ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Yoga ne demek eminim hepimiz biliyoruzdur.. Bilmemizi bir yanlış olarak görmüyorum bilgi insanın en temel ihtiyaçlarındandır. Ama ben yine de yoganın terim anlamını anlatıcam.

Hindistan kaynaklı fiziksel ve zihinsel disiplinleri tarif etmek için kullanılan bir kelimedir. Aynı zamanda  Hinduizm, Budizm ve Jainizm`de çeşitli mediatif uygulamalara da yoga adı verilmektedir. Yoga kelimesi pek çok anlama sahiptir; "kontrol etmek", "boyunduruk altına almak" veya "birleştirmek" anlamına gelen Sanskrit "yuj" kelimesinden türemiştir. "Kavuşma", "biraraya gelme", "birlik", "karşılaşma" ve "yöntem" olarak çevrilebilir.

Yani yoga bir dine ait.. O dine inanan insanların stresden uzaklaşmak ve dini görevlerini yerine getirmen namına yaptığı bir fiziksel eylem.. İster at gözlüğü takmış biri olarak görün beni bizim yoga yapmamız şuna benzer. İslamiyet dinine dair bilgisi olmayan birine ben ne yaparsam aynısını yap demek. Ve o kişinin önüne geçip 4 rekat namaz kılmak.. Peki düşünelim o islamiyet dinine ait bilgisi olmayan kişi yani namaz kılarken hissetmeden yatıp kalkan kişinin psikolojisini.. Yaptığı sadece bir fiziksel "eylem" değil midir. Onun ruhsal açıdan hidayete ermesi mümkün müdür. Şunu demeye getiriyorum yani yoga da bizim için öyle.. Yoga yapan bir kişi olarak kuruyorum bu cümleleri..

Ve gazetelerimiz sabah proğramlarında "Sağlıklı yaşamın sırları" altında kurulan cümleleri, yazılan yazıları okuyoruz.. Bunların içinde en temel madde olarak  "yoga" gösteriliyor. Hatta utanmadan peygamber hadislerini kendi cümleleri gibi aktaran sağlık uzmanlarının televizyona çıktığı ve yoğun ilgiyle izlendiği ülke bizim ülkemiz.. Bizim dinimiz islamiyet.. Tabiki benim dinim değil diyenler olacaktır. Genel olarak konuşuyorum..Ayrıca bu yoganın eğitimini almak için veya yapmak için kurulan merkezlerde uçuk miktarda paralar alınmaktadır. Yoga`yı insanlara entellektüel ve kültürlü şahsıyetlerin stresini almasını için yapılan bir eylem olarak aktaran medya da bizim ülkemizin medyası değil mi.. Ben bunu yapanların bir nevi misyonerlik yaptığı kanaatindeyim

 Namazı tanıyalım şimdi de..

Kendine sağlık uzmanı diyen kişilerin tavsiyesi günde 10-15 dk yoga insan vucudunun ihtiyacı olarak görülmekte.. Günlük namaz kıldığımızda harcanan vakit ise ortalama 40dakikadır. Ayrıca namaz öncesinde abdest alınması gerekmekte.. Bütün psikologlar ve sağlık uzmanları abdestin insan üstündeki psikolojik etkisi konusunda hemfikirdir. Alınan abdest ilk adımı atar ruhen huzura varma işlemine..

Namazın hareketleri hem yogadan daha zengin hem daha anlamlıdır. Yani cümleyi bir müslüman için sölüyorum en azından bir müslüman için böyle olduğuna eminim. Yogada boşalma var bunu biliyorum yaptığım için bir rahatlama var tabiki namazdaki kadar olmasa da ama yoga da insanin içine huzur ve sevgi veren ALLAH yok.. Namazda hem ruhen sorunlardan kurtulma, yogadaki gibi boşalma var aynı zamanda insanin içine verdiği "o" huzur var.. O huzur nedir biliyor musunuz.. ilk okul çocuğunun ödevini yaptıktan sonra içine gelen huzur.. Önünde yazması gereken bir kitabı olan yazarın o kitabı bitirdiğinde doğan huzur.. Eve ekmek getiren babamın içine doğan huzur.. Yani yapılması gereken bir eylemi yapmaktan kaynaklanan bir huzur.. Ayrıca namaz "yalnızlık" sorunu da çözmektedir bu da kanıtlanmış bir gerçektir yapılan anketlerle ve sorularla.. Ayrıca namazı süreklilik haline getiren insanlarda mermahet duygusunun ve yardım etme psikolojisinin doğru orantılı bir şekilde yükseldiği de tartışılmaz bir gerçektir.

Sağlık uzmanlarının kendi kitaplarına yazdığı cümleler, Televizyon proğramlarında insanlara verdiği öneriler.. Ben bu cümlelerin sahibini çok iyi tanıyorum ve biliyorum.. İşte peygamber efendimizin tavsiyeleri..

“Acıkmadan yemeyin, acele yemeyin, midenizi doldurmayın (yaklaşık üçte birini boş bırakın; yani dört birimle doyacaksanız bunun üçünü yiyin), haram yiyecek ve içeceklerden uzak durun, imkan bulursanız gün ortasından sonra bir süre (bir saat civarında) uyuyun, yine imkan buldukça oruç tutun. Dünya hayatının geçici, amaç değil, araç olduğunu unutmayın.”

UFUKYAZICI

Müslüman, beş vakit namazı, Allah Teala emrettiği için kılar. Cenabı Hakkın her emrinde bir çok hikmetler vardır. Namaz kılarken yapılması emredilen her hareketin, hem bedene hem de ruha sağladığı faydalar vardır. Namazın sağlığımız üzerindeki faydalarından bazıları şunlardır:

1. Namazda yapılan hareketler hafif olduğundan kalbi yormaz. Ve Günün değişik saatlerinde kılındığı için insanı devamlı zinde ve dinç tutar.

2. Namaz sebebiyle başını günde seksen defa yere koyan bir kimsenin beynine ritmik olarak kan fazla ulaşır. Bu yüzden beyin hücreleri yeterince beslendiğinden, Namaz kılanlarda hafıza ve şahsiyet bozukluklarına daha az rastlanır. Bu insanlar daha sağlıklı bir ömür geçirirler. Bu gün tıpta "demans senil" bunama hastalığına uğramazlar.

3. Namaz kılanların gözleri, muntazam olarak eğilip doğrulmaktan dolayı, daha kuvvetli kan deveranına malik olur. Bu sebeple göz içi tansiyonunda artma olmaz ve gözün ön kısmındaki sıvını devamlı değişmesi temin edilmiş olur. Gözü "Katarakt" veya "Karasu" hastalığından korur.

4. Namaz kılmaktaki izometrik hareketler, midedeki gıdaların karışmasına, safranın kolay akmasına ve dolayısıyla safra kesesinde birikinti yapmamasına, pankreastaki enzimlerin kolay boşalmasına yardımcı olacağı gibi, kabızlığın giderilmesinde de rolü büyüktür. Böbreğin ve idrar yollarının iyice çalkalanmasından, börekte taş oluşumunun önlenmesinde ve mesanenin boşalmasına da yardımcı olur.

5. Beş vakitte kılınan namazdaki ritmik hareketler, günlük hayatta çalıştırılamayan adale ve eklemleri çalıştırarak artoz ve kireçlenme gibi eklem hastalıklarını ve adale tutulmalarını önler.

6. Vücut sağlığı için temizlik muhakkak lazımdır. Abdest ve gusül, hem maddi hem de manevi bir temizliktir. İşte namaz temizliğin ta kendisidir. Zira hem bedeni hem de ruhi temizlik olmada namaz olmaz. Abdest ve gusül, bedeni temizliği sağlar. Namaz ibadeti insanı ruhen ve bedenen temizlemiş dinlendirmiş olur.

7. Koruyucu hekimlikte belirli zamanlarda yapılan beden hareketleri çok mühimdir. Namaz vakitleri, kan dolaşımını tazelemek ve teneffüsü canlandırmak için en uygun vakitlerdir.

8. Uykuyu tanzim eden en önemli unsur namazdır. Hata vücutta biriken statik elektriklenme, secde yapmakla topraklama yapmış olur yani statik elektrik boşalır. Böylece vücut tekrar zindeliğe kavuşur. (Hasan Yavaş, Namaz Kitabı, s. 134)

Kaynak: Osman ERSAN, Gözümün Nûru Namaz, Erkam Yayınları.

Ufukçum tebrik ederim güzel bir konuya deyinmişsin. Benımde söylemek istediğim bikaç şey var bu konu hakkında. Öncelikle YOga denilen zavazingo anlattıgın gibi olsaydı hindistanın durumu bu halde olmazdı, açlıktan ölüyor hepsi birbirinin etlerini yiyorlar. Ancak yurdumun insanı bunları bildiği halde hala bu savsatalara inanmaktalar ne acı. Kurtuluş savaşı dönemlerinde Türk ordusunu yenemeyen ingiliz komutanı Winston Churchill diğer komutanları yanına alarak onları bir havuz başına götürür ve şöyle der; Biz Türkleri yenemeyeceğiz, bu havuzu görüyormusunuz? Ben hergün bu havuzdan bir kepçe su alsam bu havuz boşalırmı? Evet boşalır. Bizlerde Türkleri böyle yeneceğiz. Hergün bir parçalarını alacağız, Önce dillerini sonra örf adetlerini sonra dinini ele geçireceğiz, Şuanki konumumuza baktıgımda gerçekten bunlar yaşanıyor, yoga denilen safsatalara inanılıyor, İngilizce konuşamayana faklı bir gözle bakılıyor, şalvar giyen insana gülünüyor, alay ediliyor, başına eşarp takana çeşitli şeyler söyleniyor, biz Türk halkı olarak bunları bildiğimiz halde hala avrupalaşma konusunda ısrar ediyor ve onların söylediklerini doğruluyor ve yapmalarına yardımcı oluyoruz. Eşarp dedim de bu ülkeyi çalkalayan Türbandan bahsetmiyorum Eşarptan kastım başını Rahibe Teresa gibi kapatan şahıslar değil, Türk kadını gibi kapatan şahıslardır, Baş kapatmada bile kendilernin uslunu soktular içimize bunu örnek bir resimle anlatacagım. 

Rahibe...                                                                 Türbanlı...

Sanırım fazla söze gerek yok...

Foruma yazıp altına Ufuk yazıcı yazdığım bütün yazılar bana ait. Eğer başka bir yerden copy paste diye düşünen varsa o site linkini atarsa siteyide bırakırım forumuda, Ben bu kadar büyük konuşuyorum adaş