ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


16 Mayıs 2024, Perşembe 04:35   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Mühim Mevzular > Felsefe, Din, İçsel meseleler
forum sohbet oyun basliklari
   MAZERET KURTARMAYACAK
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

xxxGOKERxxx

xxxGOKERxxx resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  18.Ara.2009 Cum 01:09:16      MAZERET KURTARMAYACAKsohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Uzaydan mı geldi Allah Rasulü?…

Uzayda mı yaşadı?

Uzaya mı gitti?…

Bizim geldiğimiz yerden gelmedi mi?

Bizim yaşadığımız Dünya’da yaşamadı mı?

Bizim kimimizin gidip, kimimizin de sırasını beklediği yere gitmedi mi?

Size nefislerinizden Rasul geldi ki o Aziz’dir… Sıkıntıya düşmenizi asla istemez; size çok düşkündür… Bu hakikate iman edenlere Rauf ve Rahim’dir…

Kim mi? Elbette Allah Rasulü!.

Ötede, Uzay!… Ötede, ferman yollayan Tanrı!… Ötede, Tanrı postacısı peygamber!… Ötede… Ötede… Ötede…

Peki ya sizdekiler?

Ötelerden, karşındakine getiremezsen; içindekini nasıl göreceksin?

“Felçliyim, kaldır beni” diyorsun; oysa, bacaklarında yürüyecek kuvvet var; kullanmıyorsun....

“Sen, sendekini açığa çıkar da, aş ateşi”, diyorlar… “Geçir beni ateşten” diyorsun!… Ateş senin kafanın içindeyken; seni nasıl dışarıdaki, olmayan ateşten geçirebilirler?

Allah Rasulü’nün RAUF ve Rahim olduğu belirtilirken; sen niye hala uzaydan bir Rauf ve Rahim bekliyorsun, uzayından beklemek yerine?

Sen ey uzayı bilmez!… Uzayından habersiz!… Lafta, “ben” deyip; öteden himmet bekleyen uzaylı…

En muhteşem örnek Allah Rasulü açık seçik önünde dururken; niye O’nun yaşantısını örnek alarak sorunlarını çözmezsin de, hala birilerinden himmet bekleyerek günlerini tüketirsin?

O böyle hareketlerle yüzebiliyorsa, niye ben de aynı hareketlerle yüzmeyeyim, diyerek, kendini, okyanusun olmasa da, denizin sularına atmazsın?.. Ömrün kumda oynayıp; yüzenleri seyretmekle; dedikodularını yapmakla mı geçecek?

OKU” diyenin mi yok, okuyamıyorsun!… Yoksa, hala harfleri heceleyip; anlamını bilmediğin kelime sesleri çıkararak, “OKU”duğunu mu sanıyorsun?

Hala, “oku”nası bir sistemin karşısında olup; OKU”man ve gereğini yaşaman zorunluluğunu, farketmeyecek misin?

Galaksinin ya da evrenin bir ucundan, ferman yollayıp buradaki postacısına, onunla hükümlerini tebliğ eden; komutlarını tutanı görünmeyen uçan dairelerle Cehennem`e uğratmadan Cennet`ine yollayıp; emirlerini tutmayanları da Cehennem`ine sevkedecek olan Tanrı ve zevkleri varsayımına daha ne kadar şuursuzca inanıp bağlanacaksın?

Atalarının sapık din anlayışına uymanın, insanı ne kadar büyük pişmanlıklara sevkedeceği, defalarca tekrarlanmıyor mu Kur’an-ı Kerimde?

Kur’an mealleri, o meali yazanın, okuduğundan anladığı kadarıdır!. Kur’an değil!.

Yazdığım yazıların pekçok cümlesinde, en azından iki mana mevcut olduğu halde; üstelik pekçok cümlesi de daha fazla anlam ihtiva ettiğinden, yabancı dile çevirisi, hiç bir zaman Türkçe’de içerdiklerini içermediği halde; nasıl olur da, Allah vahyi olarak Rasulü’nden açığa çıkan cümleler, okuyanın anlayabildiği kadarıyla ve tek bir anlamla kayıtlanmış haliyle,Kur’an” diye kabul edilebilir?… Ve dahi bu çeviriyle, kulluk edilir?

Arapça olmayan Kur’an ile tapınılır!.

Arapça olan Kur’an ile kulluk edilir…

Aradaki farkı anlayamayan anlayışı sınırlılar ile anlayışı kıtlara yeniden ortaokula başlamaları tavsiye edilir!.

Asıl işareti anlamayanlar, çevirilerde, o derinliği vermeyen kelimelerle, Kur’an-ı Kerim’in farkettirmek istediklerini, bilerek veya bilmiyerek örtmüşlerdir maalesef, günümüze kadar uzanan şekliyle…

Farsça olan “namaz” değil; Kur’an-ı Kerim’deki kullanımıyla:salat”!..

Farsça olan “Namaz” kelimesi “salat”ın vermek istediklerini içermez!…

O yüzden de “kılınır” olmuştur!. "Ötedekine bir tür tapınma" anlamınadır namaz!.

Namaz kılanların  çoğunluğu da, esas amacın farkında olmadığından Tanrıya tapınır!..

“Salat”, yönelerek amacına ulaşmaktır!… “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”e olur!…

Allah’a yönelişin sonunda ancak, müminin miracı olan salat gerçekleşir!.

Allah Rasulü,namaz”ı değil, salat”ı tavsiye etmiş; Kur’an, namazı değil, “salat”ı teklif etmiştir!.

Amaç, Tanrının huzurunda başını toprağa koyarak onu şereflendirmek değil…

Özünde de bulunan Allah’a yönelerek, secde ile, indinde hiçliğini yaşamaktır…

Birincisi tapınmadır, namazdır; ikincisi kulluk ve salat!. Birincisi ötendeki Tanrıya dır; ikincisi hakikatın dahi olan Allah’a… Yani, birincisi ötendekinedir; ikincisi hakikâtine!

Lâ ilâhe”yi anlamamış olanların, “illallah”ı kavrayıp; Allah’a, Allah Rasulüne, vahiy olan Kur’an `a iman etmeleri çok zor olup; Allah’ın, kendi Esmasıyla yarattığı sistem ve düzene uyan-uymayan sorunu ile karşı karşıya olduklarını farketmelerine bile imkân yoktur!.

Artık lûtfen farkedin ki, tüm sorunların kökeninde, yok olduğu açıklanan “tanrı-tanrılık” kavramı ile “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in kendi Esmâsıyla var kıldığı “Sistem ve Düzen” arasındaki farkın, farkedilmemesi yatmaktadır!.

Sorunlarımızın hepsi, bu temeldeki farkı kavrayamamaktan kaynaklanmaktadır!.

Hücrelerimize kadar işlemiş genetik veri tabanlı tanrı varkabûlünden arınıp; “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in, hiç değilse, tanrı olmadığını bile anlayamamaktan ileri geliyor bu!.

Ne olduğunu anlayamıyoruz; bari ne olmadığını kavrayabilsek.

ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in tanrı olmadığını idrak edemediğimiz içindir ki, “Peygamber” düşünüyoruz; yukarıdaki tanrıdan mesaj alan!. Hiç anlayamıyoruz “Allah”ın "peygamber"i değil, Rasullüğü”nün ne olabileceğini!.

Yine aynı yüzden anlayamıyoruz; Kur’an-ı Kerim‘de bize teklif edilen hususların, uygulamamız halinde hangi mekanizmayı devreye sokup, bize neler kazandıracağını; ya da uygulamamamız halinde hangi sebeple nelerden mahrum kalacağımızı...

Kolayımıza da geliyor, ötede var, sandığımızın üstüne yükleyivermek! O yaptı…

Anlama özürlülerinin “göktanrı” kavramına dayalı “meal”leri yerine ne zaman “OKU”yacaksınız “orijini”?

Selametle

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir