Tesadüf: Rast gelme Bir şey kendiliğinden olma Tedbirsiz meydana gelme
Tevafuk: Bir birine uygunluk muvafık oluş Nizamlanmış biçimde bir birine uygun olmak
Her iki kelime zıtlıkları ile birbirlerini tarif eder Günlük hayatta tesadüf kelimesini çok kullanmamıza rağmen gerçekte tesadüf yoktur tevafuk vardır Yaratılışta ve devam eden hadiselerdeki pek çok noktadaki benzerlikler tesadüf değil tevafuktur (birbirine uyma)
Tevafuk bir tevhid mührü olduğu gibi kainatın ve insanların başıboş olmadığını gösteren işaretlerdir Cenab-ı Hak şu muazzam kainatı yaratırken hem yaratıcının tek olduğunu göstermek hem de kâinattan daha iyi istifade edilmesini sağlamak için bir çok tevafuklarla yaratmıştır Mesela atom (Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri) ile güneş sisteminin birbirine bir tevafuku ve benzerliği vardır Modelleri birbirine benzer Atomun ortasında çekirdek etrafında da elektronlar (Bütün atomlarda bulunan negatif yüke sahip temel parçacık) döner Güneş sistemi de aynı şekildedir Ortada güneş etrafında da gezegenler döner Misaller çoğaltılabilir
Alemlerin Rabbi ibda (yoktan var etme) ve ihtira (Türetme) sanatını yani icadını göstermek için her iki sistemde de detayda pek çok harika farklılıklar yaratmıştır Fakat ilminde sonsuz modeller olmasına rağmen ikisinde de aynı modeli kullanmıştır Bunun birinci sebebi elbette tevhid (Tek tanrıcılık) mührüdür Bu tevafuk zerreyi ve güneş sistemini yaratanın Allah olduğunun ve şirkin (Allaha ortak koşma) müdahalesinin imkansız olduğunun ilanıdır İkinci bir husus ise bu tevafuk biz insanlara bir kolaylıktır Güneş sistemini bilen bir ilim adamı atomu incelerken ister inançlı olsun ister olmasın peşinen zihnindeki model ile atomu ve elektronları inceleyecektir. Model ve tevafuktan istifade ile yapılan bu tarz çalışmalar bilim dünyasına çok şeyler kazandırmıştır
El ve ayak parmaklarının ve diğer uzuvlarının birbirine tevafuku da kainattaki tevafuklardan birisidir Aslında Cenab-ı Hak Hz. Adem’i on parmaklı yaratarak matematiği de yaratmıştır On sahifelik (sayfalık) de bir talimat vermiştir Parmak sayısı sayesinde tüm medeniyetler birbirinden haberli habersiz onlu sayı sistemini kullanmıştır Yine insan vücudunun veya çiçeklerin ve meyvelerin ve diğer mahlukatın simetrik (Belirli bir düzende dizilmiş ve uzayda belirli bir doğrultuda tekrarlanan kristal içindeki atomlar gibi yapı parçasına sahip olma) olması da güzellik ve estetikteki Cenab-ı Hakkın hakimiyetinin ve isimlerinin tecellisinin bir göstergesidir Yine heykeltıraşların ve ressamların sanatlarının icrasında asırlardır kullandığı altın oranlar Cenab-ı Hakkın adl ve hakem isminin birer tecellileridir
Bu tevafuklar eski çağların ilim adamları ve filozofları tarafından da biliniyordu Bunu fark eden geometrinin (Nokta çizgi açı yüzey ve cisimlerin birbirleriyle ilişkilerini ölçümlerini özelliklerini inceleyen matematik dalı) kurucularından biri “Allah daima geometri kullanır” demiştir Gerçekten kainata bu gözle bakılırsa yüzümüzde gözümüzde ağaçta meyvede atomda güneşte ve yörüngelerinde velhasıl (kısaca)kainatın tamamında gizli bir pergel ve cetvelin ve diğer geometri aletlerinin sürekli çalıştığını fark ederiz Zaten Kur’an-ı Kerim’deki bir çok ayette de Cenab-ı Hak “Biz her şeyi ölçüyle yarattık” demektedir Zerreleri ve güneşleri başıboş ve ölçüsüz bırakmayan alemlerin Rabbi elbette insanların tüm fiillerini de kontrol etmekte ve amelleri zerrelerde gösterdiği aynı hassas ölçülerle hesap gününde değerlendirecektir Yani dünyadaki matematik ahiretteki matematiğin bir göstergesidir
Bediüzzaman Hazretleri Tevafuk`un Allah’ın varlığına açıkça bir işaret olduğunu insan, hayvan ve diğer şeylerin yaratılmasında ve yaşatılmasında tabiat kuvvetlerinin müdahalesine ve tesadüfe yer verilmediğini vurgulayarak şöyle diyor:
Eşya arasındaki tevafuk sanatkarın bir ve tek olduğuna delalet ettiği gibi aralarında bulunan muntazam zıtlık da sanatkarın yaptıklarında hür olduğuna ve hikmetli iş yaptığına şahadet eder Mesela: Hayvanların bilhassa insanların esas azalarındaki tevafuk bilhassa çift azalardaki benzeyiş yaratıcının vahdetine delil olduğu gibi keyfiyetler ve şekillerdeki zıtlık da yaratıcının ihtiyar ve hikmetine delalet eder(Risale-i Nur Külliyatı I 460 II 1339 1343)
Tevafuk konusu toplumumuzda sadece belli kesimlerde bilinen bir konu Bu yüzden başımıza gelen bazı olaylar karşısında çok defa şaşırır hayrete düşer veya bazılarının yaptığı gibi kendimizi bir şey sanmaya başlarız Oysa başımıza gelen olay sadece kaderin kesiştiği noktada bir tevafuktur Mesela birisini aklımızdan geçirir veya anarız Andığımız veya aklımızdan geçirdiğimiz kişi ya bizi arar ya çıkagelir ya da başına bir şey gelir Bunu hemen büyütüp kendimizi veli (ermiş) veya nebi (Kendisine kitap indirilmemiş peygamber) saymaya gerek olmadığı gibi o kimsenin başına gelen şeyin de bizimle alakası yoktur Bu yüzden kendimizi suçlu görmemiz de gerekmez Ortadaki mesele o kişiyle bizim irtibatımızdan dolayı kaderin bir görüntüsü veya bir ilahi ikramdır İyi şeyler için şükretmek kötü şeyler için de o kişiye dua edip Allah’tan hem onun hem de kendimiz için af dilemek ve inayetine himayesine sığınmak yapılacak en doğru iş ve en kısa yoldur
Tevafukları (uygun gelme) keramet saymak da istidrac (Allah”a isyanda çok ileri giden insanların Allah”ın kendilerine verdiği mal başarı ve sıhhat gibi nimetlerle isyanların daha da artırmaları ve sonuçta helak olmaları) saymak da mümkündür Bu durum kişinin içinde bulunduğu hal ile yakından alakalıdır İtikadı (inanç) ve ameli bozuk bir kişinin keramet göstermesini beklemek safdillik olduğu gibi inancı ve ameli düzgün bir kişiden zuhur eden tevafukları da hiçe saymak doğru değildir
ARKADAŞLAR YABANCI KELİMELERİ TÜRKÇELEŞTİRMEYE ÇALIŞTIM İYİ OKUMALAR OKURSANIZ ÇOK ŞEY KAZANIRSINIZ
sorularlaislamiyet |