ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
15 Mayıs 2024, Çarşamba 10:48   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Geyik Muhabbet > Öylesine muhabbet
forum sohbet oyun basliklari
   Dünyaya Getirdiklerimize Doğru Rehber Olalım
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

manolya41

manolya41 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  19.Kas.2010 Cum 21:04:19      Dünyaya Getirdiklerimize Doğru Rehber Olalımsohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Hangi haber programını açsam, kaybolan ya da kaçırılan kızlar, hangi gazeteye el atsam, değişen bir şey yok.

Güncel bütün haberleri solluyor, kaybolan kızlarımızla ilgili olanlar.

Oturdum ve düşünüyorum, neden bu kızlar oniki onüç yaşına gelince sadece karşı cinsle ilgili fantezilere kafa yoruyorlar. Hiç bir gayeleri olmadan yalnızca beğenmek, beğenilmek…

Aile zoruyla gidip gelinen, ite kaka okunan bir okul. Başarı oranı deseniz oldukça düşük.

Bunları, geneli ele alarak yazıyorum.

Tabii ki çok başarılı öğrencilerimiz var, bir ideali olup, canla başla ona ulaşmak için çabalayanları bunun dışında tutuyorum.

Kendi öğrencilik yıllarımı düşünüyorum, annemin sınavlarda düşük not aldığım zaman, beni nasıl heveslendirdiğini, ‘sen sınıfındaki arkadaşlarından daha mı düşük zekalısın, çalışırsan başarırsın’, gibi destekleyici sözleri hala kulaklarımda.

Üstelik yabancı dille eğitim veren, Türkçe, tarih, coğrafya dışındaki bütün dersleri almanca eğitim veren, eğitim seviyesinin oldukça yüksek ve zor olduğu bir okuldu, okuduğum.

Başarılı olmak, bir yandan yabancı iki dili öğrenip, bir yandan da o dildeki kimya, fizik, biyoloji, matematik derslerinde başarılı olmaya çalışıyorduk. Aile etkisi o kadar önemli ki, onların olumlu destekleri sayesinde, hiç sene kaybetmeden okulumu bitirip, yüzümün akıyla mezun olmuştum.
Annem bu zorlu okul maratonunda bir yandan eşinin üç yıl süren hastalığı, bir yandan iki kız çocuğunun sorumluluğu, bir yandan da hasta ziyaretine yatılı gelen misafirlerle, canla başla uğraşmıştı. Hiçbir zaman, ‘okursan oku, okumazsan kocaya gidersin gibi fikirleri kafamıza sokmadı.
Şimdilerde gördüğüm ilköğretim çağında çocuk denebilecek yaşta kızlarına, görücü gelmesi aileleri rahatsız etmiyor.

Bir öğrencinin öncelikli vazifesi okulunda başarılı olmaktır. Okul yolunda sevgili bulup, kakara kikiri, boş işlerle zaman öldürmek değil.

Bunu çocuklara verecek olan annedir. Anne genel kültürü yerinde, yeterince bilgi ve beceri ile donanımlı olmalıdır. Kitap okuyarak, gerekirse kurslara giderek genel kültürümüzü artırmalıyız. Bir araştırma yapılsa kaç anne okuma yazma biliyor, kaç annenin yabancı dili var, kaçı çocuğunun int. te ki arkadaşlarını denetleyebilir? Cevabı, maalesef yüzümüzü güldürecek gibi değil.

Kadını yalnızca dişi bir obje olarak görmek, onun da kendini geliştirmeye, okumaya,bir şeyler başarmaya ihtiyacı olduğunu görmezden gelmek, biraz da toplumumuzun işine geliyor.

Siz şimdi diyeceksiniz ki, sen neden bahsediyorsun, yetmiş milyonun büyük çoğunluğu, köy ve kasabalarda yaşıyor! Haklısınız, erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Feminist değilim
yanlış anlaşılmasın, sadece yapılan haksızlıklara benim isyanım.

Bir köy düşünün, tarlaya, ahıra hayvan bakımına, ekime, dikime, sebze meyve toplamaya hep kadınlar gider. Evde yemek, bulaşık, ev temizliği, çocuk bakımı onun ellerinden öper.

Erkekler ne yapar, eğer varsa traktör kullanıp, canları ister biraz da insaf sahibiyse, bir iki çuval kaldırmaya yardım eder.

Sonuç, anneye yardım etsin diye, kızlar analarının yazgısını paylaşır.

Beyler de kahvede canları sıkıldıkça, para pul da çoksa, yeni hanım olarak hangi tazenin canını yaksam diye düşünür.

Çalışılacaksa beraber, çocuklar okutulacaksa, erkek kız ayırımı yapmadan, beraber hayata kazandırılmalıdır.

Yoksa çocukluğunu yaşayamamış kızları kocaya verip, onlardan alacakları başlık parasıyla, kendine hanım aramayı marifet sanan acuzeleri çoğaltır bu ülke.

Bakıp, okutup, vatana millete hayırlı birer fert yetiştirmek olmalı bizim derdimiz.

Yoksa saçma sapan olaylardan ortaya çıkan kan davalarında, arkam sağlam olsun diye, hesapsızca çocuk dünyaya getirip, sonra da geçim derdiyle onları mal gibi, çocuk yaşlarda satmak gibi bir acı, hiç sona ermez ülkemizde.

Çözüm, tabii ki zannettiğimiz kadar kolay değil. Devlet idarecilerinin ele alıp, planlı programlı bir şekilde, insanımız eğitilerek olmalıdır bu.

T.v izlenmeyen köy kasaba varsa da çok azdır. Ülkesini seven, faydalı olmaya uğraşan yapımcılar, lütfen reyting kaygısını bir yana bırakıp, günde bir saat olsun, herkesin t.v. başında olduğu zamanlarda, eğlenceli hale getirilmiş eğitim programları koysunlar.

Okumayı teşvik edecek, el becerileri olanları yönlendirebilecek kısa beş on dakikalık dikkat programları, belki olumlu etki yapar.

Haftada bir iki saat, insanların sorunlarını paylaşabileceği, psikiyatrlara öncelik verip, sorunlarıyla başa çıkmayı öğretmek…Bu seçenekler çoğaltılabilir.
Medyanın gücü hepimizce malum….
Bizler vatandaş olarak neler yapabiliriz?

Çevremize bakalım öncelikle…

Fikir vererek, derslerinde yardımcı olmayı teklif ederek, yabancı dil bilenler, derslerinde yardım ederek, annelere olumlu nasihatler vererek, evlenme yaşları gelince elbette münasip biriyle evleneceklerini, okula gitmenin evden kurtulmak, gezip tozmak değil de gerçekten bilgilemek için önemli olduğunu, çevremizde sözümüz geçen genç beyinlere yerleştirmek olmalıdır gayemiz.

Okula gitmenin önemini, başarılı oldukları zaman onları ödüllendirerek, onların gelecekteki hayatlarının, sağlam temeller üzerine kurulursa, huzurlu ve güzel geçeceğini sıkmadan, örneklendirerek güler yüzle ve sevgiyle vermek.

Sevmek işin başı, o sevgimizi hissettirebiliyorsak, başarılı olmamak mümkün değil.

Bağırıp, çağırıp, korkutarak hiçbir şey elde edilemez.

Bu öğretilip, anlatılanların onların iyiliği için olduğuna inanırlarsa neden olmasın!

‘Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.’

Güler yüz ve sevgi, başarmamıza yardımcı olur.

Denemesi bedava, ben çocuklarımı yetiştirirken uyguladım, çok güzel, mutlu sonuçlara ulaştım.

Bütün katı kalblerin bile sevgi karşısında yumuşadığını görüyoruz, sevgimizi çevremizden esirgemeyelim.


Handan Akbaş
Alıntı
CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir