ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
| | |
|
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 25.May.2010 Sal 13:28:10 Hiç Utanan Var mı Orada |
| 15 yaşında babasının akrabasının oğluna verdiler.
Şimdi 6 çocuk var. Okuma yazma yok.
Dayak çok... Hayat yok... Kars`ın Çığırgan Köyü`nde yaşıyor.
Önceki gün ağzı burnu kan içinde yine hastaneye kaldırdılar... Kocası kemerle burnuna öyle vurmuştu ki, derin kesikten boşalan kan, ancak 5 dikiş atınca durabildi...
Sinirden delirecek gibiydi. Jandarmaya koştu. Bağırıyordu:
“Kocam beni dövdü... Şikâyetçiyim...”
Sonra ne mi oldu?
İzleyin...
Vali Ahmet Kara duyarlı bir isimdir. Y.A.`yı makamına getirtti. Dinledi..
Genç kadın burnunda bandajla, “Şikâyetçiyim Vali bey” diyordu.
- Kimden?
- Hem kocamdan, hem dayımdan, hem o jandarma çavuşundan...
- Jandarma çavuşu niye?
- Çünkü ben kocamdan şikâyetçi olunca, yapma dedi, diretince o da yumruğuyla vurdu...
KADER Mİ?
Budur işte Anadolu kadınının başındaki “şiddet belası”...
Budur, erkeğin, “yumruk mesafesi”nde yaşayan küçük gelinler...
Budur okula gidecek yaşta annelerin bastırıldığı Anadolu...
Y.A.`nın kaderi ajanslardan gelen yüzlercesi arasından böyle sessizce geçip gitti..
Onun gözyaşı da benzerleri gibi, sıradan bir çığlık olarak kayboldu...
Ama o çığlık bırakmadı beni. İçimde bir yerlere asılıp kaldı.
Şimdi gözlerimi ne zaman kapatsam, soru işaretlerinden yapılmış bir neşter olarak, derin bir “vicdan otopsisi” başlatıyor ruhumda...
Y.A...
Şimdi ne yapıyordur acaba?
İsyanını nerede bastırıyordur? Belki de korku ve isyan, bir engizisyon mengenesi gibi sıkıyordur şimdi ruhunu?
Korunuyor mudur?
Kars Valisi Ahmet Kara köyde jandarma tutuyor...
Acaba o jandarma evde karısını dövüyor mudur?
Dövüyor mudur? Dövüyor musun? Dövüyor musunuz?
Utanıyor musun? Utanıyor mudur? Utanıyor muyuz?
İKİNCİ YAZI
Perdedeki aşkın sahnedeki ölümü
“SELVİ Boylum Al Yazmalım”, belki de Türk sinemasının tek ve gerçek aşk hikâyesi olmuştur...
Yenilenmiş hali için bir gala yapıldı... İzlemeye gittim. Ama filmden daha keskin bir senaryo çıkardım içinden... Adını da şöyle koydum: Perdedeki aşkın sahnedeki ölümü...
Türkan Şoray ve Kadir İnanır`dan söz ediyorum...
Türkan, “al yazması”yla az önce okuduğunuz 15 yaşındaki Y.A.`nın kaderini yaşamaktadır... İstanbullu kamyon şoförü Kadir`e âşık olur...
Masum, mahcup ve muazzam bir aşk içimize işler... Bu 30 yıl önce perdede tutuşan aşktır...
Ama galadaki sahne farklıdır. Kadir sahnenin bir köşesinde izleyiciyi selamlarken, Türkan onu protesto edercesine diğer köşeden çıkıverdi...
Kameralar, izleyiciler hemen Türkan`a döndü. Kadir`in eli neredeyse havada kaldı... Yapayalnız kalmıştı Kadir.
Türkan bunu bilerek yapmıştı. Çünkü perdede âşık olan Kadir, tıpkı “al yazmalım” da olduğu gibi hayatın gerçek sahnesinde kırmıştı Türkan`ı. Ağlatmıştı...
Türkan, gala boyunca bir kez bile bakmadı Kadir`e...
Kendi perdesinde bir aşk başlatıp, hayatın sahnesinde bitirenler için yazdım... Böyle izlesinler bu filmi...
Fatih Çekirge | |
| | |
| |