Bilmek neye yarar? Karak vermeye. Çünkü, her zaman bildiklerimize dayanarak karar veririz. Hiçbir şey bilmediğimizde, seçim yapmak da karar vermek de olanaksızdır. Bu durumda, bizim yerimize karar veren başkalarıdır. O zaman, havada rüzgarın kendini götürmesine izin veren bir balona benzeriz. Özgürlüğün tam karşıtıdır bu.
Hayatta vazgeçemeyeceğimiz bilgiler vardır. Konuşmayı, saymayı, okumayı, yazmayı bilmeden başkalarıyla iletişim kurmak olanaksızdır. Hem ayrıca, bir konuyu bilmek; olup bitenleri anlamamıza da yardımcı olur. Örneğin, hiçbir şey bilmeden, ilgimizi çeken mesleği nasıl bulabiliriz? Hiçbir spor dalını tanımıyorsak sevdiğimiz sporu nasıl seçeriz? Eğer varlıklardan bile haberdar değilsek; müziğin, resmin, ilgimizi çekip çekmediğini nasıl bilebiliriz? Ne kadar az şey bilirsek o kadar az seçeneğimiz olur. Çok fazla şey bildiğimizde çok fazla seçeneğimiz olur.
Bilmek, özgürlük sağlar: Karşıdan karşıya geçmeyi bilirsek yalnız başımıza dışarı çıktığımızda kendimizi özgür hissederiz. Okumayı ve para saymayı bilirsek yanımızda yetişkinler olmadan alışveriş yaparken kendimizi özgür hissederiz.
Bebek emeklemeyi öğrendiğinde, başkalarının yerini değiştirmesini beklemesine gerek kalmaz. Artık daha özgürdür. Yürümeyi öğrendiğinde çok daha iyi olur. Koşmayı öğrendiğinde daha da iyi; Öğrenmek ve bilmek, insanın kendini özgürleştirme yollarıdır.
Bebekler meme emmekten başka pek birşey bilmezler. Dünyaya yeni gelmiş bir arının, bir bebekten daha akıllı olduğunu düşünebiliriz: Çünkü bal okulu diye birşey yoktur. Ama yinede arı, nasıl bal yapacağını bilir. İnsan yavrusu ise öğrenir. Bebek, milyonlarca şey öğrenecek ve arıyı kısa zamanda geçecektir. Arı, hiçbir zaman doğduğunda bildiklerinden daha fazlasını bilmeyecektir. Uzaktan en güzel çiçekleri bulabilmek için dürbünü icat edemeyecektir... Arının bilgisi hiç değişmeyecek oysa insanların bilgisi durmadan değişip gelişecektir.
Biz insanlar, öğrenmek uğruna inanılmaz zaman harcarız. Örneğin, yalnızcaa ana sınıfından lise sona kadar on üç yıl okulda geçiririz. Öğrenmek uğruna okul dışında da çok zaman harcarız. Tabağımızdaki eti kesmeyi, yüzmeyi, sabun kullanmayı, bağcık bağlamayı evde öğreniriz. Topa vurmayı başarıp biriyle karşılıklı oynayabildiğimizde, bu bize zevk verir. Yalnız başımıza bisiklete binebildiğimiz gün, harika bir gündür. Bilmiyorduk öğrendik ve artık biliyoruz.
Tekerlekli patenle defalarca düştükten sonra her yere ğatenle gidebilmek güzeldir. Bilmiyorduk, öğrendik ve artık biliyoruz.
"Bilmiyorum"dan "Biliyorum"a geçmek bir zevktir. İyi ki bu zevk var. Zevk: çaba göstermemize, bilmeyi istememize, öğrenmemize yardımcı olur. Birşey öğrenmek her zaman keyif verir. Bildiğimizi başkalarına göstermekte bir zevktir. Arkadaşlarımıza anne ve babamıza bir şeyi bildiğimizde cevabını söylemezsek sinirlenir ve hayal kırıklığına uğrarız. Sıramızda otururken öğretmenin görmesi için parmağımızı olabildiğince yükseğe bunun için kaldırırız. Yetişkinler de kendi aralarında, bildiklerini birbirlerine göstermekten hoşlanırlar. Bu, insan karakterinin bir yönüdür. Bilmeyi ve bildiklerimizi göstermeyi severiz. Bu normaldir ve bizi öğrenmeye teşvik eder.
Teşekkürler, TekJeton |