ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
10 Mayıs 2024, Cuma 19:50   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Mühim Mevzular > Politika, Tarih
forum sohbet oyun basliklari
   Annelerin Annesi Zübeyde Hanım
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

iddiaIi

iddiaIi resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  8.May.2010 Cmt 22:12:10      Annelerin Annesi Zübeyde Hanımsohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Annelerin Annesi Zübeyde Hanım

Hepimiz için önemi çok büyük olan Mustafa Kemal Atatürk’ü dünyaya getirip yetiştiren, mukaddes kadın Zübeyde…

O sadece vatan için yıllarını cephelerde geçiren Mustafa Kemal`in değil, Türk milletinin de annesiydi.
14 Ocak 1923 günü yitirdiğimiz Zübeyde Hanım`ın ailesi Anadolu`dan Rumeli`ye göç eden Türkmenler`dendi. Babası Sofuzade Sadullah Ağa, annesi ise Ayşe Hanım`dı. Selanik yakınlarındaki Langaza`da toprak işleri ile uğraşan bir ailenin kızı olarak 1857 yılında dünyaya gelmiş ve gençliği çiftlikte geçmişti. Annesi Molla Hanım, kendisi ise Zübeyde Molla olarak anılırdı. Ali Rıza Efendi ile evlendikten sonra ilk yıllarını Olimpos Dağı eteklerindeki Papazköprüsü denilen mevkide geçiren Zübeyde Hanım ve ailesi Selanik`teki pembe boyalı eve taşınacaklardı.

Ali Rıza Efendi`nin Zineti Bostan denilen bir arsanın üzerine yaptırdığı bu evde Atatürk`ü dünyaya getirmişti. O günleri şöyle anlatıyordu: "Bahçe duvarları yüksek ve alt pencereleri de demir parmaklıklıydı. Mustafam bu evin ikinci katında sol tarafa düşen ocaklı odada doğmuştu. O zamanlar Ali Rıza Efendi`nin memuriyeti Çayağzı denilen yerdeydi. Bazı geceler eve gelemiyordu. Bu sebeple bana Uftade isimli bir yardımcı tutmuştu. Bu evde ana-oğul ıssız bir hayat geçirdik."

YENİDEN ÇİFTLİK HAYATI

Eşi Ali Rıza Efendi`nin vefatı ile 27 yaşında dul kalan ve çocukları ile yeniden çiftliğe dönen Zübeyde Hanım, bu tarihten sonra oğlunun iyi bir tahsil görmesi için çabaladığı dönemler başlayacaktı. Sadece tahsil hayatında değil, arkadaşları ile birlikte kurduğu "Vatan ve Hürriyet" isimli derneğin çalışmaları sırasında da oğlunun yanındaydı. Kimi zaman onları uyarıyordu ve diyordu ki: "Evladım siz acemisiniz. Madem ki böyle şeylerle uğraşıyorsunuz. Beni yaptığınız işlerden haberdar ediniz
Çok dikkat etmelisiniz. Gizli şeylerinizi bana veriniz. Yegane erkek evladım sensin."

Balkan Savaşı sırasında Selanik`in sınırlarımız dışında kalması üzerine Zübeyde Hanım İstanbul`a gelmişti. Ancak işgal kuvvetleri tarafından yapılan baskınlardan çok etkilenmiş ve hastalığı bu dönemlerde nüksetmişti. Atatürk`ün Milli Mücadele için Samsun`a çıkması ile aralarındaki özlem uzun süre devam edecek ve annesi ile bu özlem 14 Haziran 1922 günü Adapazarı`nda son bulacaktı. Buluşma sahnesi herkesi duygulandırmıştı ve bu kavuşmaya tanık olanlardan Ahmet Emin Yalman şunları söyleyecekti: "Bu yüksek ruhlu kadın, küçük yaşta babasız kalan evladını yetiştirmek için büyük azimle çalışmış ve her türlü zorluğa göğüs germişti. Yıllardan beri görmediği oğluyla üzerinde sade bir basma entari olduğu halde buluşmaya giderken yanındakiler kalbinden rahatsız olduğunu bildiklerinden onu hazırlamak kaygısına düşmüşlerdi. Bu endişeyi sezmesi, bize sakin olduğunu söylemesi onun ne asil ruhlu olduğunu gösteriyordu."

Ankara`nın sert ikliminin kendisine iyi gelmediğini ifade eden doktorları kendisine İzmir`i tavsiye etmişlerdi. Salih Bozok refakatinde annesini İzmir`e uğurlayan Atatürk, istasyonda demişti ki: "Salih, annemin hastalığı çok vahimleşti. Korkarım ki yolda kendisine bir hal olmasın. Son isteğini yerine getirmek için engel olmak istemedim. Bu korktuğum şey vaki olursa yapacağın şey şudur. Ankara`ya yakınsanız Ankara`ya dönesiniz. İzmir`e yakınsanız oraya gidersiniz. Annemin cenazesi benim her zaman ziyaret edebileceğim bir yere defnedilmelidir."
Zaman zaman fotoğraf subayı Esat Bey`i İzmir`e gönderen Atatürk: "Git benim için annemin elini öp, emirlerini sor" diyordu. Zübeyde Hanım ise her seferinde diyecekti ki: "Mustafam`a selam söyle." Tek özlemi oğluydu. Türk milletinin umudunu bağladığı bir kumandandı, bir kahramandı ama onun için sadece "Mustafa"sıydı. Atatürk 15 Ocak 1923 günü Eskişehir`e gelmiş, Hükümet konağında bir konuşma yaptıktan sonra İzmir`e yola çıkmıştı. Gün ağarmak üzereydi ve Emir Çavuşu Ali`yi çağırarak soracaktı: "Bir haber var mı?" Emir subayı şifre geldiğini ancak çözülmediğini belirttiğinde hüzünle şu sözleri söyleyecekti. "Annemin öldüğünü biliyorum. Bir rüya gördüm. Yeşil tarlalarda annemle dolaşıyordum. Birden bir fırtına çıktı ve annemi götürdü."

Telgraf Salih Bozok`tan gelmişti ve annesinin vefat ettiğini bildiriyordu. Ardından defin işlemlerini takip eden Hasan Soyak, mezarının Atatürk`ün istediği biçimde hazırlanmasına da değinirdi: "Atatürk annesi için kesin olarak bilmiyorum ama tahminime göre Latife Hanım tarafından yaptırılan sandukalı ve uzun kitabeli mezarı beğenmemiş ve kitabede `Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Paşa Hazretleri`nin saygıdeğer anneleri Zübeyde Hanımefendi`nin...` diye başlayan uzun cümleden hiç hoşlanmamıştı. Bana dedi ki `İlk fırsatta İzmir`e gidersin. Bu sandukayı ve kitabeyi kaldırırsın. Dağdan iki büyük ve uzun taş getirirsin. Birini olduğu gibi temel üzerine tespit ettirir diğerini de baş tarafa diktirirsin. Ve yerini biraz düzelterek: `Atatürk`ün anası Zübeyde Hanım burada gömülüdür` diye yazdırırsın. Altına da ölüm tarihini koydurursun. annesi Zübeyde Hanım.

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir