ADİLE SULTAN KASRI
Yaklaşık 200 yıl önce Sultan III. Selim ( 1798–1807 ), annesi Mihrişah Valide Sultan ( öl.1805 ) için Çamlıca eteklerinde yer alan arazide bir bağ köşkü inşa ettirir.
Mülkiyet, Sultan Abdülmecid ( 1839–1861 )’e geçince; yapı annesi Bezmialem Valide Sultan ( öl.1853)’a hediye edilir. Bezmialem Valide Sultan; yurt içinden ve yurt dışından getirttiği bitki türleriyle araziyi modern bir botanik bahçesine çevirir. Vefatından sonra, Validebağ arazisi Altunizade ailesinin mülkiyetine geçer. Altunizade İsmail Zühtü Paşa, 1860yılında burada muhteşem bir köşk inşa ettirir. Bir süre sonrada köşkü, güzelliğinden etkilenen, Sultan Abdülaziz ( 1861–1876 ) ‘e armağan eder. Sultan Abdülaziz köşkü yıktırıp günümüzdeki yapıyı inşa ettirir ve annesi ( Pertevniyal ) Valide Sultan ( öl.1883) ‘a hediye eder. Yapı, 1863 yıllarında Adile Sultan ( 1826-1899)’a yazlık saray olarak verilmiştir.
Kasr’ın 1927 öncesindeki orijinal görünümü ( Ethem Durmuşoğlu Özel Arşivi ) Adile Sultan’ın ölümünden sonra yapıya, Sultan Reşad (1908-1918 )’ın üçüncü eşi Darrüalem Kadın yerleşir,oda 1909’da vefat edince yapının bir süre boş kaldığı sanılıyor.
Adile Sultan Kasrı
Modern şehir yaşamının karmaşası bireyler üzerinde olumlu yada olumsuz etkiler oluşturabilmektedir. Her birey farklı bir hobi edinme ihtiyacının yanı sıra sosyo-kültürel etkinliklere de katılma ihtiyacını da hissetmektedir. Eğitimcilerde sosyo-kültürel etkinliklere en elverişli mekanlar öğretmen evleridir. Bu amaçla kurulan ve Milli Eğitim Bakanlığı`nın ülke genelinde sahip olduğu ilk kültür merkezi özelliğindeki Adile Sultan Kasrı Öğremen Evi ve Kültür Merkezi, eğitimcilerin talep ettikleri gözde mekanlardan biridir. Faliyetlerin tarihi ve doğal doku zenginliğine sahip bir çevrede sürdürülüyor olması, şehir yaşantısından bunalan eğitimcileri bu dinlenme sosyal ve moral ihtiyaçlarını karşılama sığınağına yönletmektedir. Ayrıca, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği, Çok Sesli Koro, Tiyatro, Halk Oyunları Birimi, Resim Sergileri gibi düzenlenen etkinliklerle buluşan eğitimciler, öğretmen evinin çatısı altında yeteneklerini sergiliyebilmektedirler. Adile Sultan`nın yaklaşık 130 yıl önce, kız çocuklarına başlattığı eğitim çalışmalarına ev sahipliği yapan bu tarihi yapı; savaş yıllarında öksüz çocukların barınağı, eğitildiği bir kurum kimliğindeyken; Cumhuriyet sonrası hasta öğrenci ve öğtretmen sifa yurtluğu yapan bir sağlık-eğitim kurumu işlevinini üstlenmiş; günümüzde ise Öğretmen Evi ve Kültür Merkezi adıyla, kültürel ve sosyal faaliyetlerin yaşandığı hareketli bir mekan konumunda varlığını sürdürmektedir. Dileğimiz, İstanbul Öğretmenleri tarafından çok sevilen bu güzel ve tarihi mekanın sonsuza kadar eğitim camiasına hizmet vermeyi sürdürmesi ve kültürel çalışmalara ev sahipliği yapacak olmasıdır. Meral Veziroğlu Müdür
|