ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
9 Mayıs 2024, Perşembe 20:42   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Haber > Güncel haberler
forum sohbet oyun basliklari
   SİNSİ HAHAM
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

GoLetsGO

GoLetsGO resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  25.Mar.2006 Cmt 23:34:29      SİNSİ HAHAMsohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
Milliyet in Washington muhabiri Turan Yavuz, ABD nin Kürt Kartı adlı önemli kitabında, Kürtlerin, özellikle de Iraklı Kürtlerin onyıllardır ABD tarafından nasıl kullanıldığını ayrıntılarıyla gözler önüne sermişti. Ancak hem Yavuz un kitabında, hem de daha bir çok kaynakta verilen bilgiler göstermektedir ki, bir de "İsrail in Kürt Kartı"ndan söz etmek mümkündür.

İsrail, Araplarla süren uzun savaşı boyunca, Arap ülkelerini zayıflatma stratejisi gütmüş, bunun en kolay yolunun da bu ülkelerdeki etnik ve dini azınlıkları kışkırtmaktan geçtiğini düşünmüştü. İsrailli yazar Benjamin Beit-Hallahmi, The Israeli Connection: Who Israel Arms and Why?(İsrail Bağlantısı: İsrail Kimi Neden Silahlandırıyor?) adlı kitabında Yahudi Devleti nin bu strateji doğrultusunda 1950 li yılların sonunda Kuzey Irak ta gelişen rejim muhalifi Kürt hareketine vermeye başladığı desteği şöyle anlatıyor:

Irak taki Kürt direnişçiler her zaman İsrail in ilgi alanı içerisindeydi... Mossad ın Kürtlere desteği 1958 de başladı. İsrailli askeri danışmanları, cephaneyi ve silahları kapsayan daha geniş çaptaki yardım ise 1963 de başladı. Ağustos 1965 de İsrailli askeri uzmanlar tarafından Kürt subaylar için Kuzey Irak dağlarında eğitim kampları oluşturuldu. Haziran 1966 da Başbakan Levi Eshkol Kürt liderleriyle görüşmeler yaptı. 1967 Savaşı sırasında, Kürtler İsrail in isteği üzerine Kuzey Irak tan Bağdat yönetimine bir saldırı düzenlediler ve Irak ordusunun diğer Arap ülkelerine yardım etmesini engellediler. Savaş sonrasında ise Kürtlere Mısır ve Suriye birliklerinden ele geçirilen Sovyet yapımı silahlarla yardım edildi. Her ay yaklaşık 500.000 dolarlık bir para yardımı da İsrail tarafından Kürt gerillalara ulaştırılıyordu. Kürt lideri Mustafa Barzani önce Eylül 1967 de sonra Eylül 1973 de İsrail i ziyaret etti.4

Turan Yavuz da kitabında İsrail-Kürt ilişkisinin uzun geçmişine değinir. Buna göre, İsrail başından beri Kürtlere bir "Kürt devleti" vaadetmiştir. Knesset (İsrail parlamentosu) üyesi Luba Eliav, 1966 da Kürt hareketinin lideri Molla Mustafa Barzani yle yaptığı görüşmede, "İsrail in Kürt devleti ve halkının kalkınması için askeri, ekonomik ve teknik yardım vermek istediği"ni söylemişti.5 İlerleyen yıllarda Kürt-İsrail ilişkisinin kilit isimleri, birer Mossad ajanı olan David Kimche ve "Kürt Yahudisi" Yacov Nimrodi ydi. Yine Turan Yavuz un bildirdiğine göre, Amerikalı gazeteci Jack Anderson, Washington Post un 18 Eylül 1972 tarihli sayısında yazdığı makalede şöyle diyordu:

Her ay, kimliği belli olmayan bir İsrail yetkilisi Irak a gizlice İran sınırından girerek Kürt lider Molla Mustafa Barzani ye 50 bin ABD doları veriyor. Bu para, Kürtler in İsrail aleyhtarı olan Irak hükümetine karşı faaliyetlerini devam ettirmelerini sağlıyor.6

Barzani nin İsrail in üst düzey yetkilileriyle olan ilişkisi oldukça düzenli bir biçimde sürmüştü. Kürt lider, Mossad lideri Zvi Zamir ile defalarca yüzyüze görüşmüş, Zamir yaptıkları yardım karşılığında, Barzani den Irak rejimine karşı daha etkili saldırılar beklediklerini hatırlatmıştı. Barzani, İsrail in eski Başkanı Menahem Begin ile de görüşmüştü.

Barzani-İsrail ilişkilerini ayrıntılarıyla anlatan bir başka kaynak ise, İngiliz The Guardian gazetesinin 1984 yılından bu yana Tel-Aviv muhabirliğini yapan Ian Black in yazdığı Israel s Secret Wars: A History of Israel s Intelligence Services (İsrail in Gizli Savaşları: İsrail Gizli Servisleri nin Tarihi) adlı kitap. Kitapta Mossad-Barzani ilişkileri, İsrail Dışişleri Bakanlığı ve Mossad yazışmalarına dayanılarak açıklanıyor. Uğur Mumcu da, öldürülmeden 17 gün önce gazetesindeki sütununda bu kitabı kaynak göstererek uzun bir "Mossad-Barzani ilişkisi" yazısı yazmıştı.

Peki İsrail in Kuzey Irak taki Kürt ayaklanmasını desteklemekteki amacı neydi? Akla ilk gelen cevap, doğal olarak, İsrail le savaş halindeki bir Arap devleti olan Irak ın zayıflatılmasının hedeflendiği şeklindedir.

Oysa İsrail in hedefi, yalnızca Irak rejimini zayıflatmak değildi. İsrailliler, Barzani ye vaadettikleri gibi Irak ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasını hedefliyorlardı. İsrail in bu hedefi, İsrail eski dışişleri görevlisi Oded Yinon un 1982 de yazdığı "İsrail İçin Strateji" başlıklı raporda açıkça görülmektedir.

Kuzey Irak taki Kürt ayaklanmasının efsanevi lideri Molla Mustafa Barzani, aynı zamanda Mossad ın da yakın müttefiği idi. İsrail, "Arap ülkelerindeki azınlıkları ayaklandırma" stratejisi gereğince, Barzani kuvvetlerinden hiçbir yardımı esirgememişti.
Raporun İsrail i konu edinen 8. bölümünde, Oded Yinon un Dünya Siyonist Örgütü nün yayın organı olan Kivunim dergisinde 1982 yılında yayınlanan sözkonusu raporuna değinmiştik. Raporda yazılanlar, İsrail in "Nil den Fırat a" uzanan coğrafya üzerindeki yayılmacı hedeflerini ve bunun için kullanılması düşünülen yöntemi ortaya koyuyordu. Kullanılması düşünülen, daha doğrusu kullanılan yöntem, bölge ülkelerindeki etnik ve dini çatışmalar körüklemekti. Böylece bu ülkelerin bölünüp parçalanması ve İsrail işgaline hazırlanması öngörülüyordu. Yinon, Irak ın geleceği hakkında ise şu kehanette bulunmuştu: "Irak etnik ve mezhebi temeller üzerine bölünecektir; kuzeyde bir Kürt Devleti; ortada bir Sünni ve güneyde Şii devleti."

İsrail, Kürt ayaklanmasını, yalnızca Bağdat rejimine karşı bir koz olarak kullanmayı düşünmüyordu. Bunun da ötesinde, İsraillilerin aklında, tüm Ortadoğu yu kapsayan hegemonya hesaplarına uygun olarak, bir Kürt devleti kurulması hedefi vardı. Hem de bu Kürt devletinin, Türkiye nin bir bölümünü kapsaması hedefleniyordu. Öyle ki, 1983 yılında İsrail Dışişleri Bakanı Yitzhak Şamir Türkiye nin Kuzey Irak ta gerçekleştirdiği sınır ötesi harekat ile ilgili olarak görüşlerini soran Brüksel deki gazetecilere verdiği cevapta; Türkiye yi "Kürdistan ı işgal altında tutan devletlerden biri" olarak tanımlamış ve şöyle devam etmişti: "Ama bu işgalci devletler hiçbir şey dinlemedikleri için, Kürt halkının bağımsızlık mücadelesi bir türlü sonuca ulaşamamaktadır."

Kısacası Ortadoğu da bi "Kürdistan" yaratmak, İsrail in geleneksel hedefleri arasında yer alıyordu. Bu hedef, Oded Yinon un "Irak ın Kuzey inde bir Kürt devleti" öngören satırlarının yazılışından yaklaşık 10 yıl sonra gerçekleşmeye başladı: Körfez Savaşı, İsrail e, Kürt kartını daha iyi oynama fırsatı verecekti
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

GoLetsGO

GoLetsGO resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  25.Mar.2006 Cmt 23:38:48sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
Bunun Adı Büyük Kürdistan ProjesiMİŞ

Büyük Ortadoğu Projesi de bir aldatmaca. Amerika nın derdi ne demokrasi ne de halkların özgürlüğü. İsrail in yükünü hafifletecek bir Ortadoğu düzenlemesi yapmaya çalışıyor. Bunun siklet merkezi de Büyük Kürdistan projesi. Irak Kürdistan ı hemen hemen devletleşme aşamasını tamamlamak üzere. Kerkük fiilen onların denetiminde. Buradan hareketle Türkiye ve diğerleri de sıkıştırılacak. Kerkük petrolleri sayesinde bu bölge zenginleştirilip, cazibe merkezi haline getirilecek.


Aslında Büyük Ortadoğu Projesi diye diye bizi idare ediyorlar. Ortadoğu ya demokrasi getirme ve diktatörlükleri devirme lafları da safsata. Diktatörlükleri devireceklerse, Suudi Arabistan dan başlamaları lazım, İran dan değil. İran da seçimler yapılıyor. Halkın siyasi katılımı oldukça yüksek Sistem içi muhalefet iktidara gelebiliyor. Sistem dışı partiler de seçime girebilse İran rejiminin demokrasi açısından sorunu kaşmayacak. Suudi Arabistan da seçim yok. Sert karakterli ve köhne bir rejim hüküm sürüyor.

Amerika Suudilerden başlamalı; ama öyle yapmıyor; çünkü Suudi Arabistan bölgedeki en büyük müttefiki. Suudi Arabistan da halkın önüne sandıklar konulsa El Kaide iktidara gelebilir. Amerikan ın bu bölgedeki demokrasi uygulamaları (!) yüz kızartıcı suçlarla dolu. Ebu Garib hapishanesinde yaptıkları bunlardan biri. Irak halkını aşağılaması bir başkası. Onlarca örnek verilebilir.


Önce burada kurulan Kürdistan ın Türkiye ye pazarlaması yapılacak. Bize, zaten bir fiili durum var. Bunlar bu saatten Arapların hakimiyetini kabul etmezler. Ama siz onlarla birleşirseniz, petrolü birlikte satarsınız diyecekler. İstanbul basını milyar dolarlar bize akacak hikayesini tutturacak. Eğer Türkiye kabul edip, kendisini bir federasyona çevirip, söz konusu devletle konfederasyona giderse, mesele yok. O zaman Kürdistan hem de Büyük Kürdistan Türkiye nin koynunda büyüyecek. Arap devletleri ve İran Türkiye ye düşman olacak. Amerika bize silah satacak. İsrail rahatlayacak.

Bu tezgah Türkiye ye kabul ettirilemezse? O zaman ilk etapta Suriye rejimi çökertilmeli ve orada başlayacak bir iç savaş sonucunda kuzeydeki Kürt bölgelerinin kurtarılması temin edilmeliydi. Böylece biraz da etnik temizlik yapılırsa, Kerkük petrolleri Akdeniz e indirilebilirdi. Nitekim son zamanlarda bunun yapılmakta olduğunu görüyoruz.

İşin acı tarafı bizim hükümetin de buna destek vermesi. Başbakan Erdoğan ın Haziran ayında Bush ile yaptığı görüşmede Suriye konusunda zılgıt yemesi bu projeden dolayıydı. Amerika o tarihten bu yana Irak ta sıkıştı ve belki de çekilecek. Katrina kasırgası Amerika ya ciddi zararlar verdi. Irak politikası çuvalladı; ama bir tek şey yolunda gidiyor. O da Kürdistan projesi. Orası devam ettikçe Irak ta milyonlarca insan ölse de Amerika nın umurunda değil.

Amerika dan zılgıt yiyen Erdoğan bir daha ağzına Esad adını alamadı. Esad ı Türkiye de ağırlama düşüncesinden hemen vazgeçti. Ve bugünlerde ABD nin Suriye rejimini devirme operasyonuna destek veriyor. Bizim diplomatlar ABD li meslektaşlarıyla bu konuyu görüşüyorlar. Senaryo önümüzdeki ay Hariri suikastını Suriye nin üzerine yıkma işlemiyle başlayabilir.

Ardından Güvenlik Konseyi vs. derken sıkıştırma başlar. Güvenlik Konseyi nden sonuç almaları pek güçlü bir ihtimal değil; ama Amerika tek taraflı olarak bu işleri yapmaya alıştı. Çok ama çok tehlikeli bir dönemece girmek üzereyiz. Böyle bir zamanda AB masallarıyla uyutulmak da cabası...

Saygılarımla
 
TANRI TÜRK Ü KORUSUN
 
Benim yaradılışımda bir fevkaladelik varsa,o da TÜRK olarak dünyaya gelmemdir.
M.Kemal Atatürk
CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir