ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
| | |
|
barbiexx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Mar.2006 Sal 13:30:12 SEVGİ DAMLALARI |
|
|
Sevgi Damlalari
SEVGİ DAMLALARI Yalnız yaşamayı da bilmeliyiz. Yine de öyle bir an gelir ki sığamaz olursun kalıbına; iste o zaman tek yürek olabileceğin bir dost ararsın. Yorgunsan hele; sığınabileceğin mavi bir koya demir atmak istersin. Yelkenlerimi indirdim simdi, ıssızlığına aksimi düşürdüm. Kendimi gördüm engin sularında...Dostluğun güneş olup kuşattı beni çok uzaklardan... ............................... Gün batımlarından sonra güvertemdeki ışıklarımla yakamoz olup ışıldadım. Hafif bir meltem çıktı sonra,dans ettik gecenin sessizliğinde...Yıldızlar düşsün üzerine ama sen beni sar, yüreğinin derinliklerinden gelen o sıcak sevginle... .............................. Bir damla sevgiymişim en başından beri, fark etmek uzun zaman aldı. Oysa her zaman güzel ve özelmişim,sadece farkında değilmişim. Su madde boyutuna sıkışmış insancıklar var ya; onlardan olamadım hiçbir zaman ve olamam da... Simdi benim de yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şeyler var: Ben hersey mişim... Beyaz bir gül, bir kir çiçeği,güneş, ay, uçsuz bucaksız mavi bir okyanus...Derin bir gök yüzüymüşüm...Siyahmışım, beyazmışım...Tüm sevdiklerim misim, senmişim, benmişim...Her seherde yeniden doğanmışım...Ölüm ve yaşammışım... Ben hersey mişim.... Madem her şey bendim; o halde anlam olmalıydım yaşama...Mana vermeliydim bakışlarıma ve ritim eklemeliydim adımlarıma...Yürüdüğüm yollar benden iz taşımalıydı. Beni ben olarak yazmalıydı mazi,silemediğimiz sayfalarına... Her kara kisin içinde baharlar bulmalıydık yasamak için...Beyaz beyaz çiçeklenip, lapa lapa yağmalıydık çıplak ağaçlara...Gelin olmalıydı, ince,narin, bir sabah, penceremin önünden boy gösteren ağacım... O dışarıda titrerken, ben sandalyemde oturup sıcak çayımı yudumlamalıydım. Çayımın buğusu üşüyen yanaklarımı ısıtmalıydı ve ben ürpermeliydim bu bahtiyarlıktan... Güller ekmeliydik gönlümüzdeki bahçelere... Gönlümüze sığdırmalıydık kainatı ve tüm yaratılmışları.Ve o kainatın mimari olmalıydık, yüce mimarin bize verdiği o hislerle yeniden eskizleşmeliydik duyarsız kalan yanlarımızı... İçimizdeki tüm manalar kainatta madde olmalıydı. Örneğin; kusun kanatları, yaşama doğru yürümeyi öğrenen bir bebeğin ayakları, yaşı hayli ilerlemiş bir ninenin yüzündeki tüm kıvrımlar,yahut bir ırgatın nasır tutmuş elleri...Sevgi maddede şekillenmeliydi böylece...Seni seviyorum diye haykırmalıydık hayata ve eko vermeliydi, ayni içtenlikle, sonsuza değin, yaşamın yalçın kayalıkları...Umutlarımız tüm korkuların önüne bent olmalıydı... Evet simdi yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şeyler var: Yürüdüğünü fark edebildiğinde, baktığını görebildiğinde gülüşünle insanları yüreğindeki kainata hapsedebildiğinde yaşadığını anlarsın. Ve sevgiyse hayat felsefen, sevdiğin müddetçe yaşarsın...Üçüncü boyuttan kurtulduğun an ebedileşirsin. Bir damlayken derin bir derya olup çıkarsın. Simdi bana uzaklardan uzattığın ellerinle ellerimi kenetliyorum. Yaşadığımız vurdumduymaz dünyada dostluğun benim için çok önemli. VE SEN BENİM İÇİN ÇOK DEGERLİSİN |
|
|
| |
xCadiKisKedix
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 29.Mar.2006 Çar 21:50:37 |
| cok guselmi$ ya.. benimle (bizimle:P ) payla$Tigin icin cok saol.. bekliorum daha farsa guzel $eyler bole | |
barbiexx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 31.Mar.2006 Cum 14:26:30 |
| Tabiiki paylaşmaya devam ederim kedicimen kısa zamanda inşallah | |
naneloji
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 3.Nis.2006 Pzt 01:46:26 |
| yazını okuyunca düşündüm ben cok şanslıyım değer verdiğim bana değer veren insanların sayısı tek elimin parmakların dan fazla ya senin ? | |
barbiexx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 3.Nis.2006 Pzt 02:24:58 |
| fiogf49gjkf0d Açıkcası bir elimin parmaklarından fazla olması degil önemli olan onları iyi yada kötü anımda yanımda hissedebiliyormuyum bu önemli ne kadar çok oldukları degil ne kadar yakın oldukları beni hissedebilmeleri ve de tabii ki benim onları hissetmem eger bu varsa yeterli. Çok arkadaşım olabilir ama dost az bulunur ve degerli olmalıdır | |
naneloji
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 4.Nis.2006 Sal 01:51:03 |
| efet bende aynı şeyi dedim kayıtsız şartsız her an yanımda olabilen veya olacağım insanlar | |
barbiexx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 5.Nis.2006 Çar 01:22:02 |
|
Merhaba mavi bakışlı bayan, bu yorgun satırları yazan eller varlığından bile haberdar olmadan oturduğunuz barın en karanlık köşesine gizlenmiş sarışın, köpüklü ve huzursuz dostuyla dertleşen yalnız ve mutsuz adama ait..
Özür dilerim, size bu ezik ve muhtemelen işi bitmiş bir sigara paketi gibi, benim gibi, sizin elinize bile geçmeden buruşturulup ait olduğu yere atılacak peçete üzerindeki koyu tonajlı kelimelerimle seslenmek istemezdim, sadece bir "merhaba" demek istemiştim. Şansımı zorlamayı severim bazen. Dalga geçer gibi olan biten tüm negatif olayların üzerine pozitif bir gülümseme kondurmayı sevdiğim gibi. Belki bir ümit, siz de bir "merhaba" derdiniz bana, alırdım o "merhaba"yı, odamın en yalnız köşesine koyardım ve derdim ki: "sen, odamın en yalnız köşesi, artık hayatımın en kalabık mekanısın, bundan böyle kalabalıklarda kaybolmak istediğimde odamdan çıkmaya ihtiyacım kalmayacak!".
Özür dilerim, ellerimin titremesini lütfen görmezden geliniz, kötü bir kaza geçirdim bir kaç hafta önce. En son destansı aşk hikayemden kaldı bu titremeler, bu iç ürpermeleri, bu şarkılardan, resimlerden, görüntülerden, kavramlardan, kendimden kaçmalar.. Dinlediğim şarkıları bile değiştirdim, gezdiğim yolları, sigaramı yaktığım çakmağı.. Anladınız mı şimdi barın en aydınlık yerinde oturan mavi bakışlı bayan, neden burada olduğumu ve neden barın en karanlık köşesinde oturduğumu? Neden ellerimin titrediğini anladınız mı bunları yazarken? Neden kendimden korktuğumu?
Biliyorum çok aptalca, ama o kadar güzel gülümsüyorsunuz ki fizyolojik dengemi bozdunuz. Masamın üzerinde oturan sarışın, köpüklü ve huzursuz dostum bile farketti bunu ve daha keskin kokmaya, daha çok köpürmeye başladı. Nasıl başardı bilmiyorum ama tadı daha bir değişik oldu. Evet, farkındayım saçmalamaya başladım ve bunun bilincindeyim ama neden hep mantıklı şeyler söylemek zorundayızdır ki?
"Hayallerim de saçlarınız kadar sarışın şu siyah saatte" demek istiyorum güzel bayan. Sanki aramızda gizli bir ip var gibi hissediyorum. Bir ucunda siz, bir ucunda bendeniz. Asılalım diyorum gücümüz yettiği kadar, bakalım birbirimize ne kadar yaklaşabileceğiz.. Ama siz güzel bayan, ne kadar yaklaşsam benden o kadar kaçmaktasınız. Görüyorsunuz, yeterince karanlık buralar ve yaşama sevincim doğuştan eksik. Kaçmayınız benden, kovalayacak dermanım kalmadı artık ve rica ediyorum bakışlarınızı çevirmeyiniz. O karanlığın içinde biryerlerdeyim, ne zaman siyah bir noktaya odaklansanız biliniz ki ben oradayım ve size bakıyorum.
"Kunduzlar tavşanlarla dost olana kadar konuşsak seninle yine de günleri birbirine bağlayan ipi koparamayız.."
Tüm bunlara rağmen serin bir eylül akşamı kızıl gün batımına beraberce bakıp hayaller kurabilmeyi vaadedebilirim size. Kulaklarınıza rüzgar sesinden ayırt edemeyeceğiniz bir tonlamayla güzel şeyler fısıldayabilirim. Ellerinizi tutabilirim titreyen ellerimle, çok da üzerime gelirseniz size aşık bile olabilirim, bu yüzden fazla üzerime gelmeyiniz, rica ediyorum, yaralarım iyileşmedi henüz..
Daha da fazlasını beklemeyiniz lütfen benden, sonuçta ben bu barın en karanlık köşesinde oturan yalnız ve mutsuz adamım..
Herneyse, boşverin gitsin..
Dostum, bi bira daha alabilir miyim?
|
|
| | |
| | |
| |