ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


4 Mayıs 2024, Cumartesi 13:34   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler > Sanat ve Felsefe
forum sohbet oyun basliklari
   Yunan Mitolohjisi - Greek Mythology
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Symbolic07

Symbolic07 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  29.Eki.2010 Cum 01:10:31      Yunan Mitolohjisi - Greek Mythologysohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

ZeusHer şeyden önce Khaos (kaos) vardı. Bu bir boşluk değildi, içinde bütün eşyaların, tanrı ve insanların kaynağını bulundururdu. İlk önce Khaos`tan Toprak Ana - Gaia ve gökyüzü - Uranos oluştu. Gaia ve Uranos`un birleşmesinden Brontes, Steropes ve Arges (`gökgürültüsü`, `parıltı` ve `şimşek`) isimli üç Kyklop doğdu. Kykloplar alınlarının ortasında taşıdıkları tek gözleri ile yer altı alevini gökyüzü ateşine dönüştürüyorlardı. İkinci olarak Gaia ve Uranos elli başlı yüz kollu Kottos, Briareus ve Gyes (`öfke`, `güç`, `dehşet`) adlı Hekatonkheirleri yarattılar. Ve nihayet Titanlar oluşturuldu.


Toprak ananın gökyüzü ile birleşmesinden altısı erkek, altısı dişi olmak üzere on iki Titan doğdu. Titanların erkek olanları Okeanos, Koios, Hyperion, Iapetos ve Kronos; aynı zamanda Titanides denilen dişi Titanlar ise Theia, Rheia, Themis, Phoibe, Mnemosyne ve Tethys adlarını taşıyorlardı. Okeanos ve Tethys bütün nehirleri yarattılar. Hyperion ile Theia`dan Güneş - Helios, Ay - Selene, Şafak - Eos doğdular. İapetos ve Asie`den gök kubbesini sırtında taşıyan Atlas, Menoetios, Epimetheus, Prometheus doğdular. Diğer 2 çift Titan da kendi çocuklarını doğurdular. Ama gelecek altıncı çiftin evlatlarınındı - Kronos ve Rheia`nın.

İlk doğan çocukları Kyklop ve Hekatonkheirlerden hem iğrenen hem de kendi iktidarını almalarından korkan Uranos, çocukları doğdukça onları yerin derinliklerine - Tartaros`a (cehenneme) atıyordu. Bu duruma üzülen Gaia eşinden nefret etmeye başladı, Titanları Gökyüzüne karşı kışkırttı. Titanlar babalarına karşı geldiler ve onu hakimiyetinden mahrum bıraktılar. Titanların en kurnazı olan Kronos tahta oturmasına rağmen, kardeşlerinin güçlerinden korkarak onları Tartaros`tan kurtarmadı.

Yunanlar Kronos`un yönetim dönemine `altın dönem` adını vermekteler. Maalesef yönetimi eline geçiren bu yeni hakimin kaderinde de oğlu tarafından devrilmek vardı. Bunun önlemini alabilmek için Kronos korkunç bir karar aldı - yeni doğan oğullarını ve kızlarını yutmaya başladı. İlk olarak Kronos kızı Hestia`yı, sonra kızları Demeter ve Hera`yı , ardından da Hades, Poseidon adlı oğullarını yuttu. Kronos zamanı temsil eder. Kron kelimesi zaman anlamındadır. `Zaman kendi evlatlarını yutar.` deyimi de bugün Kronos olayını anımsatmaktadır.

Rheia yalnız Zeus`u onun elinden kurtarabildi. Bir kocaman taşı kundak bezlerine sarıp Kronos`a verdi. Kronos taşı Zeus zannedip yuttu. Zeus ise Girit adasında bir mağarada saklandı, sihirli keçi Amaltheia`nın sütü ile beslendi.

Olgunluk çağına gelince Zeus saklandığı mağaradan çıktı. Kronos`a savaş açtı. Bu savaş on yıl sürdü, hiç birisi yenemeyince, Zeus Rheia`nın tavsiyeleri ile Tartaros`taki Kyklop ve Hekatonkheirleri serbest bıraktı. Kykloplar Zeus`a meşhur şimşekleri verdiler. Yüzelli Hekatonkheirler Titanların üzerine taşları ve kayaları fırlattılar. Yerler parçalandı, dağlar eridi ve Titanlar yenildiler. Zeus Kronos`u yuttuğu tanrıları ve taşı çıkarmaya zorladı. Titan`lar yenilerek Tartoros`a atıldılar. Yüz kollu Hekatonkheirler ise Titanların bekçiliğini yapmaya başladılar. Tanrılar (Zeus ve kardeşleri) dünyayı yönetmeye başladılar.

Üç erkek kardeş Zeus, Hades ve Poseidon evreni kendi aralarında paylaştılar.

Ortanca kardeş Poseidon denizlerin, deniz canlılarının ve tüm akarsuların hakimiyetini aldı. Deniz tanrılarından olan Nereus kızlarından güzel Amphitrite ile evlendi. Bu evlilikten bir çok deniz perisi, yarı at yarı insan Triton doğdu. Triton deniz kabuğunu öttürerek tufanı yatıştırır ve suları geldikleri yere döndürürmüş.

Poseidon`un elinde taşıdığı üç çatallı yabayı fırlattığı zaman, denizde fırtınalar ve korkunç dalgalar yaratabilir. Nereus`un kızları olan nereidler her zaman Poseidon`un çevresini sararlar. Nereidler belden aşağı balık, belden yukarı insan şeklindeler.

Küçük kardeş Hades`in payına yeraltı düşmüştür. İnsanların ve tanrıların hiç sevmedikleri sert, korkunç tanrı Hades, karısı Persephone (Zeus`un kızı) ile birlikte, gölgeler halinde dolaşan ölülere hükmeden yer altı ülkesindeki saraylarında yaşarlar. Hades` in bekçiliğini üç başlı cehennem köpeği Kerberos yapar, yeraltına gelenleri kuyruğunu sallayarak, okşayarak içeri alır, ama çıkmak isteyenler için de üç ağzını birden açarak, sipsivri ve kara dişlerini göstererek tehdit edip, yukarı çıkmasını önler. Ölüler dünyası yani yer altı, günah işleyenlerin bulunduğu bir yerdir. Burada günahkarların en günahkarları bulunur ve bunlar sonsuz bir azaba çarptırılırlar. Tanrılar içinde adına ne bir tapınak, ne bir sunak yada herhangi bir ilahi bestelenmeyen bir tek Hades vardır, bu da kendisinden korkulmasından kaynaklanmaktadır.

Büyük kardeş ve `tanrıların kralı` olarak kabul edilen Zeus paylaşımda gökyüzü ve dünyayı aldı. O aile ve evliliğin hamisi kabul edilen tanrıça Hera ile evlenir. Bu evlilikten İlithya ve Hebe adında kızları, sanayi tanrısı Hephaistos ve savaş tanrısı Ares oğulları olmuştur. Tanrılar daima yaz mevsiminin hüküm sürdüğü Olimpos dağında yaşarlar. Gençliğin ve güzelliğin sembolü olan Hebe tanrılara onların ölümsüzlüğünü sağlayan ambrosia ve nektar dağıtır. Zeus altın tahtında oturur. Tahtın yanı başında tanrıların habercisi kanatlı İris yer almaktadır.

Zeus çok güçlü bir tanrı olsa da kaderi yönetmek onun elinde değildir. Kaderi üç Moir yönetmektedir: Lakhesis insanların doğumundan önce kaderini belirler. Klotho insanların kader ağlarını örer. Atropos bu ağları yönlendirir.

Çevresindekiler tarafından saygı gören Zeus zaman zaman çapkınlıkları ile Hera`yı kızdırır. O güzeller güzeli Leto`ya aşık olur. Bu birliktelikten kızıl saçlı ikizler Apollon ve Artemis doğar. Hera, Zeus`un ikincil ilahelere ve ölümlü kadınlara ilgi duymasını bir türlü içine sindiremez ve onları sürekli tehdit altında tutar. Leto çocuklarını doğurabilmek için Delos adasına sığınır. Hera onlara yılan Pifon`u gönderir ve bin bir türlü işkenceye maruz bırakır. Ama Leto`nun oğlu Apollon büyüdüğünde sihirli oku ile ejderhayı öldürür ve Olimpos Tanrıları içinde güzel sanatlar ve gün ışığının tanrısı olarak saygınlığını kazanır. Olymposluları altın liriyle eğlendiren, çok uzaklara ok atabilen, hastaları iyileştiren, iğleştirme sanatını hastalara ilk öğreten gümüş yayın efendisi okçu tanrı olarak Yunan şiirlerine geçmiştir. Kardeşi Artemis ise av tanrıçası oldu.

Başka bir zaman ise Zeus`un Hera`ya ihaneti sırasında Hermes doğar. Hermes rüzgar tanrısıdır, babası Zeus annesi ise yağmur perilerinden biri olan Maia`dır. Kanatlı sandalları olan Hermes aynı zamanda tanrıların habercisidir. Hermes`in görevleri arasına ölenlerin ruhlarına Hades`in saltanatına kadar eşlik etmek de var. Apollon`un ölümsüzler arasında en sevdiği tanrı rüzgar tanrısı olan Hermes idi.

Anlatılanlara göre Hera`dan önce Zeus Titan Okeanos`un kızı Metis (Zeka temsilcisi) ile evlenmiş. Ama Moir`ler tanrıların kralına bu birliktelikten doğan çocuğun yönetimi eline geçireceğini söylerler. Zeus bunu duyunca Metis`i yutar. Kısa bir süre sonra Zeus`un şiddetli bir baş ağrısı başlar. O zaman Prometheus`tan balta ile başına vurmasını rica eder. Prometheus bu isteği yerine getirir ve Zeus`un başından onu kızı Athena savaş kıyafetlerinde çıkar. Eski Yunanlara göre, Athena üretici zekanın ve adaletli savaşların tanrıçasıdır. Ülkeyi saldırılardan koruyan bir tanrıçaydı Athena. Bir başka özelliği, Şehir tanrıçası olmasıydı; uygarlığın, el sanatlarının, tarımın koruyucusu, dizginin yaratıcısıydı; atları ilk ehlileştiren oydu. Onun şerefine şehirlerine Athena adını vermişler. Yılan ve baykuş tanrıçanın sembolleridir.

Zeus ile Thebia kralı Kadmos`un kızı ölümlü Semele birleşmesinden oğulları Dionysos doğar. Hera, Zeus`u Semele`den kıskanır ve yaşlı bir kadın kılığına girerek Dionysos`un annesini kandırır. Semele ona kanarak Zeus`tan tüm ihtişamı ile ona görünmesini ister. Zeus onu kıramaz ve yıldırımlardan korkan Semela yedi aylık Dionysos`u düşürür. Zeus Semele`nin düşürdüğü ve sık yapraklı bir sarmaşığın yanmaktan koruduğu Dionysos`u baldırına kancalarla yerleştirir ve zamanı geldiğinde onu ikinci bir doğumla meydana getirir. Böylece Dionysos iki kez doğmuş olur. Nyssa dağındaki nymphaler Dionysos`u büyütüp eğitirler. Dionysos gençlik çağına geldiğinde mağaradaki üzümleri kullanarak şarap yapma sanatını bulur. Şarabın ve esrikliğin tanrısı olarak kabul edilir.

En güzel tanrıça şüphesiz kızıl saçlı Afrodit`ti. Onun doğumu ile ilişkin tartışmalar sürmektedir. Bazılarına göre Afrodit Zeus`un kızıdır. Diğerlerine göre ise Afrodit daha önce Uranos`la denizdeki dalgaların bembeyaz köpüğünden oluşmuştur. Afrodit aşk tanrıçası olup, insanların birbirlerine sevgi ile yaklaşması için üzerlerine aşk iksirini damlatan, çiçekleri ve ağaçları baharda rengarenk donatarak,doğayı canlandıran üretken bir tanrıçadır. Afrodit ateş tanrısı olan ve çok sanatkar, ancak topal ve çok fazla yakışıklı sayılmayacak bir görünüme sahip olan Hephaistos ile evlenmiş. Afrodit ve Hephaistos`la ilgili mit her ikisinin de temsil ettikleri sanat ve aşk kol kola olması gerektiğini vurgulamaktadır.

Eski Yunanlar bu tanrıları `on iki Olimpos tanrısı` adını vermişler. Bu gruba Zeus, Hera, Athena, Artemis, Afrodit, Demeter, Apollon, Hermes, Ares, Hephaistos, Hestia, Dionysos dahildi. Poseidon ve Hades deniz ve yer altı dünyasında bulundukları için bu gruba dahil edilmemişler.

Guzel tanrıça Afrodit`in adı Homeros`un İlyada`da anlattığına göre Truva (Troya) savaşının başlama nedeni olarak anılmaktadır. Efsaneye göre, Olimpos tanrıları Iolkos Kralı Pelans ile Thetis`in düğünleri için bir araya toplanmışlar. Kavga tanrıçası Eris düğünlerine davet edilmeyince sinirlenmiş. Bir oyun düzenlemiş ve Hera, Afrodit ve Athena`nın oturduğu ziyafet sofrasına, üzerinde `en güzele` yazılı bir elma atmış. Elmanın kimin olduğu üzerine 3 güzel tartışmaya başlarlar ve Zeus`tan bu sorunu çözmesini isterler. Zeus işin içinden çıkamayınca, çareyi Troya Kralı Priamos`un oğlu Paris`i rehber ilan etmekte bulur. Güzellerden her biri kendisini seçmesi için Paris`e bir şey vaat ederler. Athena ona savaşta yenilmezlik gücü vereceğini vaat eder. Hera Paris`i Asya`nın hakimi yapacağını söyler. Paris Afrodit`e kanar ve dünyanın en güzel kadınını elde etmek için Afrodit`i yarışmanın birincisi seçer.

Bu güzel kadın Sparta Kralı Menelaos`un karısı Helen`di. Paris, Afrodit`in yardımıyla Sparta`ya gider, Helen`i kaçırır, prensi olduğu Troya şehrine geri döner. Bunun üzerine hakarete uğramış Menelaos, Akha ordularını toplayarak Troya`ya savaş açar. Böylece 10 yıl sürecek Troya savaşı başlamış olur.

Her iki taraf da zaferler kazanır. Sonunda Ithake kralı Odysseus tahta atı icat ederek, Troya`nın kapılarına götürür. Troya`lılar bu büyük ata hayran kalarak onu şehir duvarlarından içeriye taşırlar. Atın içinde saklanmış olan Yunan askerleri gece olunca saklandıkları yerden çıkarlar ve Troya`yı ele geçirirler.

Menelaos güzel Helen`i affeder ve birlikte Sparta`ya döner, mutlu bir yaşam sürerler. Maalesef diğer kahramanları aynı kader beklememektedir. Özellikle Odysseus uzun yıllar vatanına dönmek için mücadele verir.

Troya`dan uzaklaşan Odysseus`un gemisi denizde fırtınaya esir düşer ve zalim, insan eti yiyen devlerin adasına sürüklenir. Durumdan bihaber Odysseus ve on iki arkadaşı sahile çıkarlar. Burada onlar tek gozlu dev Polyphemos`a esir düşerler. Polyphemos yakalayabildigi Odysseus`un arkadaslarini birer birer yemeye baslar. Odysseus, devi, yanlarında getirdikleri Ismaros şarabı ile sarhoş eder ve tek gözünü çıkarır. Odysseus ve kalan adamları, mağaradaki surunun arasına karışıp devin bacaklarının arasından dışarı çıkarlar.

Odysseus ve adamları özgür kaldıklarına sevinir ve yollarına devam ederler. Polyphemos denizler tanrısı Poseidon`un oğluydu. Oğlunun kor edilmesine çok kızar ve ileride Odysseus`un eve dönüş yolundaki gecikmelerine sebep olur. Bir süre sonra Odysseus Aiaie adasına, Güneş Tanrısı Helios ile Okeanos `un kızı Perseis`ten doğma büyücü Kirke`nin yaşadığı bölgeye çıkar. Güzel Kirke, Odysseus`un arkadaşlarına şarap içirerek domuza cevirir. Tanrı Hermes, Odysseus`un yardımına koşar ve ona bir ot vererek domuz olmasını engeller. Odysseus Kirke`yi yener ve onu arkadaşlarını eski haline dönüştürmeye zorlar. Kirke Odysseus`u Hades gidip bilici Teiresia`in ruhuna danışması koşuluyla serbest bırakacağını söyler. Odysseus bir takım zorlukları atlatarak bunların da üstesinden gelir.

Daha sonra Odysseus peri Calypso`nun adasına çıkar ve orada yedi yıl esir olarak yaşar. Malta olduğu sanılan bu adadaki esareti, Athena`nin Zeus`a yalvarması üzerine sona erer. Zeus tarafından tekrar görevlendirilen Hermes, Calypso`ya Zeus`un emrini iletir. Calypso onu serbest bırakır.

Bu olaydan sonra bir çok zorlukların sonunda Odysseus vatanı Ithake`ye döner ve çok sevdiği karısı Penelope`ye kavuşur ve uzun yıllar mutlu yaşam sürerler.
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Symbolic07

Symbolic07 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  29.Eki.2010 Cum 01:12:24sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
TANRI VE TANRIÇALAR

Grek Tanrıları ve Tanrıçaları dendiğinde ilk akla gelen, Titanları altetmiş ve yönetimi ele almış olan Zeus ve ailesidir. Onlara 12 Olymposlu denmektedir. Olympos`ta yaşadıkları ve 12 adet oldukları için tabii ki !! :-) İsterseniz bu tanrıçaları ve tanrıları kısaca tanıyalım. Onların bahsi Destanlar ve Söylenceler kısmında sık sık geçecek zaten...

Ben birçok kaynaktaki gibi ırkçılık ve cinsiyet ayrımı yapmadan, alfabetik sırayla anlatıyorum...

Aphrodite

Aphrodite, aşkın, cinsel isteklerin ve güzelliğin tanrıçasıdır. Doğal yeteneklerinin yanında, herkesin kendini arzulamasını sağlayan büyülü bir kuşağı vardır. Doğumu hakkında iki söylenti vardır. İlki onun Zeus ve Dione`un kızı olduğunu anlatır. İkincisi, Cronos hadım edildiğinde denize atılmış olan organından damlayan kanlardan doğduğunu ve kocaman bir midye içinde Kıbrıs`ta karaya çıktığından bahseder. Hephaestus`un karısıdır. Ağacı mersin, hayvanları güvercin, kuğu ve serçedir.


Apollo

Apollo, Zeus ve Leto`nun oğlu, Artemis`in ikiz kardeşidir. Altın bir lir çalar; müziğin tanrısıdır. Gümüş bir yayı en uzağa o atabilir; okların tanrısıdır. Tıbbı insanlara o öğretmiştir; iyileştirici tanrıdır. Asla yalan söylemez; ışığın ve gerçeğin tanrısıdır. Apollo her sabah, 4 atlı arabasını gökyüzünü başından sonuna dolaşır ve güneş doğar. Delphi`de bir nasihatçı olrak tanınır. Yunanistanin dört bir yanından insanlar ondan nasihat almak için Delphi`ye gelirler.
Kutsal ağacı defne, hayvanları yunus ve kargadır.


Ares

Ares, Zeus ve Hera`nın oğludur. Ne annesi ne de babası tarafından pek sevildiği söylenemez. Savaş tanrısıdır. Öldürücü ve kana susamış bir tanrıdır ama bir yandan da korkağın tekidir. Aphrodite`le yatakta yakalanınca, kocası Hephaestus tarafından herkesin içinde alay konusu edilmiştir. Akbaba ve köpek kutsal hayvanlarıdır.


Artemis

Artemis, Zeus ve Leto`nun kızı, Apollo`nun ikiz kardeşidir. Vahşi hayvanların ve avın tanıçasıdır. Gençlerin koruyucusudur. Apollo gibi o da gümüş oklarla atış yapar. Erdemin, namusun simgesidir. Çocukarın doğumlarını yönetir (doğumunda Leto`ya hiç acı çektirmemiştir.) Kutsal ağacı servidir. Özellikle geyik olmak üzere tüm hayvanlar ona kutsaldır.


Athena

Athena Zeus`un en sevgili kızıdır. Athena (Minerva) was the daughter of Zeus. Yetişkin, zırhlı ve silahlı bir şekilde, babasının kafasından fırlayarak doğmuştur. Savaşta acımasız ve cesurdur ancak sadece şehri düşmanlardan korumak için savaşmır. Şehrin, el sanatlarının, tarımın ve zekanın tanrıçasıdır. Yuları icat ettip, insanların atı evcilleştirmesini sağlamıştır. Trompet, flüt, çömlek, tırmık, saban, gemi ve savaşta kullanılan at arabası onun icatlarındandır. Bilgelik, akıl ve saflık tanrıçasıdır. Zeus`un en sevdiği çocuğu olduğu için, şimşekleri dahil, babasının tüm silahlarını kullanmaya izni vardır. Kutsal şehri Atena, ağacı zeytin ve hayvanı baykuştur.


Hephaestus

Hephaestus, Zeus ve Hera`nın oğludur. Fiziksel olarak son derece çirkin ve topal olan tek tanrıdır. Ateşin ve demirin tanrısıdır. Tüm tanrıların zırhlarını ve silahlarını o yapar. Demir işlemek için bir volkanı kullanır. Kibar ve barıştan hoşlanan bir tanrıdır. Aphrodite ile evlidir.


Hera

Hera, Zeus`un kızkardeşidir. Sonradan karısı da olmuştur. Oceanus ve Tethys adlı Titanlar tarafından büyütülmüştür. Evliliğin koruyucusudur ve evli kadınlara özel bir ilgi gösterir. Biçok mitolojik anlatı, Hera`nın Zeus`un kendisine sadakatsizliğine karşı aldığı öçlerden, kıskançlığından bahseder. Kutsal hayvanları inek ve tavuskuşudur. Argos, en sevdiği şehirdir.


Hermes


Hermes, Zeus ve Maia`nın oğludur. Zeus`un habercisidir. Tanrıların en hızlısıdır. Kanatlı sandaletleri ve şapkası vardır; bir de büyülü değnek taşır. Hırsızların ve ticaretin tanrısıdır. Yeraltı dünyasına ölülerio götürür. Liri, kavalı, notaları, astronomiyi, ölçü birimlerini ve sporu icat etmiştir.


Hestia

Hestia, Zeus`un kızkardeşidir. Bakire bir tanrıçadır. Evlerin düzeninden sorumlu olan tanrıçadır. Yeni bir çocuk doğduğunda aileye kabul edilmeden önce onu kutsayandır. Her şehrin Hestia`ya kutsanmış herkese açık bir yer vardır. Burda devamlı ateş yakılır ve asla söndürülmez.

Zeus

Babası Cronos`un hükümdarlığını yıkıp yerine geçip tüm tanrıların üstün yöneticisi olan Zeus, göklerin ve yağmurun tanrısı; bulutları da o biraraya getirirdi. Onu kızdıranlara fırlattığı şimşekler silahıydı. Hera`ya evliydi ama çapkınlıkları ve güzel kadınlara zaafıyla ünlüdür. Bir kartal, keyfinin kayhası olarak hizmetindeydi. Getir-götür işleri ve sakiliğini Ganymede yapardı. Ganymede o kadar güzel bir çocuktu ki, Zeus onu Ida dağından kaçırıp Olympos`a getirerek ölümsüz yapmıştı. Zeus ayrıca, yeminlerini bozanların ve yalan söyleyenlerin cezalandırıcısıdır. Ağacı meşe, akıl hocası meşe ağaçlarının vatanı olan Dodona`dır.

Hades

Hades de Zeus`un kardeşidir. Ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır. Kullarının sayısını artırmak için delice uğraşan, açgözlü bir tanrıdır.
Erynyes`ler onun değerli misafirleridir. Onu ziyarete gelenlerin yeraltı dünyasını terketmeleri konusunda da oldukça isteksizdir.
Aynı zamanda, yerden çıkan değerli metaller onu bolluk çokluk ve servet tanrısı yapmıştır. Onu görünmez yapan bir miğferi vardır. Yeraltı dünyasından pek ayrılmazdı. Acımasız ve hatta korkunçtu ama sözünden dönmezdi ve kaprisli bir tanrı değildi; bilmem bu son iki özellik onu pek affedilir kılar mı  Zorla kaçırdığı Persephone ile evlidir. Ölümün tanrısıdır, ama Ölüm de başlıbaşına bir tanrıdır: Thatanos.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Symbolic07

Symbolic07 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  29.Eki.2010 Cum 01:13:17sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
EVRENİN YARADILIŞI VE TANRILARIN DOĞUŞU

İsa`nın doğuşundan bin yıl önce; Homeros`un devrinde bile Yunan Tapınağı "mabedi" vardı. İlyada ve Odisse de yunanlıların inandıkları Tanrılar ve Tanrıçalar; efsaneleri ve özellikleri ile biliniyor, tanınıyordu.Fakat bu efsaneleri anlatan şair Homeros Tanrıların geçmişlerini ve nereden çıktıklarını hiç anlatmamıştır. O sadece Zeus`un Kronos`un oğlu olduğunu, Okeanos ile karısı Thetis`in bütün Tanrıların ve varlıkların sahibi olduğundan bahseder.

Sonraları Yunanlılar inandıkları Tanrıların tarihlerini, onların nasıl ve nereden çıktıklarını aramaya başladılar.

Eski Yunanlıların öğrenmek istedikleri ilk şey "Dünyanın yaradılışı" meselesidir. Onlar yerin, göğün, denizin, ışığın, suyun, havanın nasıl yaratıldığını bilmek istiyorlardı. Yeterli bilgileri olmadığından bütün bu şeyleri ve diğer tabiat olaylarını canlı birer varlık gibi hayal ederek, incelemeye koyuldular. Yeri, göğü, suları birer tanrı saydılar. Onlara kendi kafalarında birer insan şekli verdiler. Eski Yunanlılar, yeryüzünün yepyeni olduğu, daha kesin biçimini almadığı döneme Khaos adını takmışlardı. Khaos kelimesi büyük bir karmaşayı anlatmak için kullanılır, ve eski Yunanlılarda yeryüzünün ilk halini bir karmaşa, karışıklık olarak görüyorlardı. Efsanevi Tanrılar, işte bu el değmemiş karmaşık toprağa bir düzen getiriyorlardı.

Kargaşadan ilk çıkan Gaia yeryüzünün anası yada ana tanrıçasıydı. Gaia dünyaya bir çok tanrı ve tanrıça getirdi. Yunanistan`ın en yüce dağı, tanrıların mekanı sayılan Olympos`ta egemenlik kuran o büyük tanrılar ailesi Gaia`nın soyundan gelmedir. Gaia`nın çocukları eski çağ tanrılarının en güçlüleriydi, Yunanlılarda Romalılar da onları el üstünde tutarlardı.

Gaia ölümsüzlerin yeri olan ve yıldızlarla bezeli olan göğü yani Uranos`u yarattı. Ona, yani göğe kendisini de içine alsın kaplasın diye kendi büyüklüğünü verdi.. Ondan sonra Gaia yüksek dağları, ahenkli dalgaları bulunan Pontos`u, denizi meydana getirdi.
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

manolya41

manolya41 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  29.Eki.2010 Cum 01:25:37sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

İlyada Destanı

İlyada Destanı

Homeros’un Ilias, ya da İlyada adlı büyük destanı, Ilyon; yani Troya destanı adını taşıdığı halde, Troya savaşı efsanesinin ancak kısa bir bölümünü yansıtır:

Akhilleus’un orduların yöneticisi Agamemnon’a karşı öfkesi ve savaştan çekilmesiyle başlar, Akhilleus’un savaşa dönmesi, Hektor’u öldürüp Troya şehrinin çevresinde sürüklemesi, sonra da ölüsünü babası Priamos’a geri vermesiyle biter.

BÖLÜM I. (A) Sesleniş - Akhilleus’ un öfkesi.

Ozan Musa’lara seslenip konusunu belirtir: Akhilleus’un öfkesi, bu yüzden Akça’lar arasında beliren veba salgını.

Akha’ların Troya ovasındaki gemi ordugahındayız. Tanrı Apollon’un rahibi Khryses gelir, Agamemnon’un tutsak olarak alıkoyduğu kızı Khryseis’i geri ister. Agamemnon kızı vermediği için tanrı Apollon Akha ordusuna veba salar.

Dokuz gün dokuz gece ordu hastalıktan kırılır. Bilici Kalkhas kızı geri vermeyi buyurur. Agamemnon kızı vermeye razı olur, ama onun yerine Akhilleus’un tutsağı Briseis’i alacaktır. Akhilleus’la Agamemnon bu yüzden kavgaya tutuşurlar. Agamemnon Briseis’i alır, ama Akhilleus da barakasına çekilir: savaşa artık katılmayacaktır. Anası deniz tanrıçası Thetis’ ten öcünü almasını ister. Thetis Olympos’a çıkıp Zeus’tan yalvarır: Akhilleus savaştan uzak durdukça Akça`lar zaferi kazanamasınlar. Zeus söz verir, Akça`lar dan yana olan karısı tanrıça Hera ile kavga ederler. Hephaistos tanrı onları yatıştırır.

BÖLÜM II. (B) Agamemnon’un düşü - Toplantı - Gemilerin sayımı.

Zeus Agamemnon’a yalancı bir düş gönderir: Troya’yı alabileceğini bildirir. Agamemnon Akha’ları toplantıya çağırır, onları denemek ister: Herkesin dokuz yıllık savaştan bıktığını, yurtlarına dönmek istediklerini anlar. Thetis olayı. Ordu savaş düzenine girer. Ozan bir daha Musa’ya seslenir ve Akha ordularının, komutanlarının ve şehirlerinin adlarını, gemilerinin sayısıyla saymaya koyulur. Ayni sayım Troya’lilar için de yapılır. Troya ordusu da safa dizilir.

BÖLÜM III. (1) Antlar - Surların üstündeki sahne - Paris’le Menelaos’un teke tek savaşı.

İki ordu karşı karşıyadır: Paris Menelaos’la teke tek savaşa girişmeyi teklif eder. savaşı kazanan Helena’yı alacaktır. Teklif kabul edilir, Priamos’u çağırmaya giderler.

Sahne değişir: Priamos’la ihtiyarlar heyeti surların üstünde dizilip tek tek savaşı gözetlerler. Helene gelir, onlara Akha yiğitlerini tanıtır. Teke tek savaş baslar, Menelaos Paris’i alt etmek üzereyken tanrıça Aphrodite araya girip Paris’i kaçırır, Helene’yi de kocasının yanına götürür. Helene’nin Aphrodite’ye, sonra da kocasına çıkışması.
 

BÖLÜM IV. ( Yeminlerin bozulması Agamemnon’un orduları teftişi.

Olympos’ta: Zeus, Hera ve Athena arasında çatışma. Hera, Lykia’lı Pindaros’un savaşmama andını bozmasını sağlar. Menelaos’un yaralanması. Gene silaha sarılan orduyu Agamemnon gözden geçirir. Savaş baslar: Akha yiğitlerinden Antilokhos, Aias ve Odysseus birçok Troya’lıyı öldürürler.

BÖLÜM V. (E) Diomedes’in kahramanlıkları.

Bütün bölüm Akha yiğidi Diomedes’in kahramanlıklarına ayrılmıştır: Korkunç bir boğuşma baslar, tanrılardan Ares, Athena ve Aphrodite de savaşa karışırlar. Aineias’la Diomedes arasındaki savaş. Aphrodite’nin araya girip yaralanması. Diomedes savaş tanrı Ares’i yaralar.

BÖLÜM VI. (Z) Hektor’la Andromakhe’nin buluşması.

Hektor şehre gelir, anası Hekabe’ye Athena tapınağına sunular koymasını söyler. Bu arada Diomedes Lykia’lı Glaukos’la çarpışırken, aralarında konukluk bağları olduğu anlaşılır, savaştan vazgeçip silahlarını değiş tokuş ederler. Bellerophontes efsanesinin anlatılması. Hektor bati surlarının önünde karisi Andromakhe ile küçük oğlu Astyanaks’a rastlar. Aralarındaki aile sahnesi.

BÖLÜM VII. (H) Hektor’la Aias arasındaki çarpışma . Ölülerin kaldırılması.

Hektor, Akha’ların en seçkin yiğitlerinden biri Telamon oğlu Aias’la teke tek savaşır. Basa bas gelip ayrılırlar. Ölüleri toplamak için savaşa ara verilir. Akha`ların ordugahı bir sur ve bir hendekle çevirmeleri. Olympos’ta tanrılar arasındaki tartışma.

BÖLÜM VIII. (æ) Zeus’un Ida dağından savaşı yönetmesi.

Zeus Troya savaşının yönetimini ele alır, bunun için de gelir Ida dağının doruğuna yerleşir. Üstünlük Troya’lılardadır, Akha’lar hendeğe kadar çekilirler.

BÖLÜM IX. (1) Akhilleus’a gönderilen elçiler - Yiğidin barakasındaki tartışma.

Akha’lar toplantısında Akhilleus’un savaşa dönmesini sağlamak için ona elçiler gönderme kararı verilir. Aias’la Odysseus elçi seçilirler. Akhilleus onları iyi karşılar, ağırlar, ama savaşa dönmeme kararını bildirir. Lalası Phoiniks’in bütün yakarmaları boşa gider. Haberi alınca Akha’lar arasındaki üzüntü.

BÖLÜM X. (K) Odysseus’la Diomedes’in keşfe çıkmaları - Dolon.

Gece toplanan kurultay: Akha`ların en yaşlı önderi Nestor Troya’lilar kampına gözcü gönderilmesini salık verir. Odysseus’la Diomedes görevlendirilirler. Yolda Troya’lıların gözcüsü Dolon’a rastlarlar, ağzından birçok bilgi aldıktan sonra onu öldürüp dönerler. Trakya’lıların cins atlarını kaçırırlar.

BÖLÜM XI. (A) Agamemnon’un kahramanlıkları.

Destanın yirmi altıncı gününde üçüncü büyük çatışma. Hektor’la Agamemnon’un karşılaşması, Agamemnon, Diomedes ve daha birçok Akha yiğidinin yaralanması. Akha’larda telaş. Nestor, Akhilleus’ un arkadaşı Patroklos’a dert yanar.

BÖLÜM XII. (M) Duvar dibindeki savaş.

Troya’lilar duvara saldırır. Kıyasıya çarpışma. Lykia’lıların duvarda delik açmaları. Korkunç boğuşma. Akha`ların gemilere doğru kaçışması.

BÖLÜM XIII. (N) Gemilerin önündeki savaş.

Akhalardan yana olan tanrı Poseidon savası Semendirek adasından gözler. İki Aias’i Troya saldırısına karşı koymaya kışkırtır. Her iki tarafta da yararlık gösterenler olur, ama Troya’lilar gemilere kadar sokulurlar.

BÖLÜM XIV. (ß) Zeus’un aldatılması.

Akha’larda şaşkınlık. Hera, Zeus’u bastan çıkarmak için bir düzen kurar. Tanrıça Aphrodite’den cinsel istek uyandıran memeliğini alır, süslenir püslenir ve Ida dağında Zeus’u bulup onunla sevişmesini başarır. tanrı sevişmeden sonra uykuya dalar, o sırada Poseidon Akha`ların yardımına koşar.

BÖLÜM XV. (0) Duvara ikinci saldırış.

Zeus uyanır, Hera’ya çıkışır. Poseidon uzaklaşır, Zeus Apollon tanrıyı Hektor’a gönderir. Hektor gene duvara saldırır. Akha’lar gene gemilere kadar gerilerler. Durum Akha’lar için çok kötüdür.

BÖLÜM XVI. (II) Patroklos destanı.

Patroklos gelir, Akhilleus’a bu korkunç durumu bildirir, Akhilleus gitmeyecekse, kendi savaşa gidip dövüşmeye kararlıdır. Yiğitten silahlarını ister. Akhilleus arkadaşına silahlarını verir. Patroklos Akhilleus’un silahlarıyla karşılarına dikilince, Troya’lilar önce bozguna uğrar, sonra Lykia`lı önder Sarpedon Patroklos’la dövüşür ve ölür. Bas tanrı Zeus’un kadere boyun eğerek oğlu Sarpedon’u feda etmesi. Sarpedon’un ölüsü çevresinde çarpışma. Patroklos Hektor’u bati kapılarına kadar kovalar. Apollon’un kışkırttığı Hektor Patroklos’u vurur. Patroklos’un ölümü.

BÖLÜM XVII. (P) Menelaos’un kahramanlığı.

Akha yiğitleri Patroklos’un ölüsünü Hektor’un elinden kurtarmak için dövüşürler, ama Hektor ölüyü silahlarından soymayı başarır. Akhilleus’un ölümsüz atlarının ağlaması. Zeus Troyalı’lara zaferi müjdeler. Akha`ların bozgunu. Patroklos’un ölüsü alınır ve kara haber Akhilleus’a götürülür.

BÖLÜM XVIII. (€) Akhilleus’a yeni silahlar yapılması.

Akhilleus’un korkunç yası. Deniz tanrıçası Thetis’i çağırıp yeni silahlar istemesi. Thetis’in demirci tanrı Hephaistos’a bas vurması. Silahlar destanı.

BÖLÜM XIX. (T) Akhilleus’la Agamemnon arasındaki barışma.

Thetis silahları oğluna götürür. Akha`ların toplantısında Akhilleus’la Agamemnon barışırlar. Ordular silah kuşanır. Savaş hazırlıkları. Akhilleus için kara belirtiler: Hektor’u öldürdükten sonra kendi ölümü de yakındır.

BÖLÜM XX. (Y) Tanrıların savaşa karışması.

Olympos’ta tanrılar toplantısı: Zeus izin verir, her tanrı istediği gibi yardim edebilecektir savaşa. tanrılar iki cepheye ayrılır: Hera, Athena, Poseidon, Hermes, Hephaistos Akha’lardan yana, Ares, Apollon, Artemis, Leto ve Aphrodite Troya’lılardan yanadır. Akhilleus’un Aineias’la karsılaşması, Aineias’in savaş meydanından kaçırılması.

BÖLÜM XXI. (€) Irmak kıyılarında savaş.

Akhilleus kudurmuş gibidir, önüne gelen Troya`lıyı insafsızca tepeleyip Troya ovasında akan Skamandros ve Simoeis ırmaklarına atar. Kanlarla kızıla boyanan ırmaklar kabardıkça kabarır. Irmak tanrı Skamandros öfkelenir, yatağından çıkıp Akhilleus’u kovalamaya baslar. Derken ateş tanrı Hephaistos ırmakların karşısına dikilip alevleriyle onları durdurur.

Sahne Olympos’a yükselir: tanrılar arasında kavga dövüş. Akhilleus Troya’lıları püskürte püskürte Troya’nın surları önüne gelir. Troya’lilar surların içine sığınırlar.

BÖLÜM XXII. (X) Hektor’un ölümü.

Bir Hektor surların dışında kalır. Priamos’la Hekabe yalvarırlar içeriye girip korusun diye, yiğit anasına babasına aldırmaz. Hektor’un iç tartışması. Korkuya kapılması. tanrılar seyircidir. Sonunda Zeus kader tartısını kaldırır: Hektor’un ölüm kefesi ağır basar. Apollon bile onu korumaktan vazgeçer. Tanrıça Athena Troya’lı yiğit Deiphobos’un kılığına girip Hektor’u aldatır. Hektor Akhilleus’ un karşısına dikilir. Çarpışırlar. Hektor ölür. Akhilleus ölüsünü yedi kez Troya surlarının çevresinde sürükler. Troya surlarından seyredilen korkunç sahne. Andromakhe’nin bayılması.

BÖLÜM XXIII. (’{`) Patroklos’un ölüsüne düzenlenen yarışmalar.

Akhilleus’un ordugahında Patroklos’a yapılan ölü törenleri. Akhilleus’un yası. Patroklos’un yakılması. yarışmalar.

BÖLÜM XXIV. (Q) Priamos’un Hektor’un ölüsünü geri alması - Hektor’a ağıtlar.

Gece. Kral Priamos tanrı Hermes’in kılavuzluğunda Hektor’un ölüsünü geri almak için Akhilleus’un barakasına gelir. Priamos’la Akhilleus arasındaki konuşma. Akhilleus yumuşar: Hektor’un ölüsünü babasına geri verir. Priamos ölüyle Troya’ya döner. Hektor’a ağıtlar yakılır. Dokuz gün Hektor’un ateş yığını için odun taşınır. Onuncu günü yapılan cenaze töreniyle İlyada kapanır.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Symbolic07

Symbolic07 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  29.Eki.2010 Cum 01:43:12sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

 
Medusa Efsanesi

Kainatın, Tanrılar tarafından bölüşüldüğü çağlarda, Medusa adında güzelliğiyle herkesi kıskandıran, aynı zamanda bütün tanrıları kendisine aşık eden bir kız yaşarmış Medusa o kadar güzel bir kızmış ki yeryüzünde güzelliğiyle ona rakip olabilecek başka bir kadın bulmak mümkün değilmiş Bu yüzden derlermiş ki, yeryüzünde bütün kadınlar bu güzelliği yüzünden Medusa`yı kıskanırmış İşte bu güzel Medusa kendisine Tanrılara adamış ve iki kız kardeşi ile birlikte baş Tanrı Zeus`un en sevdiği kızı zeka Tanrıçası Athena`ya ait bir tapınakta yaşarmış Phorkus ve Keto`nun kızları olan bu üç kız kardeşten Medusa`nın haricinde diğer ikisi ölümsüzmüş Kendi tapınağında yaşayan bu güzel kızı gören Athena da kızın güzelliğinden etkilenmiş ama kendisini daha güzel ve çok daha zeki bulduğu için de pek fazla önemsememiş Athena, Baştanrı Zeus`un kardeşi olan denizlerin efendisi büyük Poseidon ile birlikteymiş Güçlü ve ölümsüz, büyük Tanrı Poseidon da karısı Athena`nın tapınağında yaşayan bu güzeller güzeli kızın farkındaymış ama Tanrılar katında bir ölümlüye aşık olduğu için küçümsenmekten korktuğu için de gizliyormuş ona olan ilgisini Bir gün Athena her şeyi bilen baş Tanrı Zeus`un izniyle öğrenmiş Poseidon`un,Medusa`ya karşı ilgisini Poseidon bunu şiddetle reddetmiş ve Tanrıça Athena`ya da yeryüzü ve gökyüzünde ondan daha güzel ve alımlı hiçbir canlının olmadığı üzerine yeminler etmiş Athena da Poseidon`un bu söylediklerine inanarak olayı çok fazla büyütmemişPoseidon Athena`ya öyle demiş demesine ancak yine de bir türlü çıkaramıyormuş aklından dünyalar güzeli Medusa`yı

Medusa tutkusu yüzünden Poseidon aklını kaçıracak gibi oluyormuş Sonunda denizlerin büyük tanrısı bu tutkusuna yenik düşmüş ve bir gün gizlice girdiği sevgilisi Athena`nın tapınağında, güzeller güzeli Medusa`ya zorla sahip olmuş Dünyalar güzeli Medusa harap bir halde tapınakta kalmaya devam ediyormuş ama bu olayı Athena`nın duyması da fazla zaman almamış Athena, güçlü Poseidon`un bu yaptığı karşısında kendisini aşağılanmış hissetmiş Bu hissi önce derin bir kıskançlığa, sonra da büyük bir sinire dönüşmüş Öyle hiddetlenmiş,öyle hiddetlenmiş ki Medusa`yı çok acı bir şekilde cezalandırmaya karar vermiş ve kendi kendine demiş ki "Öyle birden öldürmeyeceğim onu ve kardeşlerini, onlara da önce büyük acılar çektirmeliyimTıpkı benim çektiğim gibi"Ve bu sinirle Medusa ve kız kardeşlerini birer ifrite çevirivermiş Dünyalar güzeli Medusa ve kız kardeşlerinin artık yüzleri o kadar çirkinmiş ki kimse bakmaya tahammül bile edemiyormuş Medusa`nın gören herkesi bir mecnuna çeviren, en ufak bir yelde bile bütün telleri havalanan o güzelim saçlarının her bir teli bir yılana dönüşmüş Bununla da yatışmayan Athena`nın siniri Medusa`ya yine de bakmaya çalışan herkesi o bakışların taşa çevirmesini sağlamış Gel zaman git zaman Athena bu cezayla da yetinmemiş ve Medusa`yı öldürmek için Argos Kralı Akrisios`un kızı Danae`nin, Zeus`tan olma oğlu Perseus`la yani üvey kardeşiyle işbirliği yaparak Medusa`nın kafasını kesmeye karar vermişPerseus üvey kız kardeşinin bu isteğini hemen yerine getirerek ışıltılar saçıp insanların gözlerini kamaştıran keskin kılıcını savurduğu gibi zavallı Medusa`nın yılan saçlı kafasını bedeninden ayırıvermiş

Ancak Athena`nın bilmediği bir şey varmış Güzel Medusa, Poseidon`un kendisine zorla sahip olduğu gece denizlerin kudretli Tanrısından hamile kalmış Perseus`un gözleri kamaştıran kılıcı Medusa`nın kafasını bedeninden ayırdığı anda Poseidon`un Medusa`nın rahmine bıraktığı çocukları Pegasus ve Chrsyar, Medusa`nın cansız bedeninden dışarı çıkıvermişlerAthena, denizler tanrısı Poseidon`dan olma bu iki kardeşi kendisine köle yapmaya karar vermiş Kardeşlerden Chrsyar`ın iyi bir savaşçı olacağını düşünen Athena onu kendisine, kanatlı beyaz bir at olarak doğan Pegasus`u da Korinthos şehrinin kralı Glaukos`un oğlu Bellerophone`e vermiş Pegasus`u ona vermesinin nedeni de Bellerophone`nin ağzından ateşler saçan, aslan başlı, keçi gövdeli ve yılan kuyruklu Khmimaira adında bir canavarla savaşmaya gidecek olmasıymış Athena, uzun zamandır bu canavarla savaşmak için yardım isteyen Bellerophone`a Pegasus`u vererek yardım çağrılarına da kayıtsız kalmadığını göstermiş böylece Athena "Pegasus, Bellerophone için bu savaşta oldukça işi yarar, ne de olsa denizler Tanrısı güçlü Poseidon`un oğlu" diye düşünmüş Bellerophone, Pegasus`u iyi bir savaşçı olarak eğitmiş ve çok güzel bir dostluk kurulmuş aralarında Zamanı gelince de Bellerophone kanatlı atı Pegasus`a binerek Khimaira ile savaşmaya gitmiş Pegasus canavarın ağzından fışkırttığı alevlerin kendilerine ulaşamayacağı bir yüksekliğe çıkmış Bellerophone da canavara havadan oklarıyla saldırmış Kurşun ve demir karışımı oklarının birbiri ardına fırlatmış korkunç canavara

Canavar yaralanıyormuş ama bu yaraları hiç de ölümcül değilmiş En sonunda elinde tuttuğu,Tanrıların onu kutsadığı mızrağını kaldırmış ve canavar Khimaira`nın en zayıf yerine, yani tam çenesine saplamışCanavar Khimaira`nın ağzından fışkırttığı alevler mızrağın kurşun ucunu hemen eritmişEritince de kurşun canavarın boğazından içine doğru akmışVe canavar oracıkta ölüvermiş Bellerophone canavarın cansız bedenine gururla bakmışYakın dostu büyük ve güçlü Tanrı Poseidon`un oğlu Pegasus`la birlikteyken yenemeyeceği hiçbir düşman olamayacağını düşünmüş Bellerophone bu büyük zaferinin sarhoşluğu içinde kendinden geçmiş ve artık kendisini de bir Tanrı olarak görmeye başlamışYerinin de Tanrıların yaşadığı Olympos Dağı`nın zirvesi olduğunu düşünerek oraya doğru yola çıkmışO sırada Olympos`taki tahtında olup biteni izleyen Tanrıların Tanrısı Zeus,Olympos`a doğru kanatlı atıyla gelen Bellerophone`u görünce çok sinirlenmişHemen bir atsineğini göndererek Pegasus`u ısırmasını emretmişAt sineği Baştanrıdan aldığı emirle birlikte hızla Bellerophone ve Pegasus`un yanına gitmiş ve Pegasus`u ısırmışt sineğinin ısırmasıyla canı çok yanan Pegasus gökyüzünün engin mavilerinin ortasında çırpınınca sırtındaki Bellerophone`u da atıvermiş Böylece Bellerophone tanrılara karşı işlediği bu büyük günahının cezasını ölene kadar insanların ondan iğreneceği bir şekilde çirkin,kör, sakat olarak geçirmeye mahkum olmuşPegasus ise yükselmeye devam etmiş Sonunda Olympos`un tepesine varmış Zeus buraya kadar gelebilen bu kanatlı beyaz atı çok sevmiş ve kendisinin silahlarını taşıyan bir hizmetkar olarak yanında görevlenmiş....
 
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Symbolic07

Symbolic07 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  29.Eki.2010 Cum 01:46:08sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Ares ile Aphrodite `in Yasak Aşkı

Aphrodite, Hephaistosla evlidir ama yinede savaş tanrısı Ares ile birlikte olmaktan çekinmez. Hephaistos işte iken ve özellikle geceleri, yanında Alektryon adlı bir delikanlı ile gelir Ares. Onlar içerde birlikte iken güneşin doğuşunu haber vermek üzere delikanlı dışarıda uyanık kalır. Ama bir gece uyuyuverir nöbetinde ve güneş Hephaistos’a bildirir, olan biteni. Kızgındır ve öç alma isteğindedir demirci tanrı. İnce görünmez ama parçalanmayan bir ağ yapar ve yerleştirir yatağına sonrada işine gider. Zor bekler Ares gidişini onun ve ardından girer saraya soyunup yatarlar Aphrodite ile her şeyden habersiz, girer girmez çalışır kapan ve kıskıvrak yakalanırlar. Kıpırdadıkça daha sıkılaşır ağ, imkansızdır kurtulması, Hepaistos girer bu sıra içeri ve rezaleti görsünler diye çağırır tüm tanrıları. Gelirler ve gülerler hepsi bu duruma kimisi kıskanır Ares’i yerinde olmak ister. Zeus bağışlamasını ister Hephaistos’un, boyun eğer o da baş tanrıya, Ares utancından kaçar gider ama gitmeden horoza çevirir Alektyron’u ve o günden beri görevidir, gün doğuşunu haber vermek insanlara.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

manolya41

manolya41 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  29.Eki.2010 Cum 02:16:05sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Harmonia, Kadmos, Mytology, Harmony

Harmonia (Harmony)

Harmonia, Aphrodite ile Ares‘in kızı, Kadmos’on karısı. Kocası ile birlikte bir yılana dönüştürüldüler.[1]

Harmonia, Yunan mitolojisindeki çift soylu karakterlerden birisidir. İlk efsanede Afrodit ve Ares`in, ikincisindeyse Zeus ve Elektra`nın kızı olarak gösterilir, yani ilk efsanede Thebai krallığından, ikincisinde ise Dardanos soyundan gelmektedir. Ama her ikisinde de değişmeyen şey, Kadmos`un eşi olmasıdır.(Tab. 18).

Thebai efsanesinde bu güzeller güzeli kıza verilen üstün hediyelerden bahsedilir; birisi Kharitlerin dokuduğu elbise, ötekisi ise zarif bir kolyedir. Yasak bir aşkın meyvesi olan Harmonia ile (kendisi, ebeveynlerinden dolayı Athena ve Hephaistos`un kinlerine hedef olacaktır) kimsenin paylaşamadığı bu armağanlarının Thebai şehrine felaket getirdiği söylenir. Ayrıca, Kadmos`tan doğan beş çocuğunun da kaderleri özeldir.[2]

Thebai efsanesinde Kadmos ile Harmonia` nın düğünü üstünde durulur: Zeus Harmonia`yi kendi eliyle verir Kadmos`a ve Thebai kalesinde düğününü yapar. Bütün tanrıların hazır bulundukları bu düğünde geline olağanüstü armağanlar verilir; biri Kharit`lerin dokuyup işledikleri bir elbisedir, bunu Harmonia`ya Athena (ya da Aphrodite) vermiş derler, öbürü ünlü bir gerdanlıktır. Bu armağanlar Thebai şehrinin başına bela olmuş, şehre karşı iki saldırıya yol açmıştır (Ehphyle, Amphiaraos, Alkmaion). Efsaneye göre uğursuzluğun nedeni, Athena ile Hephaistos`un Harmonia`ya karşı, Ares`le Aphrodite`nin kızı olduğundan ötürü, hınç beslemeleridir. Thebai kral soyunun kaynağında bulunan Kadmos`la Harmonia`nın beş çocuğu olur, hepsinin de kaderi olağanüstüdür, bunlar İno, Semele, Agaue, Autonoe ve Oidipus soyunun atası Polydoros`tur (İno, Semele, Agaue, Aktaion, Labdakos).

Dardanos`la lasion`un kız kardeşi olarak gösterilen Harmonia Semendirek efsanelerinde rol oynar. Kadmos ona Zeus`un kaçırdığı kız kardeşi Europe`yi ararken Semendirek adasında rastlamış ve sevmiştir. Düğünü de gene aynı görkemle Semendirek`te yapılmıştır.[3]

Bu arada, Kadmosun eşi olan Harmonia`dan başka, bir de Kharitlerin arasında bulunan, uyum ve dengeyi temsil eden Harmonia vardır ki; bu ikisi, sıkça karıştırılır.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

manolya41

manolya41 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  29.Eki.2010 Cum 02:26:26sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle



Eski Yunan ve Roma dünyasında, Olympos tanrıları soyundan gelmeyip de soyut kavramların kişileştirilmiş biçimi olan tanrıçalardan biridir. Nike, zafer kavramının somutlaştırılmış biçimi, zafer tanrıçasıdır. Homeros`un destanlarında rastlanmaz. Hesiodos`a göre ise Pallas`la Okeanos`un kızı Styks`ten doğmuştur. Olympos tanrıları kuşağından önce olmasına rağmen kimi efsanelerde Athena`nın oyun arkadaşı olarak geçer. Nike, resimlerde kanatlı, hızlı uçan ve göklerden süzülerek zaferi getiren bir genç kız olarak gösterilir. Nike, Athena`nın ön isimlerinden biri olarak da geçer. Heykel ve resimlerde en çok tasvir edilen ölümsüzler arasında yeralır.













sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Symbolic07

Symbolic07 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  29.Eki.2010 Cum 11:34:10sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

R--O-M-E-O :
Symbolic keşke copy pasteden sonra önizleme yapsaydın

Forum`da üyeliğim otogiriş olduğu için önizleme yaptığımda da linkler ve resimleri gösteriyordu..

Bilgi verdim en kısa zamanda düzelyeceklerdir.

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir