı koyarlarken can verdi 28 Eylül 1992; Mutki ve Lice’de askerlerimize pusu kuruldu. 14 er şehit. 23 Ağustos 1993; Suriye sınırında karakol baskını; 18 şehit. 5 Kasım 1994; Mardin, Savur Pınardere köyünde 4 öğretmen öldürüldü 17 Kasım 1994; Siirt’in merkeze bağlı Çölköyü basıldı: 10 vatandaşımız haince katledildi 24 Temmuz 1995; Van’ın Gürpınar ilçesine saldıran PKK teröristleri, 12 kişiyi öldürdü, 2 güvenlik görevlisi şehit oldu 3 Eylül 1996; Van’da teröristlerle girilen çatışmalarda 12 asker şehit düştü.
PKK kana doymak bilmedi terÖristlerİn son kanlı eylemlerinden biri de Hakkari’deki Aktütün Jandarma Karakolu’na gerçekleşti. 3 Ekim 2008’de düzenlenen hain saldırıda 1 astsubay, 6 uzman erbaş ve 8 er şehit düşmüştü. Pompalı tüfekler ve roketatarlarla saldıran teröristlerden 250’si etkisiz hale getirilmişti.
Dağlıca Saldırısı hâlâ hafızalarda 250 PKK’lı teröristin, 22 Ekim 2007’de Hakkari’deki Dağlıca Komando Taburu’na düzenlediği saldırıda 12 asker şehit düşmüş, 16 asker ise yaralanmıştı. Türkiye günlerce şehitlerine ağlamış, terörist örgüt PKK’ya Türkiye’nin her köşesinden lanet yağdırılmıştı.
|